Gece toprak damlarda yatarken ayın şavkı vururdu yüzüme. Gökyüzünün perdesini nakış nakış süsleyen yıldızlara bakarken, nakışın nakkaşına sığınırdım sessizce. Ateş böceklerinin önce sesi gelirdi inceden ve hemen ardından kuyruklarında yanıp sönen kor renkli lambalarıyla gözümün önünden geçerlerdi. Bir yandan kurbağaların akortsuz senfonisi,