şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
“ATATÜRK’ÜN
WATSAPI YOKTU!” ÖZGÜR ÖZEL
Günaydın sevgili dostlarım. Chp genel başkanı bir soru uzerine” ATATÜRK’ÜN watsapi yoktu” diye cevap veriyor. Ataturkun watsapi olsaydı chp daha güzel yönetecek ve daha da başarılı olacaktı.
Dostlarım, ÖZGÜR özel, parti başkanı, üniversite mezunu. Kendisi genç, parti yöneticisi. Turkiyenin modern teknoloji içerisinde olmasından dolayı bu günkü teknoloji ve imkanlarını cumhuriyetin yeni yıllarında da bu teknolojinin olduğunu düşünüyor. Ben chpli seçmene üzülüyorum. Son 15 yıldır ne kadar çocuktan da daha bilgisiz, beceriksiz kişilik sahibi olan Kemal Kılıçdaroğlu ve ÖZGÜR özeli nasıl seçtiler bilmiyorum.
Dostlarım; chp kapanmak üzere, chp artık iflas etti. Chp tarih sayfalarında yer almak üzere. Bu kadar beceriksiz, ileri görüşü sıfır olan başkan ve yardımcılarını nasıl seçiyorsunuz inanın anlamıyorum. Futbol takımınız chp artık ligden düşmek üzere. Kendinize gelin! Takım tutmayı birakin! Partinizin geleceği içi akıllı, becerikli, ileri görüşlü yöneticileri seçin. Bu arada ne olursa olsun chp benim.partim durumunu bırakın. Aklınız başınıza gelsin! Pişman olacak hareket ve davranışlardan kaçın.
Saygılarımla.
06.12.2024 cuma, Karabağlar
Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair ve yazar
Www.kafiye.net edebiyat sayfası sahibi.
GERÇEKTEN BEN KİMİM?
Buğulu gözlerimi cama dikmiş, başımdan geçenleri beynimde yoğuruyordum. Zaman zaman ben kimim demekten alıkoyamıyordum kendimi. Bu soruyu bana bu aralar defalarca sorduran olaya gelince:
Bir sabah bilmediğim bir mezbelelikte ellerime kan bulaşmış halde uyandım. Burası neresi? Ellerimdeki kan da neyin nesiydi?
O gün normal bir durummuşçasına oradan kalkıp evime gittim. Evimde her şey normaldi. Hani insan hatırlamak istemediği ya da korktuğu şeyleri bilinçaltına iter de o şeyi gerçekten hatırlamaz, bana da öyle bir şey olmuştu sanırım.
Normal bir günde, her zaman yaptığım gibi işe gitmek için telaşla otobüs durağına koşuyordum. Arkamdan bir adam avazı çıktığı kadar bağırıyordu:
-Pelin, Pelin!
-Bana bakar mısın? Neden benden kaçıyorsun?
Arkama döndüm:
-Bana mı dediniz diye sordum?
-Evet, sana diyorum.
-Beyefendi ben Pelin değilim Nevin’im. Beni birine benzettiniz sanırım dedim ve kaçarcasına gelen otobüse atladım.
Kafam epey karışmıştı. Kimdi, neydi? Bir tek şey biliyorum, yaşananlar çok saçma ve anlamsızdı.
O gün yorgun argın işten döndüğümü hatırlıyorum. Sanırım aşırı yorgunlukla uyuyakaldım.
Korkunç bir rüya gördüm:
Sarışın, uzun boylu, bakımlı bir kadın peşimden koşturuyor. Koşarken de bırak yakamızı. Biz sana ne yaptık. Kocam seni istemiyor. Yeter artık, çık git hayatımızdan. Sen nasıl bir orospusun? Defol git!
Bu kadını daha önce gördüm sanki. Ama onunla ya da kocam dediği kişiyle, bir şey yaşadığımızı hatırlayamadı.
Her rüyada olduğu gibi o kadından da ardıma bakmaksızın kaçtım.
Uykudan kan ter içinde uyandığımı sandım. Rüyaydı bu emindim bundan. Ama ne zaman üstümü giymiştim? Yine üzerinde durmak istemedim.
O gün hafta sonu tatiliydi. Mutfağa gidip kendime güzel bir çay demledim. Ekmekleri tereyağında kızarttım. Kileri açıp bu yıl yaptığım çilek reçelini çıkardım. Habibe ablanın iş yerine getirdiği gezen tavuk yumurtalarından beş tane kırdım. Çay demlenince oturup bir güzel yedim. Bu ne iştah böyle dedim kendime?
Yavaşça ayağa kalktım. Başım birden deli gibi dönmeye başladı. Sanırım bayıldım. Bilmiyorum. Bilmiyorum bu ara bana neler oluyor. Biri çıksa karşıma Nevin telaş etme her şey geçti. Hepsi bir rüyaydı dese. Beni teselli etse… O kadar çok ihtiyacım var ki. Anne karnına dönmek istiyorum. Benim için herkes gibi en güvenli yer orası. Kafayı mı yiyorum acaba. Yok, yok kendi kendini telaşlandırma.
Bu seferde gözlerimi kocaman bir evde açıyorum. Evin mobilyaları altın varaklı. Kim bilir hangi zenginin evi? Elimde ağır bir çanta… Çantayı açıyorum. İçinden altın bilezik, kolye, yüzük, broş, yakut bir set… Gözlerime inanamıyorum. Bunlar benim mi? Benim burada, bilmediğim bir evde ne işim var. Yine o anlamsız rüyalardan birini görüyorum sanki.
Elimdeki çantayı usulca yere bırakıyorum. Hızlı adımlarla kapıya yöneliyorum. Kapı içeriden kilitli… Anahtarı üç defa döndürüp açıyorum. Hızla merdivenlerden inmeye başlıyorum. Arkamdan bir dairenin kapısı açılıyor:
-Bakar mısınız? Siz kimsiniz. Apartmanda ne işiniz var?
Sorulara aldırış etmeksizin hızla merdivenleri iniyorum. Apartman kapısını gıcırtıyla açıp kendimi sokağa atıyorum.
Uyandığımda evimdeyim. Yine üstümde kıyafetler var. Oysa bugün tatil değil miydi?
Bileklerimde bir ağırlık hissediyorum. Bakıyorum tamı tamına sekiz koca bilezik. Üstelik altın. Parmağımda pırlanta bir yüzük…
Yok, bunlar benim değil. Bu yaşadıklarım rüya değil. Ben uyurgezerim. Apar topar kalkıp telefonumun arama motorunu açıyorum. Amacım iyi bir psikiyatrist bulmak. Birini bulup hızla çıkıyorum. Beynim uğulduyor. Kulaklarım çınlıyor. Ayaklarım yürümek istemiyor.
Bir saat sonra doktorun odasındayım.
Doktor:
-Anlat bakalım.
Ben:
-Kendimi tanıyamıyorum doktor bey! Sanırım uyurgezerim. Bir gün bir yerde öbür gün başka bir yerde uyanıyorum. Garip garip rüyalar görüyorum. Yalvarırım söyleyin ben kimim?
Bunu üzerine doktor kaşlarını çatıp, düşünceli bir tavırla:
-Bir takım tahliller yapacağız. Sekreterime gidin. O gerekli olanları size söyleyecek. Diyor.
O gün kan vermedir, idrardır, tahlildir derken akşam oluyor. Yorgun argın eve giriyorum. Sıcak bir duştan sonra yatıyorum.
Bu kez gözlerimi iki polisin arasında kelepçeli bir halde açıyorum. Adamlara soruyorum:
-Hey memur Bey! Ben ne yaptım? Niçin tutukluyum?
Uzun boylu polis bana tepeden bakıp:
-Hırsızlıktan. Hatırlamıyormuş numarası yapma bize. Yemezler.
Polisin öfkeli cevabından sonra susuyorum. Kendi kendime ‘’yapmışta olabilirim. Son zamanlar yaşadıklarım rüya olmayabilir.’’ Diyorum.
Karakola girince aklıma doktorum geliyor. Numarayı tıknaz olan polise veriyorum.
-Bu numara doktorumun… Lütfen onu arayın. Benimle ilgili şeyleri o biliyor sanırım.
Polis başını iki yana sallayıp numarayı tuşluyor.
Doktorla epeyce konuşuyorlar.
Ne dedi diye soruyorum:
Polis:
-Anlayacağız. Kişilik bölünmesi dedi doktorunuz.
Ben:
-O da ne?
Hapishanenin nemli duvarlarının ardında öğreniyorum tüm gerçeği.
Meğer ben sadece Nevin değil, Semra, Pelin ve susanmışım.
Nevin işten eve, evden işe gidip gelen bir hasta bakıcı, Semra azılı bir katil, Pelin evli erkeklerin peşinde saplantılı bir orospu, Suzan ise usta bir hırsız.
Bunların hepsi benmişim meğer.
Tekrar soruyorum’’ gerçekte ben hangisiyim?’’
Hacer Taner Bulut
www.kafiye.net
EY ÖZGÜR ÖZEL!!!
Ey Özel ; sen CHP’nin genel başkanısın! ne dem, ne hdp senin partin değil! Yeter artık! Biraz şerefin varsa, haysiyetin varsa, ahlaklı biriysen kendine çeki düzen ver.
Mitinge gittin ve kıvırtıyorsun sorular karşısında! İnsan olsan, biraz şeref ve vatan sevgin olsa dobra dobra cevap verirsin! Uçaktan inmişti, dem genel başkanı ile aynı anda arabada degilmişte, duymamış, ama destek veriyormuş.
Bu ülke senin gibi siyasilere ders vermesini bilir! Kendine çeki düzen ver artık! Vatan hainleri ile kol kola hareket etme! Sen de vatan haini olursun! Şıracı ile bozacı misali olmasın hareketlerin! Bu ülkede pkk, ypg ve yıkıcı, bölücü terör örgütleri ile kol kola yürüyen hdp ve dem partiye desteğini, mesainin kes artık! Bu ülke insanın sabrını, dayanıklılığını test etme artık! Güvendiğin dağlara karlar yağdı. Çığ altında kalırsın, yazık olur. Bu desteklerinizi devam ettirirseniz , Yargıtay chp için kapatma davası açabilir. Benden söylemesi.
Chp li vatandaşlarımızda dikkat
etsinler oy verdiniz bir siyasi parti! Futbol takımı tutmuyorsunuz! Allah
sizlere sabır ve dayanma gücü versin!
08.11.2024 Cuma/ Karabağlar
Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar
Www.kafiye.net
edebiyat sayfası sahibi
كنتُ أبحثُ عن وطنٍ في صِبايا
وعن حبٍ يداوي جراحاً في القلبِ بقايا
لما رآني اقصد الهوى دونه هام للِقيايا
فأهربُ منهُ لألقى بهِ المنايا
وكأني أشرب الأرض واسقيهِ.
دمعاً قانيا ..
ثم تنشف الأرض.
بعد سنينٍ قاسية
يواري أجساد العصافيرِ من الفضايا
و جُثث الازهارِ بين الصخورِ حيا
نحنُ الضحايا….
نموتُ ونحيا سبايا
لا لِمَن يرضى بعيشتهِ مذلول الخُطايا
أُصافح الزمان لِكسرُ اسرُ يدايا
أنا المتعافي من كل الخَطايا
أنا مَن طهرتُ أوجاعي بعزايا
بذور الخير تنثرُ في العلايا
فاقابلُ وجهاً تنمو في الروحي خلايا…
يا ألهي قد اهلكهُ الحروب دهراً
فكتب ملامحهُ بالدمِ
سطور شعرٍ بلا قافيا
تسكُر العيون اذا التقينا
وترقص حولي النبضُ نهراً
فتكتب جزيئات الدمِ في كل الزوايا
احبك …..
هناء الجلبي
15 / 10 / 2024
اهداء الى زوجي / Ali Var
Yuva Arıyorum
Kızlarda bir yuva arıyorum
Ve kalpteki yaraları iyileştiren bir aşka dair geriye
O beni görünce, kuayya için hiçbir önemi olmayan havayı kastettim
Ben de onu bir iblis tarafından atmak için ondan kaçtım.
Toprağı içip sulamak gibi.
Yasal olarak gözyaşları içinde ..
Ve sonra dünya kurur.
Zorlu birkaç yıldan sonra
Kuşların bedenleri uzaydan dolaşıyor
Ve çiçeğin cesetleri kayaların arasında canlı
Kurban biziz. ….
Ölürüz ve yaşarız spaya
Hayatından memnun olan hiç kimse günahlarla aşağılanmaz.
El kırmak için zamanın elini sıkıyorum
Ben tüm günahlardan kurtuldum
Acılarımı taziyelerle temizleyen benim
İyilik tohumları göklere saçıldı
Ruh hücrelerimde büyüyen bir yüzle karşılaşıyorum…
Tanrım, savaşlar onu yeniden mahvetti
Özelliklerini KANLA yazdı
Kafiyesiz saç çizgileri
Görüştüğümüzde gözler kapanıyor
Ve etrafımda ritim bir nehir dansı yapıyor
Kan molekülleri her köşeye yazılı
Seni seviyorum
…..
Hannaa el-Jalbi
15 / 10 / 2024
Kocama adanmıştır / Ali Varol
Kimse Bana
Kızmasın!!!
Değerli dostlarım. Münafık olanlar ile İslam dini kabul etmeyen kişilerin cenazeleri kesinlikle camide cenaze namazı kılınması. Hem Allaha inanmayacaksınız, hem İsraile destek vereceksiniz, hem inananlar ile alay edeceksiniz. Sonrada cenazemizi camiden kaldırın diyeceksiniz. Bu olmaz, kabul edilmez bir durum.
Kimse bana kizmasin!!! Fatih Altaylı, İsmail Saymaz, can Atakli, Namık tan ve daha niceleri. Benim muslumanligimla alay edenler, ibadet yerim olan camiden cenaze namazınızı kılınması da istemeyin. Kafirliginiz tam belli olsun.
Bana kimse
kızmasın! Artık inancın ile alay edenler istedikleri ülkeye gidip orada
gebersin! Hem İslama hakaret edeceksin, hem de İslami esaslara göre cenazeni
kaldirtacaksiniz! Bu ne vurdum duymazsın, bu ne İslama ve inananlara karşı
saygısızlık! Üstümüzden düşün artık.
07.10.2024 pazartesi/ Karabağlar
Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar
Www.kafiye.net edebiyat sayfası sahibi
MAVİ ÇOK YAKIŞIYOR SANA!!!
Beyaz senin asaletini, kişiliğini yansıtıyor,
Elbisen seni kişiler içinden seçtiriyor,
Denizin köpükleri ile kıyafetin yarışıyor,
Biliyor musun, mavi sana çok yakışıyor!
Turuncu elbisen; ben buradayım diyor,
Bakışların turuncuyu harika tamamlıyor,
Ayakta duruşun, oturuşun rengini bozmuyor,
Biliyor musun, mavi sana çok yakışıyor!
Kahverengi sende bir renk cümbüşü olmuş,
Yine beyaz ile kahverengi sende buluşmuş,
Hele o bakışların, seninle bir bütün olmuş,
Biliyor musun, mavi sana çok yakışıyor!
Mavi kıyıda, mavi kıyafetin, beyaz ile buluşmuş,
Mavi elbisen tüm güzelliğini doldurmuş,
Denizin köpüğü, beyaz giysin bir bütün olmuş,
Biliyor musun, mavi sana çok yakışıyor!
Der Hüseyin, ne giyersen giy içini dolduruyorsun!
Asaletin seni renkler içerisinde doldursun!
Gül yüzün ömür boyu renk cümbüşüyle yoğrulsun,
Biliyor musun, mavi sana çok yakışıyor!
14.10.2024 pazartesi/ Karabağlar
Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazarWww.kafiye.net edebiyat sayfası sahibi.
الأزرق يناسبك كثيرًا !!! اللون الأبيض يعكس نبلك، شخصيتك، فستانك يجعلك مميزا بين الناس ثيابك تنافس زبد البحر، كما تعلمون، اللون الأزرق يبدو رائعًا عليك! فستانك البرتقالي؛ يقول أنا هنا مظهرك يكمل اللون البرتقالي تماما، لا يغير لون وضعية وقوفك أو جلوسك، كما تعلمون، اللون الأزرق يبدو رائعًا عليك! لقد أصبح اللون البني شغبًا من الألوان عليك ، مرة أخرى، الأبيض والبني يجتمعان فيك، وخاصة نظراتك تلك، فقد أصبحت واحدة معك، كما تعلمون، اللون الأزرق يبدو رائعًا عليك! على الشاطئ الأزرق، يلتقي زيك الأزرق بالأبيض، فستانك الأزرق ملأ كل جمالك، لقد أصبح زبد البحر وثيابك البيضاء كلها، كما تعلمون، اللون الأزرق يبدو رائعًا عليك! يقول حسين، بغض النظر عن ما ترتديه، فإنك تملأ نفسك! نرجو أن يملأك نبلك بالألوان! نرجو أن يكون وجهك الوردي مليئًا بأعمال شغب من الألوان طوال حياتك، كما تعلمون، اللون الأزرق يبدو رائعًا عليك! الاثنين الموافق 14.10.2024/ كاراباخلار حسين دورموش مدرس ادب متقاعد كاتب شاعر، صاحب صفحة الأدب www.kafiye.net.
al'azraq yunasibuk kthyran !!!
Kelebekler
Vadisi
O rengarenk ogüzel kelebekler gördüğüm yerde içimi kıpırdatan içimde güzel duygular
uyandıran harika desenli canlılar kelebekleri çok severim o yüzden başladım bu güzellikleri araştırmaya Konya tropikal kelebek bahçesi ile araştırmam başladı .
2015 yılında Konya’nın Selçuklu ilçesinde açılan tropikal kelebek ve bitki
evidir tropikal ülkelerden gelen ve 45 farklı türde 10.000 kelebeğe doğal yaşam alanı sunan tropikal bahçesidir Konya’da mutlaka gezilmesi gereken yerler
arasındadır kelebeklerin gizemli dünyasını incelemeye devam ediyorum
kelebeklerin ömrünün bir gün olduğu söylense de bu yanlış bir inançtır mayıs sineği fizyolojik olarak kelebeklere çok benzediğinden bir gün yaşayan canlılardır ve bu benzerlik yüzünden
kelebeklerin ömürlerinin bir gün olacağı inancı doğmuştur.
Kelebekler, türüne bağlı olarak bir hafta ile iki yıl arasında yaşarlar. Dünyanın en güzel kelebeği tavus kelebeğidir. Kelebekler meyve suları çiçeklerin içindeki
sular ve meyve içindeki sularla beslenir. Eski bir efsaneye göre kelebekleri
öldürmek, üzerine lanet çekmektir halk arasında ölüm meleği olarak bilinen kelebekler öldüklerinde yanında olan ilk kişiyi lanetledikleri söylenir. Kelebekler, uyumazlar, sadece
dinlenirler, kelebeklerin ağzı yoktur tat alma duyuları ayaklarındadır
yumurta evresinden Lavraya geçiş uykuya daldığı pupa evresinden sonra kelebeğe dönüşmesi başlı başına hayret uyandıran bir döngüdür.
Dişi kelebekler kötü kokular yayar ya da
korkmazlar dişi ve erkek kelebekler birbirinden farklı
kokarlar. Kelebek, pul kanatlılar, böcekler veya kelebekler takımının
fertlerine verilen genel attır. 150.000 kadar kelebek türü vardır. Kelebekler,
çiçeklere konarak polen ve özütlerinden faydalanır. Kelebeklerin bazı türleri
gece dinlenip gündüz uçarlar gece kelebekleri ise gündüz dinlenip gece uçarlar.
Zehirli kelebekler de vardır. Bunlar çok
yavaş uçar ve göz kamaştırıcı parlak renklere sahiptir. Kral kelebeğin bir türü zehirlidir en uzun yaşayan kelebek yine kral kelebektir. Kelebekler, özgürlüğü ve güzelliği temsil eder. İşte bu yüzden kelebekler sonsuzluktur. Ben de kelebekleri; özgürlüğü ve güzelliği temsil ettiği için çok severim. Onlar harika canlılardır. Umarım bu yazımı
okuyan herkese kelebekler büyük şans getirir.
Ege Özcan
2.10.2024 Adaman evleri
www.kafiye.net
Ey Asım’ın
Nesli, Neredesin!!!
Tülay isimli parti başkanı var ortada,
Kürt devletinden bahsediyor Güney doğuda,
Güneyde ve doğuda devlete karşı kişkirtmada,
Halkı isyana kışkırtıyor sanki çok akıllıda,
Ey Asımın
nesli, ne uykusundan!!!
Chp çıkmış bağırıyor ortada kurankursları kapansın!
Bol bol iftiralar, devlet yönetimine veryansın!
Sanki bu öldürme işlerini yönetim yaptırıyor utansın!
Seçim hemen seçim, Erdoğan saraydan uzaklaşsın!
Ey Asimin
nesli, ne zaman uyanacaksın!
Akp’li millet vekilleri sucuk yerler kötü haber örneği verirler!
Chp’li millet vekilleri silah kacirirken, özgürlükten bahsederler!
Terör örgütüne
destek olan partiye tam güç destekler!
Ortada cirit atarlar meydan bizim, vatan bizim, başkaları olmasın!
Ey Asımın
nesli, neden hâlâ uyuyorsun!
Chp ülkede namusun bozulması için elinden geleni yapiyor !
Lgtb ye destek vererek erkek erkeğe evliliği desteklere geldi!
Namus ve ahlaksızlık, laiklik altında korunmaya geldi!
Doktorların bazıları düşünce adında devletine saldiriyor!
Ey Asımın
nesli, ne zaman kendine geleceksin?
DESTE deste paralar kamera önünde sayıldı rüşvet olarak,
Namus sözü verenler her gün çalışanı işten çıkararak,
İşçinin maaşını ödemeyip hak ve emeklerine el koyarak,
Sonra hükumet bizim gelirlerimize el koyuluyor diye bağırarak,
Ey Asımın
nesli, sen hala uyanmayacak mısın?
Atatürk’ün partisi olduklarını söyleyerek devamlı izin yapan,
Atatürk’ün askerleriyiz naralariyla ortada büyük yaygara koparan!
Sanki Atatürkçülük chp nin tekelinde, bunların dışında olmayan!
Bu ülkede yönetmek sadece chpnin tekelinde sanan!
Ey Asımın nesli, bu olumsuzluklara karşı ne yapacaksın?
Asımın nesli,
uyanma zamanı geldi geçiyor!
Sen hâlâ uyuyorsun, ruyandan uyan, zaman geçiyor!
Senden umut
bekleyenler var, ey nesil neredesin?
Yeter artık uyuduğun, kendine gelmenin zamanı!
Dinine, bayrağına, ahlakına ne zaman sahip çıkacaksın?
Ey Asım’ın
Nesli, uyan artık, geç kalmayasin!
Bayrak dalgalanmak için seni bekliyor görevine!
Din, ahlak hizmet bekliyor senden ülkende!
Vatanını böldürme üç beş çapulcuya ülkende!
Asim nesli olarak kükre ve kendine gel bu ülkede!
Ey Asımın
nesli, vatan ve bayrak hizmet bekliyor, kendine gel!
24.09.2024 salı / Karabağlar
Hüseyin Durmuş
Emekli edebiyat öğretmeni
Şair yazar
Www.kafiye.net edebiyat sayfası sahibi
Deniz
Altındaki Gizem
Denizler
altındaki gizemi hep merak etmişimdir. Deniz altındaki gemiler batık şehirler
ve türlü deniz canlıları bana hem ürkütücü hem de gizemli gelir .
Bende tüm bu gizemi araştırmaya karar verdim . Denizler Sonsuzmudur ? Deniz
dibinde ne tür canlılar yaşar ? Cevaplarını şimdi araştırmaya karar verdim. Her
yaz deniz tatilinde topladığım deniz kabukları ve değişik taşları boyayarak
koleksiyon yaparım her seferinde bulduğum değişik Taşlar ve deniz kabukları
benim araştırma merakımı uyandırdı .
Yazmak için kolları sıvadım denizin o masmavi renginin aslında renksiz ve
Saydam olduğu gerçeğiyle araştırma başladı denizi mavi görmemizin nedeni su
moleküllerinin ışığı emme ve yansıtma özelliğindendir okyanusların rengi ise
mavi yeşil gri lacivert hatta kahverengi ve sarı olarak görülür şimdi gelelim
deniz dibinde yaşayan canlılara canlar salyangozlar midye mürekkep
balıklarıyası, kurtlar denizyıldızları deniz kestaneleri, deniz Salatalıkları,
deniz ahtapotlarını içerir. vardır mesela en dünyanın en saldırgan hayvanî
tuzlusu timsahdır balina yunuslar köpek balıkları ahtapot, istakos, yengeç,
okyanuslardaki canlılardan bazılarıdır.
Balık türlerine gelince bizim denizlerimizde 247 türü Karadeniz’de 200 tür
Akdeniz’de yaklaşık 250 civarı balık türü vardır Ege ve Akdeniz‘deki balıkların
bir bölümü 1876’da Süveyş kanalından hint okyanusundan gelerek kıyılarımıza
yerleşmişlerdir deniz dibindeki ısı -1° ile 5° arasında değişir denizin bittiği
yer ufuk derin denizlerde denizanası tespih böceği cam süngeri deniz yıldızları
değişik türde zehirli örümcekler bulunur denizlerin derinlikleri tüm
araştırmalara rağmen gizemini korur en tehlikeli denizanası türü kutu
denizanasıdır ve Avustralya’da görülür deniz analarının beyinleri yoktur bu
arada deniz dibinde oluşan depremler deniz tabanı deforme olduğunda tsunamiler
oluşur oluştururlar şimdi de deniz dibindeki batık şehirleri inceleyelim
dünyanın en güzel kentlerinin bazılarının şu an sular altında olması gizemini
hala koruyor
Bence Jamaika Port royal şehri tüm şehir tsunami ile birlikte 2000 canlısıyla
sular altına gömülmüştü denizin 12 metre derinliğindedir duvarka Hindistan lord
kirişhane‘ın 70.000 saraydan oluşan ihtişamlı şehri sular altındadır yoğun ismi
adası Japonya Pavlapetin Yunanistan dünyanın en eski batık şehridir bu
bölgelere dalgıç gezileri düzenlenir Mısır Kleopatra‘nın sarayının olduğuna
inanılan ve bu şehirde Kleopatra‘nın mezarı ve müzesi de bulunuyor Combay
harabeleri Hindistan Santiago Tapınağı Meksika Nor Folk Henge İngiltere Shore
Temple Hindistan aslan şehri Çin Lyon şehri dünyadaki sular sualtı şehirlerinin
en göz alıcısıdır ülkemizde Gökçeada sualtı milli parkı Adana’daki Seyhan baraj
gölü Roma dönemine ait Augusto Antik Kenti Şanlıurfa’ya bağlı halfeti‘de
bulunan Savaşan köyü birecik Barajının suları altında kalmıştır sular altında
kalmadan önce Fırat Nehri’nin karşısında kurulmuş çok güzel bir köydür sualtı
gemilerine gelince Antalya kıyılarında bulunan 14 gemi batı Çanakkale Savaşları
ndan kalma 108 yıllık batık gemiler bulunur dünyada en derin gemi enkazı.
Pasifik Okyanusu’nun Filipinler kıyılarındadır 77 yıl önce ikinci Dünya Savaşı
sırasında batmıştır dünya genelinde 250.000’den fazla batık gemi vardır ve
titanic en büyük deniz faciası olarak 1500 yolcusu ile deniz dibine batmıştır
deniz altındaki tüm bu gizemleri araştırmak benim için büyük bir heyecan
titanic film olarak da uyarlanmıştır araştırıp öğrenmek bunları yazmak çok
güzel bir hobi umarım bu yazımda sadece kendi anilarimi anlatmaktan çok bir
araştırma yazısı yazarak okuyucuları bilgilendirmiş oldum bu bilgiler sonsuz
sürekli araştırmaya açık bilgiler denizler okyanuslar ve deniz altındaki tüm bu
yaşayan tarih benim ilgimi çekiyor ve bu yazım araştırma öğrenme anlamında bana
yeni yollar açtı tıpkı derin denizler ve okyanuslar gibi derin bilgiler edindim
yüzmeyi çok seven biri olarak yüzerken artık tüm bu araştırdığım öğrendiğim
bilgileri düşünmeden kulaç atmayacagim denizler bizim mirasımızdır lütfen
denizleri kirletmeyelim denizlerimizi koruyalım deniz altında yaşayan canlılara
nefes olalım gelecek nesile güzel tertemiz masmavi denizler bırakalım denizin
gördüğümüz o güzel renklerini siyaha boyamayalım.
22 9.02.2024 İzmir
Ege Özcan
Adaman evleri araştırma yazısı
www.kafiye.net
Bir Saray
Md Ejaj Ahamed
Murshidabad, Batı Bengal, Hindistan
Bir gün tek başıma bir sandalyeye oturdum,
Görüntüde bir koya gittim.
Büyülenmiş bir şekilde onun koyunun tadını çıkarıyordum.
Şeffaf suyunu gördüm
Ve gümüş gibi parlıyordu.
Ve tam bu koya vardığımda,
O ve arkadaşları beni sadece karşıladılar
Ve çok tatlı bir şekilde karşıladılar, bir baba gibi görünüyorlardı.
Yeni babayı karşılamak için
Büyük harikalıkta
Bütün kiracılar tüm düzenlemeleri organize etmişti.
Bu saraya girerken, her kiracı beni kendi gücüyle büyüledi.
İlk kiracı, kekikler aromatik yayıldı,
Sonraki kiracı, dalgalar bir müzik çaldı.
Sonra, bülbül, guguk kuşu ve göçmen bir melodi ayarladı.
Kiracı esintisi sağladı, törenini dağıttı,
Toprağa yayılmış kadifemsi çimenleri karşılamak için. Güneş farklı renkli parıltılarını dağıttı.
Yürüdüğüm halının üzerinde;
İki taraftan sıralanmış bir şekilde,
Üzerime Lilly,
Mallow, Marigold, Jasmine, Zinia çiçeklerini saçtı.
A Palace
Md Ejaj Ahamed
Murshidabad, West Bengal, India
Alone I sat on a chair one day,
In vision, I went to a bay.
Being fascinated I was enjoying her bay.
I saw her transparent water
And it was glittering as silver.
And just as I arrived in this bight,
She and her companies welcomed me mere
And they welcomed so sweetly, seemed to be a sire.
To welcome the new sire
In the great marvellousness
All tenants had organized all the arrangements.
While I entered this palace, every tenant charmed me one’s might.
The first tenant, thymes spread aromatic,
Next tenant, the waves sounded a music.
Then, nightingale, cuckoo and migrant set a melody.
Tenant breeze provided, distributed her ceremony,
To welcome the earth scattered velvety sward.
The sun distributed his different colorful lusters.
On the carpet I walked;
Standing in the row from the two siders,
Over me Lilly,
Mallow, Marigold, Jasmine, Zinia scattered their flowers.
Md Ejaj Ahamed
www.kafiye.net