Kategoriler

Arşivler


Tarih 2 Tem 2013 Kategori: Elvan USUL

NEYLEYİM

NEYLEYİM

Kokardım elvan elvan her daim
Aratmazdı baharı gülüşlerim
Olmaz olaydı zalim sebebim
Hasretim dosta, neyleyim yarenler!

Niceleri sürerken zevk – i sefa
Ben acıyı kaşıkladım çorbamda
Yanıp dursa da yüreğim ne fayda
Hasretim aşka, neyleyim yarenler!

Huzur bulut olmuş semada yüzer
Ocağım ne tükenir ne tüter
Bir lokma için dizilmiş dertler
Hasretim duaya, neyleyim yarenler!

Elvin’in yarası içinde kanar
Sevgi kuşu uzak diyara konar
Gurbette sarsılan sılada ağlar
Hasretim cana neyleyim yarenler!

Aralık 2006
Evlin ELVİNCE
www.kafiye.net


Tarih 1 Tem 2013 Kategori: Öyküler

DÜŞLER ÇIKMAZINDAYIM

DÜŞLER ÇIKMAZINDAYIM

Seviyorum demiştin ya,
Tek yalanın benmişim işte!
Sana, düşler çıkmazındayım şimdi,
Gecenin soğuk ayazında,
Tek üşüyen yüreğim işte!

Fırtınalar kopar, ıssız sokaklarımda
Kırıldığım yerden dökülür,
Boynuma taktığın inciler…

Her içtiğim kadehte hatırlarım seni,
Bırakıp gittiğin halinle…
Sabrımı içime gömdüm,
İsmi dudağımda düşmeyen ömrümsün gülüm!
Nice sitemler sakladı kalemim,
Söyle! Hangi gündüz, hangi gecede unutayım seni?
Tek unutmayı öğretemem sol yanım mı?
Ne hasretler örerse örsün kaderim bana…
Çekerim…

Felek gülmedi güldürmedi neyleyim?
Senli geçen yılları günlere, yıllara bağlarım!
Parçalansa içim dışım, sen şefkâtli durursun her gece,
Canımdan bir parçasın,  yazacağım seni hece hece…

Hem ateşim, külümsün, ayım güneşim!
Dünya da ahrette var mıdır bir tek eşim!
Hayatı sevmişim seninle, kalmaz ki gönülde dert keder,
Aynalara bakınca sen, ah benim iki gözüm,
Bu sevdan bana yeter, ben seni unutmak için sevmedim!

Emine  ÖZTÜRK
www.kafiye.net


Tarih 1 Tem 2013 Kategori: Mücella PAKDEMİR

GAZLA BE GÜZELİM

GAZLA BE GÜZELİM

Yağmur, çamur demem; ne önemi var?
Hiç işim olmaz ki baharla, yazla
Burnumu kıvırmam; ha güneş ha kar…
Gazla be güzelim, hiç durma, gazla!
Oha falan oldum, kaçalım hızla

Kitap kurdu abim yetmişte kaldı
Neslim yeni bitme, kendini saldı
Düstur, edep, hayâ tezgâhta maldı
Gazla be güzelim, hiç durma, gazla!
Eski tabuları biçelim hızla

İstersen tiki ol, istersen çakma
Emo, gotik, metal, farkıma bakma
Zamaneyim yavrum, kafana takma
Gazla be güzelim, hiç durma, gazla!
Dumanla kafayı, uçalım hızla

Kulağım küpeli, dövmeli kolum
Ne bellidir sağım ne belli solum
Felsefem gevşemek, zikzaklı yolum
Gazla be güzelim, hiç durma gazla!
Asfalta kıvılcım saçalım hızla

Romantik değilim, açmıyor ada
Unuttum ayranı, kesmiyor soda
“Kirlenmek güzeldir” en yeni moda
Gazla be güzelim, hiç durma, gazla!
Zıbarana kadar içelim hızla

Savrul virajlarda, dön köşeleri
Devirdik nasılsa boş şişeleri
Uzak, yakın deme, geç gişeleri
Gazla be güzelim, hiç durma, gazla!
Bütün köprüleri geçelim hızla

Ekşittin yüzünü, bozuldun, ne iş?
Ceryan mı kesildi, çekildi mi fiş?
Sus pus oldun birden, görünmüyor diş
Oltaya takılmam bu kadar gazla!
Ne dedim? Frene bastın son hızla!

ZEMBEREK KAÇKINI SAATLER – şiir kitabımdan

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net


Tarih 1 Tem 2013 Kategori: Mücella PAKDEMİR

BELKİ BİR GÜN

BELKİ BİR GÜN

Hayallerini yakma vefasıza kırılıp
Sadağını bırakma hayırsıza darılıp
Masum seken ceylanın nazarına vurulup
Hak okunu yayına gerersin belki bir gün

Sapaya düşmeye gör ayak boşa yol alır
Tırnak düşer, et kanar, dil ağızda lal olur
Tükenip bittim derken çölde vahanı bulur
Derde deva suyuna erersin belki bir gün

Kim dedi kolay diye aslan payını almak
Dize kadar batmışken arınıp nurla dolmak
Kısmetinde var ise Mısır’a malik olmak
Yusuf gibi kuyuna girersin belki bir gün

Hep mi bozuk gidecek denk düşür uyarında
Senet sadakat bekler hakikat diyarında
Mizanın kefeleri durmazken ayarında
Kazancını zayine kararsın belki bir gün

Ah çektikçe gönüller zalim ateşte pişer
Semirir haram ile, günahı kadar şişer
Ne kadar kabarsa da süngüsü elbet düşer
Hesabını dayına sorarsın belki bir gün

Seni yiyip bitiren tasaların yiter de
Ter içinde bırakan kabusların biter de
Günahsız sabahlarda şen bülbüller öter de
Düşlerini  iyine yorarsın belki bir gün

Hatırla
dostlarının mazideki resmini
Anarlarsa ne mutlu hayır ile ismini
Şol cennet ırmağının kenarına cismini
Şöyle boylu boyunca serersin belki bir gün

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net


Tarih 1 Tem 2013 Kategori: Mücella PAKDEMİR

İHANET DÜŞTÜ OCAĞIMA

İHANET DÜŞTÜ OCAĞIMA

Ansızın biri var dedin
Gökten yıldızlar kaydı
Yer ayaklarımı yaktı.
Kara kurşununu ihanetin
Alnımın tam ortasından yedim
Kim di diyemedim
Ne fark ederdi sevgilim
Seni elimden almıştı ya
En büyük aşkımı çalmıştı ya
Hırsızımı bilmek istemedim

Son vedanı bile etmedin,
Kapıdan ölgün akşamların ışığı gibi
Süzülerek öylece çıkıp gittin.
Nereye yiğidim de diyemedim
Beni böylece bırakıp nereye
Bu vurguna daha hazır değilim
Kokun olmadan nefes alamam
Sana dokunmadan uyuyamam
Ellerimi bırakırsan düşerim

Kavlimiz böyle miydi hatırla
Düşlerimizde hasret ormanlarını
Ateşe verip yakmıştık oysa
Aşkımızın her tomurcuklanmasında
Gecelerimize cemreler düşerdi
Kaderimizi çözülmez bağlardı
Kırk düğümlü yeminlerin
Ne zaman ayrılıktan söz etsem
Kirpiklerin inceden pus toplardı
Kahverengi yanardı gözlerin
Masum bir çocuk gibi ağlardı.

Hiç arkanı dönmezdin sen bana
Seyretmediğimiz gün batımlarında
Aşkımıza kızılı çalacaktık daha
Gölgesinde dizine yatacağım
Ağaçlar henüz ince fidanlarda
Saçımın her bir teli aklaşmadan
Bütün çizgilerini görmeden yüzümün
Hani bitmezdi yüreğindeki sevda

İhanet renginde ayak izlerinle git
Git kimdi diyemediğim hırsızıma
Esirgediğin en son vedamla git
Sırtına yapıştırdım bakışlarımla

YERE DÜŞÜRME – şiir kitabımdan

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net


Tarih 1 Tem 2013 Kategori: Elvan USUL

HAYALİMDEKİ SEVGİLİ

HAYALİMDEKİ SEVGİLİ

Canıma can katan sevgili, hoş geldin!
Yüzüme gül saçan sevgili, hoş geldin!
Korkma, uzaktan seveceğim seni,
Hayalimdeki evine hoş geldin!

Bak salıncak gölgede bekliyor bizi,
Orta şekerli severdin değil mi kahveni?
Hemen getiriyorum, bol köpüklü olsun…
Yudumlarken anlatırız özlemlerimizi.

Rüzgâr öfkelenmeye başladı, ne dersin?
Sanırım kıskandı poyraz, varsın essin.
İstersen içeri girelim, terlik vereyim sana,
Üşütürsen üzülürüm, hastalanmasın tenin.

En sevdiğin kitabı bıraktım masana,
Bir bardak çay ve kurabiye de yanında.
Dilersen ben çıkayım, rahat yaz makaleni,
Harf harf, hece hece ben okurum sonra.

Duş yapmak ister misin, su ferahlıktır,
Kesileyim mi sırtını, biraz rahatlatır?
Pijamalarını da bırakırım yatağın üstüne,
Bir de sigara yaktın mı, huzurunu artırır.

Acıktıysan bir şeyler hazırlayayım sana,
Karnıyarık, patates böreği, biber dolma…
Hafif olsun dersen kahvaltı da yapabiliriz,
Karnımızı, sonra ruhumuzu başlarız doyurmaya.

Ne anlayışlı şu güneş, zamanını iyi biliyor,
Gidip de bizi karanlığa baş başa bırakıyor.
Artık gözlerim dudaklarına kilitlendi,
Bundan sonra sevgilim aşkımız konuşuyor…

Ey sevgili, öyle çok seviyorum ki seni,
Kuru bir tebessümüne verdim yüreğimi.
Sen mutlu, sen başarılı, sen huzurlu ol diye,
Gerekirse giderim, terk ederim memleketi.

Evlin ELVİNCE
Haziran 2013
www.kafiye.net


Tarih 30 Haz 2013 Kategori: Elvan USUL

EY KEDER

EY KEDER

Kopar palamarımı ey keder,
Ketum yüreğinde tutma beni,
Mükrim ellerinde menekşeler,
Karanfillerle sal suya beni.

Üstüne yok ivecenlikte senin,
Bir derde birini tez eklersin,
Muğlak cesaretinle mersiyeler,
Soyut resimler çizersin.

Gözyaşımın eseri değil mi bu deniz,
Bu dalgaların sahibi sen değil misin,
Yârimle konuşamamışken henüz,
Bu zulümden hiç vaz geçmez misin!

Ey keder,çöz prangamı benim
Yârin yüzü narin, yârin yüreği hüzün,
Hiç değilse bir kez daha görebileyim,
Ebedi senin olurum, yârin yüzü için

ELVİN ELVİNCE
Haziran 2013
www.kafiye.net


Tarih 30 Haz 2013 Kategori: Öyküler

Aşk Olsun

Aşk Olsun

Nerde kaldı yemeğim?
Aşk doluyor dimağım.
Boş çıkmasa emeğim,
Aşk olsun ya ihtiyar!
Bende gönül bahtiyar!

Hani şu akçe ayarın?
Boşa gitti bütün varın!
Gül alır mı intizarın?
Aşk olsun ya ihtiyar!
Bende gönül bahtiyar!

Gül, karanfil takarım,
Sevgi dolu bakarım,
Bir sevdalı sakarım!
Aşk olsun ya ihtiyar!
Bende gönül bahtiyar!

İçimde kaldı düğüm,
Yaylalar eğim eğim,
Renga-renk al çiçeğim!
Aşk olsun ya ihtiyar!
Bende gönül bahtiyar!

Emine der kekliğim,
Cebimde yok tekliğim!
Al bozdur bilekliğim!
Aşk olsun ya ihtiyar!
Bende gönül bahtiyar!

Emine Öztürk
www.kafiye.net


Tarih 30 Haz 2013 Kategori: Halim AKIN

DADAŞ KIZLARI

DADAŞ KIZLARI

Vatanına sevdalı, bayrağa aşık
Atasının yolunda, sönmeyen ışık
Tarih boyu düşmana, olmamış uşak
Her biri Kara Fatma, dadaş kızları…

Siyah saçlar örülü, gözler sürmeli
Onları Barlarında, kesin görmeli
Bindallı giymiş beli, kemer sarmalı
Çember, Nari oynarken, dadaş kızları…

Palandöken misali yücedir sözü
Mertliğe, doğruluğa dayanır özü
Hiç sözünü sakınmaz, karadır gözü
At biner, cirit atar, dadaş kızları…

Sekiz ay kışı yaşar, soğumaz kanı
Herifine, erine fedadır canı
Vazgeçmek mümkün değil, hele bir tanı
Bir Leyla, bir Aslı’dır, dadaş kızları…

Halim AKIN
30 HAZİRAN 2013 18: 25
www.kafiye.net


Tarih 30 Haz 2013 Kategori: Mehmet NACAR

SON YOLCU

SON YOLCU

Girenler kaybetti çıkacak yolu,
Boynunu bükerek aldı içinde.
Pınarın gözünden eslenen gülü,
Kökünden sökerek aldı içinde.

İlk giren sandı ki, kalır ebedi,
Keyfince dağıtıp  mekanım dedi.
Tanrının yaptığı kutsal mabedi,
Temelden yıkarak kaldı içinde.

Gizemli kovanda bal yapan arı,
Kirpikle yıkadı mermer duvarı.
Saçları uçuşan melek süvari,
Zirveye çıkarak kaldı içinde.

El âlem gülerken garip halime,
Hüzünbaz şarkılar doldu dilime.
Sevgimin bulutu sevda çölüme,
Yağmurlar dökerek kaldı içinde.

İlahi süslerle dergâha gelen,
Kurduğum cenneti yıkmayı bilen,
Yalandan ağlayıp gözünü silen,
Gülşeni yakarak kaldı içinde.

Beklenen son yolcu kapıdan girdi,
Gizemli mabedin sırrına erdi.
Duvarda parlayan resmini gördü,
Diz çöküp bakarak kaldı içinde.

Mehmet NACAR
www.kafiye.net