şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Ben bir keşifçiyim.Bir kaşif olmanın dünyadaki en güzel şeyi olduğunu biliyorum.Çünkü dünya bana hayatımın en güzel,eniyi,enzekidostunu hediye etti. Hulc’u… Onunla tanışalı tam üç sene oldu. Heyyyduyamadımmm?! Anlatmamı mı istediniz? Pekala, başlıyorum.
1997 yıllarıydı.O zamanlar Düzce’nin Çamlıca Beldesi’nde zor şartlar altında bizi büyüten ailem,öğrenim gören ben 60 yıldır süren bir meslek aşkının kıvılcımına şahit oldum. Kıt kanaat geçindiğim gelecek hayalimi kalem kokan ellerimle bir kez daha süslediğim okulumdan yine efendi, akıllı öğrenci üslubuyla ağır adımlarla eve geldiğim sıralarda burna Esma Sultan’ımın yeeklerinin kokusu ilişti.
19 yaşındayım. Tek hayalim Avrupa’yı gezmekti. Ben Hacettepe’yi, Yıldız Teknik Üniversitesi’ni tutturmuşum. İlla yurtdışında okuyacağım, gezeceğim diyordum. Ailem sevinç içindeydi, onlarla paylaşmamıştım nereye gideceğimi. Akıllarının ucundan bile geçmiyordu Avrupa’da okumam. “Ne yapacağım? Nasıl açıklayacağım?” bu sorulara yanıt bulamam çok zordu. Bir karar vermem gerekiyordu.
Bir mucittim. İsviçe de Darling Caddesi’nde oturuyorsun. Küçükken 6. Elizabeth torunu Luisa’yı andırıyordu yüzüm. Kansız ve cılızdım. Saçları, kaşları, kirpikleri sarı olan bu minik kızın gözündeki okyanus mavisinin verdiği parlaklık, yanaklarına yansır, şirin dudakları minik bir sonbahar esintisinde çatlayınca vişne çürüğüne dönen kızdım ben.
Görüyoruz işte! Hile ve düzenbazlık yine karşımıza çıkıyor. Ve işin sonu yine kötü bitiyor. Dostluğu ve kardeşliği bozan kimi zaman sofra oluyor kimi zaman kavga ve tartışmayla geçen zaman. Tilki ve Leylek hikayesinde olduğu gibi zeki olduğunu sanan tilki akıllı leyleğin tuzağına düşüyor. Sizce de gerçek hayatta da yok mu bu zeki olduğunu sanan tilkilerden? Elbette var!