şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Kasvetli gecelerimin melikesine nidalarım;
Hayatımın kafiyesi sensin,
Senden sonra redif serpildi gönlümün viranesine.
Vuslattır her gece düşlerimi süsleyen…
Ölümüne sevdim seni derler ya; Ölmek bu kadar zor mu?
Her zaman demez miyiz; bu hayat çekilmez,
Ölsem de kurtulsam diye.
Ölmek zor değilmiş demek…
Terkettin…
Kapıyı yarı açık bırakıp gitmişşin..
Geri döneceğine bir işaret mi bu yoksa?
Oysa o sabah , lunaparka gideceğimizi
Haber vermek için geldiğini sanıyordum…
Serinliği iliklerime işleyen gecenin,
Huzurun gerdanından kopardığı
İnciler gökyüzüne saçılmış,
Akbük’ün sahte cenneti andıran
Hırçın dalgaların sahile vuran
Anlamsız kızgınlığı, öfkesi, nefreti
Hala kulaklarımda…
İmrendiği sahildeki altın parçalarına
İşte yine o yıllar öncesi
Fırtınalar kopan köşkün
Önünden geçiyorum…
Yıllar önce kapısına kilit vurduğum
Sensizliğimin sürgününde sancılar
Ve ateşler içinde dolaşıyorum…
Sanma ki yalnızım;
Sensizliğim koynumda yatıyorum her gece.
Her gece kabusum olurdun,
İçime bir ateş topu atardın,
Yakardı içimi verdiği büyük bir acıyla.
Çığlık çığlığa çekerdim o acıyı.
Sınıfta yırtılan sesiniz
Kulaklarımda yankılanır şimdi.
Ayrılık günü ise hala gözümün önünde
Ağustos’ta kar olup yağmak isterdim avuçlarına!
İliklerine kadar ıslanmış teninin,
Toprağa karışmış kokusunu
Burnumda hissetmek isterdim.