Kategoriler

Arşivler


Tarih 24 Kas 2014 Kategori: Saffet ÇAKIR

ÖĞRETMENİM!


ÖĞRETMENİM!

Öğretmen değilim;
Öğretmeni ayak sesinden tanırım.
Öyle ki bana bir kelime öğreteni,
Öğretmenim sanırım.
Ben en çok anamdan, babamdan,
Bir de öğretmenimden utanırım.
Öğretmenim başını okşasa birinin,
Kıskanırım, kıskanırım…

Tutunurum hayata gonca misali,
Bahar kokan her kelimesiyle.
Ab-ı hayat misali damlar yüreğime,
O bilge, o buğulu sesiyle.
Kışlarımı bahara döndürür,
Meltem misâli nefesiyle…

Ah, sevgili öğretmenim!
Yüklenmişsin hayatın yükünü,
Kurutmuşsun cehaletin kökünü.
Bir su misali sözlerin aklıma akar,
İlmin ışığı tüm karanlıkları yakar.
Sen yanımdayken güneş aramam,
Işığını kessen bir menzile varamam.

Güneş toplarım her gün senin ile,
İlmin ışığı yandı asr-ı saadette bile.
Tebeşir tozuna hasret mevsimler
Kutsaldır bu yolda çekilen çile.
Dikenler sustuda boyun eğdi güle.

Ah, sevgili öğretmenim!
İnsanlık dalmasın diye uykuya,
Her sabah gülüşlerini sen döktün suya;
Katresinde umman gizli ilim sendedir,
Çağları aydınlatan bilim sendedir.
Anam oldun, babam oldun, yaran oldun,
Gerçek tabibim, her yaramı saran oldun.

Ah! tebeşir tozunda saklı baharlar!
Kalem düşse gölgeme kanım damlar.
Öğretmenini bilmeyen ne bilir ilmi, irfanı,
Ancak ‘oku’ emrini bilen yiğitler anlar.

Ah, sevgili öğretmenim!
Yüklenmişsin hayatın yükünü.
Kurutmuşsun cehaletin kökünü.
Sayende, ay parlak, gök mavi,
Denizler berrak, insanlık kavi.
Gündüzümde güneş, gecemde aysın,
Bırak yüceliğini yıldızlar saysın…

Saffet Çakır
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Fatma Gül CESUR

ATATÜRK

ATATÜRK

Sensin bu ülkeyi kurtaran,
Sensin yeniden başlatan.
Sensin Atatürk,
Dünyaya sarılan.

Ölünce mezarına gittik,
Seni güllerle gönderdik.
Sevgi dolu kucaklarla,
Bizleri sevdin.

Şiirler, şarkılar,
Hepsi senin için yazıldı.
Bu güzel günlerinde,
Yalnız bırakılmadın.

Senin resmin okulda,
Şanlı şanlı asılır.
Senin güzel günlerin,
Çiçeklerle donatıldın.

Sabah akşam demedin,
Bizleri hep sevdin.
Kalbindeyiz dedin,
Bizleri hep sevdin.

Sevgi dedin, saygı dedin,
Bizim başöğretmenim.
Ne güzel de yazmış,
O güzel resimleri.

Ellerinden öpüp,
İyi geceler dedik.
Her sabah günaydını,
Gülen yüzle bekledin.

İzmir/31.10.2012
Fatma Gül CESUR
Uluğbey Ortaokulu 6/C sınıfı
Karabağlar/İzmir
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Fatma Gül CESUR

KÜÇÜK KIZIM

KÜÇÜK KIZIM

Bir akşam günü, ödevimi yapıyordum. Annem ile babam, Pazar günü pikniğe
gideceğimizi söyledi. Ben duyunca neşelendim. Hemen koşa koşa ve neşeyle
annemin ve babamın yanına gittim. Anneme ve babama:
–         Anneciğim, babacığım affedersiniz. Konuşmanıza kulak
misafiri oldum. Pazar günü pikniğe gidecek miyiz?
Babam bu sorumun karşısında:
–         Hava güneşli olursa gideriz kızım, dedi.
Evimizde hiç neşe azalmıyordu. Babam haber izliyordu. Ben de
ödev yapmaya devam ettim. Haberler bittikten sonra babam, annem ve beni
çağırmıştı. Benim neşemi kimse bozamazdı. Babam üzüntüyle:
–         Pazar günü hava yağmurlu, dedi. Ben bu söz üzerine:
–         Off, neşemi kimse bozamazdı, dedim.
Ama tam tersi oldu. Saat 9.30 olmuştu. Ben yatağıma gidip uyudum. Gözümü açtığımda ailem beni bekliyordu. Kahvaltımı yaptım. Okula gitmek için hazırlanıyordum. Birden bire bir ses duydum. Pencereyi açtım. Felaket bir şey olmuştu. Çok yağmur yağmış, sele sebep olmuştu. Annem bana:
–         Kızım, gel seni arabayla götüreyim. Hem ıslanmış olmazsın, dedi.
Ben kabul ettim. Okula arabayla gidiyorduk. Birden önümüze kocaman bir ağaç çıkmıştı. Hep okula giderken koca ağacı görüyordum. Kendi kendime: “ Bir daha göremeyecek miyim? diye sordum. Koca ağacın yerine başka bir ağaç dikiyorlardı. Koca ağaç ise yola devrilmiş ve yolu kapatmıştı.
Çalışanların yanında polis yol durumunu kontrol ediyordu. Trafiği düzene sokmaya çalışıyordu. Bizi gören polis:
–    Maalesef yol kapalı. Sağdan gitmelisiniz.
Annem yolu biliyordu. Başka bir yoldan okuluma gittik. Okula zar zor da olsa varmıştım. Arabadan çantamı aldım, sınıfa girdim. İlk üç dersten sonra 4. Dersimiz beslenmeydi. Beslenme dersinde yiyeceklerimizi yemeye başlamıştık. Bir aksilik oldu ve ben içtiğim meyve suyu yanlışlıkla üstüme dökülmüştü. Üstüm başım meyve suyu olmuştu.
Meyve suyu üstüme dökülmesine karşın ben eve gitmedim. Çünkü derslerin bitme zamanı gelmiş ve zil çaldığında eve gidecektim. Kısa zaman sonra annem beni almaya geldi. Bu günlerde her şeyin ters gittiğini fark ettim. Eve geldiğimde ışıklar kapalıydı. Ben tam ışığı açmak üzereyken; “ İyi ki doğdun, iyi ki varsın, sen bizim kızımızsın.” diye annem ve babam bir ağızdan koroyu kurmuşlardı. Her şey ters gittiği için doğum günümün geldiğini unutmuştum. İnanamıyordum. Bu durum karşısında anneme ve babama çok teşekkür ettim. Her şey üstüme üstüme gelmeye başlamıştı. Bütün bu aksilikler birer birer yok olup gitti. Annem, babam ve ben pastayı büyük bir afiyetle yedik. Annemin hediyesi defter, kalem, silgi olmuştu. Ben anaokuluna gittiğim için annem bana bu hediyeleri daha uygun bulmuş. Babama gelince. Güzel bir çanta hediye etti bana.
Bu güzel dakikalarımı annem ve babama borçlu olduğumu anladım. Belki küçük bir evde yaşıyorduk ama içi mutluluk, sevinç, neşe doluydu evimizin. Özellikle de ben çok neşeliydim. Ağlasam da, zırlasam da bunlar benim sevincimden, mutluluğumdan ve ailemin güzelliğinden neşeli, huzurluydum. Göz yaşlarım
sevinçten ve mutluluktandır.

İzmir/31.10.2012
Fatma Gül CESUR
Uluğbey Ortaokulu 6/C sınıfı
Karabağlar/İzmir
www.kafiye.net

Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Bekir AKBULUT

AKIŞINI GÖRENE


AKIŞINI GÖRENE

Yürekteki güzellik endam ile ay olur
Güzeldeki o gözün bakışını görene
Ruh ahlakta sözlenir sevgi ile toy olur
Güzeldeki o aşkın nakışını görene

Der iseniz hikmettir içinde de Hak gizli
Aşikâre değil de nazar eyle bak gizli
Özümse o yâr diye her derdini çek gizli
Aşk ilahi ışıktır yakışını görene

Söz kurşundan beterdir söyler iken bin düşün
Aynada kendin görüp gerisini dön düşün
Kırma insan kalbini kırılırsın sen düşün
Kapısı Kâbe olur çıkışını görene

Sabaha öncü olur ışığı söker tanın
Küllerinin altında ateşi çoktur canın
Kumaşı sevda derler ömürdeki her anın
Lokman Hekim diyorlar dikişini görene

Meyvesi huzur dolu salkım salkım her dalı
Her zamanki rengidir kırmızının o alı
Arı denen bir mahlûk peteğe süzer balı
Sırra hâkim diyorlar döküşünü görene

BEKİR der her nesneyi canlıyı tarıyorum
Bir küçücük noktada dönerek arıyorum
Tek damlada birikip gerçeğe varıyorum
Damla sele dönüşür akışını görene
EYVALLAH İSİMLİ ŞİİR KİTABIMDAN
23.08.2013
Bekir Akbulut
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Nesrin Önem

ÖĞRETMEN


ÖĞRETMEN

Kutsallık abide anıt gibidir,
Mesleği canından çok kıymetlidir,
Okulu her şeyi evi gibidir,
__Atılan temeldir beyne yönetmen,
__Nur yüzlü melektir, kalpte öğretmen.

Geceyi gündüze katar yorulmaz,
Şikayet etmez ki hali sorulmaz,
Direnci kuvvetli yelle savrulmaz,
__Atılan temeldir beyne yönetmen,
__Nur yüzlü melektir, kalpte öğretmen.

Gururlu inançlı yüce vasıldır,
Kulağa hoş gelen eşsiz fasıldır,
Özellik taşıyan örnek vasıftır,
__Atılan temeldir beyne yönetmen,
__Nur yüzlü melektir, kalpte öğretmen.

Canının parçası olur çocuklar,
Sevgiyi ,saygıyı verir uygular,
Bazende disiplin eder yargılar,
__Atılan temeldir beyne yönetmen,
__Nur yüzlü melektir, kalpte öğretmen.

Elleri hafiftir tokatta yanağa,
Darılmam gücenmem asla hocaya,
Öğretir azimle girer kulağa,
__Atılan temeldir beyne yönetmen,
__Nur yüzlü melektir, kalpte öğretmen.

Öğretmen kutsaldır kendini adar,
Devlete ,millete faydalar katar,
Övünür gururla varlığı kadar,
__Atılan temeldir beyne yönetmen,
__Nur yüzlü melektir, kalpte öğretmen.

NESRİN ÖNEM DEMİR
13 .11 2014
BURSA
www.kfiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Nezahat KAYA

ONU MÜJDELER SARSIN

ONU MÜJDELER SARSIN


Heder ettim gönlümü ömre ömür yüklerken
Geldi geçti sessizce ardın sıra seneler
Hangi düşler kışladı, hangisi yaz beklerken
Menzile yığıyorum bilseniz neler neler

Zaman oldu hüzünler buharıyla savruldu
Ardın sıra iz kaldı içimde yer ederek
Göze inat söze tad dudağımda kavruldu
Çözerim düğümleri boyun büküp giderek


Kimi gün eğrilirken bazen kırdım dalımı

Sızı düştü sineme duyurmadım ağrımı
Kan kustum da güldüm hep göstermedim halimi
Çalıştım düz durmaya bastım yene eğrimi

Rüzgarlar toplar elbet süpürürken hazanı
Beklesin cemreleri bahar bilmesin varsın
Ah! Çekerken sabırla kaynar sitem kazanı
Ben hicranın koynunda onu müjdeler sarsın.

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Nezahat KAYA

GÜVERCİN ZİKRİ

GÜVERCİN ZİKRİ


Hâlde olan sessizliğim çoğaldıkça azar azar
Hoştur ruhum derinlerde gözümde yaş zayi değil
Gönlüm desen kaç eylemden olsun kaçık ya da bizar
Dert de; çeker gider elbet çok şükür ki; baki değil


Bir sıcaklık yüreğimde kabul olmuş dua gibi

Sarıp kollarıyla içten salar üstüme selamet
Gözüm yetmez güzelliğe sonsuzlukta yiter dibi
Münezzeh renklerde işli kim bilir nerde keramet


Bin bir türlü hayalimde duygular boğum boğumlu

Baskın çıkan her arzudan ’vazgeç’ demek dile kolay
Karanlığa kalmış ayak, yol gösteren kalp sorumlu
Yolcu yorgun uzun yolda arandığı sırça saray

Keşfi uzak farklı şeyde neydi bu kadar özlenen
Altı çizili cümlede gizli emanet kelime
Can da güvercin zikrinde uçup durmayı gözleyen
Dudağında gülümseme bunca çaba nedir, kime

Umut hep bir adım önde, günler bölüşür mucize
İkramın hoş kaynağından görevliye neler yüklü
Bakış açısını tartıp hiçlikten zorlanan dize
Usanmadan hatırlatır çile küçüklü büyüklü.

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Nezahat KAYA

DENİZLİM


DENİZLİM

 

Bir sevdaya dayalı memleket toprağını
Anlat bana diyorlar anlatsam kızar mısın
Üzüm kokan bağların gönüllere ağını
Sermiş vadilerinde; yel vurup tozar mısın


Sürmeli gelinleri kıskandıran horozun
Sembollerin içinde kaderine yazgıdır
Bir doğa harikası Pamukkale’dir kozun
Ege’nin Honaz dağı yüreklere ezgidir


Müzen ve camilerin geçmişten taşır, vefa
Antik kentler ve surlar aralamış pencere
Hamamlar, kaplıcalar, içmeler doğal şifa
Hanlar, kervansaraylar sığmaz gönülde yere


Milli parklar korunur göz alıcı doğanda
Meşhurdur akbabası, gölde; kışlar su kuşlar
Sumru, flamingolar yüzerler aynı anda
Velhasıl bu duruma çevrilmiş tüm bakışlar


Her yiyenin aklında kebap ile bazdırman
Yanında patlıcanla böğülce salatası
Ağızlara tad verir böreğin, tirit çorban
Daha biri bitmeden dolar ikinci tası


Oynar ’efe oyunu’ yörenin erkekleri
Ayak yere değince yürekler şaha kalkar
Haksızlığa gelemez meşhurdur Zeybekleri
Mazluma dost görünür, düşmana uzak bakar


Ketende meşhur marka ’Buldan’ adlı etiket
Sollar çarşı pazarı örtüsü kumaşıyla
Giyside şalvar, fistan renklerine dikkat et
’Üç etek’ i giyenler barışıktır yaşıyla’


Her geçen gün daha da kendinle büyüyorsun
Prestijin nam saldı Asya ’da, Avrupa’da
Tarımda ve tekstilde sefayı sürüyorsun
Şehirlerin içinde fark attın fiyakada

Koynunda yaşamaya halkın ezelden razı
Ustaca cam, bakıra şekil veren eller var
Hangisini anlatsam geri kalır birazı
İğne iplik, halıya sevda yakan diller var


On dokuz tane ilçen gelişmene ön ayak
Eğitim ve kültürde birbiriyle yarışır
Seninleyiz bilesin bize de yok dur durak
Denizli’m şanın güzel, sana her şey yaraşır.

Nezahat YILDIZ KAYA  /24ŞBT’14
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Ülkü DUYSAK

BEN ÖĞRETMENİM


Başta, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, ülkemin gelişmesinde emeği bulunan ebediyete intikal etmiş bütün öğretmenleri saygı ve rahmetle anıyor; öğretmenlerimin, öğretmen arkadaşlarımın ve öğretmen adaylarının bu özel gününü kutluyorum…

BEN ÖĞRETMENİM

Ben öğretmenim.
“Eserinin altında imzası olmayan tek sanatçı” benim.
Bahçemde bin bir türlü çiçek vardır,
Açmayı bekleyen.
Narin kelebeklerim vardır benim,
Uçmayı bekleyen.
Dağ çiçeklerinin kokusu dolar içime.
Gökyüzünün mavisi örtü olur üzerime.
Yıldızlarla söyleşirim geceleri.
Işığı en parlak yıldızlar,
Benim yıldızlarımdır.
O yıldızlar benim,
Oğullarım, kızlarımdır.

Ben öğretmenim.
Sorumluluklar taşırım herkesten çok.
Vebali üzerimedir masum yüreklerin.
Zeytin karası gözler umutla bakar gözlerime.
En zor anlarımda,
Ben o umutlara tutunurum.
İnce narin eller,
Sevgiyle uzanır ellerime.
Zamanın teknesinde her gün,
Ben onlarla yoğrulurum.

Ben öğretmenim.
Aradığım ne varsa,
İyi, doğru, güzel olan…
Bildiğim ne varsa,
Yalandan, riyadan uzak…
Çocuklarımın yüreğinde bulurum.

Gün gelir her insan gibi,
Ben de yorulurum.
Saçıma aklar düşer,
Gözlerimin feri söner,
Anılarım boynunu büker.

Beklerim gözlerim yollarda,
Bir el kapımı çalsın diye.
Yurdumun dört köşesinden çocuklarım;
Ben Ayşe’yim,
Ben Ali’yim,
Ben Feride”yim…
Öğretmenim ben geldim, desinler diye..
Kimseler ses vermezse eğer sesime…
İşte o zaman…
Bir yıldız kayar gökyüzünden.
Ve bir mum söner.

Ülkü Duysak
www.kafiye.net


Tarih 23 Kas 2014 Kategori: Sema SEZER

KIŞLARIMDA HEP BAHARSIN


KIŞLARIMDA HEP BAHARSIN

Yoldurma şu saçlarımı
Söyleme o suçlarımı
Sorma bana geleceği
Kışlarımda hep baharsın

Ne olursun öyle bakma
Şu kalbimi sen de yakma
Sevgin yağmur inan bana
Kışlarımda hep baharsın

Şu gönlüme vebalimsin
Her gecemde hayâlimsin
Resimlerde hep gözyaşım
Kışlarımda hep baharsın

Aldığım her nefeste sen
Sevgini bir bilebilsen
Sen kendinden utanırsın
Kışlarımda hep baharsın

SEMA SEZER
21/11/2014e”
www.kafiye.net