Kategoriler

Arşivler


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Safiye SAMYELİ

Fallar Mı Yalancı


Fallar Mı Yalancı


Çağlıyor gözlerim her birisi nehir
Ziller mi yalancı sen mi yalansın
Bitmiyor vuslata verdiğin tehir
Diller mi yalancı sen mi yalansın

Yanardağ misali yanıyor özüm
Efkârıma ortak sermaye gözüm
Kalkmıyor kaşlarım karardı yüzüm
Küller mi yalancı sen mi yalansın

Papatyalar diyor hızmadır beni
Kahveler diyor kumraldır teni
Falcılar diyor ki seviyor seni
Fallar mı yalancı sen mi yalansın

Yeşerdi kır bayır çimen kokuyor
İlkbahardan aylar yaza akıyor
Goncalar da bile hasret kokuyor
Güller mi yalancı sen mi yalansın

Leblerin bin türlü sebep sayıyor
Sudan bahaneler canı bayıyor
Sola dümen kırsan sağa kayıyor
Yollar mı yalancı sen mi yalansın

Ayları geçirdim günler bitmiyor
Sabret deme boşa fayda etmiyor
Takvimlere sordum ömrüm yetmiyor
Yıllar mı yalancı sen mi yalansın

Diyorlar bekleme gittiyse gelmez
Çektiğin çileyi acıyı bilmez
Gariplerin yüzü doğuştan gülmez
Kullar mı yalancı sen mi yalansın

Çık gel de kızarsın kulların yüzü
Utansınlar bize bakarken gözü
Boğazına dizilsin ettiği sözü
Eller mi yalancı sen mi yalansın

Safiye  SAMYELİ
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Zehra Demirtaş

YAK GEL GEMİLERİ


YAK GEL GEMİLERİ

Ahhhh sevgili !
Sensiz bir güne daha merhaba !
Özlemlerim çığ olur !
Sevdamız yüreğimde çağlar !
Yakıp gelirmisin gemileri !
Yelken açarmıyız aşk diyarına !
Sonsuzluğu yaşatırmısın kollarında!
Şen kahkahalarımız yeri göğü inletirmi !
Ellerimiz bir olurmu aşk çığlıklarımızda !
Kelebeklerin kanatları örtermi üzerimizi mahremimizde !
Mavilikler nazar boncuğumuz !
Aşkımızı korurmu nazardan !
Saçlarımı süslermisin papatyalarla!
Aklımı yitirdim sabrımda !
Seni gecelerde ararım !
Yıldızlar göz kırparlar yokluğunda!
Ay ışığım, aşkına yandığım,
Bırakıp gittiğin gün ,
Güneş yaksın kavursun tenimi !
Gidişin son nefesim olsun ! Kabristanımda yokla beni !
Seni yazsınlar mezar taşıma !
Kelebeklerin kraliçesi derdin !
Uçtu sevdasında !
Şiirlerinin sahibini buldu kara toprakta!
Sevdasında dans etmekte !
Kelebek ömürlü kraliçe elveda der sana ELVEDA…..

Zehra Demirtaş Boz
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Gülsüm Hicran ÇAÇUR

Gözlerime Bakmasan!


Gözlerime Bakmasan!

Yar…
Ne anlatsam sana!
Sussam, konuşmasam mı yoksa yanında!
İçimden geçenleri nasıl anlatsam sana?
Susup konuşsa gözlerim anlar mısın?
Sen yine de gözlerime bakmasan!
Bakmaya çalıştığın anda bile,
Sükun yok olup, gürültüye dönüşüyor!
Taşıyamıyorum bu heyecanı yüreğimde,
Sen yine de gözlerime bakmasan!
Ben yine de gözlerimle konuşsam,
Yürekten çıkan sevgi sözcüklerim,
Kanatlanıp anlatır sevdayı bir şekilde sana!
Yaşanmadan anlatılmaz mı sevda?
Yaşandıkça mı kirleniyor tüm sevdalar!
Sen yine de gözlerime bakmasan!
Gözler mi çakmak olup yakıyor?
Alev alev bu yürekleri,
Elimde değil deme ne olur bana!
Göz görüyor, gönül akıyor
Hal başkalaşıyor deme sakın bana!
Sen yine de gözlerime bakmasan!
Nefes almak daha bir zor oluyor,
Kilitleniyor kalp, anahtarı kimde?
Sen yine de gözlerime bakmasan!

Gülsüm Hicran Çaçur 19/06/2014
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Gülsüm Hicran ÇAÇUR

BEKLE


BEKLE

Dur!… Gitme,
Biraz düşün.
Yaşadıklarını ve yaşayacaklarını;
Hayal et, karşılaştır.
Var mı, bir düşün
Söyleyemediklerim ve yaşayamadıklarını
Bencil duygularında, kaybolan hislerine
Acı
kalbinde gizlediğin, gerçek duygularına
Acı
Bağları koparmak bu kadar kolay mı
Yeni baştan yaşanacak,
Kaç sevda var yüreğinde…
Belki hepsi de bir hiç,
Bekle, dur gitme…
İlk elde kaybeden kumarbazlar gibi;
Bir hamlede yıkıp gitmesen diyorum.

Gülsüm Hicran Çaçur-19/08/2014
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Gülsüm Hicran ÇAÇUR

BİR MAVİLİK TONUNDA


BİR MAVİLİK TONUNDA

Hızla duygularım değişti
Yüreğim alev alev.
Zamanın ağır ağır ilerlemesinden
Kırık kalplerden, yaralı yüreklerden kurtuluş var
Farkımız var .
Yıkılan köprülerin derdinde değilim.
Umutlarım da yeni köprüler var
Yağmur yağmasa bile, tomurcuklanan çiçeklerim var
Temiz bir ilişkinin başlangıcında
Eski dağlardan gelen selamlarım var
kovalarken onu, bunu
Hızla değişecek yarınlarım var.
Kendi yanlışların bağrında
Hüsran olan aşklara dayanıklılığımız var
Kalbimin sahibinde
Ellerim, titrek eller arasında
Kimseye söylenmeyen şarkı sözlerim var.
Kışının bağrında gelen baharım var.
Hızla gelişecek. Sevdam var.
Bir mavilik tonunda
Paylaşılacak ekmeğin olduğu bir masa da
Ertesi gün umuda uyandıracak bir saatim var.
Söylediklerimi kulak verecek.
Suskunluğumu mutlulukla bozacak
Gizlediğim mutluluk çığlıklarını haykırtacak
Nergis kokusunu seven sevdiklerim var.

Gülsüm Hicran ÇAÇUR-19/06/2014
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Gülsüm Hicran ÇAÇUR

Sayfama ve yüreğime hoşgeldiniz


Sayfama ve yüreğime hoşgeldiniz

 

Her kırgınlık, incinme ve hayal kırıklığı bir kat daha kalınlaştırır. Kendimize örülen kabuğumuzu.

Dünya örümceklerle dolu!

Ağlarıyla sizi yakalamaya ve engellemeye çalışsalar dahi, ağları yürümek istediğiniz yolda ayaklarınızı dolanıp adım atmanızı engellese bile, size atılan o ağları hiç koparmadan kazak söker gibi söküp, ip elde ederek, çilerle dolu yumaklarınızı ve bu yumaklarla çelikten yelek örmeyi öğrenmiş oluruz. Yolunuzda yürürken yanınız da bulundurmanız gereken en önemli gücünüz ne olacak sizce…

Tabiî kii..

—yürek ve sevme kapasitesi

İnsanlar size ihtiyaç hissettiklerinde usul usul yanınıza yaklaşmış sizi kene gibi kemirmeye başlamışlar siz kanınız azalmaya, gücünüz ve enerjiniz azaldığında fark edeceksiniz emildiğinizi.. Tutup koparıp atsanız, kene batıp bütün vücudunuzu zehirlemeden çıkarmak bazen tıbbi müdahaleye gerek kalır. Olsun önemli olan çıkarıp bütün bedenini ve zihniniz zehirlenmeden o keneyi koparmadan vücuttan atabilmek gerekir.

Yolunuza engel değil, durup çözüm aramak ilerlemek istediğiniz yolda sizi kene gibi emip bir kenara fırlatan insanları hayatınızdan çıkarmak işi bir tıbbi müdahale olsa gerek.

Sen bu yolda ilerlerken onlar gibi işine geleni, çıkarın olanı, seni sevenlerle değil. Yüreğini duygularını ve başarılarına ortak olabilecek sevginizi ışık olarak saçmak Kin, kıskançlık, öfke intikam bu duygular sadece beynimizi kemirip bitiren zararlı böcek….

Hayalin her ne ise önce ilk adımı atmak, ilk basamağı çıkmak, etrafınızdaki kara bulutları dağıtmak, usta bir duvar sıvacısı gibi kendi duvarınızı büyük ustalıkla sıvamak, kolay mı?

Kolay ne var ki.. Hayatta hayallerine ulaşmak çok kolay olsun. Kimin önüne başarılar sürpriz kutularını açıp, kendisine sürpriz olmuş, hedeflerimize yürürken çektiğin acılar, hüsranlar, hayal kırıkları, kıskançlıklar, acımasızlıklar başarılarımızı satın almak için ödeyeceğimiz bedeller… bedelsiz neyi sahip olduk ki..

İşte benim yüreğimde bu tür bedeller fazlasıyla ödenmiş. Faturalarla dolu….

İşte bu sayfamızda birlikte sevgiyi ve hedeflerimizi paylaşmak

Hayallerimize yürürken yaşayacağımız zorluklar, bir düzenin bozulması değil verdiğimiz kararlardan vazgeçmemek

Ne kadar hayatımızda örümcek ağları ile dolu olsa da; bu ağlara da ihtiyacı var. Balık yakalamağı ağ ile öğrendi insanoğlu.

İşte bu sayfamda din, dil, ırk ve siyaset üzerine bir paylaşım olmayacak. Zaten bu paylaşımlar tüm gazetelerde haber sayfalarında, televizyonların ve radyoların haber programlarında yer alıyor. Amaç günlük hayatın stresinden uzaklaşmak, biraz edebiyat, biraz sanat, biraz havadan sudan sohbet etmek ve kimsenin kalbini kırmadan, herkesi kendi evinde kendi dostuyla sohbet etme havasını yaratmak sevgiyi umutları hedefleri güzellikleri paylaşmak, Bir tutam gülümseme, bir tutam hoş görü, bir tutam sakinlik, bir tutam saygı, bir tutam iyi niyet, bir tutam sadakat bir tutam beraberlik, bir tutam yalnızlığınızı paylaşmak, bir tutam üzüntü hepsi var…

Sizi bu sayfamda satırlarımda neyi görmek, neyi tatmak, neyi hatırlamak, neyi özlediyseniz, neyi sevdiğiyseniz onu bulacaksınız. Kim bilir burada bu sayfada bir satırların arasında bir yerde kalbiniz atacak ve atıyor olacak.

Sahip olduklarımızın tadını çıkarmak, kalıcı beraberlik ve kalıcı dostluklara merhaba diyorum.

Size kendi yazdığım hoş geldin yüreğime şiiriyle baş başa bırakarak haftaya görüşmek üzere hoş cakalın diyor. Yüreğiniz sevgi ile zihiniz şükran dolu olsun. Görüşmek üzere

HOŞ GELDİN YÜREĞİME

Masmavi gökyüzünde kuş olup uçmak sanmıştım ÖZGÜRLÜĞÜ;

Masmavi okyanusun derinliklerinde balık olup;

Yüzmek sanmıştım ÖZGURLÜĞÜ;

Dağlar da bayırlar da papatya olup açmak sanmıştım ÖZGÜRLÜĞÜ;

Yeryüzüne kar olup, lapa lapa yağmak sanmıştım ÖZGÜRLÜĞÜ;

 

Sevgi olup yüreklere akmakmış ÖZGÜRLÜK;

Var olmak, eşsiz ve değerli olduğunu anlamak ve anlatmakmışÖZGÜRLÜK

Gönül kapısını makam ve mevkii tanımadan herkese açmakmışÖZGÜRLÜK

Dokunmak hissetmek yaşamakmış ÖZGÜRLÜK;

El ele tutuşmak, paylaşmakmış ÖZGÜRLÜK;

 

Gökyüzünde uçmak değil, ağaçlara dallara konmakmış ÖZGÜRLÜK

Okyanus da balık olup yüzmek değil;

Derede de gölde de yüzebilmekmiş ÖZGÜRLÜK

Papatya olup açmak değil, papatyayı seveni bulmakmış ÖZGÜRLÜK

 

Kar olup lapa lapa yağmak değil;

Erimeden uzun süre kar olarak kalabilmekmiş ÖZGÜRLÜK

SEVGİ yalnızca sevgi imiş ÖZGÜRLÜK

Sevgi olup akmak istiyorsan

Tut elimi;

HOŞGELDİN YÜREĞİME

19 Ağustos 2014, Salı
Gülsüm Hicran Çaçur
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Belgin Turan SATICI

Havanda dövülmek…


Havanda dövülmek…

 

Huzur nedir? Şimdi diyeceksiniz ki, Belgin hanım huzurun ne olduğunu biliyoruz. Biliyorum bildiğinizi sevgili dostlar. Ben birde kalktım.

Türk Dil Kurumu sözlüğüne baktım. Huzur: Dirlik, baş dinçliği, gönül rahatlığı, rahatlık, erinçmiş. Bilenler biliyor da buna muhtaç edenler olmazsa, huzurun ne demek olduğunu unutturmaya çalışanlaradır lafım.

Huzur dediğimiz zaman, öncelikle evdeki huzura aklım takılıyor.

Bütün ev halkının birbirine karşı anlayışlı, hoşgörülü, affeden, dinleyen sayan bir ortam dolayısıyla sıcak bir hava işte gözünü sevdiğim o huzur yansır.

Dört bir etrafınızı sarar. Başınızı taşa koysanız bile evde huzur var ise kuş tüyü yatağı bile aratmaz. Sevgiyle uyursunuz.

Ya insanın iç huzuru. Kendisiyle, iç dünyasıyla denge içinde bir bütün olması. Bunun olmadığını bir düşünün. Her şey size batar. Hiç bir yere sığamazsınız. Dışarıya çıksanız, eve gitmek istersiniz. Eve gidince dışarı çıkmak…

Sizi bir yer paklamaz kısacası. Sabah herkes coşkuyla güne uyanırken, seni yatak içine çeker. Akşamda aynı yatak her tarafına batar. Bir sola bir sağa dönmekten yatak yataklıktan çıkar. Her tarafın tutulmuş bir şekilde uyanırsın. Sıradan bir kahvaltıyla suratsız bir şekilde oturursun sofraya. Kahvaltıyı sıradanlaştıran çeşidin az olması değildir.

Senin ruhundaki sıkıntının çaya, şekere, peynire, zeytine karışmasıdır. Lokmalar boğazına takılır. Çay bile lokmanı sürükleyemez boğazından. Evde, işyerin de bir ruhsundur adeta. Başlarsın kendini değersiz görmeye, içinden beş para etmem dersin. Yada birileri sanki sana o gözle bakar. Huylanırsın.

Zaten evde varlığınla, yokluğun aynıdır.

Olmazsan sanki kimse fark etmeyecekmiş gibi gelir. Bütün bunları yaşayınca gönlüne bir gün bir ferahlık, başına bir dinçlik, vücuduna bir hafiflik gelince dersin ki, huzur gibisi yok.

Dersin ki, denizler benim, gökler benim, uçan kuşlar benim. Ben bir deryayım dersin.

Huzurlu olman için bir de ülkende, yaşadığın kentte huzur olmalıdır.

Sıradan bir zaman diliminde belki de bir kuafördesin ve akşam yapılacak düğünün hazırlıkları içindesin. Birden bir gürültü, patlama ve aman Allah’ım kopmuş bir kafa bulunduğun yere doğru fırlıyor. Çığlık çığlığa bağırıyorsun. Telefona sarılıyorsun. Panik, heyecan, korku dahası dehşet zihnini darma duman ediyor. Araman gereken kişi/kişiler yerine tutup Ankara’yı arıyorsun. Diyorsun ki- kurtarın beni buradan. Ağlama krizlerine giriyorsun. Havanda dövülme budur diyorsun. Belki de sonra yaşadığın bu şokla akıl sağlığını yitiriyorsun.

Bu yazdığım yaşanmış satırlardır tabi ki siz değildiniz ama ne fark eder ki, siz de orada olabilirdiniz. Hepimiz orada olabilirdik.

Metanetli olup bu vahim, acı olayın daha büyük boyutlara ulaşmaması tek dileğimiz.

Geçen gün sosyal paylaşım sitelerinden birinde dolaşan bir cümleyi sizlerle paylaşmak isterim. Unutmayalım!Suriye’de savaş çıkarsa ağıtlar Türkçe ve Arapça, zafer konuşmaları ise İngilizce ve İbranice olarak yapılacaktır.

Belgin Turan Satıcı
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Belgin Turan SATICI

Sitemin kime?


Sitemin kime?

 

Kadın, erkek ilişkileri, sürtüşmeler, beklentiler, arzular, ihtiraslar… İşte bu döngü içerisinde herkes kendince haklı, herkesin dünyası kendince farklı… Sadece ilişkilerdeki kaos ve boşluklar kadın ile erkek arasında değil. Kadınlar içerisinde de birbirini anlamayan, çekemeyen ya da tam tersi destek olan kişiler çıkabiliyor.

Sitemler, yaşantımızın hangi alanında, kim tarafından bize yaşatılırsa yaşatılsın etkileri farklı olabiliyor. Eğer karşı taraf bazı beklentileri karşılayamadığının farkındaysak ve bizde bu eksikliği gidermek adına alçak gönüllülük yapıp ‘haklısın’ diyebiliyoruz.

O bağıran, kızan, köpüren insanda bu tutuma karşı kişilik yapısına göre farklı değerlendirmeler de bulunabiliyor. Mesela; haklı olduğumu biliyorsun, peki neden benimle ilgilenmiyorsun deyip ortamı gerebiliyor.

Anlayışlı bir yapıya sahipse, süt köpüğü gibi durulup, sakinleşebiliyor.

Şimdi işin şöyle bir boyutu da var. Sitemler yapıyorsunuz, sonuç aynı.

Değişen bir şey yok. Bir süre sonra kişi sıkılmaya başlıyor ve sitemleri kesiyor.

Çünkü bir davranış, kişi tarafından yapılmak istenirse ancak yapılır.

Yani hiçbir şey zorla olmuyor. Şöyle düşünelim. Birileri sizi engellemek isterse eğer siz o yola, o işe baş koymuşsanız sizi kimse yolunuzdan çeviremez.

Dağları aşar, nehirleri geçer, dikenler batsa da, acısa da yüreğiniz yola devam edersiniz yılmadan. Zaten çok güzel bir söz vardır. “ Gönlü namazda olanın kulağı ezanda olur” boşuna söylememişler atalarımız.

Kendinizi paralamanız gereken, vazgeçmediklerinizde durum ne olacak diye soruyorsanız. Durun ve kendinize şu soruyu sorun.

Benim ihtiyacım ne? Neden bunu yapıyorum? Asıl istediğim ne?

Aslında o kavga eden, tartışan, ağlayan, üzülen kalpler ne istiyor perde arkasında?

Can gözüyle bakınca, içinizi burkan tablolar ortaya çıkabiliyor.

Bazıları sevdiği kişiyle daha çok vakit geçirmek istiyor. Kimisi, ilgi bekliyor.

Kimisi, sevilmek istiyor. Kimisi, değerinin bilinmesini ve arayıp sorulmasını istiyor.

Karşı taraf hemen savunma mekanizmasına geçiyorsa hiç üzerine gitmeyin.

Her şeyi akışına bırakın. Sizin olan sizindir değilse de zaten kahretmenin anlamı yok.

İşte bu noktada kadınlar ve erkekler farklı düşünebiliyor.

Genelde, kadınlar ‘aman boşver ne hali varsa görsün’ demiyorlar/diyemiyorlar.

Erkek diyor ki;” koşullarımı biliyor, sürekli sitem, sitem ne hali varsa görsün.”

Tabi bu genel bir ifade, ender durumlarda tersi de yaşanıyor.

Herşeye rağmen yapılması gereken yine de tek pencereden bakmamak. Karşı tarafın yerine koyun kendinizi. Bir de onun durumunu yaşayın. Eğer farklı duygular hissediyorsanız o zaman acele karar vermeyin.

Dünyaya kuş bakışı bir bakın. El kadar görünüyor dünya, uzaydan. İnsanlar, koşturmacalar, dilekler, temenniler, istekler, su buharı gibi uçup gidiyor havaya. O kadar da ciddiye alma hayatı. Bak dünyayı bile nefes alamaz hale getirdi insanoğlu. Pencerenden dışarıya bak. Belki kar yağar. Belki bir film gelir şehre. Belki bir kedin olur.

Sen sadece sevmeyi bil gerisi gelir.

10/01/2012
Belgin Turan Satıcı
www.kafiye.net

 


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Safiye SAMYELİ

VAZ GEÇTİM


VAZ GEÇTİM

Sanma yâdıma düşüp aklıma geleceksin
Sanma rüyama girip uykumu böleceksin
Sanma mahşere kadar helalim olacaksın
Kayıtlara geçmeyen sözümüzden vaz geçtim

Hicran cehenneminde yanan şu özlerime
Beklediğim perdeyi hak açtı gözlerime
Gelme artık istemem çığ düştü közlerime
İkinci bahar denen güzümüzden vaz geçtim

Sevenler ordusundan kalksa sevda treni
Uğramaz artık bana çoktan çektim freni
Yüreğinde dem vursun pişmanlığın sireni
Sarı saç mavi gözlü kızımızdan vaz geçtim

Sevildiğini gördün unutulmayı seyret
Deme ki nasıl olur inanmam buna hayret
Ben ispata hazırım bekle sen hele sabret
Vuslata gün biçmeyen yazımızdan vaz geçtim

Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net


Tarih 25 Ağu 2014 Kategori: Binali YILDIZ

HER NEFESTE SEN


HER NEFESTE SEN

Zincire bağlasalar, kırar gelirim
Sensiz nefes almak ölümdür gülüm,
Cehenneme atıp dipten yaksalar
Savrulur yoluna tozarım gülüm.

Senden ayrı olmak nefesiz demek
Senden ayrı olmak neşesiz demek,
Senden ayrı olmak güneşsiz demek
Karanlıklar basar biterim gülüm.

Kuşların sesi, dağ esintisinden
Gürül gürül akan suyun sesinden,
Menekşe renginden aşk bestesinden
Anılardan akar coşarım gülüm.

Bu dünyamda melek ötesinde huri
Senden başka kimse etmez teselli,
Seninle tanıştığım o günden beri
Yoluna sel olmuş taşarım gülüm.

Binali Yıldız
www.kafiye.net