AĞAMLA ER MEYDANINDA

Ağalık paşalık buraya gadar
Aha er meydanı kuşağın çöz gel
Yağlarını yığdın tavana gadar
Sürün de gaymadan aşağı düz gel

Naralar atarak ürkütüp durma
Elense çekmeden gapanın gurma
Pelvan değil isen gendini yorma
Kenara gaçıyon beriye az gel

Bu künde Zeyno’yu sattığın için
O günden beridir yanıyor içim
Hıncımı biledim oldum ne biçim
Şimdik de sen gıvran, canından bez gel

Tırpanımı vurdum işte bacağna
Paçanı da gaptım, düştün gucağma
İncir ağacını diktim ocağna
İyice ufalan zembile toz gel

Yumşak yatak değil ot yeni bitme
Canın az yanınca pes edip gitme
Kışın yerler ıslak bahanen etme
Dilersen baharda dilersen yaz gel

Kıspetine yazzıh boşa sarındın
Kabardın peşrevde aslan büründün
Hani yenilmezdin, yerde süründün
Kırk er meydanını dolan da gez gel

Ödül neyn istemem pozumu atam
Diyom emme aklı başıma katam
Ağamın elini ne diye tutam
Altınları çil çil sayarak boz gel

Sopaladın bohçamı, verdin elime
Pişirdin gabamı, vurdun belime
Gösterdin gapıyı, döndün zalime
Arayı bulmaya muhtarım tez gel

Aman ağam etme, ben nere gidem
Elime bakıyor yetmişlik dedem
Akılsız gafamın içine edem
Gayrı bundan böyle mezarım kaz gel

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net