Kategoriler

Arşivler


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Doç Dr. Zerda ONURLU

AYRILIĞIN HAKKINI VER!!!

AYRILIĞIN HAKKINI VER!!!
Bir yararı olacağına inansam…
Tutup ateşe vereceğim şu resimleri…
Sonsuz karanlıkta dahi
Seni fark etmeyeceğimi bilsem
Çoktan kör ederdim gözlerimi

Ayrılığın hakkını ver
Anlamsız kıl tüm yaşanmışlığı
Kalmayı beceremedin!
Bari gitmesini öğren!
Ne bileyim vur sırtımdan mesela
Ayrılık ayrılık olsun!
Gidişlerden gidiş beğen!

Tufan olup öyle git bir zerren kalmasın
Tozu dumana kat ki giderken
Hatırlanmayasın…!
Selam o zaman ardında bıraktığın her derde
Yeterki gitmeler senin olsun
Benim omzuma yükleme bunu
Ayrılık dert değil…!
Ne yapar ne eder….
Gidişine eklerim yokluğunu

Uyumalara bile korkuyorum
Çık artık fikrimden
Böyle gitmek mi olur
Kendini bende unutursun.

Dç. Dr. Zerda ONURLU
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Şule AKAR

MAKAMLARDA HATIRLANAN SEVDALAR

MAKAMLARDA HATIRLANAN SEVDALAR

Geçmişin virane aşklarını çıkardım dün gece
Yeşil oymalı ahşap kutudan
Arasına sıkışmış onca yıl
Birkaç solmuş gül yaprağı
Mekanlardan hatıra peçeteler…
Geri gelirmi o yaşanan günler…
Özenle katlanmış sayfaları açtım bir bir
Mürekkebi solmuş satırlara bakarken
Unutulmasın diyemi saklanmış
Yoksa unutulmaya mı hapsolmuş
Anılar nihavent eşliğinde yüreğime doldu

“Aşk nedir nasıldır bilen var mı
Sevip de her zaman gülen var mı
Beni seviyorum demek çok kolay

Hadi öl deyince ölen var mı”
Dağıldı yine hüzünlerim
Üzerine tarih atılıp saklanmış resimlerde
Her bir karede donmuş tebessümlerim
Peki ya …geri gelirmi gülüşlerim
Havada yalnızlık kokusu
Hüzzam makamında yayılıyor

“Böyle mi esecekti son günümde bu rüzgar
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar
Unutmuş ellerimi eşim dostum sevgilim
Kalbim acılarla hep bölünmüş dilim dilim
Bütün kuşlar vefasız mevsim artık sonbahar”

Derin bir nefes çektim içime
Kalkıp bir çay demledim
Gözüm kahve kavanozuna ilişti
40 yıl hatırına ne kahveler pişirmiştim….
Penceremin önünde duruyor sigaram
Çoktandır hiç içmemiştim
Bir kibrit Şule’sinde yaktım
İçime çektim bir nefes
Dumanına takılıp kaldım
Rast makamında gelip geçti işte…sevdalarım

“Her damla yaş oyuk oyuk iz bırakır kalbimde
Hayat şarap gibidir kederde var neşede
Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa
Ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına “

Şule Akar
14 şubat anısına
Şubat 2009
Saat:18:30
www.kafiye.net

1-Şiir arasındaki şarkı bilgileri
Aşk nedir nasıldır bilen var mı
Makam Nihavend
Güfte İhan Behlül Pektaş
Beste Avni Anıl
2-Böylemi esecekti son günümde bu rüzgar
Makam Hüzzam
Güfte ve Beste Teoman Alpay
3-Ağlama deymez hayat
Makam rast
Güfte Mehmet Ebrulan
Beste Mehmet ılgın


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Şule AKAR

NERDE KALDIN BAHAR….!!!!

NERDE KALDIN BAHAR….!!!!
hava yine puslu,
hava yine karamsar
bir türlü gelemedi bahar
oysa ben sıcağı çok özledim
çiçekler açmalı ağaçlarda
güneş yine yüzüme gülmeli
kuşlarla şarkı söylemeliyim
yeniden tazelenmeliyim
yıkıntılarımın ardından doğmalı
Baharla dirilmeliyim…

Hiç sevemedim ben şu kışı
rüzgarın uğultusunu duyuyorum
üstüste giydiğim her bir kazak dertlerim
giydikçe giyiyorum sanki
atmalıyım onları üzerimden artık
birer birer sıyrılmalıyım
bir gömlek bir blu jean
bedenimle birlikte ruhumda hafiflemeli
Baharla dirilmeliyim..

yine yağmur yağıyor gözlerime
yağmurun hüznümü yüreğimi dağlayan
yoksa soğuğun acımasız izimi?
üşüyorum
üşüyen ruhummu ellerimmi, karıştırdım yine
candan erçetin çalıyor
“Hiçlikler içinde kanayan yürek
Yokluklar içinde savaşan beden
Boşluklar içinde karışan zihin
Güçlükler içinde değil miyim?”

düşünüyorum sürekli
kendi içimde çıktığım her yolculukta olduğu gibi
yağmurun hüznü ile yollardayım
her yolun başında karışsamda
sonumu yine ben yazıyorum
yolumu buluyorum

işte candan erçetin onaylıyor beni
“Yalanlar içinde doğruyu bulan
Cayanlar içinde sözünde duran
Satanlar içinde ayak direyen
Yananlar içinde değilmiyim ”

Bir türlü gelmedi şu bahar
Güneşimi, kuşlarımı çiçeklerimi özledim
Balonlarım bir kutuda sabırla bekliyor
gökyüzüne salacağım onları
içimdeki çocuk uçurtmasını çoktan hazırladı
gökyüzüne salmalıyım
Dostlarımla birlikte gülmeli
Baharla dirilmeliyim….

Şule AKAR
19 MART 2009
Saat:13:45
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Şule AKAR

HİÇ…

HİÇ…
Duvarlarımda ne hayalin var nede gölgen
Kokun hiç yastığıma sinmedi
Dört bir yana saçılmış anıların yok
Eşyalarımda ise parmak izlerin hiç olmadı…
Ne ruhun burda, ne de bedenin
Soframda yanımdaki sandalyede hiç oturmadın
Bu sofrada keyif kahvaltıları var ama
“çayına kaç şeker istersin” diye hiç sorulmadı
Yoksun….
Varolmadın bu dört duvar arasında
Hiçlikler içinde hiç yaşanmadın
Sensiz bir yaşam var bu dünyada
Ne acılarını taşıdım
Ne mutsuzluklarını yüklendim
Kendi mutsuzluklarım bile mutlu geldi bana
Acılarımla gülmeyi öğrendim
Sıyrıldım gün be gün izlerinden
Yuvama kederini hiç getirmedim
Bir umud seninle yaşamak isterken
Seninle yokoldum
Ve sonra…..
Sensiz yeniden varoldum
Öyle bir gerçek verdin ki bana
Bunca yıl sonra ve bunca gerçekten sonra,
Evet hiç yılmadım
Hiç yıkılmadım
Herşeye rağmen hiç yenilmedim
Yüzüm yine güldü, tebessüm ettim
Belki ben yine aynı benim
Belkide çok daha güçlü biriyim
Ama….
Sayende artık aşkı yitirmişim
Bir daha HİÇ sevmeyecek kalbim

Şule AKAR
02,04,2009
Saat:10.45
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Şule AKAR

AH BİR BULSA..BİR BULSA….

AH BİR BULSA..BİR BULSA….
YAĞMURLARIM YÜKLÜ BULUTLARIMDA
BİR ŞİMŞEK BULSA
KÜÇÜCÜK BİR KIVILCIM
BARDAKTAN BOŞANIRCASINA
DOLU DOPDOLU
SAĞANAK SAĞANAK YAĞACAK HÜZÜNLERİME

GÜLÜŞLERİM YÜKLÜ GÖZBEBEKLERİMDE
BİR YÜREK COŞKUSU
SICACIK BİR SEVGİ BULDUĞUNDA
AĞIZ DOLUSU
NEŞELİ KIPIR KIPIR

KAHKAHALAR YÜKSELECEK SEVİNÇLERİME
UMUTLARIM YÜKLÜ KÖŞELERİMDE
SIKIŞIP KALMIŞ
HATTA BİRAZDA TOZLANMIŞ
BİRAZ GERÇEKLERLE ÖRTÜŞSE
MİNİK BİR ARALIK BULSA KAPILARINDA
ÇAĞLAYACAK COŞACAK GELECEĞİME

EMEKLERİM YÜKLÜ ELLERİMDE
TECRÜBELERİM BİRİKMİŞ DAĞ GİBİ
BİR FIRSAT BULSA
BİR EKMEK KAPISI YAKALASA HUZURLU
ÜRETECEK HEVESLE ARILARA RAKİP
PAYLAŞACAĞIM SEVDİKLERİMLE

GÜNEŞİM YÜKLÜ KEDERLERİMDE
HEP SABAHI BEKLİYOR
BIKMADAN USANMADAN
YAĞMURLARLA, GÜLÜŞLERLE, UMUTLARLA
EMEKLER TECRÜBELERLE
KARANLIKLARIM İÇİNDE DOĞUYOR HER SABAH
VE BİRGÜN İLİKLERİME KADAR ISITACAK BENİ
IŞIKLARIM YÜKSELECEK DAĞLARIMDA
ATEŞİMLE YAKACAĞIM

ŞULE AKAR
26.05.2009
Saat: 10:30
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Şule AKAR

HESABIM KENDİMLE

HESABIM KENDİMLE
Bu akşam şu köşedeki loş masada oturacağım garson…
Gözlerden uzak olayım kimse beni görmesin..
Masamdaki mumu yakma sakın, içimdeki Şule yeter bana..
Meze de istemem, hayallerimle doyacağım …
Bana bir şişe şarap getir yeter…
Servis istemem, kadehimi doldururum bittikçe..
Unut bu masayı git başkaları ile ilgilen..
Önce kendimle hesabım var. Bırak onu ödeyeyim önce..
Sonra sanada sıra gelir, hesap veririm giderken..
Kalabalığın içindeki yalnız olayım bugün.
Seslerin içinde sessizliğimi dinleyeyim..
Birde müzisyenlerin çaldığı nihavent eseri…

“Kimseye etmem şikâyet, ağlarım ben hâlime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime
Perde-i zulmet çekilmiş, korkarım ikbâlime
Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime “

Kaldır yanımdaki sandalyeyi garson.. Kimse gelmeyecek..
Bir ben, sadece ben ve yalnızca ben bana yeterim..
Klasik cevaptır bilirsin, bende söyleyeyim:
İçkim ve sigaram arkadaşım benim
Yarenlerimle meşk eder, kadehleri tüketirim
Belki biraz gülerim, sevinçlerim coşar
Sulu gözlülüğüm tutar belki, hüzünlerim çağlar
Kendimle dopdoluyum zaten, duygularım hep derin
Derinlerin arasında yokolur küçülürüm
Firarım kendimle belkide devleşirim
Korkma sakın ben sarhoş değilim..
Hoş olsamda ne fark eder ?
Kendi sarhoşluğumla baş etmeyide bilirim.

Bu gece bitmez garson, hesap tükenmez
Yılların yükü bu atmadan eksilmez
Birazdan şafak söker unuturum kendimi
Çek kepengi üstüme sen, hadi git,
Kaldığımız yerden yarın devam ederiz
Güneş yine umtla doğsun üstüme
Ben yenilenirim yine Güler yüzümle…

Şule AKAR
12.06.2009
Saat:23:30
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Şule AKAR

BANA BAYRAMIMI GERİ VERİN

BANA BAYRAMIMI GERİ VERİN
Ölüm çok şey değiştiriyor insan hayatında..
Hayatını yeni baştan şekillendiriyorsun ellerinle
Önceliklerin, düşüncelerin, gelmişin geçmişin hepsi karışıyor
Ve sonra geleceğe başka bir gözle bakıyorsun
Hatta kendini yok sayıyorsun
Geride kalanları düşünmekten kendini hatırlayamıyorsun
Hatta kendini hatırlamakta istemiyorsun
Hatırladığında ise ölüm gelip seni bulana kadar ne kadar yalnız
olduğunu fark ediyorsun
Hemde etrafında onca dostun onca arkadaşın olduğu ve hatta hiç yalnız kalmadığın halde
Hani derler ya kalabalığın içinde yalnızlık diye.. İşte o misal..
Kendini hep yapayalnız hissediyorsun
Yapayalnızım babam
Ve sensiz hep çok üşüyorum
Bayram geliyor yeniden içimi acıta acıta
Ölümle ve senin yokluğunla önemini yitiren ama yinede gelen bayram
Artık bizim evde bayram sofraları kurulmuyor
Artık bizim evde bayram için yeni kıyafetler alınıp giyilmiyor
Artık bizim evde senin elini öpmeye kimse gelmiyor
Bayram sendin babam..
Bayram seninle güzeldi.
Sen gittin seninle bayramda bitti..
Eski bayramları özlerdim bir zamanlar
O tadı ve güzelliği arardım.
Hala eski bayramları özlüyorum
Senli bayramları özlediğim kadar çok özlüyorum
Kalabalık neşeli bayram sofralarımızı özlüyorum
Gittiğimiz yerlerde peşpeşe ikram edilen tatlıları özlüyorum
Evimize dolup taşan sana anama hürmet için gelen misafirlerimizi özlüyorum
Su tabancası, çata pat, elma şekeri, zambo sakızı
Pamuk şeker, lolilop ve daha pek çok keyifle geçen çocuk bayramımı
Büyüdüğümde aynı tadı aradığım günlerimi özlüyorum
Kumaş mendilin içine 2,5 lira bağlayıp elini öptüğümde veren
babaannem yok
Hep yaşlılığından şikayet eden ama biz gelince yüzü gülen dedem yok
Karşılıklı kadeh tokuşturduğunuz dertleştiğiniz amcam yok
Antika iki fincanını ölmeden armağan eden anneannem yok, dedem yok
Bayram sofralarında ağız tadıyla yaptığı barbunyasını yediğimiz yengem yok
Tek tesellim neşe kaynağım biricik köpeğim snopy yok
Yoklarım çoğaldıkça benim bayramım yok
Tadım yok, coşkum yok
Bana bayramımı geri verin, ben bayramlarımı istiyorum
Bayram sendin babam
Bayram seninle güzeldi
Sen gittin seninle bayramda bitti

Şule Akar
08.09.2009
Saat: 22:00
www.erdeefendi.com
www.kafiye.net
www.gundembizde.com
www.hostingbizde.com
www.densan.com.tr


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Fahriye HAMZAÇEBİ

ATEŞ YÜREKTE HARLANIR

ATEŞ YÜREKTE HARLANIR
Nasıl bir duygudur böyle, ne alınır ne satılır,
Bir tebessüm içten buse, dünyaları bahşediyor.
Rengârenk uçan kelebek, gül dalında bir tek çiçek,
Nedir yalan nedir gerçek, bize de ondan sunsana.
Ay geceye yakışır, yıldız kendiyle savaşır,
Güneş gerçeği yansıtır, benim gönlüme doğsana.
Ateş yürekte harlanır, yel esmezse dumanlanır,
Deli gönül arz eylemiş, kimi gider kimi kalır.

Sevda başında olmalı, kuş gönülde kanatlanmalı,
Dağlarıma kar yağmalı, belki gönül uslanır.
Ne sarayda ne de köşkte, yoktur gözüm malda mülkte,
Her şeyden payımı aldım, insan olmak var yürekte.

F.HAMZAÇEBİ
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Fahriye HAMZAÇEBİ

ŞARKILAR BU GECE DİLDE SOLUYOR

ŞARKILAR BU GECE DİLDE SOLUYOR
Sessiz ve sensiz meyhanede akşam oluyor,
Kadehler boşalıp, meyler doluyor,
İçten buselerim sensiz kalıyor,
Hazanım bu gece elde soluyor.
Bir adam sahnede fasıl yapıyor,
Yârin gönderdiği resmi öpüyor,

Öyle bir anki orda kopuyor,
Şarkılar bu gece dilde soluyor.
Yüreğim yaralı hala sızlıyor,
Geri döneceğin günü bekliyor,
Unutsan da beni geçmiş izliyor,
Anılar bu gece gülde soluyor,
Öylesine içli keman çalıyor,
Sesini duyanlar bir ah çekiyor,
Başı avuçlarında gönlü dağlıyor,
Hazan yaprağı gibi rüzgârda savruluyor.

F.HAMZAÇEBİ
28 Nisan 2003
www.kafiye.net


Tarih 8 Oca 2011 Kategori: Fahriye HAMZAÇEBİ

YAPRAK OLUP DÖKÜLMÜŞ

YAPRAK OLUP DÖKÜLMÜŞ
Yalandı sözlerin sevmedin ki hiç,
Sahteydi bakışın gülmedin ki hiç,
Yüreğine koyup, sarmadın ki hiç.

Sırtını dayayıp yaslamadın ki,
Düşen yapraklara, hiç sormadın ki,
canına sokup ta can demedin ki.

Üzüldüm ağladım yoktun yanımda.
Zehir oldun oluk oluk aktın kanıma
Yudum yudum öfke saçtın canıma
Kollarını açıp, hiç sarmadın ki.

Gençliğim acıydı canla uğraştım,
Evim dedim, ekmeğim, olsun bir aşım
Söylemedim dünyada yalnız bir başım,
Yaralarıma merhem olup hiç sarmadın ki?

Dost olup derdimi mi paylaştın,
Neşelenip sevincine ortak mı ettin?
Ne ettinse hayatında kendine ettin.
Dönüp bak ardına yangınları kül ettin.
Sitem değil sana söylediklerim,
Bak gör eserini, virane ettin.

Gözlerinde gözlerim sevgiyi arar,
Uzanınca tutacak elleri arar,
Viran olmuş yüreğim mimarı arar,
Yaprak dökmüş ömrüme, usta yoksa ne yapar.

Fahriye HAMZAÇEBİ
Eylül 2008
www.kafiye.net