şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Boşa düşünmekten canı sıkılınca,
Başlar insan çevreye sarmaya.
Bir an darda, ortada kalınca,
Birden haykırır; ”zıkkımın kökü”
Hep canını sıkarsınız komşunuzun,
Ağız dalaşın girersiniz upuzun,
Sonunda olursun hep bozun bozun,
Dersiniz birden ; “zıkkımın kökü”
Daime aşktan yersiniz darbeyi,
Göremezsiniz yaşamda hiç sevgiyi,
Boynu bükük geçen o geceyi,
Hatırlatır birden ; “ zıkkımın kökü”
Derse çalışmayan öğrencini sıkıntısı,
Derhal öğretmeninden çıkartır acısını,
Akşam eve varınca çıkar sancısı,
Hatırlatır ona o an ; “ zıkkımın kökü”
Sınavın stresi sarınca öğrenciyi,
Hatırlar akşam yaptığı eğlenceyi,
Bu işin sonunda boşa geçen geceyi,
Beyninde zonklatır ; “zıkkımın kökü”
Fakir akşam olunca karnını doyuramaz,
Memur çalışmasının karşılığını alamaz,
Zenginler çaldıkça çalmaya doyamaz,
Beynini zonklatır insanın “ zıkkımın kökü”.
İzmir.02.04.2003
Hüseyin DURMUŞ54
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net
Yakala hadi
Yetiş benim hızıma
Duygumu yakala, coşkumu yakala
Hadi beni yaşa doyasıya
Kim bilir belki bir gün
Belki bir ay
Yada bir yıl
Ne farkederki zamanı
Yaşa işte yanındayken
Belki gideceksin birgün
Yüreğin gidecek belki benden
Bedenin misafir belkide
Yada burdayım sanırken
Belkide ben gitmişim belki
Aradığında duyamadığın ses
Bulamadığın nefesim belki
Yakala hadi
Aynı coşkuyu aynı duyguyu
Bir daha bulamazsın
Bunca güzelliği ile göremezsin
Hadi boşa geçirme anı
Gitmeden coşkusunu yitmeden
Tadı geçmeden
Gönlünce yaşa
Gideceksin birgün nasılsa
Gözümdeki ışıltıyı
Yüreğimdeki sevgiyi
Dudaklarımdaki buseyi
Bedenimdeki arzuyu
Yakala hadi
Yetiş benim hızıma
Sevgi ve Saygılarımla
bir anı…
2007 08 22
Şule Akar
www.kafiye.net
Gittiğin o gün var ya! Şu gönlüme darılıp
Senden kalan ne varsa kırmak geldi içimden
Bulanık denizlerde yosunlara sarılıp
Taş kesilerek dibe vurmak geldi içimden
Neden vazgeçtin benden, canımı adadığım
Sevmediğin nem varsa uğruna budadığım
Gururum engel oldu, kilitlendi dudağım
Günahım neydi diye sormak geldi içimden
Biliyorum yeşermez senden sonra bir daha
Yüreğimin çölünde kuruttuğun bu vaha
Uyanmak istemedim tek başıma sabaha
Saatimi ecele kurmak geldi içimden
Kader bükmüş belimi, fark etmez, bir de sen bük
Kalbim yama tutmuyor, her yanı yırtık sökük
Garip gelecek belki, karşında kırık dökük
En perişan halimle durmak geldi içimden
Aşkımızın bacası kırk yılı aşkın tüttü
Vicdanını karartıp nasıl dersin ki bitti
Ümidin kırıntısı boyun eğmeme yetti
Bu kâbusu hayrıma yormak geldi içimden
Mücella Pakdemir
www.kafiye.net
Ağalık paşalık buraya gadar
Aha er meydanı kuşağın çöz gel
Yağlarını yığdın tavana gadar
Sürün de gaymadan aşağı düz gel
Naralar atarak ürkütüp durma
Elense çekmeden gapanın gurma
Pelvan değil isen gendini yorma
Kenara gaçıyon beriye az gel
Bu künde Zeyno’yu sattığın için
O günden beridir yanıyor içim
Hıncımı biledim oldum ne biçim
Şimdik de sen gıvran, canından bez gel
Tırpanımı vurdum işte bacağna
Paçanı da gaptım, düştün gucağma
İncir ağacını diktim ocağna
İyice ufalan zembile toz gel
Yumşak yatak değil ot yeni bitme
Canın az yanınca pes edip gitme
Kışın yerler ıslak bahanen etme
Dilersen baharda dilersen yaz gel
Kıspetine yazzıh boşa sarındın
Kabardın peşrevde aslan büründün
Hani yenilmezdin, yerde süründün
Kırk er meydanını dolan da gez gel
Ödül neyn istemem pozumu atam
Diyom emme aklı başıma katam
Ağamın elini ne diye tutam
Altınları çil çil sayarak boz gel
Sopaladın bohçamı, verdin elime
Pişirdin gabamı, vurdun belime
Gösterdin gapıyı, döndün zalime
Arayı bulmaya muhtarım tez gel
Aman ağam etme, ben nere gidem
Elime bakıyor yetmişlik dedem
Akılsız gafamın içine edem
Gayrı bundan böyle mezarım kaz gel
Mücella Pakdemir
www.kafiye.net
Hicran bizi, derbeder etti.
Vuslat uzak, neşe firari!
Kalplerimiz, dert zindanında!
Azaplar var, sabrımız bitti.
Hüzün kokar, zambaklar bile,
Bülbül ötmez, dikenli güle,
Hazan gamlı, ilkbaharda da,
Kara kış var, yazımız bitti!
Udi çalar, hüzzam makamı,
Biz ağlarız, iki sevdalı,
Çal udi çal, ah aşkımızda!
Ayrılık var, rüyamız bitti..!
Hüzün kokar, zambaklar bile,
Bülbül ötmez, dikenli güle,
Hazan gamlı, ilkbaharda da,
Kara kış var, yazımız bitti!
Bilgehan EMİRŞANOĞLU
www.kafiye.net
Ayrılığımıza Bulutlar Ağlayacak
Aşkımız, olmayacak bir şeydi.
Bu aşka, kendimiz bile, şaştık.
Çocuklar gibi, kavgalara karıştık.
Ayrı ayrı, kalmaya alıştık.
Bir küstük, bir barıştık.
Nedir bu başımızda ki iş dedik?
Kendimiz bile, inanmaya zorlandık.
İki zıt kutup, bir araya gelince,
Çok çok, zorlandık.
Şimdi birbirimizden vazgeçtik.
Sen ayrı limana,
Ben başka limana, demir attık.
Eş, dost diyor ki
Hiçbir zaman, beni unutamamışsın.
Ben unuttum diyor,
Resmen, yalan atıyorum!
Seni unutmadım, unutamam.
Fakat bir araya da asla gelemem.
Kara dağ, ak dağ bile,
Belki bir araya gelir.
Ben gelmem, gelemem.
Birbirimizi, yıprattık.
Bir tek gerçek var.
O gerçek, ne biliyor musun?
İnan ki bir ben değil!
Ayrılığımıza, bulutlar ağlayacak.
Bilgehan EMİRŞANOĞLU
www.kafiye.net
Dün Gece Gizlice Son Kez Ağladım
Ayrılığın yası, garip gönlümde!
Mazi hayalimde, dertli biriyim.
Ruhum sensiz her gün, harlı alevde!
Sanma yaşıyorum, ölü gibiyim.
Dün gece gizlice, son kez ağladım.
Bu günde hicrana, matem bağladım.
Gülmeyi unutup, yaşlı gözlerle,
Sensiz yüreğime, efkar çağladım.
Geleceksin diye, yollar gözledim.
Rüyalarda bile, seni özledim.
Aşkını kalbimde, dinle sevgilim!
Bilsen senelerce, nasıl gizledim…
Bilgehan Emirşanoğlu
www.kafiye.net
Bu gece gökyüzü neden bu kadar karanlık
Mavilikler bulutların arkasındamı gizli…
Neden yıldızlar bu kadar sönük
Kaymayacak mı artık avuçlarıma dilekler…
Neden her şey tersine bugün
Sular bıie akış yönünü değiştirdi…
Kim çekti hayallerime simsiyah tülü
Gün yüzü görmeyecekmi artık ferini kaybeden gözlerim…
Kim kapadı sabahları yüzümü gülümseten güneşimin önünü
Güneş doğmayacakmı artık sabahlarıma…
Kim getirdi eylülde karakışı yüreğime
Nisan yağmurları yağmayacakmı artık saçlarıma
Kim kopardı penceremin önundeki karanfilimi
Açmayacak mı artık bahçemdeki yediverenler …
Kim çaldı yıllardır düşlerimde sakladığım anılarımı
Naftalin kokmayacakmı yarınlardaki umutlarım…
Kim silecek yosun renkli hüznümü denizler mi
İçecek artık kanasıya göz yaşlarımı…
Kim bilecek prangalı mahkumiyetimi
Yüreğim yureğinde artık sürgünmu gidecek…
Kim dindirecek ağrıyan sol yanımın sancısını
Kanayan yaralarım artık kabukmu bağlayacak…
Anlıyorum …
Biliyorum …
Görüyorum…
Ne hissettiğini bilmeyecek kadar aciz artık bedenim
Ama ne hak etiğini bilecek kadar güçlü artık yüreğim…
Şerife Köksal BADISABA __Hüzün Bulutu__
www.kafiye.net
Kağıttan yaptığım hayaller vardı,
Geçmişimi geri getirsin diye denizleri beklerdim,
Ne çok istediğim oldu hayatta ne de hiç istemediğim gibi yaşadım,
Sokak lambaları vururdu her akşamüzeri pencereme,
Herkes birilerini beklerdi akisler gülümserdi.
Bekledikleri istedikleri gelirdi,
Utanırdım soramazdım babam neredeydi?
Aslında biliyordum masallardan,
Masallara inanmıyorum artık,
Ya iyiler hep ölüyor,
Ya da çok uzaklara gidiyor!
Beninse elimde kuru bir çiçek kalıyor çocukluk…
Adım Şenol mutlu olayım diye okunmuş kulağıma adım…
Peki ben mutlu mu oldum
Olamadım…
Aslında aradığım neydi ki bileniyorum.
Ben Şenol’dum yitirdiklerimi, geçmişimi,
Kendi hikayemi yaşıyordum.
Ya mutlu olmak istiyordum,
Ya da Şenol’dum şen olurdum.
Kıyısında bıraktım her şeyi,
Dalgalar sahile neyi bıraktıysa aldım.
Kabullendim belki her şeyi…
Bazen içime kapandım,
Dinledim kendimi.
Yaşayacaklarımı yaşadıklarımı ben seçmedim,
Ne sarı lacivert atkılarla maça gittim,
Ne de cam kırıp kaçabildim,
Suçu işlesem bile kızacak bir babam yoktu benim,
Onu kaybettim hem de tanımadan,
O kadar vaktim olmadı benim…
Baba demek yar demekti bildim…
Sevdiklerimi kaybetmemek için,
Bazen kendimden vazgeçtim.
Ben Şenol ‘dum abiydim.
Annemin ellerine sığınırdım.
Arkamda bıraktığım yarınlarım vardı.
Ben Şenol’dum bir gün mutlu olacaktım.
Bana verilen hayatı yaşıyorum bazen gülüyor, bazen ağlıyorum.
Ne olduğum yeri biliyorum.
Ne de yaşadıklarımdan utanıyorum.
Beni olduğum gibi sevin!
Mutlu olmak için yanıma gelin
Acılarımı bana göstermeyin.…
Ben Şenol’um herkes gibi biri değilim.
Mutlu olmak benimde kaderim gülün gülümseyin…
Gülcan KORKMAZ
www.kafiye.net