Kafiye.Net

BİR SEVGİLİ BULAMADIM

Temmuz 2008
Elvan USUL
www.kafiye.net

BABA

Bugün karnemi aldım baba.
Aklımda sen,
Yüreğimde sızın,
Yürüdüm yol boyunca…
Bütün notlarım güzeldi.
Ama koşamadım kollarına…
Gurur duyacaktın benimle,
Olsaydın yanımda.
Elimde karnem,
Gözlerimde nem…
Bir kuş havalandı sonra çok uzaklara,
Aldı götürdü hayallerimi…
Kalakaldım mezarının başında.
Bugün karnemi aldım baba…
Karnemi…
İçinde hasretin de yazıyordu baba…

ÜÇÜNCÜ SİNEMA

Sabır işidir deniz, Aşktır, emektir.. Tuttuğu üç yıldızı vardı uçsuz bucaksız gökyüzünde . Belki de hayatta en çok sevdiğiydi, Çocuklarının anası, hayallerinin prensesi, aşkı..

Sevgili eşi; yıldızın ortada olanıydı. Annelerinin parlaklığına yetişmeye çalışan iki yıldız daha vardı! Kaptan kumraldı. Güneşten kızıl renkler taşırdı saçlarının arasında. Bıyıkları yüzünde ayça bir aydı Gözleri bir sinemaydı. Servi revandı, omuzlarına kuşlar konardı. Çocukluğunda çekerdi denizdeki ağları derinden. Kasları o yüzden yiğitti. Limandan ayrılınca gemiler yarım yıl dönmezdi okyanustan.

Limanlarda beklerdi eşi ve bir de iki kızı Kaptan semalarda üç yıldızı takip ederdi. Demir atınca gemisi limana, elinde hasretten hediyeler Evine koşardı her defasında sürprizce. Kızları ve sevgili eşiyle hızla akarda zaman.

Yarım kalan özlemler için, Bir dahaki sefere denilirdi, bir dahaki sefere. İki kızını mahalleden çocuklarla sinemaya götürürdü kaptan. Öperdi koklardı kızlarına, harçlıklar verirdi, Doyamazdı gözlerine bakıp bakıp yeniden öperdi Kızlardan büyük olan bilirdi ki; Babası gemiyle yeniden gidecek. Ve kim bilir kaç ay sonra dönecek. Bu yüzden üçüncü olan sinemayı hiç sevmezdi. Çünkü sineme dönüşü baba denizlere açılırdı..

Gizli gizli ağlardı Gözyaşını saklardı. Üçüncü sinemanın bitişinde bilirdi ki şimdi babası denizde. Güzel bir gündü. Dışarıdan gelen ses ile yataktan fırladı doğru bahçeye… “Kaptan!” sarıldı babasına kokladı, öptü. Okyanus hikayeleri anlatırdı kaptan, Ve anneleri.. En güzel haliydi ellerinin, Dünyanın en güzel günü bizim evimizde yaşanırdı.

Ve o haftanın üçüncü sineması. İşte o gün. Her şeyi bile bile gitmek o sinemaya. Ayakları sızlardı. Kaptan kızlarını sinemada koltuklarına oturttu, öptü, kokladı, sarıldı. Bu sefer başkaydı, daha acı, yakıyordu, yoktu tarifi. Sımsıkı sarıldı iki yıldız babasına, Ve o sinemaların son günü son üçüncü günüydü. Kapandan bir haber gelmişti. Kaptan hayata gözlerini yummuştu..

Nasıl yani? Artık hiç mi göremeyecek, sarılamayacaklardı babalarına? Üçüncü sinemadan öncede mi? “Kaptannn gel! Altı ayda bir de olsa gel. Kucağına önce kız kardeşimi al onu sev ama ne olur gel. Gel baba!” Bilsem de bizi sinemaya bırakıp gideceğini gel babammm! En çok üçüncü sinemayı seviyordum ben.. Hani bırakıp gitmeden önceki son sarılışın, öpüşün Sinema vakitlerini sevmezdim kaptan, gittiğin için. Sinema vakti istiyorum babam. . Üç yıldızını daha mı az sevdin? Okyanuslara dönmemek üzere gittin babam? Ne olur dön sinemaya gidelim.

MELEK KIRICI
www.kafiye.net

Gelmezsen Elbisemi Değiştireceğim

Hayırsız çıktın dünya gözüyle sevmedin beni,
Cümle aleme söyledim beklediğimi,
Sensiz günlerden sabır dilediğimi
Gel yeter ki çekerim senden gelen sitemi.

Bedelini yılları sayarak ödedim.
Bir günden bir güne ihanet etmedim.
Bilirsin ne cilveli şenim.
Benim değilmiş gibi hepsini kilitledim.

Dediler burada eğlence, neşe alem dokunsana
Sen de bu dünyadan nasibini alsana
Gelse gelirdi boşa hayal kurmasana.
Dedim, nasibim o, o alacak bende olan ne varsa.

Bak gelmezsen elbisemi değiştireceğim.
Azrail yakınımda bu oyundan tüyeceğim.
Sen de giy beyazları hazır ol düğünümüze
Bak söylüyorum yeniden işte.
Gecikirsen; Kefeni çekip üstüme Sana geleceğim..

Melek Kırıcı
www.kafiye.net

Gücünün Yettiğine

Bugün diye başlayan,
Bir çok planın ardından,
Avcı gibi dağlara çıkıp,
Avımla dertleşesim var.

Tekneye gerek yok, kayık olsun kıyıda yeter.
Mavinin üstünde süzüm süzüm süzülsün..
Açılıp ufukların dipsiz kuyusuna,
Korkup korkup alışasım var.

Dedim ya bugün halim başka.
Yakasına yapışıp darda koyanın,
Sürükleyip uzaklara,
Bağladığım ağaçlarda inim inim inletesim var.

Sen sanma ki ben pamuk prensesim.
Hep gülen sevgi dolu biriyim.
Takır takır saydığım kurşunlardan bilirim.
Seri katil olasım var.

Nerede varsa acı salan etrafa,
Bu ayaklar karıncaya kıyamaz da,
Hepsini sıkıştırıp kuytuda,
Öldürmeden ezesim var.

Gözü yaşlı bebenin,
Nerede bilinmez kaderin,
Belindekine güvenip efelik edenin,
Etlerini lime lime dilimleyesim var.

Şiddeti yapan hep adam sanma,
Alimallah aratmam da,
“Anam avradım olsun!” lafı erkeğe yakışmasa,
Altından vurup üstünden çıkasım var.

Gücü güçsüze yettiğinde, kendini bir şey sanmış.
Düşünmemiş mezarı şiddet aklını almış.
Dağ yerinden oynar mı?
Taşar mı dalgalar?
Bugün aklımı koru
Yarabbim acıyı çizesim var.

Melek Kırıcı
www.kafiye.net

Zamanı Geldi

Her şeyin bir ilki var…
Benim ilklerim bir adım ilerlemedi.
Kalbin kalbe sözü var.
Benim ki de benim (de) demedi.

Yandım yakıldım kurak sularda. 
Ayağım elim semada. 
Gözümü kaparım bir yıldız kaysa.
Bir kere de…
Şans tutayım demedi. 

Kendimi anlatmak için, 
Gel beni al mı demeli?
Senle karışmış terim. 
Bereketini sürdüm tarlaya, 
Ürün vermedi.

Gözyaşım sertliğimden utandı akmadı. 
Yasaklar, 
Yoluma durdu şaşırtmadı. 
Duygular,
Zindan da kapı arkasında kaldı. 
Gün ışığına, 
Çık dedim kilitler açılmadı.

Her yeni günde seni dilemeyle…
Geçti ömrüm. 
Sana vereceklerim yük kaldı bende. 
Koştum yolum bilmeden. 
Bir iz bırakmadın niye?
Bir sokak başında, 
Önüme yüreğin dikilmedi.
O kadar baktım ufuk çizgisine,
Bacası tüten gemim ses vermedi.

Bu yılı bize tayin ettim.
Seni bulup seveceğim. 
Gözyaşına dokunup,
İçini titreteceğim

Nerede, senelerine yenisini ekledin.
Ben görmeden en güzel gülüşlerini serdin. 
Duyguların yorgun, dizin dermansız.
Kaybettiğin her şeyi
Sana getireceğim. 

Yalın ayak gezerek seni sezeceğim. 
Bulduğumda seni, 
Bir ömrün yorgunluğunu silip. 
Sevmek nasılmış göstereceğim. 

Sen dilediğinde elinde elim. 
Ruhum bu bedende, 
Ben sendeyim. 
Kurak çöller misali, 
Seni,
Kana kana içeceğim.
Omzuna başım düşer.
 Gözlerin bende gezer. 
Bu söz bana mı deme sakın. 
Melek çıktı yola sana gelir. 
Seni nefesim çıkana dek seveceğim. 
Seveceğim işte o kadar.

Melek Kırıcı
www.kafiye.net

Ben Babamı Çok Sevdim

Ben babamı çok sevdim.. İlişkimiz hep gözlerle idi.. Her dakika öpüşmedik, çok sık kucaklaşmadık. Belki çok samimi paylaşımlar içinde olmadık, mesafeliydik..

Ama.. Ben babamı çok sevdim..

Bakışarak konuşurduk hep. İşe giderken salona uğrardım. O çoktan kalkmış olurdu. Bana sevgi dolu gözlerle bakar, hayırlı işler kızım, Allah işlerini rast getirsin derdi. Bende ona hayırlı işler dilerdim. O kanepede oturduğu yerden elini kaldırır el sallar, ben kapı ağzından ona el sallar karşılık verirdim. Birbirimize sevgi dolu bakışımız nice kucaklaşmaya bedeldi..Bayramlarda, özel günlerde, duygu dolu anlar çok nadirde olsa yaşandığında kucaklaşırdık, dedim ya mesafeliydik..

Ama.. Ben babamı çok sevdim..

Eğer ben evden ondan sonra çıkarsam, kapıya kadar yolculardım, annem ile birlikte.. Kapıdan çıktıktan sonra merdivenleri inerken onun kendi kendine dua ettiğini bilirdim, tam göz önünden kaybolurken ellerini yüzüne sürerdi çünkü.. Sonra sokağa çıktığında cama gözlerini kaldırır tekrar el sallardı. Gözden kaybolana kadar arkasından bakardık annem ile..Şimdi düşünüyorum da galiba onunla gurur duyuyorduk, saygı ve sevgi ile birlikte..

Ben babamı çok sevdim..

Ne zaman kabristana onu ziyarete gitsem, hayatta olduğu zamanlarda olduğu gibi onunla nadir zamanlarda yaptığımız sohbetlerimizdeki gibi sohbet ediyorum. Nadiren yaptığımız dertleşmeleri hatırlıyor, onunla dertleşiyorum.. Sonra hayatta olduğu gibi yanından ayrılırken, sanki hayattaymış gibi veda edip elimi kaldırıp ona el sallıyorum. Gözümün önüne onun bana el salladığı anları getiriyor, yoluma devam ediyorum..

Ben babamı hala çok seviyorum..

Sevgilerimle..

Bitik Aşklarım Var Benim ((GÜFTE ÇALIŞMAM))
Nağmeler yazmadım gezsin dillerde
Çiçeği olmadım biten çöllerde
Artık gönlüm kırık yaban ellerde
Şimdi şarkılar hep hüzün kokuyor

ANLA

Kayboldum,sensizliğin dehlizinde
Sor beni,sar beni yine gizlice.
Karanlıktır,gündüzüme eş gece
Koyma yalnızlıklara ara ne olur..

YAĞMURDUN DİNMEYEN

Geceler senin yüzünü gizledikce
Gençiliğim karanlıkla boğuldu
Doğan şafaklarda tükendendim
Yağmurdun dinmeyen gözlerimde

Ömür kadehi kırıldı ellerimde
Yıllarca doldurmadım sevgiye
Gönül ağlar hiçranla maziye
Yağmurdun dinmeyen gözlerimde

Ağlarken efkarla güler oldum 
Derdimi topraklara döker oldum
Candan öte gönülde seni buldum
Yağmurdun dinmeyen gözlerimde

Siyah saçlarıma karlar yağdırdın
Gülmeyen yüzünden hep çektirdin
Neydi sevgilim bana bu kastın
Yağmurdun dinmeyen gözlerimde

SEMA SEZER
www.kafiye.net