Kategoriler

Arşivler


Tarih 7 Eyl 2014 Kategori: Hatun YILMAZ

Günlüğümden

Günlüğümden

Sobanın ateşi ısıtmıştı evi,
Dışarı buz tutmuştu, camlar buharlı.
Yazı yazsam hemen sıcaktan bozulurdu,
Düşünürdüm gerçekte de böyle mi olurdu?
Birinin aşkı diğerinden baskın gelir de,
Akar mıydı gözünden yavaş yavaş?
Yada sıcağa da soğuğa da
Her haliyle katlanır mıydı?
İnsan oğlu sevdiğinin yanında iken!
Ve geleceğim ben diyen
Baharı bekler miydi sevdiği!
Yoksa sıcak şehirler mi arardı bir kuş gibi?

Ben kanadı kırık bir serçeyim,
Üzmeyin daha fazla,
Zira göz yaşımdan başka nem kaldı ki…

Hatun Yılmaz
www.kafiye.net


Tarih 7 Eyl 2014 Kategori: Hatun YILMAZ

PERDE

PERDE

Dünya öyle bir zaman ki
Kavga ölümle bitiyor
Hayat öyle bir hayat ki
Alıştığında bitiyor
Gözümüzde telden perde
Her şey belli
Ama görünmüyor
Ömür denilen zaman var
Belli ama görülmüyor
Kalp kırma ey insan oğlu
Bu dünyaya değmiyor
Bu dünyada yaptıkların
Öbür dünyada büyüyor

Anlayan anladı beni
Akar göz yaşım seli
Rabbime ederim DUA
Başka kalmaz gam kederi..

Hatun Yılmaz
www.kafiye.net


Tarih 7 Eyl 2014 Kategori: Şevki KAYATURAN

HAZAN VAKTİ


HAZAN VAKTİ

Bir ummana daldım amma
Şimdi derler suzan vakti
Nevbahardır sandım amma
Nerden çıktı hazan vakti.

Mahzun bakışları vardı
Sevgisi bağladı sardı
Olmazsa olmazım yardı
Nerden çıktı hazan vakti.

Eser vurur seher yeli
Gözlerimin durmaz seli
Sevdandan olmuşken deli
Nerden çıktı hazan vakti.

Yandım aşkının harında
Eridim bittim narında
Huzur ararken yarında
Nerden çıktı hazan vakti.

Ne ettim feleğe bilmem
Nasıl yazmış niye gülmem
Yalvarırım diyor gelmem
Nerden çıktı hazan vakti.

Kayaturan soldun derler
Sen yaşarken öldün derler
Hani gençtin noldun derler
Nerden çıktı hazan vakti.

06.09.2014 Saat : 11.58
Şevki KAYATURAN
Kültür ve turizm Bak. Halk Şairi

KELİMELER

Nevbahar : iİlkbahar günleri
Suzan : yanma, yakma
Hazan : güz, sonbahar

www.kafiye.net


Tarih 7 Eyl 2014 Kategori: Sinem Özaşgın

Ey Kardeşim

Vatan Gazetesi Için Şiir

2013 Bursa Liselerarası Mevlana Şiir Yarışması Mansiyon Ödülü: Sinem Özaşgın – Bursa Necatibey Kız Teknik ve Meslek Lisesi
Şiir:

Ey Kardeşim

Kardeşim…
Biz hep renklerimizi kaybettik satır satır
Ve unuttuk merhametin ne kadar kucak açtığını…
Sevginin öpülmeyi beklediğini çoğu kez,
Ve unuttuk insan olmayı…
Bir olmak için ayrı kaldığımızı, belki
Her bir portreye saklanmıştır tüm anılar
Ve dudaklarına çisil çisil yağmur yağdı
Umut ağacının
Yaradan’ı Yaradan diye sevmişiz
Secdeler cennet kılınmış
Bilmek, birleşmek yolunda el vermişiz kardeşim…

Kardeşim…
Memleket adamları ayrı kılmaya çalıştı bizleri
Gökler kara renge büründü aydınlığın gözlerinde…
Özgürlüğümüzün kentleri tırnak ucuna sığmaya çalıştı
Kahroldu her ağlayan yaş…
Oysa ki kilometreleri aşıp gelirdik
Gel zaman git zamanlarda
Ve biz hikaye olmaya değiş gerçek olmaya giderken,
Umutsuzluğun kırbacından kaçan iki kandık…
Biz… Aşk adına…
Kardeştik…

Kardeşim…
Pespaye diye kaldık akılsızlığın ardına
Uçurumlar bize imkansız kıldırdılar, zoraki
Oysa mütaalamız bütün, avcumuz aşka açık
Birbirimize kol kanat gerip yaşardık…
Şimdi bizi ayıran nedir ki kardeşim?…
Söylenecek iki kelamımız kötülükle doldu?…
Bizi iki laf mı kıracaktı
Kalbimizin belini
Her dem dostluk yaprağımız
Sararmaya mahkum mu kardeşim?…

Kardeşim…
Yazıkların en yüz karası kaldık şimşek aklında
Umrumuzda olmamalıydı, öğrenemedik lafların kalkanlığını…
Ama bizi anan bir Mevlana sesi
Duadan titrerdi eller, tırnaklar yenmiş…
Biz Yaradan izniyle kardeş bilindik…
Teni tene değil de
Kalpleri karşı karşıya eyledi…
Biz söz… Güneşe göç bıraktı bizi…
Güneş gibi hür, ışık olmaya
Ve aynı kalmaya
Ana karnından çıkarcasına…

Gel…
Ne olursan ol, yine gel…
Bir duaya muhtaç, bir aşka kör kalırsın
Elleri kırık, kirpikleri ak, saçlardan geri baş kalırcasına
Seni öpen tek seccadenin yumuşak dudağı olur
Ne Dünya kalır geriye, ne de memleket adamlarının tavernaları…
Bizi biz yapan bir Mevlana huzru, bir aşk kalırcasına,
Gel…
Ne olursan ol yine gel…

E F T E L Y A…
(Akdenizi cebinde taşıyan kız… )
Sinem Özaşgın
www.kafiye.net


Tarih 6 Eyl 2014 Kategori: Sinem ÖZAŞGIN

Gülümseyin

Sinem Özaşgın – Müzik Güncesi

Gülümseyin

Gülmenin unutulduğu zamanlarda yaşıyoruz sayın canlar. Çehrelere üzgün kıvrımlar hakim olmuş. Her şeyden, herkesten şikayet eden bir toplumun içindeyiz. Gözlerimizin küçük mutlulukları es geçirdiği, küçük sözlere yetinmeyen bireyler olduk hepimiz. Sokaklara hüzünler hakim olmuş. Akıllarda siyah-beyaz düşünceler, ruhumuzu bilerek çürütüyoruz. Peki neden? Neden asık yüzümüz?

Toplumumuz şu aralar bir karmaşanın içinde yaşıyor. Kafa karışıklığının ortasındayız. Yeni sistem, yeni insanlar görüyoruz başlarda. İster istemez bir tepki gösteriyoruz yeni şeylere. Farklılığı benimseyemiyoruz hemen. Bundan dolayı bir asık hava hakim oluyor ister istemez. Çünkü insan yapısı yenilikleri benimseyemez hemen. Normalleşmesini bekleriz. Biraz daha gündemden düşmesini… Ve ilk başlarda bir kabullenememezlilik hakim olur bizde. Bir hırçınlık, öfke… Ve gülemeyiz… Kıvrılmayı unutur dudaklar yukarıya doğru. Gözler parlamayı unutur.

Şu yaşamımızda bizi en çok ayakta tutan şeyin bir tebessüm, bir mutluluk olduğunu biliyoruz. Ve devir öylesine değişti ki artık yetinemiyoruz küçücük mutluluklara. Oysa ki büyük mutluluk küçük mutluluklarla başlar. Neden biz küçük mutluluklarla yetinmeyi unuttuk? Neden hep asık bu çehreler. Neden bahaneler arasında gizleniyoruz? Neden bu maskeler? Neden, neden??

İnsanoğlu bahaneler arasında gizlenmeyi sever. Asıl nedenleri saklamayı, bahaneler uydurmayı, ilgisini kendi üzerine çekmek ister. Çünkü mutlu insanlara özenir, çünkü etrafında ona gülen çehreler görmek ister, çünkü kendisini dünyadaki tek yalnız kendisiymiş gibi hisseder. Evinden dışarı çıkmaz, her gün sosyal ağlarda dolanır, kendine bakamaz, ağız kaslarının yönü hep aşağıda. Hazırdan bir yemekle, sağlıklı olmayan bir içecekle geçiştirir öğününü. Sonra kumandayı alır televizyondaki tüm kanallara milyon kere dönüp bakar.Güneşlikler hep çekilidir, günlerdir ışık soluyamamıştır ev ortamı. Sonra saatine bakar ki gün geçmiş gitmiş, biraz daha yaşlanmış. Gözlerinde ince ince halkalar ve neredeyse mutsuzluktan isyan edip yere düşecek bir ağız vardır aynada bakındığında yüzüne.

Yazın son demlerini içiyoruz içimizde. Eylülün ufuksuz günlerindeyiz. Sarılar hakim ağaçlarda. Dışarıda yer yer yağmur içmiş toprağın kokusundan geçilmiyor. Giden yaz mevsimine bir göz kırpma zamanı şimdi. Hadi şimdi gidip o güneşlikleri atalım bir kenara. Televizyonları, telefonları kapatalım. tüm hazır yiyecekleri kaldıralım. Ellerimizle yaptığımız güzel yiyeceklerimizi koyalım bir sepete, alalım bisikletlerimizi çıkalım dışarı. Eylül kokusunu çekelim ciğerlerimize. Güneşe göz kırpalım sarı ağaçların altında. Sonra… Sonra göreceksiniz mutlulukla tebessümlerinizin parladığını. Hadi bırakın kendinizi, bir kahkaha atın şimdi. Korkmayın Eylül size uzaktan okşayacaktır rüzgarıyla, kahkahalarınızı taşır öteki diyarlara. Sudaki yansımanıza bakın. Gözleriniz parlıyor!

Küçük mutluluklara ihtiyacımız var. Gülmeye özellikle, hayatın griliğine inat. Bugün, yarın ve diğer tüm günler kullanın gülme hakkınızı. Gülün hadi. Yaşanacak daha çok günler var canlar.

Siz ki gülemeyen insanlara inat gülmelisiniz. Farkınız olsun…

Sevgi ve saygıyla, kahkahalı günler dilerim sayın canlar…

E F T E L Y A…
(Akdenizi cebinde taşıyan kız… )
Sinem Özaşgın
www.kafiye.net


Tarih 6 Eyl 2014 Kategori: Sinem Özaşgın

Deli Köşem 3


Deli Köşem 3

Eylül soluğu alıyor tüm ağaçlar şimdi
Kirpiklerine aşk yayılıyor… Görüyorum…
Gözlerine ben kokusu sinmiş
Mutluluğun kıvrımında çehren
Sen beni eylülde seversin çok bilirim
O sarı Afyon kıyılarında
Göçmen kuşlara aşkımızı anlatırdın sen
Diyarlara götürürdün aşkımızı
Yazın güneşine göz kırpıyoruz …
Gidiyoruz mevsimimizden
Eylül soluğu alıyor tüm ağaçlar şimdi…

Ağlıyorsun kalbinin derininde
Çünkü aşktan ölüyor gibi ruhun
Seni sevmekteyim ben, sevmeler bizdenmiş
Eylül bize güzel masallar getirmiş
Sımsıkı bir sevgiyle dinliyoruz beraber
Saçlarımın tuz kokusunu alıyorsun
Öyle bir seviyor ki beni gözlerin
Ağlıyorsun kalbinin derininde…

Sen benim yarınlarımın sarı başağısın deli köşem
Güneşlerin ışıltısını almış gözlerin
Dudaklarında tatlı bir gülümseme var biliyorum
Ah… Gülüşlerinden öpmek vardı seni
Burnuna dudaklarımı kondurmak isterdim
Gözlerin yıldız olsun diye
Sarı yapraklar bize renk katmış
Ki
Sen benim yarınlarımın sarı başağısın deli köşem…

Hiç ayrı kalmayacaksın yüreğimden… Biliyorum…
Çünkü adın dudaklarıma mıhlanmış
Dokunmaya kıyamazmışım sana
Tüm şiirlerin ebediliğini verecekmişim sana
Gözlerimi vereceğim, gözlerin beni yener çünkü
Senin kadar sevemem ben kendimi
Eylül bizi aşk eylemiş çünkü
Hiç ayrı kalmayacaksın yüreğimden biliyorum…

Deli köşem
Aşkların en güzeli
Adımı mıhladığım dudaklarıma
Sözlerin canı cehenneme
Sen benim ruhumda varsın…
Deli Köşem…

E F T E L Y A…
(Akdenizi cebinde taşıyan kız… )
Sinem Özaşgın
www.kafiye.net


Tarih 6 Eyl 2014 Kategori: Zülfiye DÖNMEZ

Olmaz Mı Sevgili?


Olmaz Mı Sevgili?

Mutluyum, yerimde duramıyorum,
Kuş olmak isterdim;
Yerde, gökte her yerde.
Yıldızlara kadar yükselmek.
Tüm evrenin görünmeyen
Güzelliklerini yaşayarak!

İçimde bir ateşsin sen hiç sönmeyen!
Seveni yanıltamayan,
Sevince unutulmayan.
Hatırladıkça gözümün yaşını akıtan,
Yanımdayken doyamadığımsın!
Yokluğunda dayanamadığımsın,
Sen işte benim gönlümün,
Asla vazgeçilmezisin!

Arada bir habersizce kahkahalarımla,
Aşkımın omuzuna konup; işte geldim
Buradayım demek isterdim!
Bu biliyorum hiç bir zaman olmayacak,
Amma işte her zaman;
Hayalimde gerçekleşecek.
Sensizlikte mutlu edecek,
Olmaz mı sevgili?

Zülfiye Dönmez
www.kafiye.net


Tarih 6 Eyl 2014 Kategori: Gülsüm Hicran ÇAÇUR

BİLİYOR MUSUN BÜTÜN DOĞA SEVDALI?


BİLİYOR MUSUN BÜTÜN DOĞA SEVDALI?

Gökyüzünün hayali, denizle buluşmak
Dağların amacı, gökyüzü dokunmak.
Kayaların derdi, dağlardan kopmamak
Biliyor musun bütün doğa sevdalı?

Çılgın dalgaların feryadı;
Dağlardaki kayaların inadını kırmak.
Kır çiçeklerinin hedefi;
Denize aşık gökyüzünün,
İmkansız sevdasına ortak olmak…

Yıldızlar ayın loş ışığına hayran,
Geceler yıldızlar için karartır dünyasını.
Bulutlar toprak için bırakır gözyaşlarını
Biliyor musun bütün doğa sevdalı?

Çimenlerin derdi;
Bulutlardan saklamak toprağı.
Toprak bağrında uyumuş;
İnsan ruhların sevdasında
İmkansızlık aşk peşinde;
Aşk umudun derdinde!
Biliyor musun bütün doğa sevdalı?

Doğa kendi rüyasında;
Kim kime aşık bilinmez!
Seven sevildiğini anlamaz,
Sevilen başka sevdalarda
Gizli aşklar olmazsa, doğar mı?
Güneş her gün ışıl ışıl!

Yağar mı yağmur sence;
Aşık olmasa toprağına?
Çarpar mı dalgalar her gün;
Kayalara sevdalı olmasa?
Biliyor musun bütün doğa sevdalı!
GİZLİ SEVDA OLMASA DÖNER Mİ SENCE DÜNYA…

Gülsüm Hicran Çaçur-06/09/2014
www.kafiye.net


Tarih 5 Eyl 2014 Kategori: Gülcan KORKMAZ

GÜLÜMSERİM BAZEN


GÜLÜMSERİM BAZEN

Bir yer biliyorum gözyaşlarının güldüğü,
Oraya yürüyorum ve evler gülümsüyor,
Gri duvarlara yazılan hüzünler,
Gözlerden süzülüyor.
Bir şey söylüyorum dereler boyunca,
Sevin diyorum herkesi ömür boyunca,
Ne kin olsun ne de nefret defterinde,
Sen tebessümü eksik etme yüzünde…
Herkesin aynaya gösterdiği bir yüzü var,
Karşında sakladığı oyunları,
Çocuklar oyunları seviyor ama,
Büyükler daha çok yalanları.
Gülümserim bulutların yanından geçerken,
Kim bilir neleri gördüler!
El sallarım evlerinin önünden,
Kimse anlamaz onların dillerini,
Kim bilir kaç gözyaşını duvarları sildi?

GÜLCAN KORKMAZ
www.kafiye.net


Tarih 5 Eyl 2014 Kategori: Gülsüm Hicran ÇAÇUR

BEN OLAYIM KUCAĞINDA


BEN OLAYIM KUCAĞINDA

Elimde resmin, maziye tutsak olmuş geleceğim.
Nöbet tutar gölgem, gelip geçtiğin yollarda
Beni değil seni seven yüreğime acı,
Bekletme yarınlarımızı
sensizlik son bulsun. Geliver bu gece
Özlemler bitsin. Bu hasret dinsin

Çalıver kapımı bayram yapsın sensiz kalan bedenim
Yüreğim en ıssız yerinde fırtılar kopar mı
Bendeki yanan sevdanın ışığında; yıldızlar bile sönük .
sensizlik son bulsun.Geliver bu gece
Özlemler bitsin. Bu hasret dinsin.

Mesafeler engel olmasın sana;
Sen kalbimdesin, ela gözlerimde
Dudaklarının ateşi, hala ıslak dudaklar
Yollarına gül döktük.çaresizliğime şahit bülbüller
sensizlik son bulsun. Geliver bu gece,
özlemler bitsin bu hasret dinsin.

Bu dönemde aşklar bile modern olmuş
Bir politikacının oyunu gibi aşk tuzakları
Yazan yazana.sohbet kanallarında
Yalan aşk sözleri….
Gel aldanma karalık gönüllere,
Sensizlik son bulsun.Geliver bu gece,
Özlemler bitsin. Bu hasret dinsin

Sevinçten on köşe olayım
Güzellikler içinde dönsün başım
İmkansızlığa giden düğümler çözülsün
Beni sarıp sarmala ben olayım kucağında.

Gülsüm Hicran Çaçur-01/09/2014
www.kafiye.net