şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Zifiri karanlık geceleri imrendirecek kadar koyu bir yalnızlığa sahipti.Kapatmıştı bütün perdelerini gün ışığından korkardı.Gözlerinde ki buğuyu,dışarıyı görmek için bile hiç silmezdi…
Devrilip cümlelerinin içinde,harflerin arasında kendinden geçerdi.Endişeli bir hali,kendine saklanmış bir yanı vardı.Yürek yangınlarında açılan yaraları;parmak uçlarında kanardı.Saçlarında kırılan hayatın pamuk iplikleri her günün sonunda tel tel yanağına düşerdi.Belli ki bir sevdiği vardı!.Cümlelerinin sonuna hep üç nokta koyardı…
Yine saatler ilerledi…
Artık bir şeyler yazmak için çok geçti.
Şarkılar bu saatte daha bir ağır.Kelimeler beni daha çok yoruyordu.
Yürek sesi,müzik sesi,bir de o’nun sesi karıştı birbirine.
Akreple, yelkovan arasına sıkışan zaman, eski bir hükümlü gibi ağır aksak geçiyor hayatın içinden. Tozlu raflarda unutulmuş kitaplar gibi dopdolu ve bir o kadar yalnız anlaşılmayı bekliyordu. Bazen altı çizgili bir satırda, bazen sonunda ki üç noktada…(….)
Şafak sökmek üzereydi,gökyüzü siyahın griye çalan renginden sıyrılıp mavi ile beyazın kol kola girdiği güne hazırlanıyordu.Hafif bir rüzgar esiyor ve ben rüzgarın içinde çocukluğuma savruluyordum.Kiraz ağaçlarının arasından geçiyor;yemyeşil kırlara konuyordum.Rengarenk çiçeklerden başıma taç yapıyor;kendi yarattığım masalımın prensesi
En çokta kendime susuyorum…
Nedenini,niçinini bilmeden,kime,kimlere diye sormadan en çokta kendime susuyorum.
Yanlışlara,doğrulara aldırmadan,yolun sonunu görmeden susuyorum..Hani bazen insan kendini bile duymaz ya da duysa da dinlemez ya işte öyle bir halde susuyorum.
Yine saatler ilerledi…
Artık bir şeyler yazmak için çok geçti.
Şarkılar bu saatte daha bir ağır.Kelimeler beni daha çok yoruyordu.
Yürek sesi,müzik sesi,bir de o’nun sesi karıştı birbirine.
Kalem onları öylece dinledi.
Gerek kalmadıkça, hiç kimseyle konuşmuyorum. Bu aralar nedense böyleyim. Ne bir kelime kuracak mecalim, ne bir kelimeyi kaldıracak gücüm var. Ne ateşlerde yanıyor gibiyim, ne kar altında üşümüş gibiyim. Uzun bir boşlukta salıncakta sallanır gibiyim. Ne ölüm gibi bir şey bu, ne de
yaşamak ağrısı. Hissiz bir ruh halinin geçiş dönemindeyim. Var olmak ve yok olmak arası duygu