YANAN EVLER ve YANAN YÜREKLER
Bazen öyle olur ki yemeği hazırlamak saatler alır ama onu tüketmek dakikalara sığıverir. Birde bakarsınız o kadar uzun sürede hazırlayıp sofraya gelmiş olan yemek beş dakikada bitivermiş. Hele pişerken sevgide katılmışsa içine bir başka lezzetli olmuştur yemek. Ama ne kadar leziz olursa olsun tükenmiştir işte.
Bir kitap yazmak bazen yılları alır. Çalışıp çabalarsınız hep güzel bir şeyler üretebilmek, insanoğluna daha güzeli verebilmek için. Sonunda çok beğenilen bir eser çıkar ortaya. Ama okumak saatler yada günler…
Bazen çok beğendiğiniz kitapları bir çırpıda bitiriverirsiniz. Oysa ne kadar sürede yazıldığını hiç düşünmemişizdir. Tıpkı hazırlanan yemeğin ne kadar sürede hazırlandığını düşünmeden tükettiğimiz gibi. Ama birde ömürler vardır. Sorumsuzca tükettiğimiz. Bir türlü farkına varamadığımız zaman israfları. Dönüp baktığımızda ne kadar da çabuk geçtiğinin farkında olamadığımız ömürler. Acı tatlı hatıraları olan hayat hikayeleri. Ahh lar, vahh lar, keşkeler şunu şöyle yapsaydım, bunu böyle etseydim diye başlayan pişmanlıklar. Çok çalışıp ama sonucunu bir türlü değiştiremediğimiz olaylar. Oysa teslim olsaydık Yaradan’a, ,ibret alsaydık sabah aç karınla uyanan, akşam tok dönen kuşlardan böyle mi olurdu hayat?
İsterseniz yine yaşanmış bir hadiseyle devam edelim yazımıza;
Yaşlı kadın ağır ağır adımlarla yürümektedir, kendisi gibi aşınmış kaldırımlarda. Arkadan gelen genç delikanlı soluk soluğa Ana, Ana! Sizin mahalle yanıyor der. Ateş her yanı sardı. Sizin eve doğru ilerliyor. Yaşlı kadın istifini hiç bozmaz. Ağır Ağır yürümeye devam eder yaşlı bedeniyle beraber. Haberi getiren genç telaş içerisinde kan revan olmuş burcu burcu terleriyle tekrar eder Ana! Ana! Mahallede yangın var ve sizin eve doğru hızla ilerliyor. Duymadın herhalde diye yüksek sesle seslenir yaşlı kadına. Halbuki yaşlı kadın her şeyi çok iyi anlamıştır. Ama o bir Allah dostudur.,
Meraklanma, telaşlanma evladım. Benim eve bir şey olmaz. Delikanlı bu cevaba iyice şaşırır. Ama ardından dökülen şu cümle onu kendine getirir. Çünkü o gönlünü yaktığı kulunun birde evini yakmaz.
Bir ömür yıllarca sürüyor ama mezar taşını okumak birkaç saniye….
Selam ve dua ile…
Nail AVCI
www.kafiye.net