Kategoriler

Arşivler


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Rabia Saylam TAŞDEMİR

ŞAİR

…..ŞAİR ……..

Ruhunu karartan acı gizinde
Yüreğini yakıp üzendir şair
Hicran yarasıyla köz olan özde
Mecnun gibi çölde gezendir şair …

Aklına geleni döker heceye.
Sevdasını saklar sessiz geceye.
Sır gibidir benzer o bilmeceye.
Rakamları tek tek çözendir şair.

Alfabeyle yalnız iken dertleşir
Cümlelerle bütün olur mertleşir.
Bazen mazlum olur bazen sertleşir
Zorba oyunları bozandır şair.

Naziktir hep kalbi hemen kırılır
Kalemine silah deyip sarılır.
Halkın öncüsüdür koşar yorulur
Milletin önünde düzendir şair

Rabia’nın olmaz asla hatası.
Ekmeği aşıdır her bir kıtası.
Vatandır bayraktır onun sevdası.
Tüm güzel sözleri yazandır şair.

Rabia Saylam Taşdemir 22/10/2013
www.kafiye.net


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Nail AVCI

Ey Rabbim…!

Ey Rabbim…!
Her şeyi paklayan rahmetinden
Her şeye güç yeten kuvvetinden
Önünde her şeyin boyun eğdiği kudretinden
Karşısında hiçbir şeyin duramadığı izzetinden…
Her şeyi kaplayan azametinden
Her şeyi kuşatan ilminden
Her şeyi aydınlatan nurundan, istiyor ve bekliyorum.
Ey Nur! Ey Kuddüs! Ey ilklerin ilki ve sonların sonu
Rabbim İsmet perdesini yırtan günahlarımı affet
Ümitsizliğe sebep olan günahlarımı affet
Beni affet Rabbim Affet…
Gözyaşlarımla çağırıyorum seni
Ey mü’minlerin dostu
Feryad edenlere cevap veren
Ey sadık yüreklerin dostu
Beni bu gece ve her saatte affet
Rabbim, zikrinle sana yaklaşabilirim, biliyorum.
Rahmetinden beni kendine yaklaştırmanı diliyorum.
Bana şükrü öğretmeni
Zikrini ilham etmeni diliyorum.
Bana merhamet etmeni
Beni, verdiğine razı ve kanaatkar kılmanı diliyorum.
Sen ki ihtiyacı olana verirsin
Kapına gelenleri geri çevirmezsin.
Ey rabbim senin saltanatın yücedir.
Kimine gizli, kimine apaçıksın
Rabbim, biliyorum ki
Senden başka günahlarımı bağışlayacak
Suçlarımı örtecek kimse yok.
Biliyorum ki ben nefsime zulmettim.
Sana itaat etmedim.
Bütün bunlara rağmen beni unutmadığından
Ve bana lütfettiğinden dolayı
Kalbim sana kavuşma arzusuyla dolu
Rabbim biliyorum ki sen benim dostumsun
Her kötülüğümü örtersin
Başıma gelen her belayı hafifletirsin
Beni çirkin günahlarımın ağırlığından kurtar
Her şeye sabrettim ama senin ayrılığına dayanamam
Beni hizmetine al.
Sana sürekli bir kul olayım
Güvencim, dayanağım, dostum sevdiğim sensin.
Rahmetin ve kudretinle koru beni
Hatalarımı affet.
Değil mi ki sen kullarına bu hükmü verdin.
Bana yönelin, benden isteyin, kabul edeyim dedin
Ben de yüzümü sana çevirdim
Elimi sana uzattım
Silahı, ağlamak ve sermayesi ümit olan şu kulun
Senin kapına geldi
Tüm zerrelerimle sana sığınıyorum Rabbim,
Rahmetin ve şefkatinle beni koru…
Beni koru Rabbim…..Amin

Nail AVCI
www.kafiye.net

Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Afet İnce KIRAT

SANDAL

SANDAL

Dalgalanan denizde sürüklenen sandaldım
Rüzgârla ilerledim nice ülkeler aştım
Bazen kâbusla kalktım bazen düşlere daldım …
Yılmadım yenilmedim zorluklarla savaştım
Şimdi yıpranmış eski delik deşik sandalım
İstesem yüzer miyim kırılmadan son dalım?

Hep imrendim salınan gemilere yatlara
Ulaşmak imkânsızdı ama peşinden koştum
Aldırmadım motordan fışkıran feryatlara
Bazen sindim sularda bazen tufanla coştum
Neden küçüğüm diye isyanlara bulaştım
Gün geldi şükür ettim sükûnete ulaştım.

Yaladım denizlerin bitmek bilmez tuzunu
Onca suyun içinde susuzluktan kavruldum
Yüreğimde sakladım kuzeydeki buzunu
Her an batabilirdim fırtınayla savruldum
Gücenmedim hayata dik durmaktı tüm gayem
İnancımdı içimde sakladığım sermayem.

Çekildim duruyorum sahilde bir kumsala
Gece soğuktan donup güneşte yanıyorum
Beni eskiten doğa ne yapar ki kum sala
Kıymetini bilmedim gençliği anıyorum
Koynumda yuva kurmuş türlü çeşit örümcek
Zamanla dağılırım kaçınılmaz tek gerçek.

Afet İnce Kırat
www.kafiye.net


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Nilüfer SARP

HALİN HAYRETE ŞAYAN

HALİN HAYRETE ŞAYAN
Melodisi yok oldu soldurdun tüm rengini
Kalmadı tadı tuzu, hayatın gittiğin an
Açmaya kalkma sakın kapattım kepengini
Paslanmaya  başladı bıraktığın kalp inan

Ne varlığın çareydi, ne yokluğun bir kayıp
Yine de gittiğin gün, öldürdün aşkı; ayıp
Ben senin sevdiğini biraz olsun varsayıp
Sevdiğimi haykırdım, ant olsun Hakk’a ayan

Ruhun girdap mıydı ne çekip aldın içine
Takılmadım nedense, nedene ve niçine
Sürgün etseydin bile sevecektim maçine
Peki neden vefasız, sevgimi ettin ziyan

İsmini duyduğumda titrerdim deli gibi
Dağa baş kaldırırdım zemheri yeli gibi
Akardım dolu dizgin ilkbahar seli gibi
Şimdi bir el gibisin halin hayrete şayan

Beni bende bıraktım getirme artık dile
Bu aşkı gömeceğim, billahi bir veçhile
Katranı bal eyleyip, ikram ettin ya Nil’e
Şimdi yokluğumu gör çilesi varsa dayan

NİLÜFER SARP
1.EKİM.2013
www.kafiye.net

Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Nilüfer SARP

MEVSİMLERDEN HAZANIM

MEVSİMLERDEN HAZANIM
Çamurlu ayaklarla üstüne basa basa
Ezilen kuru yaprak, mevsimlerden hazanım
Dolaşıp diyar diyar ahvale edip tasa
Zordan zora geçilen zamanları yazanım

Kimi sefa sürerken; kimi ağlar dert ile
Kimi karalar bağlar; gençken düşüp de dile
Kimi ömür doldurur; çekerek her dem çile
Ben bunları derleyen ve söyleyen ozanım

Dutların taze sürgün yaprağıyla beslenen
Sabırla bekleyerek, gelin gibi süslenen
Ateşlere atılıp can havliyle seslenen
Yüreğine ördüğün saf ipekten kozanım

Kendini kapattığın üst üste kapıların
Çift sütunlu, kemerli taş duvar yapıların
Etrafını çeviren en güçlü tapıların
Arasından yol bulup içeriye sızanım

Nice yıllar geçip de doldururken vademi
Nice hüzünlü anlar yaşarken canda demi
Hayata imza atıp iz bırakan âdemi
Çekip çekiştirene, vardır hep su-i zanım

NİLÜFER SARP
www.kafiye.net

Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Ülkü KORKMAZ

Gözlerin Bir Sırdı Benim İçin

Gözlerin Bir Sırdı Benim İçin

Yağmurlu bir gece,
Yağmur; gözlerin kadar hırçın,
Gözlerin kadar yakıcı.
Gözlerin bir sırdı benim için…

Yapmasaydım bunca yanlışı;
Nasıl bulurdum doğruyu?
Her şey gözlerinde saklıydı işte.
Gözlerin bir sırdı benim için…

Bazen; sevgi ve şefkat dolu;
Bazense; acı ve kızgınlık…
Nedenn böylesin sevdiğim?
Gözlerin hep bir sırdı benim için.

Gözlerin gözlerin gözlerin;
O yemyeşil gözlerin…
Hadi anla,hadi anla artık!
Gözlerin bir sırdı benim için…

Uyan!
Hadi uyansın herkes.
Anla!
Hadi anla aşkımı da; itiraf et aşkını…
Gözlerin bir sırdı benim için…

ÜLKÜ KORKMAZ
www.kafiye.net

 


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Gülşen EKER

ÇİÇEKTEN MAYINLAR

ÇİÇEKTEN MAYINLAR

Korkularım
Çiçekten mayınlar döşemiş umutlarıma
Sensizliğin nefes alışları
Can çekişiyor sol yanımda
Yalnızlığın pimini çekeceğim
Titreyen bakışlarımda
Yüreğim bölünecek olsa da
Buzdan on bin parçaya

Bir uğur böceği uçuyor
Parmak uçlarımdan
Köşebaşları tutuluyor
Tüm ıslak sokakların
Hatıralar bir bir dökülüyor
Küflü saklılarımdan
Gözlerinde üşüyorum
Yazgısı kara akşamların

Kapı arkalarına gizlenmiş
Yine dilsiz yürekler
Kumral saçlarını rüzgara bırakmış
Gece gözlü hüzünler
Sancılar nefesini tutmuş
Sabırsızca beni bekler
Hayaller hep böyle mi
İmkansızlıklara yenik düşer?

Gülşen EKER
www.kafiye.net


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Gülşen EKER

DİBİNE VURDUM HÜZÜNLERİN

DİBİNE VURDUM HÜZÜNLERİN
Dibine vurdum bu akşam hüzünlerin
Ayrılığın sen kokan mevsimlerinde
Puslu yalnızlıklara umutlar tütsüledim
Kanayan nefes alıp vermelere

Yağmur rengi gülüşün değdi de bir kere
Nasıl da ıslandı susuz düşlerim
Tam ortasından okkalı bir darbe
Seninle vurmuştuk biz koyu kara hasretlere

Ya kaçıp saklandığım senli zamanlar
Eli ayağına dolanırdı öksüz duyguların
Şarkılar söylerdi keyifle sevinçler
Issız sokaklarında gözyaşlarımın

Şimdi ise umarsız yokluğun misafir olmuş
Tadını çıkartıyor rehin yüreğimin
Nerde durup bir soluk borçlandığım kolların

Sana koşuyor bak kimsesiz kalan yanlarım

Gülşen EKER
www.kafiye.net


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Afet İnce KIRAT

ATLIKARINCA

ATLIKARINCA

Yılların acıları sızıyordu yüzündeki derin çizgilerden. Gözleri demir atmıştı Marmara’ya, neredeyse bir asra yaklaşmış zaman ötesinden. Anıları gibi bulanıktı bakışları. Öfke miydi içindekiler, özlem mi, yorgunluk mu belli değildi. Dağılmış, beyazlamış, çatık kaşları öfkeyi hissettiriyordu. Neden öfkeleniyordu acaba? Daha dikkatli bakmalıydım, görmek için, görebilmek için.

Yüzüne vuran ışıkta bir çocuk canlanmıştı adeta. Kumral bukleli saçlarını tutturduğu kırmızı kurdelesi titriyordu döndükçe. Bir bayram sabahı atlıkarıncadaydı, dönüyordu rüzgârla yarışarak. O dönüyor, zaman dönüyor, gelenler geldiği yere dönüyordu, o gün babasının döndüğü gibi. Telaşla gelen dayısı, durdurup mutluluğu, indirmişti acı dolu dünyaya. Kalabalık evlerinin önünde belki de ilk kez gözlerindeki ışık sönmüştü, saçlarının buklesi gibi. Kırmızı fırfırlı elbisesinin rengi solmuştu birden, göremiyordu parlak ışıklarını, yüzü de öyleydi. Çözümleyemediği nedenle…r karıştırıyordu kafasını. Şimdiki yüzünü kaplayan kırışıklıklara benziyordu aynı. Nereden gelip nerede bittiği belli olmayan çizgiler bir anda o bayram sabahına götürmüştü yaşlı kadını benim gözümde.

Zor yıllar geçmişti peş peşe, çocukça aşklar başlamış, bitmişti masmavi gözlerinde. İçindeki küçük titreşimler unutturmuştu bazen sıkıntılarını. Ama sadece bazen…

O gün bindiği atlıkarınca gibiydi hayat, dönüyordu sürekli. Bazen mutluluktu gördüğü, bazen hasetle bakan insanlar, bazen de karanlık yüzler, aynı ölüm gibi.

İçinde büyüttüğü isyanlar okunuyordu yüzünden, belli ki ses çıkaramamıştı haksızlıklara, yokluğa, itilmişliğe. Burnunun duruşu anlatıyordu bunu bana. Güzel bir kadın olduğu bu yaşta bile belliydi, zamanında havada duran burnu yeri gösteriyordu şimdi. “Az kaldı” diyordu sanki.

Sımsıkı kapalıydı dudakları, alışkındı belli ki susmaya. Konuşmaya susamış gibiydi, çatlak ve kuru. Ne söyleyecekti ki konuşabilse. Belki de hor görülmüştü yıllarca, dayak yemiş yemek istediklerini yiyemese de. Gözlerinden sonra en büyük acı izi solgun dudaklarında kalmıştı.

Yine bir bayram sabahıydı, çocukları izliyordu. “Kim bilir hangi kızın hayatı sönecek bayramı yaşarken?” diye düşünüyordu. Yüzündeki derin çizgilere inat geçmişin silik izleri vardı yüzünde.
Lunaparkta atlıkarınca dönüyordu, dünya gibi, gelenlerin gideceği gibi, rüzgâra inat, zorluklara inat. Başı dönüyordu kadının, atlıkarınca gibi.

Afet İnce Kırat
www.kafiye.net


Tarih 23 Eki 2013 Kategori: Gülcan KORKMAZ

MUTLULUĞA GELİNLİK GİYDİREMEZSİN

MUTLULUĞA GELİNLİK GİYDİREMEZSİN

Başka isimlere karışır adın,
Yılların duvağını indirirsin,
Sen sakın üzülme canım,
Mutluluğa gelinlik giydiremezsin….

Sevdaya köle olunmaz,
Kendi içinde boğulup gidersin,
Sen onu beklerken her vakit o başka birine gider,
Sen görmezsin.
Mutluluğa gelinlik giydiremezsin….

Aklından çıkmaz olur anılar ,
Daha dün yaşanmıştı dersin,
Unutma sen ilk değilsin.
Mutluluğa gelinlik giydiremezsin…

Sabır taşın çatlayana kadar sende onu beklersin,
Ama aşk beklemek değil,
O yanında olsun istersin.
Mutluluğa gelinlik giydiremezsin….

Kırılır kalbimin kapıları ,
Ben neredeyim o nerelerde,
Sevgiye emek vermek gerekir,
Yoksa boğulursun gözlerinde,
Sende bir gün sevmek istersin,
Mutluluğa gelinlik giydiremezsin….

Gülcan KORKMAZ
www.kafiye.net