şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
ÖZLEMEK
Hükmen mağlup;
Aylardır yüzleşiyorum.
Duygu ipliğinden sözcükler örüyorum,
Yokluğun yarattığı eksiklikle.
Özlemek
ayrılığın inkârı;
Titreyen gölgeyi
Islanan kirpiği dahi
Sessizce öptüğünü bilmektir.
Artı gerçek;
Gidenler değil, ardında boşluk bırakanlar özlenir.
Yaşadığımız bu
reel hayat ile
Kurguladığımız hayat arasında
Oluşan derin fark!..
Sığınma alanına dönüşüyor.
Ve bilmek
esasen;
Korkulan olmasın diye seçilir,
Bir yitiğe arzu,
Geçmişi anarak geleceğe kaçmak sanki…
‘Özlemek’ bir teselli, bir telkin gibi…
Sonunda çalar
deli yakamoz;
Aklında ve yüreğinde rengarenk
Mührü vurduğunda gözlerine süresiz.
İlknur Yıldırım
04 Mart 2024
İzmir’den..
www.kafiye.net
Cennet’in
Kadınları
Maskelerle yaşamayı öğrendiğimiz gün,
Kirpiklerin iç tarafına çekilmez oldu sürmeler.
Başlarken…
Emeğiyle derman bulamadığını bilerek
Küstüm çiçeği gibi kapandık.
Diyeni de duyan yok!..
Hayatı bölüşmeye gelince
Yok farz edildi kadınlığımız.
Hadi, buyrun bakalım ey ahali…
Evler ve kalpler üryan kalmışlarla
Kadının ötelenmesine, sansüre, sakıncaya!..
Hayatın uzağına yani…
Siyasal sistemsizliğe karşın budayıp indirenlere,
Hayatı sürdürüp bezeyenlere.
Allah’ım bu nasıl bir beyan;
İçinde binlerce düşün hercai rengi
Sarı sıcağı, avazlarını, korku ve tiksintiyi
Yaz diyor çatallı ve kırık.
Işıklarda yatası nice yiğit kalemin,
İtirazsız yüklenmeye baş eğişin diyeti bu!..
Hiç dinmeyen bir uğultunun,
Asılı duran cığlığın tam ortasındayım.
Çoğunlukla susmak için;
Analizi ağzıma geçerken dilime yapışır
Fır fır dönerken midemin eşliğinde sıkışır.
Eğer bu derece söylenti olmasa,
Yüreğim her alışverişte çoktan vazgeçebilirdi!..
Onlar Cennet’in kadınları;
İçlerinde yaşarken körpecik bedenlerinin
Geçmiş bugünün, yarının neresinde dururdu?..
İlknur Yıldırım
07 Mart 2024
İzmir’den… 8
Mart Kadınlar Gününe
www.kafiye.net
Barış
Doktor Md Ejaj Ahamed
Hindistan
Sevgili Yaratıcı! Lütfen çalkantılı dünyayı dönüştürün,
Barış dolu bir dünyaya
Sakinlerin savaşla, çatışmayla, kıskançlıkla karşı karşıya kalmayacağı bir yer.
Sevgili evrenin Ekicisi, Yüce Allah!
Lütfen tarlalara barış tohumları ekin
İnsanoğlunun yemek için mahsulleri getirdiği yer.
Sevgili Evrenin Kontrolörü!
Lütfen uyum, dayanışma, insanlık havasını gönderin
Yaşamak için alacağımız dünyaya.
Sevgili Tanrım! Lütfen hava durumunu bildirin
Özgürlüğün, dürüstlüğün, cömertliğin
Barış ikliminin olduğu mavi gezegenimize
Yapılacak ve onlarla birlikte insanlar yaşayacak.
Tercüme eden Yusuf Aslan
www.kafiye.net
Doğaya Bak
Doktor Md Ejaj Ahamed
Ülke – Hindistan
Cennete bak,
Huzur ve çekicilik elde edeceksiniz.
Ufuk yolunda yürümek gibi
Sabahyıldızı, çimenlerin üzerindeki çiy-elmaslar
yüzlerinde bir gülümsemeyle hoş geldiniz
Yeni bir gün için.
Alacakaranlığa bak,
Huzura kavuşacaksınız; kırmızı sarı giyiyor, süs eşyaları saçılıyor
Atılmış saçlar, batı ufkunu karşılıyor
Kırmızı ve turuncu çiçeklerle
Yeni bir gece için elimde.
Yıldızlı gökyüzüne bak,
Ay, yıldızlar hoş geldin seni
Yüzlerinde bir gülümsemeyle
Ve bu sizin mekanlar hakkında düşünmenizi sağlayacaktır.
Tarlalara, tepelere, çeşmelere, nehirlere, ağaçlara bakın;
Sizi dudaklarında bir gülümsemeyle karşılayacaklar
Ve sana nezaketi, barışı öğretecek.
Ama yazık! İnsanoğlu çevreye zarar veriyor;
Kendilerine zarar veriyorlar;
Varlıkları ağlıyor;
Toprak hastalıklarına ağlıyor,
Güzelliğini soldurduğun için.
Ancak doğa, barış kaynaklarına katlıyor.
Tercüme eden Yusuf Aslan
www.kafiye.net
Dünyanın Duası
Doktor Md Ejaj Ahamed
Hindistan
Dünya asırlardır savaş denilen hastalığın acısını çekiyor,
Yeryüzü çaresizlikle bakıyor insanoğluna,
Acıdan ağlıyor,
Yüce Allah’a dua ediyor
İyileşmek ve oğullarını affetmek
İdeal hayvanlara, İdeal insanlara dönüşmek;
Dağılması için Yaratıcıya dua ediyor
İnsan coğrafyası arasındaki uyumun kokusu;
Kainatın Rahman Efendisine dua eder
Ülkeye barışın yağması için
İnsan aklının;
Kendisini savaştan koruması için Kurtarıcıya dua ediyor
Ve yemin tohumlarını ekmek için
Gen alanlarında ve insanlığın zihninde
Kavga etmek değil.
Tercüme eden Yusuf Aslan
www.kafiye.net
Çaresiz Filistin
Doktor Md Ejaj Ahamed
Ülke – Hindistan
Kış bir sis örtüsüyle geldi,
Güneş doğu ufkunda doğdu,
Dev yeşil çimenlerin üzerinde oturmuş gülümsüyor,
Ve bir elmas gibi parlıyor.
Evler, tarlalar, ağaçlar, kuşlar,
Yürüyüşçüler güneşleniyor;
Sabah hoş geldin meydanı
Her şey gülümseyerek yeni bir güne.
Eşcinsellikle hepsi bunalmış durumda,
Çimenli bir alanda yürüyorum
Güzelliği görünce büyüleniyorum
Ama birkaç dakika sonra
Gaja’nın mahvolmuş görüntüsü gözlerimin önünde parlıyor.
Görüntü ruhumu rahatsız ediyor.
Şafak, güneş, sabah Gaja’yı hoş karşılamaz
Ve Gaja’nın aklına güzellik getiremez
Her ne kadar burada yapıyorlarsa da.
Filistinliler çaresiz durumda
Kutsal topraklar insanlığa çaresizce bakıyor
“Kurtar beni” diyor yüksek sesle.
www.kafiye.net
Bir Cennetin Altında
Doktor Md Ejaj Ahamed
Hindistan
Yıldızlı bir gökyüzünün altında bir dere kenarında oturdum,
Gecenin gözü suyun aynasında yüzünü buldu,
Tekrar tekrar yukarıya, aşağıya baktım.
Gülümsedi ve herkes onun ihtişamı karşısında şaşkına döndü;
Dere gülüyor ve dans ediyordu,
Rüzgâr şarkı söylüyordu.
Ve bedenlerimizi ve zihinlerimizi okşayarak;
Bütün vadi ay ışığı çeşmesiyle yıkandı.
Ve zevk elbisesini giydi.
Romantizmin düşünceleri kanatlarla uçuyordu
Aklımın gökyüzünde.
Eğer sevgilim bu güzel anda benimle olsaydı
Ne kadar iyi olurdu!
Sonra kozmosun düşünceleri kanatlarla uçuyordu
Aklımın gökyüzünde.
Evren ne kadar büyük!
Kaç tane gezegen ve yıldız var?
Ve düşünce kuşları bana Yüce Olan’ı hatırlatıyor
Ve dedim ki, Yaradan ne kadar büyüktür!
Tercüme Şair ve Yazar; Yusuf Aslan
Adana / Türkiye
www.kafiye.net
Тожикистон ва Ўзбекистон Ёзувчилар Уюшмаси аъзоси
ӮЗБЕГИМНИНГ
ЮРТИ
Шонли
аждодларнинг матонатидан
Гул бўлиб очилиб, гулзор бўлган Юрт.
Момоларим эккан райҳон атридан
Димоғини хушлаб бедор бўлган Юрт.
Ҳалол меҳнатидан ризқини топган
Бекларининг мустаҳкамдир иймони.
Гул юзини бегоналардан ёпган
Бонулари шиор билар ибони.
Самарқанду Хива, Қӯқон, Бухоро,
Жиззах, Термиз, Қарши, Тошкент, Гулистон.
Андижону Наманган ва Фарғона
Нукус, Тӯрткӯл, Урганч – яшнаган бӯстон.
Кумушбиби излари бор ҳойнаҳой,
Марғилонга қилсам арзир жон нисор.
Шаҳрисабзда осмонўпар Оқсарой
Темур бобом қудратидан бир мисол.
Етти пуштим хоки сенинг бағрингда
Биҳиштмисол гўшасисан дунёнинг.
Ўтмишингда ва бугунги чоғингда
Бешигисан маърифат ва зиёнинг.
Қайда юрсам сени ўйлаб юраман,
Ёдинг билан кечар ҳар лаҳза, оним.
Ўзимдан ҳам сени яхши кўраман
Ӯзбегимнинг юрти Ўзбекистоним!
07.06.2020
йийи
O‘ZBEGIMNING
YuRTI
Shonli
ajdodlarning matonatidan
Gul bo‘lib ochilib, gulzor bo‘lgan Yurt.
Momolarim ekkan rayњon atridan
Dimoѓini xushlab bedor bo‘lgan Yurt.
Halol mehnatidan rizqini topgan
Beklarining mustahkamdir iymoni.
Gul yuzini begonalardan yopgan
Bonulari shior bilar iboni.
Samarqandu Xiva, Qoʻqon, Buxoro,
Jizzax, Termiz, Qarshi, Toshkent, Guliston.
Andijonu Namangan va Farg‘ona
Nukus, Toʻrtkӯl, Urganch – yashnagan bӯston.
Kumushbibi izlari bor hoynahoy,
Margʻilonga qilsam arzir jon nisor.
Shahrisabzda osmin oʻpar Oqsaroy
Temur bobom qudratidan bir misol.
Yetti pushtim xoki sening bagʼringda
Bihishtmisol goʼshasisan dunyoning.
Oʼtmishingda va bugungi chogʼingda
Beshigisan maʼrifat va ziyoning.
Qayda yursam seni o‘ylab yuraman,
Yoding bilan kechar har lahza, onim.
O‘zimdan ham seni yaxshi ko‘raman
Oʻzbegimning yurti O‘zbekistonim!
07.06.2020 yil
Hasanboy Goyib
www.kafiye.net
Bu mənəm
Boş kağıza qol
çəkərək,
Haqsızlığa yol verərək,
Qəlbə dəyən bir kəlməni
Demərəm mən, demərəm mən.
Soy kökümün ad-sanını,
İlk sevginin bal dadını,
Dünya malı, cah-cəlala
Vermərəm mən, vermərəm mən.
Əhdə vəfa eyləmişəm,
Daim doğru söyləmişəm,
El – obanın dar günündə
Gülmərəm mən, gülmərəm mən.
Ayrılıqdan yoxdur qorxum,
Dəydi daşa tale oxum,
Əminəm ki, bir başqasın
Sevmərəm mən, sevmərəm mən.
Müəllif: Elmaya Cabbarova
01.03.2024.
www.kafiye.net
Tu gde počinje tvoj krik
Ludilo straha od neizvesnost
Tu zanemi moj urlik
Žedji za tobom
Prigušen u mojoj utrobi
Gde se dugo kote štenci
Djavoljih slutnji
Pohotnih misli
Kroz etar tišinom
Bez glasa i reči
Prepoznaju se,isti
Ti lud u hrabrosti
Ja zanemela u ubedjenju
Sve bi srušili pred sobom
Kada bi krenuli
Vodjeni užarenim potrebama
Da se obistini
Susret dve zveri
Zarobljene u moralu
Žrtvovani u slikama čistote
Obožavani u neistini
Vasionu prevrćemo
Utrobu joj kidamo
Vapeći
A ni ona
Ni mi
Ni te zveri u našoj
Ogoleloj istini
Ne usudjuju se da krenu
Da se krvavim ugrizima spoje
Nežnije od treptaja oka
Vatri u pogledu
Koji me razdeviči
I svaka tvoja reč
Sa mene skida obruče
Lanci nemaju više moć
Samo reči na papiru
Ječe
Ja ćutim u grču davljenika
Tolika količina vriska
Zaglavila se u dušniku
Ako rasporim pluća
Oluja će ubiti tišinu
Razmileće se zveri
Strasti iz moje utrobe
Tvojim zovom nakoćene
U mrtvoj tisini
marijanajtheferpopov@
www.kafiye.net