Kategoriler

Arşivler


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

EY GÖNÜL!


EY GÖNÜL!

Sisler içerisinde yedi tepedesin,
Sisler içerisinde o incinin esirisin,
Sisler içerisinde şimdi Galata serin,
Nedir senin bu halin ey gönül!

Kuzey yıldızının ışığıdır beni esir alan,
İstanbul semalarında artık oyalan,
Boğazın serin sularında şimdi yuvalan,
Nedir senin bu halin ey gönül!


Kız Kulesi’nin seyri onsuz olur mu boğazda?
Ada vapuru olmayınca nerede Heybeli Ada?
Çamlıca Tepesi karşıda, dur biraz Beşiktaş’ta.
Nedir senin bu halin ey gönül!

Haliç’in serin suları seni bekler sabaha,
Kadıköy, Üsküdar kalır karşı kıyıda,
Nazlı Güzel durmuş Beşiktaş ufkunda,
Nedir senin bu halin ey gönül!

Laleler yollarda gönülden düşer,
Gönül yitikleri semaya göçer,
Nazlı Güzel şimdi yadıma girer,
Nedir senin bu halin ey gönül!

Sarıyer’den Beykoz’a geçer takalar,
Boğazda vapurlar, ardında yunuslar,
Martılar boğazda mutluluk saçar,
Nedir senin bu halin ey gönül!

Gidelim seyrine şimdi Kız Kulesi’nin
Beşiktaş’a atalım zincir, Nazlım seçilsin,
Ihlamur kokuları Kuzey Yıldızına yükselsin,
Nedir senin bu halin ey gönül!


Bir çılgınlık daha kaldırır mı?
Bir çılgınlık daha çıkarır mı?
Bir çılgınlık daha azdırır mı?
Nedir senin bu halin ey gönül!


Davutlar / 25.04.2006
Hüseyin DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

ALDIRMA


ALDIRMA

Eğer yağmur yağarsa saçlarına,
Güneş doğarsa  kaçan ruhuna,
Benliğin seni sararsa boşlukta,
Sen onları bırakmazsın, aldırma!

Hani laleleri vardı bahçelerinde,
Hani rüzgara gülüp geçerdin de,
Hani sokakta seni gördüklerinde,
Sen onlara hep gülümse, aldırma.


Baharın gelişinde ıhlamurun kokusu
Pencerenden girer içeri doğrusu,
O kızıl saçlarının her boğumlusu,
Sen onlara sadece bak, aldırma.


Tepsilerde fındık olmadan da yaşanır,
Bakışlarında bir ömür inan yaşanır,
Reyhanın kokusu boynuna dolanır,
Sen onları sadece hisset, aldırma.


Yüzündeki gülümseme, gamzelerinde
İnce gülüşlerin tüm senin benliğinde,
Zerafetin sevgilerin öksüzlüğünde,
Sen onları benliğinde gör, aldırma.


Davutlar / 03.03.2006
Hüseyin DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

KALEM


KALEM

Dert ortağı olup durmadan yazarsın,
Bazılarına hal hatır sorarsın,
Kiminin canını yakarsın, azarsın
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?

Sevgiyi anlatırken gülümsersin,
Ceza verirken kükrer gibisin,
Doğruyu öğretir, öfke yenersin,
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?

Öğrenciye not yazar dirhem dirhem,
Zengine para verir, olur merhem,
Fakirin cebine olursun perçem,
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?

Alim elinde su olur akarsın,
Zalim elinde kan olur akarsın,
Sevginin yanında mutlu akarsın,
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?


Ne kızdığın belli, ne de güldüğün
Bazen ağlar, bazen de güler yüzün,
Zenginden başkasına oldun üzgün,
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?

Ben anlayamadım senin halinden,
Uymuyor bir halin diğerlerinden,
Seni görenler oluyor yerinden
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?

Gelelim sadede, konuş kalemim,
Zengin, fakiri bir yere dizelim,
Öğrenci, aylak gezeni bir edelim,
Sen ne biçim anlaşılmaz kalemsin?

İzmir. 26.09.2000
Hüseyin DURMUŞ
Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Elvan USUL

ANLAYABILIR MISIN?


ANLAYABILIR MISIN?

Isyanına bir nara olsam sükunetinde,
Bağırır mısın düğümlenen sesinle beni?
Icindeki kimlikleri yoklasam bir bir,
Gösterir misin çekinmeden kendini?
An geldigi anda, işte o zamanda,
Benim sen olduğumu da anlar mısın?

Geceye gömülen gülüşünü,
Yıldız yıldız toplayıp denizden
Koysam avuçlarına usulca,
Doker misin o avucundaki toprağı,
Alır mısın sana ait su sadeliğinde gülüşlerimi?
Ve bakar mısın gözlerime
Elvan elvan ışıldayan bir prizma enerjisiyle?
Sever misin sonra sen de tüm renkleri
Atar mısın uzerinden siyahı, laciverti?
Korur musun aynada gördüğün o insanı,
En sahtesinden ağlayan gözlerden,
Ve de mazine çöreklenenlerden?

Siler misin bir bir tutunduğun acı seslileri,
Kesip atar mısın satır satır sayfandan,
Ve düşünür müsün sen de beni,
En heyecanlı göklerin en heyecanlı,
Sevinç gözyaşlarıyla akarken sana?
Ve
An geldigi anda, o zamanda,
Benim sen olduğumu da anlar mısın?

Memleketini yitirmiş turnayı
Alıp getirsem yar selamiyla
Desem ki, ” ey yar selam yuregimden yüreğine”
O zaman bilir misin yar kim ben kimim?

Uzaklarda gördüğün yarin
Keşfeder misin içindeki ikametini
Kanat sesleriyle yüreğine söylediği ninniyi
Duyabilir misin yürek sesinin hışırtısı arasında?
Sende can olduğumu hissedebilir misin ey yarr!
An geldigi anda, işte o zamanda,
Benim sen olduğumu da anlayabilir misin?


Elvan  Usul
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Elvan USUL

ÖLÇÜSÜZ SEVDAM


ÖLÇÜSÜZ SEVDAM

Ilk agizdan geldigi gibi döküldü,
Süt tazeliginde sözcükler.
Kelimeler kaynıyor içimde
Kaymak tuttu tüm cümleler.
Harf harf seni dileniyorlar benden,
“Anlat daha çok anlat Allah rızası için”

Açtıkları mendili doldurdum sevgiyle
Yine yetmedi anlatmaya işte.
Seviyorum seni seviyorum ey yarr!
Anlattığım bu sevdam ölçüsüz kadar.

Elvan  Usul
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Elvan USUL

Bir Söyleyebilsem


Bir Söyleyebilsem

Bir söyleyebilsem sevdamın şarkısını safak vaktinde,
Ezandan hemen sonra başlasam anlatmaya seni.
Hangi mujgan yakalanmaz ki yagmura yersiz vakitte,
Hangi taş eriyip akmaz ki aşkımın karşısında.
Ah yar, bi soyleyebilsem sevdamın şarkısını,
Şafağa sart koşan güneş utanacak,
Yılgın yılışık yıldızlar pusu kuracak sesime,
Dalga dalga tutacak okyanus nefesimi,
Toprak bağrıni acacak acıyıp bana,
“Gel diyecek “gel gir benim koynuma”.
Ah yar, bir soyleyebilsem sevdamin şarkısını şafak vaktinde,
Belki de bu gönül bu yüzyılda sende konuşlanacak.

Elvan  Usul
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Ebru KARA

SEN GİDERSİN


SEN GİDERSİN

 

Sen gidersin…
Nüfusunu bilmediğim bu koca şehir;
Bir anda sen olur,
Sen gidersin!

Hazanda açan çiçeğim,
Baharda yitiğim olur,
Sana yoldaş olur adını bilmediğim
İnsanlar!

Sana dost, sana arkadaş, sana eş olurlar,
Sen gidersin…
Gözlerin durur mu onlar da gider!
Ki ben gözlerinsiz edemem!
Ki ben onları sevdim,bilmezsin!
Sen gidersin!
Sana ağlar bu yangınlar…

Ebru Kara
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Ebru KARA

AŞK


AŞK

Gözlerin soğuk iklimlerin
Uçsuz bucaksız yollarında
Karanlıklara düşme çaresizliği gibi
Gecenin koynunda parlayan
Zühredir…
Efsununa ram olmuş yüreğin
Özünde
Yüreği kana bulayan
Bir cevherdir
Ki aşk harut ta değil marut ta
Talihsizlik ipine dolanıp kuyulara düşen
Bir kenandır yusuf misali…

Ebru KARA
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Ebru KARA

BİR


BİR

Belki yönü değişmişti rüzgarın!
Ondandı bu gelecek gibi olupta,
Bir türlü gelemeyen fırtına…
Ki gelse ortalığı toza dumana katardı!
Son bulan mailiğin,
Öylece uzaktan- melali göğsünde uyuturken- bakması.
Açıklardı yalnızca bu bir gurbetlik zamanı…
Vuslatı nâgihan beklerken zayileşirdi umutlar…
Zayileşirdi yüzün…
O solgun çehren yerini siyah hüzünlere bırakırdı…
Suale hacet var mı bilmem lakin!
Her an yeni bir anı doğururdu,
Ve her doğan bir ölüyü ve her can çekişen
Bir doğumu çağırırdı…
Ki an zayiliğine şahit tutulmuştu çoktan,
Kalem kırılmış,
Mürekkep bile kurumuştu…

Ebru KARA
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Yegane Sercuvarlı

DOĞULMUŞUM BEN


DOĞULMUŞUM BEN

KALMADI İÇİMDE HİÇ SANA GÜVEN,
EY BENİ GÜNAHKAR,GÜNAHKAR EDEN
DAR GELDİ EYNİME BİÇDİGİN KEFEN.
BİN DEFA ÖLMÜŞÜM,BOĞULMUŞUM BEN,
YENİDEN AY GİBİ DOĞULMUŞUM BEN.

BÜTÜN UMUDUMU QIRIB DÖKMÜŞÜM,
SENİ YÜREGİMDEN QAZIB SÖKMÜŞÜM,
GÖZÜMÜN SELİNDE BATIB ÇÖKMÜŞÜM.
SEVİB ÜRYAN OLUB,KAVRULMUŞUM BEN,
YEL VURUB,GÖKLERE SAVRULMUŞUM BEN.

BU DA BÖYÜK AŞKIN SON MENZERESİ,
DAĞILIB,DÖKÜLÜP DAĞI,DERESİ.
MAHŞERİ BEKLEME EY YER KÜRRESİ,
DAĞIL,VİRANE KAL KURUMUŞUM BEN,
KAYNAYA-KAYNAYA DURULMUŞUM BEN.

BİR VAXT BENİM İDİN,BENİMÇİN ESDİN,
CANIMDA,KANIMDA,RUHUMDA GEZDİN.
NEDEN SEVGİMİZİ YERLERDE EZDİN ?
SANA ÇOK DARĞINIM,KIRILMIŞIM BEN,
ZÜLMET GECELERDE MUM OLMUŞUM BEN.

KORKMUYORUM ÖLÜMDEN,ZÜLÜMDEN DAHA,
BİR AVUC TOPRAKDI DÜNYADA BAHA.
BÜTÜN SAVAŞLARDAN ÇIKTIM SABAHA,
VAR OLAN BİR HAKDAN YOĞRULMUŞUM BEN,
SU OLUB TOPRAĞA SAVRULMUŞUM BEN.

SİNEME ÇOK ACI SİTEMLER DEYİB,
DÜNYA DEGİL BENİ SEVDİGİM EYİB.
BÜTÜN YALANINI BAL GİBİ YEYİB,
İNANIB,GÜVENİB VURULMUŞUM BEN,
SONU HÜSRAN OLUB DAĞILMIŞIM BEN.

FELEK ÖLÇDÜ,BİÇDİ KİTABA DÜZDÜ,
İYNEDEN GEÇİRDİ HEY BENİ ÜZDÜ.
ELE DÜŞÜNMEYİN QAFİYE SÖZDÜ,
HECAYLA,MİSRAYLA QURULMUŞUM BEN,
SESLENEN SETİRDE DOĞULMUŞUM BEN.

Yegane Sercuvarli 18 08 2014
www.kafiye.net