DENİZLİM

 

Bir sevdaya dayalı memleket toprağını
Anlat bana diyorlar anlatsam kızar mısın
Üzüm kokan bağların gönüllere ağını
Sermiş vadilerinde; yel vurup tozar mısın


Sürmeli gelinleri kıskandıran horozun
Sembollerin içinde kaderine yazgıdır
Bir doğa harikası Pamukkale’dir kozun
Ege’nin Honaz dağı yüreklere ezgidir


Müzen ve camilerin geçmişten taşır, vefa
Antik kentler ve surlar aralamış pencere
Hamamlar, kaplıcalar, içmeler doğal şifa
Hanlar, kervansaraylar sığmaz gönülde yere


Milli parklar korunur göz alıcı doğanda
Meşhurdur akbabası, gölde; kışlar su kuşlar
Sumru, flamingolar yüzerler aynı anda
Velhasıl bu duruma çevrilmiş tüm bakışlar


Her yiyenin aklında kebap ile bazdırman
Yanında patlıcanla böğülce salatası
Ağızlara tad verir böreğin, tirit çorban
Daha biri bitmeden dolar ikinci tası


Oynar ’efe oyunu’ yörenin erkekleri
Ayak yere değince yürekler şaha kalkar
Haksızlığa gelemez meşhurdur Zeybekleri
Mazluma dost görünür, düşmana uzak bakar


Ketende meşhur marka ’Buldan’ adlı etiket
Sollar çarşı pazarı örtüsü kumaşıyla
Giyside şalvar, fistan renklerine dikkat et
’Üç etek’ i giyenler barışıktır yaşıyla’


Her geçen gün daha da kendinle büyüyorsun
Prestijin nam saldı Asya ’da, Avrupa’da
Tarımda ve tekstilde sefayı sürüyorsun
Şehirlerin içinde fark attın fiyakada

Koynunda yaşamaya halkın ezelden razı
Ustaca cam, bakıra şekil veren eller var
Hangisini anlatsam geri kalır birazı
İğne iplik, halıya sevda yakan diller var


On dokuz tane ilçen gelişmene ön ayak
Eğitim ve kültürde birbiriyle yarışır
Seninleyiz bilesin bize de yok dur durak
Denizli’m şanın güzel, sana her şey yaraşır.

Nezahat YILDIZ KAYA  /24ŞBT’14
www.kafiye.net