şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
AKLIM ALMIYOR
Aşka sitem etme hakkın yok buna
Yapma artık yeter aklım almıyor
Umursamaz tavrın yetti canıma
Bu nasıl bir aşktır aklım almıyor
Hep verilen sözler meğer yalanmış
Göğsümde bir yara gizli kanarmış
Gücüme gidiyor aşk satılıkmış
Yapma artık yeter aklım almıyor
Şeytan diyor bana vazgeç sevdadan
Gün gelirde bir gün çeker azaptan
Kıyamam yine de koru yaradan
Yalvardım Allaha aklım almıyor
Hanife Küçük
( hicaz şarkılar )
www.kafiye.net
AŞK YAĞMURUMLA ISLAN
Gönlümün sahibi yar sıkı sarıl sevdana
Aşk yağmurumla ıslan, saçak altına kaçma…
Sevdan bir yana olsun koca dünya bir yana,
Aşk yağmurumla ıslan, saçak altına kaçma…
Sevgi dolu yüreğim, korkutur mu seni yar,
Kaçışın neden söyle sevgim midir yoksa ar,
Yürek sesini dinle sen de sevdiğini sar,
Aşk yağmurumla ıslan, saçak altına kaçma…
Dileğimi sorsalar yar adını verirdim,
Engel nedir düşünmez koşar sana gelirdim,
Aşkın yüce dağ olsa zirvesinde erirdim,
Aşk yağmurumla ıslan, saçak altına kaçma…
Uzaklara kaçmakla iki canı yakarsın,
Bilirim benim gibi sen de hasret kokarsın,
Gözlerinden aleme nehir olup akarsın,
Aşk yağmurumla ıslan,saçak altına kaçma..
İnkar etme boşuna sen de beni seversin,
Yaradan yüce Rabbim, eş deyip seni versin,
KARACAKIZ; Elif’in artık murada ersin,
Aşk yağmurumla ıslan, saçak altına kaçma…
Elif AKTAN KARACAKIZ
www.kafiye.net
O SEN OLSAYDIN
Secdemde yaşlar ile Hak’tan murad ettiğim,
Berzahta söz verdiğim o sen olsaydın keşke…
Vuslat ile ölüme korkusuzca gittiğim,
Sonsuzluğa erdiğim o sen olsaydın keşke…
Bakışında eriyip dizlerine yattığım,
Ekmeğime aşıma sevdasını kattığım,
Aşkını ilmek ilmek yüreğime çattığım,
Canı,cana ördüğüm o sen olsaydın keşke….
Gece gündüz bilmeden hayaline daldığım,
Özlemin mayasını vuslat ile çaldığım,
Adını adım ile kimliğime aldığım,
Her köşede gördüğüm o sen olsaydın keşke…
Her kapı çalışında geldi diye koştuğum,
Sesini duyar duymaz mutlulukla coştuğum,
Büyüyen aşkı ile yüreğimden taştığım,
Yüreğime sardığım o sen olsaydın keşke….
KARACAKIZ; Elif’in sözde kıyamadığın,
Gözlerine bakmaya asla doyamadığın,
Hayatında bir yere bir an koyamadığın,
Meşk bağına girdiğim o sen olsaydın keşke…
Elif AKTAN 2015 / KARACAKIZ
www.kafiye.net
CANIM YANIYOR
Böyle miydi kavlimiz üç günlükmüş hevesi,
Canım yanıyor Rabbim mahşereydi sözümüz…
Hani, gonca gülüydüm hani bendim nefesi,
Canım yanıyor Rabbim görmez oldu gözümüz…
Şifaydı aşkı cana ayazıma güneşti,
Beklediğim sevdaydı gönül evime eşti,
Sana varan yollara alevlenmiş ateşti,
Canım yanıyor Rabbim yalancı mı özümüz…
Ses verseydi sesime ıstırabım dinerdi,
Volkan olmuş özlemi nefes alıp sinerdi,
Yine aldandı gönül deli gibi güvendi,
Canım yanıyor Rabbim dinmez oldu sızımız…
“Hiç bırakmam” diyordu yar tutarken elimi,
Gidişiyle büküldü doğrultamam belimi,
Beyazlara boyadı saçımın her telini,
Canım yanıyor Rabbim ağıt çalar sazımız…
KARACAKIZ kapıldı gerçek sandığı aşka,
Kadir bilen başkaymış sevda hırsızı başka,
Gönlümün kapısını hiç açmasaydım keşke,
Canım yanıyor Rabbim kışa döndü yazımız..
Elif AKTAN 2015 / KARACAKIZ
www.kafiye.net
Yoruldum
Can yolu gözlemekten yorgun düştü bu beden,
Geriye dönmez artık sevse bile o giden,
Ömrümden ömür gitti aldılar beni benden,
Yoruldum artık dostlar yoruldum beklemekten…
Bir bakarım canımda bir bakarım ırakta,
Sabrımı bürünürüm beklerim son durakta,
Güneşe hasret gönül bırakıldı kurakta,
Yoruldum artık dostlar, güne gün eklemekten…
Gözlerim yaş dökerken ağlatan yok yanımda,
Cevapsız sorularla dolaşıyor kanımda,
Hani sevgi sözleri hani sevda canımda,
Yoruldum artık dostlar, karayı aklamaktan…
KARACAKIZ biçare hayata küskün dargın,
Kızgın olsa geçerdi ama gönülden kırgın,
Sevdazede yüreği düşleri yorgun argın,
Yoruldum artık dostlar, yaramı saklamaktan…
Elif AKTAN KARACAKIZ
www.kafiye.net
TAYINI BUL
Bana ettiğin zülüm inan ki gelmez saya,
Sende yürek yok oğlum,göğksündeki taş,kaya,
Özgürlüyü çok sevdin git yaşa doya-doya,
Senden adam olmadı o özgürlük,o da yol,
Sen bana tay diğilsin git kendi tayını bul.
**
Caddelerde,sokakta sevmediğin kalmadı,
Her gün bir aşk değiştin ,son durağın olmadı,
Kimse sevip ömürlük nigahına almadı,
Senden adam olmadı o özgürlük,o da yol,
Sen bana tay diğilsin git kendi tayını bul.
**
Sana bu hayat yarar git kendince gez şimdi,
Bulduğun huysuzlara yeni nağme yaz şimdi,
Bu korkunc hayatına bir harite çiz şimdi,
Senden adam olmadı o özgürlük,o da yol,
Sen bana tay diğilsin git kendi tayını bul.
**
Sonda kurtuldum senden bela idin başıma,
Seni hiç çıkarmasın bir de Rabbim karşıma,
Ezelden gelmemişti soyun,huyun hoşuma,
Senden adam olmadı o özgürlük,o da yol,
Sen bana tay diğilsin git kendi tayını bul.
**
Kirlenmiş hayatını seyretsem de yakından,
Çok şükür uzaklaştım senin o pis kokundan,
Lanet kazanacaksın hala sen bir çokundan,
Senden adam olmadı o özgürlük,o da yol,
Sen bana tay diğilsin git kendi tayını bul.
Sema Dağlı.
17.02.2015.
www.kafiye.net
Hava Çok Kararmamıştı
Hava çok kararmamıştı
”İnsan” görünümlü yüzler görüyordum
Yüreğim elimde içlerinden geçiyordum.
Aylardan hangisindeyim ?
Mevsimlerden ne ?
Günlerden Cumartesi mi ?
Bilmiyorum.!
Ben en taze baharımın içindeyim.
Daha güzel baharlarımı bekliyorum.
Yollarda korna sesleri,
Elimi kaldırıyorum.
Bekle beni anne!
Fazla geç kalmadan geliyorum.
Havada hüzün kokan bir akşam gizli
Yaşama güler gibi,
Yaşımı siler gibi…
Otobüs camında kirli bir göz hapsindeyim.
Hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı düşlerim
Yüreğimi kirli bir elin içinde bıraktım,
Koparılmıştı gülüşlerim.
Çıkmaz bir sokaktayım anne!
Hangi çığlıktan sonra duyulur ki sesim ?
Bileklerim acıyor anne!
Sesimde ağlayan milyonlarca kuş sesleri
Gökyüzümü çaldılar,
Kanatlarımı kırdılar
Uçamıyorum.
Bekle beni anne!
Bir düşün içinde sana geliyorum.
Bırakın kök salayım düşlerimin içinde
Kirli elleriniz dolaşmasın üzerimde.
Şimdi gökyüzünün tüm maviliklerini verseniz de
Hangi gökyüzüne kanat çırparım ki
Çaldığınız düşlerimle…
Ümran YILDIRIM
www.kafiye.net
BİTİRDİN BENİ KISA ÖMRÜMDE AŞKSIZ
Bitirdin beni kısa ömrümde aşksız
Nerden çıktın karşıma, hem de apansız
Hiç bir tat vermedin ki, yaktın insâfsız
Dertlere saldın beni be hey vicdansız
Kalbimi ateşlerle sardın derinden
Söyle sensiz ne gelir benim elimden
Bağlanır mı gönül hiç kopan yerinden
Dertlere saldın beni be hey vicdansız
Böylemiydi ahdımız bu sevdâmıza
Özlem gönlümüzde hep sızlayan yara
Nolur ayda olmazsa, yılda bir ara
Dertlere saldın beni be hey vicdansız
SEMA SEZER
15.2.2015
www.kafiye.net
NİYƏ GƏLDİM BU DÜNYAYA
Müəllif :Aygün Rəhimli
Niyə gəldim bu dünyaya
Ruha dustaq etdin təni,
Qurtuluş verdin səcdəni,
Yaradan, bağışla məni,
Günahlarım gəlməz saya,
Niyə gəldim, bu dünyaya?
Düzdür, nə atsan aşına,
Bir gün çıxacaq qarşına.
Heçnə deyildir boşuna,
İşə yarar, hər daş, qaya,
Niyə gəldim, bu dünyaya?
Zaman yeldir, mən bir xəzəl,
Torpaqmış yerim, son-əzəl,
Tanrım yaradıb nə gözəl,
Heyranam günəşə, aya,
Niyə gəldim, bu dünyaya?
Fələk əldə dəryaz biçər,
Arif olan, haqqı seçər,
Göz yumunca ötüb keçər,
Ömür bənzər, oxla yaya,
Niyə gəldim, bu dünyaya?
Dünya çalsın rübabını,
Sən bol eylə savabını,
Rəhimli, yaz cavabını,
Qoyma ömrün gedə zaya,
Niyə gəldim, bu dünyaya?
Aygun Rahimli
www.kafiye.net
Heyecanlıyım; Öyleyse Varım!
Selamlar değerli Gazetem İzmir okurları ve beni uzun zamandır Naz’ca sayfamdan takip eden sevgili dostlarım;
İlk yazımda heyecandan olsa gerek (ki yazmak beni her zaman çok heyecanlandırır) benim burda sizlerle buluşmamı sağlayan Gazetem İzmir imtiyaz sahibi, yazar, TV Program sunucusu ve yapımcısı Salih Erkek’e teşekkür etmeyi atladığımı farkettim. Kendisine ve Gazetem İzmir’e sonsuz teşekkür ediyorum.
Heyecan demişken yazıma bu insani halimizle devam etmek istiyorum. Ben iki türü olduğunu düşünürüm heyecanın.
İlki özgüven eksikliği yaratıp, kendimizi ifade etmekten yoksun hale getirebilir bizi. Bu kendimize koyduğumuz en büyük engellerden biridir.
Örneğin; Süper bir düşüncemiz ve hayata geçirme yeteneğimiz var ama bunu birilerine açıklamaktan korkar ya da çekiniriz. Bu da iki sebeple olur. Ya anlatırken elimiz, ayağımız titrer, doğru kelimeleri bulmakta zorlanırız. Ya da düşüncemizin beğenilmeme korkusunu yaşarız içimizde. Dolayısıyla hepsi içimizde kalır. Bir de yutkunursak üzerine,ruhumuzun derinliklerine gömeriz süper fikirlerimizi. Kusursuz olmayı istemekteki kusursuzluğumuz da tek başarımız olur bu durumda.
Gelelim heyecanın ikinci haline;
İşte bu,insanın en sevdiğim hallerinden biridir.Bende de hep var olan bir şey olduğuna göre sakın kendini beğenmiş sanmayın.”Bana çok gerekli olduğu için kaybetmemeye özen gösteririm sadece”desem de inanmayın. Onun beni bıraktığı görülmemiştir bugüne kadar. Bu iyi bir şey hem de çok iyi. Neden mi?
Mesela; Türkü, şarkı, şiir okumak beni heyecanlandırmasa, herkesin adeta okurken yaşıyor ve bize de yaşatıyorsun dedikleri durum söz konusu olabilir mi? Tabii ki hayır.
Bir örnek daha; Bağlama sesi o kadar heyecanlandırır ki beni, hemen yanık sesimle eşlik edip, yüreklere dokunmak isterim. Ve şöyle şiir ederim duygularımı Naz’ca.
NE ZAMAN BİR BAĞLAMA SESİ DUYSAM,
TEZENE SAZA DEĞİL YÜREĞİME VURUR İNCE İNCE
SIZLATIR İÇERİMİ
ALDIĞIM HER NEFES YANIK SEVDA TÜRKÜLERİ DÜŞÜRÜR DİLİME
DİLLENİR, DİLE GELİR HER EZGİ ÜFLEDİĞİM SOLUĞUMDA
DOKUNDUĞUM HER YÜREK
KENDİ YANGININI BULUR BENİM YANMALARIMDA
VE SESİMİN YANIK TINISINDA..
Heyecan duymadığım ve yüreğimi koymadığım hiç bir işi yapmayan ben, onunla yarenliğim bitmesin istiyorum hiç bir zaman. Bitmesin ki söz ve beste çalışmalarıma hızla devam edeyim, ”Naz’ca Bir Şeyler” isimli kitabımı çıkarayım, ikinci albümümü, hatta üçüncü ,dördüncü… bakın nasıl heyecanlandım, sınır tanımıyorum.
Peki Siz de ” heyecanlıyım, öyleyse varım” diyenlerden misiniz?.
Nazlı Saraç Orak (Naz’ca)
www.kafiye.net
