şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
AŞKIN BİTER İNAN YAR GECDE OLSA
Aşkın biter inan yar gecde olsa
Gözlerimden yaşla sen düşeceksin
Her gece hayalin tenimi sarsa
Düşlerimden bile silineceksin
Dostlar meclisinde aşkla sustuğum
Tenhada aşkınla yaram da kanasa
Yine sensin gönlü mest eden kuğum
Unutacağım aşkın alevle yaksa
Derine işlese de aşkın hep acısı
Güzden sonra açar çiçeğin hası
Üç gün sürermiş bil gidenin yası
Gözden yaşla seni maziye kattım..
Sema Sezer
20/06/2015
www.kafiye.net
YÂR KOYNUNDA SONLANAYIM.
Son belki,
Son uzun tatilim olacak sanki.
Öyle hissediyorum.
Diyorum ki!
“Türküdeki,
Türküdeki gibi tutayım elinden geçmişi,
Ayağımda
Ayağımda kâh cızlavat, kâh kara lastik,
Yalınayak çoğunlukta,
Yarımcadan başlayayım seyâhata!
Gıjgij’a uğrayayım,
Turhal’da avucumda iftarlıklarım,
Kaleye gözümü dikeyim,
“Gümm”sesine kilitleneyim,
Şağho, Ömer,Meliha, Nunuğh sıralansınlar yanıma,
Yıl katsınlar çocukluğuma.
İki helki alayım,Hilmi Abi kollarken mahalleyi,
Varvara’ya dalayım.
Mahir Emmi tıngırdasın at arabasıyla köşeden,
Bir haşhaşlı çörek aşırayım menevitten,
Dabandaşına kayarken ben,
Yükselsin bir nida Zağhi Teyze’den,
“Çimeeeen,gene kime çörek çaldın leeen”
Motosikletimin hızına yetemesin dayım,
Kazovadan Yeşilırmak’a kayayım.
Mustafa bekliyordur dolmuş durağında kimbilir,
Gözlerini kulaçlayayım.
Gıjgıjdan bir türkü inletsin Topçam’ı
“Hey onbeşli onbeşli”
Gümenek’te tandırı yüreğimle harlayayım,
Aliş’min tellerinden madımak toplayayım.
Eyersiz atımın terkisinde Kubilây,
Dağ çilekleri kokusu burnumda,
Yarımca Yaylası’nda soluklanayım.
Çocuk oyuncaklarım,
Kara kabaktan bakır kazanım,
Ak kabaktan yayığım,
Çerkez kabağından çeyiz sandığım,
İlk romanım,Mustafa Abiden,
Kuyucaklı Yusuf’u okuyayım,
Muazzez’in saçlarına taç dokuyayım.
Bilevi deresinde patiska mayom,
Piyer Cardin,Gucchi’lere meydan okuyayım.
Çimenlere,
Çimenlere sere serpe çimen dolayım.
Neresi kaldı uğramadığım,
Hangi zaman dilimi var sığınmadığım!
Anladıım,
Anladım Süderi’de semah dönmemişiiim,
Sokudaş’ta cem eylememişimmm!
Canbolatta yâşdaşlarım,
Kaşenlerim,
Beşdaşlarım duruyor daha!
Bir koşu onlara da uğrayayım,
Belki çıkmam sabaha!
Keçeci Babadan helâllik alıp,
Kesan Baba’da sala yatayım.
Bir türkü tutturup ak minareden,
Yol bilmez kardeş omuzlarında imamım ben olayım.
Pişmanlıksız,
Karanlıksız bir çocukluk dolayım
Tahta kadırgamdan dışarda çarpık parmaklarım,
“Al sana dünya” sallayayım.
Dışa kapalı yuvamda,
Dostları kucaklayayım,
Son dileğim olsun,
Yâr koynunda sonlanayım.
Nermin Akkan
www.kafiye.net
KALK RAMAZAN ORUCUNA
Dök eteğin taşlarını
Af arama kul borcuna
Niyet eyle seher vakti
Kalk Ramazan orucuna.
Farz, sünneti biliyorsan
Kalpte iman tam diyorsan
Hakka kulluk istiyorsan
Kalk Ramazan orucuna.
Var mı yarının senedi?
Tez tükenir ömür seti
Erteleme ibadeti
Kalk ramazan orucuna.
Her geceyi gel kadir say
Boş geçenin haline vay
Kuran nazil oldu bu ay
Kalk Ramazan orucuna.
Nefse verme kibir paye
Şükrederek sahuru ye
Yarın gece bismillah de
Kalk Ramazan orucuna.
Zikri kesme doyduğunda
Kork şeytana uyduğunda
Davul sesi duyduğunda
Kalk Ramazan orucuna.
Amel sayfan sevap dolsun
Doğan günün hayır olsun
Azaların sıhhat bulsun
Kalk Ramazan orucuna.
OZANMERDAN bala bansan
Perde kalkar Rabbin ansan
Dini bütün Müslüman’san
Kalk Ramazan orucuna.
ALİ BİLECEN/OZANMERDAN/16.06.2015
www.kafiye.net
RAHMET PINARI
Divanına durmuşum ya ilahel alemin
Merhamet et düşkünüm kapına geldim işte.
Kullarına tükenmez lütuf ve merhametin
Semaya avuç açan bu kulun seslenişte.
Her şeyden münezzehsin doğru yolu gösteren
Rızıkları yaratan izzet ikram sahibi.
Suçları bağışlayıp,şefkat, merhamet eden
Nurun öz kaynağısın tek bilensin gaibi.
Yücelten, kontrol eden,güvencenin kaynağı
Nizam ve hikmetinle dengeleri kuransın.
Tövbeyi kabul eden, dirilten hayat bağı
Günahkar amellere hesabını soransın.
Hükümde, iradede, adalet abidesi
İyilik, güzellikte her yönüyle emsalsiz.
Yönü sana dönüktür bütün mahlukun sesi
Nefsimle dara çekip kapında koyma dilsiz.
Habibin Resul Ekrem Muhammedin aşkına
Keremine sığındım şeytan şerinde yakma.
Onca Nebi, Evliya, Ehlibeytin aşkına
Mağfiret et yarabbi arasatta bırakma.
Tüm nimeti kuluna cömertçe sunup serdin
Karşılıksız sunarak var ettin aza cismi.
Şaheser yaratarak insana akıl verdin
Zikrederek okurum Kuranda her bir ismi.
Allah,Rahmân,Adil,Afüv,Azim,Hâdî,Alim
Celil,Cebbâr,Câmi,Bedi,Bâtın,Basır,Hâlik
Rahim ,Aliyy,Aziz,Bâis,Bâkî,Bâri’,Halim
Evvel,Bâsit,Fettâh,Gani,Habir,Hâfıd,Melik.
Hafiz,Vâhid,Vâris,Hamid,Hasib,Vâlî,Gaffâr
Kābid,Kādir,Kahhâr,Kaviyy,Kayyûm,Kerim,Âhir
Kuddûs,Latif,Mâcid,Mâni,Mecid,Metin,Gafûr
Hakk,Muahhir,Mucib,Muğni,Muhsin,Muhyi,Zâhir.
Muid,Muiz,Muki,Muksit,Mübdi,Mü’min ,Hayy,Nûr.
Mukaddim,Muktedir,Müzil,Nâfi,Mümit,Hakim.
Musavvir,Müheymin,Mütekebbir,Râfi,Berr,Dâr.
Müteâli,Rakib,Ra’ûf,Reşid,Rezzâk,Hakem.
Samed,Şekûr,Selām, Semi,Tevvâb,Vâcid,Kebir.
Zülcelâl-i vel-İkrâm,Mâlik-ül Mülk,Müntakim.
Şehid,Vekil,Vâsi,Vedûd,Vehhâb,Veli, Sabûr.
Doksan dokuz ismi pakin Kuran”da mevcut hakim.
Elimi boş çevirme alemlerin Gaffar”ı
Çözdüm dilin pasını Esmanı okuyayım.
Allah diye inlesin kalbimin bütün zarı
Kuvvet ver gece, gündüz ihlasla dokuyayım.
Kusurları affeden yol gösteren yanınla
Sıkıntıyı yok eden her varlığın hecesi.
Canlı cansız tüm nesne doluyor ihsanınla
Tek son kalan, kudretli, öncelerin öncesi.
Sana şirk koşanlara uygularsın cezayı
Her şeye şahit olur sabırla hükmedersin.
İşaretin can verir nura boğar fezayı
Bana şükr edenleri kabul ederim dersin.
OZANMERDAN biçare tövbeyle yakarıyor
Ellerimiz nur dolsun duamızı kabul et.
Samimi ikrarıyla özünden aktarıyor
Cennetine konacak kadim muhlis bir kul et.
OZANMERDAN/ALİ BİLECEN/13/11/2011 /SAAT:00.20
www.kafiye.net
MEDET YA RAB
Rahmetini tüm zerrede
Görenlerden eyle bizi.
Amelini sağ taraftan
Verenlerden eyle bizi.
Akıl verdin her kuluna
Muhtaç etme taht puluna
Varlığını dost yoluna
Serenlerden eyle bizi.
Bülbül gibi gazelleri
Yakup gibi aşk selleri
Gül dikerek gönülleri
Derenlerden eyle bizi.
Ruh bakidir ceset konuk
Arasat’ta koyma sönük
Seher vakti sana dönük
Erenlerden eyle bizi.
Yol gösterir ilahiyat
Kalbimize şefkat dayat
Günahlardan uzak hayat
Sürenlerden eyle bizi.
Kör göremez eserini
Ayet söyler tek yerini
Kötülüğün defterini
Dürenlerden eyle bizi.
MERDAN döker göz nurunu
Nasip eyle hac turunu
Nefsimize taş surunu
Örenlerden eyle bizi.
OZANMERDAN/ALİ BİLECEN
www.kafiye.net
BABA
Ana başta taç imiş baba evin direği
Kırılırsa aniden çöker çatısı elbet
Nasıl dayansın buna evladının yüreği
Hasret sarar içini yakar hep ilelebet
Gülerdi aldırmazdı ne çileye ne derde
Asla surat asmazdı çeker üstüne perde
Avuturdu bizleri, gülümserdi heryerde
Sarar da sarmalardı şeker gibi muhabbet
Sadece bize değil ele neşe saçardı
Helalinden yedirir haramlardan kaçardı
Üzerimize titrer kanadını açardı
Yüreği diliyle bir, akar latif hoşsohbet
Camilerin önünde fakirler yol gözlerdi
Kimse görmesin diye verdiğini gizlerdi
Atasını takiple, ne yapmışsa izlerdi
Uzaklarda duramaz, sıkar içini gurbet
Grip oldum diyerek aylarca hasta yattı
Gün geçtikçe eridi acıya acı kattı
Bu nasıl bir illetti bulup da ona çattı
İlaçlardan fayda yok, bakar öyle tababet
Her fani ölümlüdür çekilir gelen başa
Yağmurlar gıpta etti gözümden akan yaşa
“El Fatiha” yazıldı başucundaki taşa
Dayanılmaz acıyla yıkar kalbi akıbet
NİLÜFER SARP
16 HAZİRAN 2015
www.kafiye.net
DOĞULMUŞUM BEN
KALMADI İÇİMDE HİÇ SANA GÜVEN,
EY BENİ GÜNAHKAR,GÜNAHKAR EDEN
DAR GELDİ EYNİME BİÇDİGİN KEFEN.
BİN DEFA ÖLMÜŞÜM,BOĞULMUŞUM BEN,
YENİDEN AY GİBİ DOĞULMUŞUM BEN.
BÜTÜN UMUDUMU QIRIB DÖKMÜŞÜM,
SENİ YÜREGİMDEN QAZIB SÖKMÜŞÜM,
GÖZÜMÜN SELİNDE BATIB ÇÖKMÜŞÜM.
SEVİB ÜRYAN OLUB,KAVRULMUŞUM BEN,
YEL VURUB,GÖKLERE SAVRULMUŞUM BEN.
BU DA BÖYÜK AŞKIN SON MENZERESİ,
DAĞILIB,DÖKÜLÜP DAĞI,DERESİ.
MAHŞERİ BEKLEME EY YER KÜRRESİ,
DAĞIL,VİRANE KAL KURUMUŞUM BEN,
KAYNAYA-KAYNAYA DURULMUŞUM BEN.
BİR VAXT BENİM İDİN,BENİMÇİN ESDİN,
CANIMDA,KANIMDA,RUHUMDA GEZDİN.
NEDEN SEVGİMİZİ YERLERDE EZDİN ?
SANA ÇOK DARĞINIM,KIRILMIŞIM BEN,
ZÜLMET GECELERDE MUM OLMUŞUM BEN.
KORKMUYORUM ÖLÜMDEN,ZÜLÜMDEN DAHA,
BİR AVUC TOPRAKDI DÜNYADA BAHA.
BÜTÜN SAVAŞLARDAN ÇIKTIM SABAHA,
VAR OLAN BİR HAKDAN YOĞRULMUŞUM BEN,
SU OLUB TOPRAĞA SAVRULMUŞUM BEN.
SİNEME ÇOK ACI SİTEMLER DEYİB,
DÜNYA DEGİL BENİ SEVDİGİM EYİB.
BÜTÜN YALANINI BAL GİBİ YEYİB,
İNANIB,GÜVENİB VURULMUŞUM BEN,
SONU HÜSRAN OLUB DAĞILMIŞIM BEN.
FELEK ÖLÇDÜ,BİÇDİ KİTABA DÜZDÜ,
İYNEDEN GEÇİRDİ HEY BENİ ÜZDÜ.
ELE DÜŞÜNMEYİN QAFİYE SÖZDÜ,
HECAYLA,MİSRAYLA QURULMUŞUM BEN,
SESLENEN SETİRDE DOĞULMUŞUM BEN .
_ M_ Yegane Sercuvarli_ 18.. 08.. 2014 _
www.kafiye.net
AİLEMİZ VE İLETİŞİM…
Aile; aynı çatı altında yaşayan, gelirlerini paylaşan, evlilik ve kan bağına dayanan, ana-baba ve çocuklardan oluşan toplumsal bir kurumdur.
Ailenin ne gibi işlevleri var. Tabi ki, neslin devamını sağlar. Ekonomik işbirliği yapılır. Aslında bir çeşit küçük bir işletme gibidir. Evin her türlü gelir ve giderleri, masraflar, mutfak kısmının aktifliği, bir taraftan tüketen, kendi yemeğini pişiren, çocuğun bakıldığı, büyütülüp eğitildiği yerdir. Kültürü yaşatan ve kültürlenmeye aracı ilk basamaktır aile kurumu, toplumun mahalli ve milli kültür değerlerinin korunmasını sağlamaktadır. Bu yüzden aile kimlik oluşumunda da etkilidir.
Aile aynı zamanda ruh sağlığımızı da korur. Bebeklikten itibaren bakım, eğitim, güven, ait olma, ilgi, şefkat ailede başlar ve gelişir.
Peki, neden bunları yazıyorum. Sağlıklı bir toplum için sağlıklı bireylerin ve sağlıklı ailelerin varlığıyla ancak devam edebilir.
Şimdi teknolojik gelişmeler, çekirdek ailenin yalnızlığı, şehirde yaşamanın verdiği stres, makineleşmiş bir toplum olma yolunda hızla ilerliyor.
Kurulan yuvalar kolayca kurulmuyor. Onları istediğimiz zaman kolayca bozabiliriz. Bir şeyi yıkmak kadar kolay bir şey olamaz. Sihir iki dudaktan çıkacak sözcüklerle başlayıp, beden dilinizle devam eder.
Şimdi bakıyoruz mahkemelerde yığınla boşanma davaları açılıyor. Tabi erkek veya kadın bundan olumsuz yönde etkileniyorlar. Her biri kendi açısından sıkıntılar yaşıyor uzun bir zaman. Neden çünkü evlilikte alışkanlıklarımız oluşuyor. Senelerimizi verdiğimiz, aynı alışkanlıkları paylaşıp, aynı yola baş koyduğumuz kişinin yaptıkları olumlu ve olumsuz hatıralar uzun süre yamacımızdan ayrılmıyor.
Tabi bu ayrılmaların çok çeşitli sebepleri var.
Bunlardan birisi eksik, yanlış iletişim diyebiliriz.
Birbirini anlamama, dinlememe, farklı dili kullanma, aynı duyguları paylaşmama, ön yargı, kalıp yargılarımız gibi nedenler diyebiliriz.
Anne- baba iletişimi çocuklar için model oluşturur.
Karısını döven bir erkeğin çocuğu da ilerde karısını dövebilir. Neden döver çünkü rol model almıştır da ondan.
Pekala çocuklarla iletişim kurarken nelere dikkat etmeliyiz.
Öncelikle onlara değer verelim. Sevgimizi tam anlamıyla gösterelim. Sevilip sevilmediğini en iyi çocuklar anlar unutmayın. Onları güçlü görün. Farklı ve güzel yönlerini fark edin. En önemlisi de görmezlikten gelmeyin. Ki bu her yaşta çok önemlidir.
En kötü cevap pasif davranıştır.
Bir insanı ezmenin en acımasızı onu görmezden gelmektir unutmayın.
Peki başka neler yapabiliriz.
Sadece çocuklarımızla değil kendi aramızda da eğer; karşımızdaki kişiyi can kulağı ile dinlersek, empati yapıp kendimizi onun yerine koyabilirsek, saygılı davranır, saydam olursak ve onların ihtiyaçlarına cevap verebilirsek hem ebeveynler ruhen sağlıklı düşünür, sağlıklı davranır hem de sağlıklı çocuklar yetiştiririz.
Belgin Turan SATICI
www.kafiye.net
Belgin Turan SATICI
www.kfiye.net
Belgin Turan SATICI
www.kafiye.net