İKİNCİ BİR ŞANS

Anne babası tarafından terkedilmiş, kendisiyle aynı kaderi paylaşanlarla bir arada büyüyen çocuklarımız sizce ikinci bir şansı hak etmiyorlar mı? Bilinen bilinmeyen pek çok sebep olabilir terk ediliş serüvenlerinde. Yoksulluk, ölüm, nikah dışı doğum… Sebep her ne olursa olsun o çocuklar hepimizin çocukları, hepimizin geleceğidir. Kendilerine tanınan ikinci bir şans, aslında bizim kendi geleceğimize tanıdığımız şanstır.

Yetimhanelerde problem çocuk olarak atfedilen, üç dört yaşlarına gelmesine rağmen konuşamayan ve normal gelişimlerini olması gereken yaştan çok sonra tamamlayabilen çocukların; mutlu, sıcak ve sevgi dolu aile yuvası bulduklarında başarıdan başarıya koştuklarını görmekteyiz.

1998 yılında Washington valisi seçilen Anthony William’s da anne babası tarafından terk edilen bir yetimdi. Üç yaşına kadar konuşamadı ve üç yaşında onu, bir opera sanatçısı ile eşi evlat edindi. Arka arkaya ilköğretim, lise ve üniversitede başarılı oldu. Sıcak ve sevgi dolu aile ortamından sonra başarının anahtarını eline alan Anthony, vali olarak ilk konuşmasında halkına şöyle seslendi:

– “ 44 yıl önce, annem ve babam beni evlat edinerek bana ikinci bir şans tanımış oldular. Şimdiyse, sanki bu şehir beni evlat edinmiş gibi hissediyorum ve size söz veriyorum ki; annem ve babam bana sevgi, samimiyet ve yardımseverlik hakkında ne öğrettiyse, hepsini bu şehre vereceğim.”

Anthony, kendine tanınan ikinci bir şans sayesinde kendine, ailesine ve ülkesine yararlı bir insan oldu. Dini, dili, ırkı, rengi ne olursa olsun tüm çocuklar saf, temiz ve sevgiyi en çok hak edenlerdir. Onlara uzatılacak bir el belki de ülkenin geleceğini teminat altına almaktır. Bizim ülkemizde de nice Anthonyler var ki; pek çoğu ikinci bir şans vermekle kazanılmış başarılı kimselerdir. Bununla beraber, ne yazık ki; bir el bulamayan, sokaklarda yaşamaya mahkum bırakılan, sıcak aile ortamından uzaklarda yasa dışı faaliyetlerde kendi yerini alan mutsuzluğunu tinerle, açlığını hırsızlıkla, kapkaçla gidermeye çalışan ikinci şansı hiç olmamış evlatlarımızın sayısı da az değildir.Ülkemizdeki kapkaç, hırsızlık, cinayet ve yasa dışı işlenen her suç, elbetteki yalnızca kimsizlerin yaptığı yanlışlıklar değildir. -Üzülerek söylüyorum ki ailesi olup da kaliteli bir eğitim ile yeterli sevgi ve şefkati alamayan çocuklarımız ve gençlerimiz de var.- Eğitim ve sevgi ile yoğrulmuş karakterler ancak, kendi, ailesi ve ülkesi için faydalı bir insan olurlar.

Görülen bilinen yanlışlıklara hukuken zaten bir ceza uygulanıyor. Bir de toplum olarak o yanlışlıkları yapan kimseyi bir de biz cezalandırıyoruz ki; bırakın ikinci bir şans vermeyi ilk şanslarını bile alıyoruz ellerinden. Sonra halk olarak hayıflanıyoruz. Her gücü ve durumu olan birey bir yetimi yetimhaneden alıp ona ikinci bir şansı verse, hukukun cezalandırdığı bireye de toplum olarak ceza kesmeyi bırakıp sevgiyle, hoşgörüyle ihtiyaçları doğrultusunda yaklaşsak en önemlisi tüm çocuklarımıza kaliteli bir eğitim fırsatı sunsak belki de ülkede bu kadar kanlı bıçaklı haberleri izlemek yerine vatandaşlarımızın başarılarını dinler olurduk. Henüz hiçbir şey için geç değil. Gelin bir yetimin elinden de biz de tutalım. Tutalım ki; hem onu hem kendimizi hem de ülkemizi mutlu edelim.

Elvan USUL
www.kafiye.net