şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Bazen öyle olur ki yemeği hazırlamak saatler alır ama onu tüketmek dakikalara sığıverir. Birde bakarsınız o kadar uzun sürede hazırlayıp sofraya gelmiş olan yemek beş dakikada bitivermiş. Hele pişerken sevgide katılmışsa içine bir başka lezzetli olmuştur yemek. Ama ne kadar leziz olursa olsun tükenmiştir işte.
İki gönül bir olunca, samanlık seyran olurmuş derler. Oysaki günlük yaşantımızda bunun hiçte böyle olmadığına birçok kez şahit olmuşuzdur. Hatta bu sabah gazetede okumuş olduğum bir haber de bunu doğrular mahiyetteydi. Haberin başlığı aynen şöyle “Eroin davasında hakimin feryadı: Evladına zamanında sahip çıksaydın” ve
Yine buğulanmış gözlerin can kuşum. Damlacıklar katre katre olmuş yanağında. Ağlıyormusun? Bak Sezen Aksu bile “ Sen ağlama dayanamam” diyor. Bu halini görünce minik bir serçenin heyecanıyla titriyor yüreğim. Titrerken inip kalkan yüreğime sıcacık bir hançer gibi saplanan gözyaşların. Riyadan uzak gönlüme akan gözyaşların.
“Duman ışığı saklayamaz,Acılar sürekli olamaz.”diye devam ediyordu Radyoda çalan şarkı.Acılar sürekli olamaz ama gelin görün ki yeryüzünde yaşayan insanların ne kadarda farklı farklı acıları vardır.Hiç birisi diğerine benzemeyen acılar.Başa gelen her musibet, her tatsız olay insanoğluna başka başka acılar ve farklı farklı ızdıraplar tattırabiliyor.
Serçeler vardır damlarımızda, saçaklarımızda, bahçemizdeki ağaçlarda öten. Sokaklarda aniden önümüzdeki bir yem için toplanıveren serçe kuşları…Çoğumuzun hiç dikkatini çekmeyen,oysa köylerde gençlerimizin çok yakından tanıdığı, köylülerin günebakanlarını, buğdaylarını yiyen serçe kuşları…
Havalar soğumaya başladı. Yaz boyunca çatlayan topraklar suya olan özlemini giderdi. Tohumlar atılıyor bereketlenen topraklara. “Bitmezse toprak utansın”.Üşümeye başladı bedenim ve yüreğim. Gün biterken pencerenin kenarında akşamın tenhalığına saldım kendimi. Koşuşturuyor insanlar evlerine dönme telaşıyla. Ellerinde içinde neler olduğunu bilmediğim poşetlerle.
HAYAL EDİN… Dünya telaşlarının keşmekeşliği içerisinde gelin bugün bir iyilik yapın kendinize. Yolda karşılaştığınız tüm dostlarınıza tebessüm ederek selam verin. Çiseleyen kırk ikindi yağmur damlalarıyla hasbıhal edin. Çocukluğunuzda annenizin size, başınızı okşayarak anlatmış olduğu masalları hatırlamaya çalışın. Hayal aleminde bile olsa bazı şeylerin ne kadar güzel olduğunu keşfedin. Şöyle uçsuz bucaksız hayal alemine dalın. Göreceksiniz […]
Yazılar vardır edebidir, ödül alır. Tüm Dünyaca tanınır, bilinir ve okunur. Deneme, öykü, hikaye, roman vs. Yazılar vardır karşı tarafa bir şeyler vermek için yazılır. Mesajı alır hemen birileri. Yazılar vardır okunduğunda bir şeyler anlar okuyan. Hayatına yön verir okuduklarıyla…