şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Əlbəyaxa Biçimdə!..
Tanrımın içindəyəm,
Tanrı mənim içimdə!..
Yaşayırıq biz belə…
Əlbəyaxa biçimdə!..
Sülhə imza atmışıq,
Dünyanı qaraltmışıq!
Bir sevgi yaşatmışıq,
Əlbəyaxa biçimdə!..
Kim desə xoşbəxt mənəm,
İnanmıram içimdə…
Dil ilə ürək hər an,
Əlbəyaxa biçimdə!..
Mən Tanrımı sevirəm,
Tanrım mənim içimdə!
Nə olsun yaşayırıq,
Əlbəyaxa biçimdə!!..
Raifə Sərxanqızı 22.01.2016 15.24
Atalar məsəli:
Quyu qazan özü düşər quyuya!..
Sənə vay verər!..
Böyüklük insana Allahdan gələr,
Allah qüdrətindən bölüb, pay verər…
Böyüklük insana şöhrət gətirər,
İnsan Allahına dönüb, hay verər…
Məni axtarmasın, sormasın deyə,
Allah zalımına pulu lay verər…
Güc nə sərvətdə, nə pulda deyil,
Allah bir andaca, işin zay verər…
Mənə tələ quran, ey quyu qazan,
Çox dərinə getmə, quyu çay verər…
Mənə bu qüdrəti Allahım vermiş,
Salar öz quyuna, sənə vay verər!..
Raifə Sərxanqızı 21.08.2015 12.58
www.kafiye.net
Ailəsini və övladlarını küçə qadınlarına dəyişən “kişi”ciklərə
Bir gəlinin dilindən…
İNSANMISAN?!..
Hansı dildə danışım ki,
Anlayasan bir gün məni!..
Unutmuşam! – nifrəti də,
İnsanmısan?! – görəm səni.
Ahımı çəkdim sinəmə,
Azadlığı verdim sənə…
Get də, qovuş “sevgilinə”,
İnsanmısan?! – görəm səni.
Dolan bulud, yağışam mən,
İki bahar, bir qışam mən…
Alnındakı qarğışam mən,
İnsanmısan?! – görəm səni.
Balaların yetim kimi…
Bir faişənin arxasında,
Sülənirsən itim kimi!…
İnsanmısan?! – görəm səni.
Raifə Sərxanqızı 03.01.2016 15.41
www.kafiye.net
GECE
Seni nasıl anlatsam günün karanlık yanı,
Merakları celbeden esrarın âsitanı?
Lerzenak avizenin etrafında hareler;
Asumanda göz kırpar abidi sitareler.
Gölge on katı olur, cüceler de devasa.
Bülbül gülün koynunda, kan emerken yarasa.
Telaffuzda asandır dillere iki hece
Lâkin hem muhteşemdir hem de korkunçtur gece.
Mistik hezeyanlarla ilhamın eleminde,
Nizama gelmez düstur, şairin kaleminde.
Bir nalân keman çalar, taçlanır notalarda
Faş edince duygular cevherli potalarda.
Aşka gelir hanende, dönerken rakkaseler.
Avazlar eşliğinde boşalır cam kâseler.
Payına böyle düşmüş; bozamaz ki ahidi.
Bütün bu insiyakın gizli şahidi gece.
Kimine halvethâne, kimine de curcuna.
Afakî kalır meram dilemmadan harcına.
Aguşunda inlerken ibrişim tüllü betül,
Emcada musallattır çirkaba batmış katil.
Boynunda dilberanın asılıdır rüşveti;
Kurdun dişinde kalır kuzunun taze eti.
Ziyasını bihaber ikram ederken arza,
Bilse ayça ağlardı ahuzar eden ırza.
Ne yana baksan cürüm, ne yana baksan ahtır,
Secdesiz alınlara süslü günahtır gece.
Fecaat neşrederken tablonun kem yüzünden,
Rayihalı şükufe gülümser mehazından.
Bilir ki füruzandır leyladan sonra fecir;
Adilane, müsemma takdir olunur ecir.
Dua dua üstüne mücellâdır vicdanlar,
Şükürle sabretmenin insicamını anlar.
Masivadan feragat eden gönülde rıza;
Dindirir ıstırabı her yapılan fariza.
Gül kokulu kapılar açılır birer birer.
Meftunane kullarla keyfini sürer gece.
Uyku yarı ölümdür, şüphesiz ihtiyaçtır.
Müjgan girift; göz baygın; devridaim sayaçtır.
Âlemler arasında pervaz eder her hayat;
Perdedar dileyince sona erer seyahat.
Kanatlanır üveyik; vade bitiren Hak’tır.
Bazen sancılı doğum, bazen firaktır gece.
Gece, sükûtta dağlar, her biri arza perçin.
Tek gözü açık uyur, can kaygısında burçin.
Kalbi yerinden söker iştahlı ulumalar
Lâkin sessizce gelir, aslanlarla pumalar.
Yırtıcı pençeleri hangi kuvvet durdurur?
Nimetleri yaratan olmazları oldurur.
İbretlik vesikadır mütefekkir raşide,
Sürprize gebe orman, avâma da puşide.
Binbir gölgeli hayal, ağacın perçeminde.
Hayalbazı kim ola, çözümsüzlük deminde?
Kâinat aynasında türlü esrara mail,
Avcı ile avının bahtına kâil gece.
Deryayı süzen nazar ürpererek ricatta,
Yakamozlar teselli etse de titrer hatta.
Karanlıktır, yeistir; pervası akla ziyan;
Gafletten uyanana muştuyla ayan gece.
Mücella Pakdemir
ZEMBEREK KAÇKINI SAATLER
www.kafiye.net
SIZI
Ey benim
Gözleri mercandan
Dizili özlemim
Ayazmı vurdu gülüşlerine de
Kış düştü düşlerime…..
Yüreğime buram buram
Mercan özlemi ilişti gitmiyor…
Dumanımda beliren yüzünü gören
Sesini getiren rüzgarı duyan
Yetimler ağlıyor içimde
Sesi duyulmuyormu?
Ardında
Kuşlar kanatsız çırpınıyor…
Gözleri kapanıyor
Sensiz bir dize sızıyla geceye….
Belki gelirsin diye
Sabahı bekliyor….
Ayfer Aksoy
www.kafiye.net
Bir Kadını Öldürmek
Bir kadını öldürmek için
Çekip vurmaya gerek yok
Umursamazsın
Yok sayarsın
Duygularını ayaklar altına serersin
Bir hiç olur
Hiç de hak etmediğince
Bir kadını öldürmek için
Ruhunu öldürmen yeter
Beden ceset olur
Ruh musallada kalır
Nasıl bilirsiniz sorusuna
Öldüren bizdik
Haykırışı gömülür dile
Hakkını helal eyle
Çıkmaz vicdanın yaşından
Bir kadını öldürmek için
Söze gerek yok
Paylaştı mı seni
Her gece düşüncelerinde ölür
Sela çınlar kulaklarında
İçten sızı tüm benliğini kaplar
Yine de sen öldürsen bir kadını
O seni yaşatır her darbede
Sahiplenir sensizlikte bile
Unutur mu seni
Gözlerine kazımışken
rüyalarının parçası yapmışken
Doyumsuz gecelerin
Tene emanet kalan ateşi………..
Gürhan Olcaytürkan
Omuzlarıma yüklediğin hüznü taşıyorum.
YETİMHANE GÜLLERİ
Küçücük bedenlerde ne acılar taşıyor
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
En büyük değerlerden hepsi yoksun yaşıyor
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kimi şehvet kokulu bir gecenin tanığı
Kimi yıkılan yuva içki kumar sanığı
Her biri ana baba sevgi şefkat yanığı
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kimi daha kundakta adı bile konmamış
Eli yüzü kan kiri belli ki hiç yunmamış
Terk edilmiş sokağa Allahtan ki donmamış
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kimisi sarı saçlı kimisi mavi gözlü
Kimi hiç konuşmuyor kimi oturak sözlü
Her birisi tertemiz her birisi nur yüzlü
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Kiminin yok atası bu yaşta yetim kalmış
Kimi hata görülmüş ata başından salmış
Devlet baba el vermiş himayesine almış
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Üstü başı teretmiz karınları ise tok
Gözleri sanki mercan kirpikleri birer ok
Her birisi goncagül hiç birinde diken yok
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Karınları tok ama gönülleri herdem aç
Her birisi sevgiyle açılan kola muhtaç
El verin yetimlere demeyin ki vakit geç
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Verin fitre zekâtı melekler sevinsinler
Bayram arifesinde rengârenk giyinsinler
Bu Vatanda büyüsün Türklükle övünsünler
Masum bir melek gibi yetimhane gülleri
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
DİL DÖKMEZ
Yanar nar-ı fırkatta, bu fersude yürekler,
Binbir renge bürünmüş, arkasından sürükler.
Lalezardı cemali, kor ateşi körükler,
___Bozuldu masumiyet, boş konuşup dil dökmez,
___Arzunun girdabında, sürülürse bil çökmez!
Ariflerin kutbunda, mahfazalar açılır,
Cevrü mihnet içinde, bühtanlardan kaçılır.
Kapılırsın hayale, eşk-i tarab saçılır,
___Can alıcı bakışlar, konuşarak dil dökmez,
___Büyük aşkla yarınlar, örülürse bil çökmez!
Kış gününde yaşarken, çok bunaltır sıcaklar,
Mecralardan giderken, geçer ilçe, bucaklar.
Şu gök kubbe altında, boş kalmayan kucaklar,
___Kervansaray bu kalbi, anlatarak dil dökmez,
___Karşılıklı sevgiler, görülürse bil çökmez!
Bu sevdanın mimarı, başlamıştır yayına,
Kırılarak katmanlar, etki yapmış fayına.
Gümşüde duygularla, sevda düşmüş payına,
___Ceffel kalem kırıldı, bundan sonra dil dökmez,
___Dosyalarda birikmiş, dürülürse bil çökmez!
Bunlar mülhem prensip, işte böyle çalışır,
Fersah fersah uzakta, her damlaya ulaşır,
Yakut gibi kıymetli, altın suya bulaşır,
___Cevşen zırhlı bu dudak, hiçbir zaman dil dökmez,
___Sevda açık bir delil, çözülürse bil çökmez!
Yankılanan anılar, işte böyle geçerken,
Daha berrak görünür, mutluluğu içerken.
Hasretin pençesinde, bir tek onu seçerken,
___Gözlerinde mavilik, bundan böyle dil dökmez,
___Bu can tende durdukça, Özündeyse bil çökmez!
Hüseyin Hakan KURTARAN
04.10.2009-Aydın
wwww.kafiye.net