YEŞEREN FİDANLAR
İki gönül bir olunca, samanlık seyran olurmuş derler. Oysaki günlük yaşantımızda bunun hiçte böyle olmadığına birçok kez şahit olmuşuzdur. Hatta bu sabah gazetede okumuş olduğum bir haber de bunu doğrular mahiyetteydi. Haberin başlığı aynen şöyle “Eroin davasında hakimin feryadı: Evladına zamanında sahip çıksaydın” ve yine haberin içeriğinde altı çizilecek bir cümle, “anne ile baba boşandığı zaman birbirlerini boşamıyorlar çocuklarını da boşuyorlar” . Bu haberden hareketle bu yazımda da evliliklerimizi tekrar bir gözden geçirmenin gerek ferd, gerekse toplumsal açıdan ele alınması gerektiğini bir daha vurgulamak istedim. İsterseniz ilk günden itibaren tekrar evliliğimizi gözden geçirelim. Nedenler, niçinler yahut keşkeler sinema şeridi gibi geçsin gözlerimizin önünden. Hatalar, kusurlar, istismarlar, pişmanlıklar yeniden hayata sımsıkı sarılmalar, çocuklar için katlanılanlar…..

İşte bunları düşünürken belki de birçoğumuzun başından geçtiğine inandığım yaşanmış bir olayı düşledim. Yeni bir evli çift vardır. Evlenmeden önce çok sık kullandıkları, biri olmazsa diğeri için hayatın anlamsız olduğunu vurguladıkları amaç, evliliklerin daha ilk aylarında bu işin hiçte hayal ettikleri gibi olmadığını anlarlar. Aslında gerçekten birbirlerini çok severek evlenmişlerdir. Nedense daha altı ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen sihirli o iki kelimeyi “Seni Seviyorum” eskisi gibi çok sık kullanmıyorlardı. Ne kadar da sık kullanırlardı evlenmeden önce. Ne hayalleri vardı, ne umutları vardı, ama şimdilerde küçücük bir hadise, ufacık bir olay bile aralarında hemen gerginliğe neden oluyor. Hatta ufak çaplı kavgalar bile çıkmaya başlamıştı. Bir akşam oturup ilişkilerini tekrar gözden geçirmeye karar verirler. Evliliklerinin böyle devam edemeyeceğini iyiden iyiye düşünmeye başlar ve boşanmaya karar veririler. Bu arada erkeğin aklına ilginç bir fikir gelir, hanımına der ki; seninle beraber bahçemize bir meyve fidanı dikelim, eğer bu fidan üç ay içinde filizlenip yeşerirse evliliğimiz devam etsin, ama kurursa ayrılalım. Bu süre içersinde de ayrı ayrı odalarda, kalırlar. Ama bir gece her ikisi de gecenin ilerleyen saatlerinde bahçede fidana doğru giderken karşılaşırlar. Her ikisinin elinde içi su dolu bir bidon vardır Hepimiz fidanlarımızı kurutmamak için gayret sarf edelim olmaz mı? Su taşıyın yeşersin fidanlar. Kurbanlarınızın kurban olması dilek ve temennileri ile hoşça kalın…

Nail AVCI
www.kafiye.net