şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Yıllar var ki, Türk’ü çekemeyen, onun ilerlemesine katlanamayan, “Türkiye ne ölsün ne de yaşasın” diyen pek çok ülke var yeryüzünde. Çağdaşlaşma yolunda, bilim alanında kendi ilerlemelerini kaydedip zirvede olmak isteyen bu ülkeler, Türkiye’nin refah içinde ilerlemeci bir zihniyetle attığı adımların sesinden ürktü.
Eledim, eledim höllük eledim,
Aynalı beşikte yavrum, bebek beledim
Büyüttüm besledim, asker eyledim,
Gitti de gelmedi yavrum, buna ne çare…
Eli kalem tutan herkes yazdı aylardır bir adım öne gidemediğimizi, terörde kilitlendiğimizi. Terörle yattık, terörle kalktık. Askerlerimizi şehit verdik, törenler düzenledik, yâd ettik, başsağlığı diledik. Bir olduk, kenetlendik. Tüm bunlar yaşanırken araya referandumu sıkıştırdık. RTÜRK ile haberler üzerine mülahazalar gerçekleştirdik.
Anne babası tarafından terkedilmiş, kendisiyle aynı kaderi paylaşanlarla bir arada büyüyen çocuklarımız sizce ikinci bir şansı hak etmiyorlar mı? Bilinen bilinmeyen pek çok sebep olabilir terk ediliş serüvenlerinde. Yoksulluk, ölüm, nikah dışı doğum… Sebep her ne olursa olsun o çocuklar hepimizin çocukları, hepimizin geleceğidir.
Neşenin muhabbetin meclisi, huzur, barış ve dostlukla atan kalplerde kurulur. Birimizin parmağı kanasa hepimizin canı yanar. Kars’ta yere düşen bir çocuğun dizinin acısını Edirne’de hisseden bir milletiz biz. Memleketim insanı, tam bir birlik, bütünlük içinde acıyı ve sevinci paylaşmasını en iyi bilenlerdendir.
Ne zamandir merakla bekliyorum, belki yaniliyorumdur diye sabret dedim kendi kendime…Ama verdigim sure doldu bu gece. Yazacaklarimdan MSN’ye kayitli olan bayan arkadaslarim sakin alinmasin, lafim kesinlikle onlara degil. Cunku onlarla ya yuz yuze, yuz yuzu degilse telefon ile, telefon ile de degilse mail ile surekli
Bu hafta “mini mini birler” için ziller çaldı ve okullar bu heyecanlı, gözleri ışıl ışıl parlayan miniklere kapılarını açtı. Çocuklar kadar hatta belki onlardan daha heyecanlı anne-babalarımızı da unutmamak lazım. Okulları dolduran anne-babaları, çocukları gördükçe yıllar yıllar öncesine gittim. Okula başladığım ilk güne. Ne sihirli bir
Gün geçmiyor ki, haber programlarında, gazetelerde şiddet içerikli haberlerle, cinnet olaylarıyla karşılaşmayalım. Günümüzde öfke, kontrol edilemeyen bir duygu gibi algılanmaya başladı.. “ Öfkelendiğimde gözüm bir şey görmüyor, ne yaptığımı bilmiyorum.
Bilgiyi daha uzun süre belleğe yerleştirmek için gerekli olan işlemlerdir. Bilgiyi olduğu gibi tekrar tekrar okumak ya da söylemek bilgiyi kısa süreli bellekte bir süre tutar. Bunun için bilginin uzun süreli belleğe geçebilmesi için okunan ifadeleri kendi ifadelerinize çevirmek en etkili yoldur.
Yeni eğitim-öğretim yılına başlamış bulunuyoruz. Herkes için verimli ve keyifli bir sezon olmasını dilerim. Kayıt telaşı, “çocuğumu nereye kayıt ettirebilirim,hangi okul daha iyi acaba?” kaosu sona erdi. Okullar açıldı, herkesin bir okulu oldu. Şimdi de başka sorunlar çıktı karşımıza. Ben durumu bu hafta öğrenci açısından değerlendiriyorum