şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Cuma kavramı Arap dilinde ‘Cum’a’ kelimesi, cama’a “topladı” fiilinin isim halidir ve anlam itibarıyla ‘toplanma günü’ anlamına gelir. Ragib el İsfahani c-m-a kökünden gelen fiillerin anlam itibarıyla “ Bir şeyin bazısını bazısına yaklaştırarak birleştirmek’ manasına geldiğini ifade eder. Kur’anda bu kavram Kıyamet suresinde “Ve cumiaş şemsu vel kamer” yani Güneş ile ay bir araya getirildiğinde” […]
Lügatlar taassup kelimesini “Bir kimsenin herhangi bir dini inanca, bir görüşe, düşünceye veya herhangi bir partiye gereğinden fazla, yani aşırı bağlılığıdır” şeklinde betimler. Dolayısıyla taassup bir kimsenin bir şeye körü körüne bağlanması, haksız da olsa taraf olması anlamına gelir.
İki gün önce yani Cuma günüydü. Hapishane güvenlik sorumlusundan telefon geldi. Bize bir iyilik yapar mısın? Hücrede Pedroso isimli mahkum ilaçlarını oruçlu olduğu için almıyor ve doktor alması gerektiğini söylüyor şayet almazsa ciddi sorunlar olabilir? Çünkü alması gereken psikiyatrik ilaçlar.
İnsan madem ki vahyin beyaninca halife olarak tayin edilmiştir öyleyse onun vazife-i asliyesi yönetmektir. Bu yönetme ameliyesi ise evvela insanın kendisini yönetmesi ile başlar. İnsanın kendisini yönetmesi ise evvela duygularını yönetmesi ile mümkündür..
Kelime-i tevhid once reddetmekle baslar. La demeden illalah demek reddetme olmaksizin tasdik etmek tevhid akidesine aykiridir. Bundan dolayi bu ayette ve daha sonraki ayetlerde neleri reddetmemiz gerektigini Rabbimiz beyan ediyor. Zira “LA” deyince neyi reddettigimizi “ILAHE” deyince neyi kastettigimizi ve “ILLALLAH’ deyince nasil bir Allaha yonelmemiz gerektigini bilmemiz gerekir.
Burda malum ki çocuk misali veriliyor ve çocukların saçlarının ak olacağı mecazi ile cümle kuvvetlendiriliyor.. saç beyazlaması insanın çok düşünmesi ve endişelenmesiyle olur..Örneğin Allah resulü (sav) Benim saçımı Hud suresi ağırttı der..
İnsan yaradılışının en büyük gerçeğidir rahmet. Rahim olan o kudretin ana rahmine seni emanet etmesiyle başlar zira hayat isimli serüvenin.Sonra seni şefkatle bağrına basan ve rahmet musluklarından akan bir İlahi ikram ile besleyen bir anne kucağında bulursun sen kendini.
Hasret, sessiz geminin ardındaki veda busesi..Hasret,bir mahkumun tahliye haberi kimileyin.Hastanın taburcu olma vakti bazen.Ferhata dağları deldiren kudret..Aşığa çölleri geçiren saik..Eyyub’un dilindeki şifa ayeti.. Hasret bir tabutun içindeki mefta..Hasret, bir yolcu için menzile ulaşma özlemi..
Bütün mesele bağ kurma işidir…Nemrut’un ateşine selam olsun diyen İbrahim (as) ile Hamiltonun Çanakkalede toplarından korkmayan on başı Mehmet arasında… Uhud ta kolları kopan ve sancağı kucaklamaya çalışan Mus’ab ile düşmanın attığı bombayı geri fırlatırken kolu kopan Mehmet çavuş arasında bağ kurma işi…Mekke’nin Abdülmuttalibi ile Osmanlının Vahdettini arasında Ebrehe’nin filleri ile Hamiltonun tankları ve gemileri arasında…
Aile içi şiddetin teolojisini anlatan bir vaizi dinleyen yurt dışında doktorasını yapmakta olan bir talebe eşini o sohbetten sonra dövmeye başlıyor.Zira din bir zulme caiz derse ve insanda zaten öyle bir temayül varsa kişi o zulmü irtikap eder. O sohbette vaiz şöyle diyordu: