Kategoriler

Arşivler


Tarih 28 Oca 2016 Kategori: Zeyneb Naxcivanli

KİMSE BİLMEYECEK MENDEKİ SENİ

KİMSE BİLMEYECEK MENDEKİ SENİ

KİMSE BİLMEYECEK NAKAM SEVGİMİ
KİMSE BİLMEYECEK SESSİZ FERYAD EDEN ÜREYİMİ
HANI, BİR ÖMÜR SEVECEKDİN MENİ
MEN OLACAKDIM TEK YOLCUN SEN YELKENLİ GEMİ
HEÇ DURMADAN YORULMADAN 
ENGELLERE TAKILMADAN
UZUUUN YILLARA YOL ALACAKDIK
BİRLİKDE YAŞLANACAKDIK
SEVGİMİZİ TARİXE YAZACAQDIK?????
HANI ? BİZİM SAF TEMİZ MEHEBBETİMİZ
NAZARAMI GELDİ ,
YOKSA HEÇ BİLMEDİYİM DEPREMDEMİ YIKILDI
SEDAGETİN , SEADETİMİZ??
ELVİDA BELE DEMEDEN
ÇEKDİN GETTİN
YÜREYİMDEN QARA QANLAR AKSA DA
CANIM NE QEDER YANSA DA
BU KÖNÜL GERİB TENHA QALSA DA YALNIZ VE YALNIZ SEVECEK SENİ
NE QEDER QAÇMAK İSDESENDE
BİR GÜN BİR YERDE
QARŞILAŞACAQSAN
SANA YAZDIĞIM SON SÖZLERİMİ
MEN OLMASAM DA MİSRALARIM DİLE GELİB
HAYKİRACAK GÖZLERİNE
İHANETİNİ
BAK GÜLÜM O AN
BİR KASIRQA KUCAKLAYIB SÜRÜYECEK SENİ, HİSSLERİNİ
YENE O AN ANLAYACAKSIN 
SANA OLAN DELİ SEVDAMI
HEÇ QURUMAYAN GÖZLERİMDEKİ NEMİ
ARKANDA MİRAS BRAKDIĞIN
YALNIZLIĞI, KONÜL İŞGENCESİNİ
GÜLÜM , YALNIZ SEN BİLECEKSİN MENDEKİ SENİ

ZEYNEB NAXCIVANLI
www.kafiye.net


Tarih 28 Oca 2016 Kategori: Zeyneb Naxcivanli

SENİ İLK GÖRDÜYÜM GÜNDEN

SENİ İLK GÖRDÜYÜM GÜNDEN

GÖZLERİME YUXU GETMEYİR
HAYALİN CANLANIR HER AN
GÖZLERİN YAĞLI KURŞUN KİMİ
ÜREYİME BATIR
HAYALİN YETMEYİR
BİR BİLSEN UREYİMDE NECE FIRTINALAR QOPUR
KÖNLÜM NECE FERYAD EDİR
ŞİVEN QOPARIR
GECE QARASI GÖZLERİN
MENİ MENDEN ALIR
QANADLARINDA NAĞILLARA APARIR
SENİ HER AN DÜŞÜNDÜKCE
SEVGİM MECRASINDAN DAŞIR
UYKUSUZ GECELERİMLE QUCAQLAŞIR
BİR GÜN ANLATSAM
SANA OLAN MEHEBBETİMİ
KÖZ KÖZ YANAN ÖZLEMİMİ HASRETİMİ
SEVERMİSİN MENİ?
İŞIK OLURMUSUN UYKUSUZ KARA GECELERİME?
VÜSAL OLURMUSUN HASRETİME?
OVUCLARIMI AÇARSAM 
BİR DAMLA SEVGİ VERİRMİSİN
NAÇAR DUYĞULARIMA
SIĞAL ÇEKERMİSİN?
GÜNEŞİM OLUB NUR SAÇARMISIN GÖNLÜME?
SAÇLARIMI OKŞARMISIN?
ELLERİMDEN TUTUB
YARIM, CANIM DEYİB
BAĞRINA BASARMISIN ?
BU HEYAT YOLUNDA
BİRGE YÜRÜRMÜSÜN
SENDE MENİ GÖZLERİNDE
MENİM SENİ GÖRDÜYÜM KİMİ 
GÖRÜRMÜSÜN
BELE SEVERMİSİN MENİ ??

ZEYNEB NAXÇIVANLI
www.kafiye.net


Tarih 28 Oca 2016 Kategori: Zeyneb Naxcivanli

İnleyir Üreyimde

İnleyir Üreyimde

bir ayrılıq yanğısı bu gün
hezin – hezin sessiz-sessiz
büzüşüb bir qraqda
kimsesiz, yetim qalmış sevgisine ağlayır 
bir bucaqda.
ecel kimi seslenir qulağımda
tenha, yalqız otağımda
hicran ateşinin qucağında
ateş kimi o ayrılıq sözlerin
kül olub tokülür bütün menliyim
bir anlıq geriye dönüb
kecen günlerimizi yada salıram
o gözel xatirelerimizi
gözümde canlandırıram
bir xencer saplanır savunmasız qelbime
çooox sessiz gedişin
sebebini bilmediyim bu ayrılığın
ağırlığı çökür beynime.
harabe kimi dağılır her parçam bir yere
ayrılığın acısı yarım ay kimi tenha
zindan kimi soyuq ve çaresiz
qorxunc qaraanlıq kimi sancılıb üreyime
lenet edir seni tanıdığım güne
qoyduğum emeyime
ey uca dağlar
ey deli fırtına
ölüm saçan buruğunla götür meni
eyy deli xezerim, coş , dalğalan
dalğalarda itir meni
yox et meni
görmeyeyim onsuz olan seherleri
itginlerde mechullerde bitir meni…

ZEYNEB NAXCIVANLI
www.kafiye.net


Tarih 28 Oca 2016 Kategori: Ayfer AKSOY

AY GİBİ TUTULDUM

AY GİBİ TUTULDUM

Gece çöktü yine sensizlige
Sessizligini çaldı geceye
Örttü koskoca göğü sere serpe uzandı
Yıldızlarını düşürdü düşlere parıl parıl
Kimine aydınlık oldu kimine karanlık
Kiminin susamış yüregine derman
Kiminin azdırdı dertlerini katman katman
Kiminin koynuna girdi usulca
Kimini boşluğuna düşürdü
Kimine siyahtı kimine kırmızı
Sanki yıldizlar niyet dagıtıyor gibiydi
Önce sevindirdi seninle
Sonra hüznüne boğdu özleminle
yokluğunun boşluğuna düşürdü beni
Bir umut bekle der gibi
Bir ışık saldı tepeme
Bekle dedi; 
Ay dogacak pırıl pırıl parlayacak
Düşlerini doğuracak gecene
Umut serpti yüreğime

Simdi;
Ay gibi tutuldum
Yüreğim yüreğinde
Seni sende yaşamayı bekliyorum

Ayfer Aksoy
www.kafiye.net


Tarih 27 Oca 2016 Kategori: Hanife KÜÇÜK

Ayaklarımı Yerden Kesen Gece

Ayaklarımı Yerden Kesen Gece

Ayaklarımı yerden kesen gece

Oy benim ayaklarımı yerden kesen
Demiştim ben seversem tutkuludur sevmelerim
Oyy benim başımı döndüren gece
Sevdanın aşkın dibine vurduğu gece
İlk defa bu kadar sıcak sarılıp, Kollarında olmak
Sarhoş olup dünyaya, Rest çekmek istedim bu gece
İçtiğim her yudum da şarabın başımı döndürmesi
Şehvetin doruklara ermesi
Her dokunuşta aklımın başımdan gitmesi
Off Bu nasıl bir geceydi Allahım
Tüm benliğimin sana doğru akıp gitmesi
Oyy oy bu nasıl bir geceydi
Sanırsın gençliğin fırtınalı geri gelmesi
Başımı omuzuna yasladığımda
Düşünceler sıralanıyor geleceğe dair bir bir
Kaybedilmiş yılların hesabı soruluyor
Tüm zaman birimlerine
Kum taneleri yapışırken ellerimize
Dudaklar dokunuyor usulca birbirine
Nefesim kalıyor boynunda biraz acemice
Sahili boydan boya kucaklayan suskun sakin deniz
Bizi izliyor olmalı gökteki ay ve yıldızlar
Kıskanıyor olmalı bu yüz yılda, böyle masum bir aşk var
Neydi ? Özlemini çektiğimiz
Neydi, bir türlü adını koyamadığımız
Sevgiye bunca hasret susamışlığımız
Neydi, Bizi yıllardır eksik ve yarım bırakılmışlığımız
Tüm bu soruların cevabını
sormaya cesaret etmediğimizKonuşamadığımız
içimizde sakladığımız yasak duyguların
Yavaşça açığa soluk soluğa çıkışından,
İçime doğru süzülüp damarlarıma akışından
Tüm hücrelerimin sana esir olmasından
İşte sana aşık olduğumu
Seni kendimden bile çok sevdiğimi
Evet bu gece daha iyi anladım ki
Ben seni çok seviyorum, Müsaade et sevgilim
Seni bir ömür keşfedeyim
Çalarken aşk şarkıları
Kollarında ilk dansın heyecanı
Sarılırken kolların, kırılıcasına kemiklerim
İşlemişti üzerime aşkın dayanılmaz arzusu
Ve
Bir de yağan yağmurun tenimizde raks etmesi
Çisil çisil ıslanırken birlikte
Oyy oy bu nasıl bir geceydi
Hiç bitmemeliydi saatler durmalıydı bu gece
Gelecekten söz derken sen
Duymuyordum aslında
Sen fısıldayıp konuştukça
Dokundukça aşk sarhoşluğum
Gelmemeliydim hiç kendime
Erimeliydim her öpüşünde
Ahh ah aslında böyle bitmemeliydi
Oy benim ayaklarımı yerden kesen ilk gece

Hanife Küçük
Hicaz şarkılar

Tarih 27 Oca 2016 Kategori: Cavanşir Əsgər

AĞAPPAQ SƏHƏRİNİZ MÜBARƏK !

AĞAPPAQ SƏHƏRİNİZ MÜBARƏK !

Açılan səhərin mübarək olsun ,
Nəfəsin mübarək, kəlmən mübarək ,
Hər gecə dünyadan köçüb getməyin 
Hər səhər dünyaya gəlmən mübarək.

Günəş işığını salsın üzünə ,
Açılsın gözlərin çiçəklər kimi .
Doğul bu dünyaya, gəl bu dünyaya
Təzədən saf , körpə mələklər kimi.

Gəzsin dodağında bir xoş təbəssüm,
Unut ağrıları , at acıları .
Üzünü yuduğun bir ovuc sudan 
Qalsın kirpiyində şeh damcıları.

Bir sevgi nəğməsi qonsun sinənə,
Quşların səsinə qarışsın səsin .
Sabaha bir ömür yol qalır hələ
Qazancdır bu günkü ruhun , nəfəsin.

Açılan səhərin mübarək olsun ,
Nəfəsin mübarək, kəlmən mübarək ,
Hər gecə dünyadan köçüb getməyin 
Hər səhər dünyaya gəlmən mübarək.

Cavanşir Əsgər

www.kafiye.net


Tarih 26 Oca 2016 Kategori: Hatice Kübra ÖKTEM

Merhaba

 

Merhaba,

Hatice ben, hani deyişinle masaldan fırlayan (biz ona sızan diyelim) şirin kahraman. Evet ta kendisi. Peki sen kimsin? Gece mi? Duvar mı, sızı mı, şarkı mı? Boş mu vereyim? Peki..

Nasıl mıyım? Hep aynı. Hep yorgun. Hep dolu, hep üzgün, hep hep. O kadar hep..

Büyük çeliskideyim. Güya kendimi saklıyorum artık ama en özel yerimi, içimi buraya döküveriyorum. Hakettim bir aferini, hadi..

Çözmeye çalışıyorum, dedi içimin teki beni az önce. Neden çözmek, o kadar karışık değil dedim. Bazen karıştıran ben olurum bile isteye, dedi. (Kaldım) Bile isteye mi.. Bu benim lafımdı! -isteye bile. (Artık çok geç)

Biliyorum insan bir müddet sonra – çok şükür erken öğrendim – kendinden başkasını önemsemiyor. (Bu kibir değil, biliyorsun değil mi, dedi) Yirmi beş yaşındayım diye, beni ne sandı ki..

(Buraya bir parantez daha açmam lazım. Geçen gece neden yirmi beş yaşındayım diye uykudan uyandım. Ömer’ i de uyandırdım. 2016’dan 91 çıksana, dedim. Kendine geldikten sonra 25 dedi. 89 çık dedim. 27 dedi. Otuza kaç kalmış dedim.. Kendi kendime hayal kırıklığına uğrayıp tam orada bin parçaya bölündüm. Neden hissedemiyorum dedim, hâlâ kendimi küçücük sanıyorum. Tavandan bir ses ufal da cebime gir, dedi. (Mümkün olsa ne güzel olurdu. Elini attığı yerde yaşardım oh!)

Kalp kalbe karşıydı.. Etrafımız, bunu kibir zanneden körlerle doluydu. Hâl böyleyken nefes almak bazen sahiden zordu ve bizler işte bu yüzden evlerimizde yaşardık. Akardı, sızardı, çatlardı; dile gelir, cana gelir, aşka gelir ölürdü ev. Bilmediği şey değildi. 

Böyle iyi ölene dek galiba, dedi. Başka seçenek yok, adamın parası yok, babası ölmüş, annesi uzakta, başka ne yapsın dedim. Hoşun(m)a gitti. Körlük başa bela seni sonradan farkettim, dedi. Dedim ki, hep sonradan..

Bin defa dedim! Ama sağır da. Hâlâ duymuyor beni. Adam az evvel ışıkları kapayıp uyudu. Bu his ne güzel.. Ah o adam, ah o kadın nolacak böyle, dedi. Mektup oluyor çok çok, Hasan oluyor, Hüseyin oluyor, Ali Veli oluyor, ben Zeynep oluyorum, Elif, oluyorum, bir sürü şey oluyor, dedim. Hatta bazen ben kadın bile oluyorum, dedi. (Duymadın mı ben senden önce adam oldum)

Kelimeyi şehâdet getirdi..

Aşk ve din, dedim. Arasında kaldığım koca uçurum.. O kadar yalnızlık mümkün mü yoksa paranoya mı benimkisi, dedi. (Bana, dedi.)

Ne mümkün değil ki, o ışığı gidip tekrar yakabilirim dedim. Ama tutan bir şey var, çok sey var. (Ben güçlü bir kadınım) Falan filan..

İçi boş yığınla teknik cümle. Reçete.. (Kes artık.)

Mutluluğu hiç sevmiyorum dedim. Bazı insanları ilk görüşte sevmezsin ya, onu öyle sevmiyorum. İstesek de olmadığımız bir şeyi sevsek ne olur ki, dedi. Korktuğumuz şey olur, o elsiz yeri yitiririz dedim. Yine hoşun(m)a gitti. Masal gibi deyip kelimemi dendene aldı.(Sensin masal, sendin boncuğumm deyip onu bağrıma bastım)

His.. Güzeldi. O ışığı yakabilsem daha güzel olacaktı. Ben yakayım istersen, dedi. Haayııırrrr! dedim. -Bir tek benim görebildiğim bir şeyi yakamazsın ki. Hem çok uzak. Unutalım. Ki insanlar neleri, kimleri unuttu, ben bir ışığı mı unutmayacağım.. Unutmak en güzel yaptığım iş, dedi. Unutur gibi yapmak da benim dedim.

Defalarca deşildim. Sesli düşündüğümü sandı. (Bingo!) O şarkıyı bilir misin dedim. (Hangi şarkı? ) Boşver. Ama güzel değil. Tek güzeli, karbon kağıdı diyor. Dinlerim dedi. Sen bilirsin, pişman olacaksın dedim. Olmadığımız bir şey ya.. deyip beni güldürdü. (Kelebekler kelebekler) Kaldı 23 saat.

Dücane’yi bilirsin dedi. Çıplak bir kadına bakmakla çıplak bir kadın resmine bakmak aynı şey değildir, der. (Kendini çıplak sanan bir kadına bakmaya ne der, dedim..) Sustu.

Zamanın birinde şöyle dediydim deyip anlatmaya başladım. Boyumdan büyük ettiğim bir laf var: “Meğer en doğrusunu Somali dilinde adı kırmızı olan adam yapmis.” Somali dilinde kırmızı, Hasan demekmiş. Bu doğru mu değil mi araştırmadım. İlk duyduğumda yaptığım tek şey bu lafı etmek oldu. Yıllardır dilimde kaldı.
 
(Eli kolu bağlı / Yusuf’un atasından / bir köledir tanıştık / adı Hasan’dı / Hatice / Onu tesbih tanesi gibi / çekerdi / bir/ bir/ kuyu kararmasaydı)

Ama onu unutup sonra başkasına aşık oldum. Hasan’ı yaşıma verdim. Sonra son aşk oldu. Dev aşk. Kelimesi yok. Günahı boynuma.. Kendimi onun yerine koyup Ali oldum. İlk empatimdi ama güçlüydü. Yirmi beş yılda bir.. Ali kaldım. 
Elimi çimdiren bir şey vardı. Adı aşk. Çok başka bir şeydi. Yoksa ışık dediğin neydi ki. Kapa çık. Ko kafanı yat. Ama öyle olmuyordu iste. (Elini acıtır)

Mer ha ba dedim. Mer ha ba, dedi. Küçükken, Bülke’de, o dere kenarında, çömelip karnını deştiğim akrep gibi oydu beni. Oy-du, be ni! Oy-du, o! (Anne…)

“Ali’yedir ışığım, sırf uyansın diyedir”

Hatice Kübra Öktem
26.01.2016
02.14

www.kafiye.net


Tarih 25 Oca 2016 Kategori: Nezahat KAYA

Beklemek

Beklemek
Gün saymazken yerinde, gece yüklü demine
Dışarda fırtınalar yıksa da ortalığı
Hayat kısa vadede iz düşüyor zemine
İnsan gözü doyumsuz toplarsa dünyalığı
____Rotasız gemilere hudut mudur beklemek
____İstek ve arzularda sukût mudur beklemek

Sevmek bedel istiyor, gönül seraba düşkün
Sevgi talih elinde uçan beyaz güvercin
Hoyrat düşüncelere mazhar olanlar pişkin
Mahçup şarkılarıyla sızlanırsa nazenin
___İç geçiren sinede umut mudur beklemek
___Gülşenin bahçesinde mesut mudur beklemek

Yaşadığı hüzünle insan yorgun perişan
İçinde acısını dağıtıp yayılırsa
Kör talihin alnına tekrar aldığı nişan
Kaderin oyununda şansızlık sayılırsa
___İkilemli sözlerde yahut mudur beklemek
___Yoksa vicdan sesinde barut mudur beklemek

Vefa koyaklarında saklı bin bir pencere
Varlığını üstünde gezdiren diyar ile
Zuhur eden güneşle varıp gelinen yere
Eteğinde baharla doruğunda kar ile
___Arşın kapılarında bulut mudur beklemek
___Sonsuzluk deryasında hoşnut mudur beklemek

Köşe başları dolu, gelen çadır kuruyor
Kendimizi nasıl da uydurmuşuz akışa
Zahir olan her şeye ayın şavkı vuruyor
Yumup kalp gözümüzü sürüp ömrü yokuşa
___Hayatın safhasında soyut mudur beklemek
___Gayri mevcut yürekle somut mudur beklemek

___ Yoksa tüm eylemlerde komut mudur beklemek.

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2016 Kategori: Saffet ÇAKIR

SESLENİŞ

SESLENİŞ
Zifiri bir gece ki yürek kafeste
Kulağım yağmurun düştüğü seste
Bir sen düş içime her bir nefeste
gayrı kimse beni bilmez Allah’ım.

Ağlasam inlesem, çareler nerde?
Bir sana ilticam, her bir kederde
Bilmeden düşsemde amansız derde
Kimse gözyaşımı silmez Allah’ım.

Aşkınla çağlayan bin sözüm varda
Bu dünya meta’ı kalsın kenarda
Rahmetin yetişir yansakta narda
Seni seven, asla ölmez Allah’ım.!
Saffet Çakır

www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2016 Kategori: İlknur Özgün Yıldırım

Yokluğunla Cezalandırırken

Yokluğunla Cezalandırırken
Yürek; yüreğe iken ayaklanır
Bir nefesle renklerin cümlesi yankılanır…’

Trenin acı sireni çalarken,
Yorgun bir gözyaşıydı
Göçmen bir sevdaydı
Umutları kurda kuşa yem olan

Umutlar derken
Ben razıydım emir kulun olmaya
Yalan/yanlış sevişmede olsa yarınlar
Eğreti bir perdenin arkası
Gece ve yıldızlar
Anla kimim kimsem sen!

Cezalandırırken hayat 
Dudaklar nakarat gibi hüzzamı taşır 
Dağınıklığı toplamak isterken yürek
‘Sevda suçlusu’ deyip geçer

Dondurucu şubattaydı derken yürek
Yanaşır adressiz düşlere
Satırları iadesiz taahhüdü
Susar
Yutkunur, 
Boğazına kaçmış sanır sanki gün doğumu

Nehrin yatağı daraldıkça
emrivaki
Gözler okşanır bağrına
Kirpiklerde asılı samimiyet 
Takılır mercan kolye boynuna

Yaban bir gülün edası
Alnına bir öpücük kondurdu mu
Kalbini yakar, gözlerini 
yaşartır,dilini susturur!

Gelişi düş kurdurur
Gidişine dayanamaz
Daha ne kadar sancı içinde
Sevincine gömüldüğünü anlatamaz…
İlknur Özgün Yıldırım ___23. 01. 2016 __Cumartesi

www.kafiye.net