şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ferit Bey Konağı aslında bende öyle uzun uzun çağrışımlar yaptıran ve bir dolu anılarımın olduğu bir yer değildi. Ama kaderin şu cilvesine bakın ki şimdi onun istikbalini belirleyecek kararı vermek bana nasip oluyordu. Tabii bu istikbal kelimesi hiç yerine oturmadı. Çünkü Ferit Bey Konağı istikbal değil mazi demekti. Verilecek karar ise onun yıkılıp, yerine bir apartman dikilmesi ile ilgili idi. Şimdi tartışılan ise hangi şartlarla ve hangi müteahitin bunu gerçekleştireceği konusu idi.
Pazar günleri geç kalkmak, belki de yaşamımın tek lüksüdür. O gün de öyle olmuştu. Kalktığımda eşim mutfakta kahvaltıyı hazırlıyordu. Her pazar olduğu gibi, kahvaltıya oturmazdan önce köşedeki bayiden gazetelerimi, sonra da yolun üzerindeki fırından, daha yeni çıkmış sıcacık simitleri alıp, eve dönmüştüm. Bir diğer pazar keyfim de kahvaltı masasında gazete okumaktır.
Çoğu orta halli aile gibi Rıdvan Bey de yılbaşını her sene çoluk çocuk ailece kutlardı. Bu yılbaşı da diğerlerinden pek farklı olmamıştı. Farklı olan tek şey bazan onların bir komşuya gitmeleri, bazan da yakınlarının ailecek onlara gelmeleri olurdu. Bu yılbaşı akşamı da bunlardan biriydi işte. Akşama doğru bacanağı Kazım ve karısı ellerinde hazırladıkları yemeklerle çoluk çocuk eve doluşmuşlardı.