şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ben galiba uzaydan geldim.Kendimi o kadar farklı buluyorum ki bu insanlardan. Benim gibiler azaldığı için örneklerimi bulmakta da zorlanıyorum. Türüm tükendi sanırım.Benim gibiler müzeye mi kaldırıldı yoksa!.Öyle ya kalan örneklerimi günün birinde sergileyebilmek için kesin mumyaladılar.
Seni unuttum sandı dimi… Tam 5 ay oldu kızım seni kaybedeli. Ama içimdeki sevgin hayatımdaki yerin hiç kaybolmadı.. Sadece ayağımın altında dolaşmıyorsun o kadar. Eşyalarını gözümün önünden kaldırdım. Yiyemediğin tüm mamalarını ve galetelerini dükkan komşu köpeğimiz Çakına verdim. Çünkü o senin kadar şanslı değil bitanem. Sahibi gazete kağıdının üstünde makarna ekmek veriyor. Oysa sen daha zengin bir mutfaga sahiptin yaşadığında. Bu yüzden senin zenginliğinden ona sundum canım.
Bu sabah erkenden uyandım. Sanki biri dürtmüş gibi.. Alarm çalmadan, annem uyandırmadan.. Yağmur yağıyordu istanbul’da.. Havada toprak kokusu.. Biraz hüzün versede bana güne güzel başladım. Hele yolda trafik kazası geçirmiş yüzünde kazanın izlerini taşıyan hanıma rastlayınca sağlığıma, yaşadığıma şükürler ettim.
Bir yılı daha geride bıraktın. Bir yaş daha kayıp gitti ellerinden…
Bu defa daha bir buruk yitirdin değil mi?..
Ne çok şey yapmak istemiştin oysa..
Yine gerçekleşmeyen düşler, bitmeyen sorunlar, ödenemeyen borçlar, kazanılamayan sevgiler, kurulamayan düzenlerle yolculadın bir yaşını daha..
İlk kez.. Son yıllarda ilk kez kaçtım.. Aslında istanbuldan, işten, beni yoran sorunlardan, sorumlulukların artmasından, başa çıkamadığım gerçeklerden kaçtım..
İlk kez susturamadım katıla katıla ağlayan içimdeki çocuğun gözyaşlarını..
İnsanın kendi ile hesaplaşması hiç bitmiyor. Yaşanan her şey bir vesile. Her zaman yüreği titreten his ister istemez sorgulatıyor. Hayatı, zamanı, hayatındakileri , olan ve olmayanları… Daha yaşanacak ne çok var kim bilir… Evet.. Girizgahtan da anlaşıldığı gibi yine bir sorgulamam var :)) Daha doğrusu sitemim, ya da bir başka yorum ile söylemem gerekir ise, söyleyip […]
Bu yılın her yıldan bir farkı yok aslında.. Laf da değil gerçekte de zaman su gibi akıp geçiyor.. Önemli olan geçen zamanı düşündüğümüzde, geriye dönüp baktığımızda gülümseyebilmek.. İyi ki yaşamışım diyebilmek..
Sessizliğin sesini sonuna kadar açmıştım ya..Hani içimdeki sesler doluşmuştu ya odama.. Dinlemeye kalktığımda, ilk isyan hiç ummadığımdan geldi.. İçimdeki çocuk sesini yükseltti bana
Sessizliğin sesini açtım bugün sonuna kadar.. Meğer içimde ne çok ses varmış hepsi doluştular odama.. Bastırdığım duygularımdan tut, dinlemediğim yürek yangınlarımdan, dikkate almak istemediğim aklımın seslerine kadar, ne varsa hepsi bir ağızdan konuşmaya başladı.. Ne aklımı susturabildim, ne kalbimi.. Ne de buğulu bakan gözlerimi.. Aynaya bakmazsam yeterli olur sandım. Kendimle yüzleşmezsem tüm sesler eninde sonunda […]
Biz 1974 yılında geldik Pendik balıkçı köyüne..O tarihe kadar doğduğum Şişli-Çağlayanda yaşıyorduk.Babam kağıthanedeki benimde yıllar sonra ilk iş tecrübem olarak 5 yıl çalıştığım firmada çalışıyordu.İşi Pendiğe taşındığı için bizde Pendiğe taşınmıştık. İlkokul 5.sınıfı Pendik Merkez okulunda okuyup bitirmiştim.