şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Güneydoğudaki bir şehrin, küçük ve şirin bir mahallesiydi burası. İnsanların birbirine yardım ettiği, güzel ilişkilerin kurulduğu, büyüğün küçüğü sevdiği, küçüğün büyüğü saydığı güzel bir mahalleydi. Komşuluk ilişkileri öyle güzeldi ki; sanki bir aile gibiydi mahalle halkı.
Anadolu’nun güneyinde son derece şirin bir şehirdi burası. 1979 yılının şiddetli kışına, soğuğuna ve kara gebe kalmış, yollar da bu nedenle kapanmıştı. Nuray, kız kardeşi Firuze ile birlikte yokluk ve yoksulluk içinde okuma mücadelesi veriyordu. Yaşam onlar için hayli zordu. Baba Ökkaş bey duvar boyacısı olarak çalıştığından, hava şartlarından dolayı iş yapamaz olmuş, dolayısı ile anne Fatma hanımın evdeki dikiş makinesi ile komşulara diktiği
Hüseyin ana doluda yetişmiş, orta halli bir ailenin oğludur. Tek isteği Türk ordusuna mensup bir asker olabilmektir. Bu uğurda çalışır çabalar, anne ve anne yarısı sayılan ablası Melahat’tan büyük destek görür. Ancak baba İsmet’ten bu konuda destek göremez. Hüseyin çalışmalarının sonucunda Kuleli askeri lisesini kazanır. Baba İsmet, Hüseyin’in askeri lisede okumasını istemediği için, büyük bir hışımla karşı çıkmaktadır. Hüseyin tüm bu karşı çıkmalara rağmen anadoludan Kuleli askeri lisesine kayıt yaptırmak için İstanbul’a gider.
Hadi tut ellerimden, lehfan dokunuşlar çizsin aşkımız
Gecenin yüreğine düşsün, özlem uyandıran şarkımız
O muamma buseler ki, sarsın fasl-ı gül serinliğini
Ateş-i aşkınla pür eyleye, kalbimin derinliğini