Kategoriler

Arşivler


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Nezahat KAYA

Hep sen varsın, sen yârsın


Hep sen varsın, sen yârsın

Işığına yönelip arandığım her yerde
Yaptığım eylemlerde hep sen varsın, sen yârsın
Bahtıma doğan günde, selam veren seherde
Büyüyen özlemlerde hep sen varsın, sen yârsın

Büsbütün savunmasız yandıkça susayarak
Her şey anlamsız deyip bildiğimden cayarak
Vaktin başlangıcını gelişine sayarak
Dilenmiş kademlerde hep sen varsın, sen yârsın

Üşümüş ellerimin arandığı sığınak
Saklı durur sinemde nefesimde yığınak
Varlığına adanmış hüzne kurulu konak
Sevgi dolu demlerde hep sen varsın, sen yârsın

Duygulanmış anımın ziyası kereminde
Ne dert kalır ne hüsran cana sızan yeminde
Nutku tutuklu gönlün ’biz’ dediği zeminde
Ektiği çiğdemlerde hep sen varsın, sen yârsın

Dalgalanmış yürekle beş vakit görüldüğüm
Ben; benden uzaklaşıp kıyına sürüldüğüm
Bir duanın ucundan tutarak durulduğum
Manidar söylemlerde hep sen varsın, sen yârsın

İstemem başka bir yâr ne şan şöhret ne makam
Tenhama gölgen yoldaş ecrime payidar gam
Ve, güvercin nağmesi vuslata güzel makam
Çözülmüş matemlerde hep sen varsın, sen yârsın.

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Nezahat KAYA

Unut Yüreğim


Unut Yüreğim

Sitemin hebadır mihnet ilinde
Vedasız yiteni unut yüreğim
Sineye kor düşmüş yangın dilinde
Koyverip gideni unut yüreğim

Tut ki o, sırtını dönmüş vefaya
Üzülüp uğruna değmez cefaya
Olur ya kimbilir erdi sefaya
Koyverip gideni unut yüreğim

Bilirim zor gelir üç günlük rüya
Zannettin unutmak kolaydı güya
Ta ademden beri böyledir dünya
Koyverip gideni unut yüreğim

Demek ki sevgisi yetmemiş sana
Özünden, özüne akmamış kana
Aşk ile bağlanıp çökmemiş cana
Koyverip gideni unut yüreğim

Gam çekip kendini incitme daha
Geçmişe gücenip girme günaha
En sağlam kimse de dayanmaz aha
Koyverip gideni unut yüreğim

Unut artık yeter anma ismini
Baktığın her yerde görme cismini
Zihninden söküp at en son resmini
Koyverip gideni unut yüreğim

Kınalı kekliğim kanadın kırık
Yetmezmiş gibi de tutmuş hıçkırık
Lisanın duyulmaz gönlün ki kırık
Koyverip gideni unut yüreğim.

Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Nermin AKKN

BEN GİDELİ SENDEN!


BEN GİDELİ SENDEN!

Ben gideli,
Ben gideli senden,
Ben gideli senden,sevgili
Şiirlerin,
Şiirlerin,serseri mayın gibi!

“Ay bakışlım”
Ay bakışlım ” derdin, eskiden.
Tango yapardı,
Tango yapardı imgeler,en güzelinden!

Şimdilerde,
Şimdilerde “hilal kaşlım” diyorsun,
Sıradan anlamlar yüklüyorsun.

“Atlas gözlüm”
“Atlas gözlüm”derdin , meselâ!
Bin rengini yüklerdin,
Bin rengini yüklerdin yeşilin ve mavinin, gözlerime.
Ana sütü gibi,
Ana sütü gibi akardım sözlerine.

Ben gideli,
Ben gideli senden,
Ben gideli senden sevgili!
Sokağa düştü,
Sokağa düştü şiirlerin!
Eşliğinde zillerin
Ve temposunda teflerin!

Sözcüklerin,
Sözcüklerin, öksüz çocukların dilenmelerinde sevgiye,
Üstelik,
Üstelik çeri diliyle!

Ben gideli,
Ben gideli senden, sevgili,
Ben senden gideli sevgili,
Şiirlerinin,
Şiirlerinin tesettüre büründü dili.
Saklar gibi içindeki kiri!

“Tuz tadımsın, öz adımsın” derdin ve gerçeklerdin.
Oysa,
Oysa şimdi,
“Bal dudaklım” diyorsun en banâlinden,
Ve sen sevgili şimdilerde,
Sözcükler devşiriyorsun üvertür şairlerden!

“Yastığımın kokusu,
Yastığımın kokusu” derdin eskiden.
En masum şeklinden!

O kadar,
O kadar çok,
O kadar çok yastığa baş koydun ki sen,
Şiirlerin,
Şiirlerin sokağa düştü birden!

Velhasılı,
Velhasılı ben,
Velhasılı ben gideli sevgili,
Ben gideli senden,
Sözcük geveliyorsun,
Sözcük geveliyorsun sen!

Şiir yazmıyorsun,
Şiir yazamıyorsun,
Şiir mi yazıyorsun sanki!

Ben gideli
Ben gideli senden!
Ben gideli senden ,sevgili
Ben gideli senden!

Nermin Akkan
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Gülbahar KOÇAK

SEN ORADA BEN BURADA


SEN ORADA BEN BURADA

Üşüyorken yüreğim yokluğunda
Nasılsın diye sorma ne olur bana
Tuzla buz gibi darmadağınım ben
Mutsuzum, sen orada,ben burada.

Tarumar olur gönül meskenim
Sanki feleğin hedefi tek benim
Olsada dünya dolu sevenim
Yalnızım, sen orada, ben burada.

Hayat gevgirinden ince süzerken
Acı gerçekler dokundukça üzerken
Gece mateminde gamla yüzerken
Uykusuzum, sen orada, ben burada.

Sensiz taş oluyor soframda aşlar
Gittiğin anda sancılarım başlar
Bu sevda Yüreğimi yakar haşlar
Suzuzum, sen orada, ben burada.

Bahar FİDAN İzmir. 26/02 / 2015
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Işın ANDAÇ

BANA ÖYLE BAK Kİ


BANA ÖYLE BAK Kİ

Bana öyle bak ki içim erisin
Seni seveceğim her an bilesin
Zaman geçiyor bak boşa geçmesin
Gel artık sevgilim hep aklımdasın

Ellerin elimde gönlüm seninle
Mutlu olacaksın inan benimle
Yaşayalım aşkı her an her gece
Göz göze bakarak sar hasretinle

Canıma can katar mutlu edersin
Seviyorum aşkım ömre bedelsin
Sensiz yaşayamam nerelerdesin
Gel artık sevgilim hep aklımdasın
Işın Andaç 27.02.2015
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Ali ANAR

GÜLLERDEN GÜZELSİN


GÜLLERDEN GÜZELSİN

—-1—
Sinende , goncadır güllerin senin.
Her an, gönlümdedir, hazırdır yerin.
Sanki, şeker şerbet , baldır dillerin.
Sen benim yürekde, ezelsin güzel..
—-Nakarat—
Bu benim kalbimin, dermanısın sen.
Şu yaralı gönlümün , fermanısın sen.
Gül dolu bahçemin, harmanısın sen.
Sen güllerden daha, güzelsin güzel..

—-2—
Benim, her hücrem , sevdanla dolu.
Candasın, kandasın, sensin aşk yolu.
Bu gönlüm, sevdanın, olmuş bir kulu.
Sen benim kalbimde, özelsin güzel..
—-Nakarat—
Bu benim kalbimin, dermanısın sen.
Şu yaralı gönlümün , fermanısın sen.
Gül dolu bahçemin, harmanısın sen.
Sen güllerden daha, güzelsin güzel..
—-

ALİ ANAR 17.02.2015
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Sema SEZER

BEKLEME DÖNER DİYE


BEKLEME DÖNER DİYE

Bekleme dönerde gelir diyerek
Bilirim o beni çok sever diyerek
Bir sevda iklimi kurur görerek
Yeşeren dallara sorsan da beni

Yıllar ayları ne çabuk kovalar
Gözünden yaşlar hazin su koyar
Dileğin tutmadan yıldızın kayar
Şafağa sorsan beni artık ne yazar

Geceyi güne bin yaralı saran
Gelenden gecenden bir haber soran
Yaşarken ölü gibi hasret kalan
Olsan da bekleme dönemem artık…

SEMA SEZER
27/02/2015
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Nermin AKKN

BEKLEMEKTEYİM!


BEKLEMEKTEYİM!

Gülün bülbüle uyanmasının hasretindeyim sana.

Bülbülün bir anlık gafletine kaçırdığı ana,
Bir ömrün fakfına hâla,beklemekteyim.

Beklemekteyim.
Bir, “sabahı sabah etme” noktasında,
Aynı minval üzerinde,
Aynı ahraz harflerin sus/larında
Aynı gönül göz duyargaların uçlarında
Göz kırpacaksın bana,
Gece kirpiklerimin uzantılarında!
Uyanacağız aynı duhaya!

Beklemekteyim.
Beklemekteyim bütün yaş skalalarının gün dönümünde,
Sen/ben harflerinin kesişim ortaklığında bir kümede,
Sen kesişim, ben, eşittir en,sıfatına sahipken “sevi” denen,
Hormonal kaosun, anaforlarında tek hücreye döneceğiz yekten.

Beklemekteyim.
Beklemekteyim, aynı höllükte tepişen iki sabi ayak uyumuna
Beklemekteyim, aynı topaca vurulan sicim tutumuna aynı ayayla!

Beklemekteyim hâlâ!
Beklemekteyim hâlâ aynı ergen sarsaklığında bedenlerin, aynı edeple samanlara yıkılmasına,
Beklemekteyim sabırla, aynı bastona eğilmiş bilmem kaçta kaç asrın sırt yorgunluğuna,
Beklemekeyim!
Beklemekteyim umarla,aynı Yasin melodisiyle aynı salda salınmaya.

Sen hâlâ!
Sen hâlâ sevi sorguluyorsun hayata!

Sevi, harcına Rahman’ı sarmıştır da,
Rahim’le inmiştir bedene İmanla!

İste ben!
İşte ben bu zanla!
Yusuf arıyorum sende, öykünüp Züleyha’ya

Beklemekteyim aynı şafağa
Uyansın diye dudak dudağa
Bülbül ile gül.

Sırtlasın,
Sırtlasın sonra Düldül
Aynı Mahşerde, aynı bilindik sokağa!

Beklemekteyim,
Beklemekteyim, sek sek oynamaktayız aynı bukağıda.

Nermin Akkan
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Saffet ÇAKIR

Serçeler Öterken!


Serçeler Öterken!

Bülbülde o niyaz, gonca gül dalda
Kalbimi aşkınla sula ya Rabbi!
Serçeler öterken canımı al da
Muhtaç etme asla kula Ya Rabbi.!

İnsan oğlu bu ya, ağırdır ağır
Hakk’ın sesine ki kulaklar sağır
Ve beni bir seher vaktinde çağır
Rahmetin rengine bula Ya Rabbi.!

Seninle yüreğim, bir sensiz üşür
Derdimi yaralı bülbül bölüşür
Beni yak aşkınla kül diye düşür
Güllerin düştüğü yola Ya Rabbi.!

SAFFET ÇAKIR
www.kafiye.net


Tarih 27 Şub 2015 Kategori: Ömer Sabri KURŞUN

Altın Çamura


Altın Çamura

Altın çamura düşmekle, kıymetini yitirmez…

‘’ Baca eğri de olsa dumanı doğru çıkar ‘’

Bu atasözü derki insana; dürüst ve mert yaradılışlı kimseler, kötü bir ortamda yaşamak zorunda kalsalar bile karakterlerini değiştirmezler..
Ortamımız ve koşullarımız ne kadar kötü ve zorlayıcı olsa da doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulan bir hayatımız varsa elimizden çıkan işler yine doğruluk ve dürüstlük içinde gerçekleşir. Eğer kişi sağlam karaktere sahipse zorlu şartlar ve kötü çevre onu değiştirmez. Sonuç olarak her zaman bildiği yoldan ilerler doğruyu yapar.

Hayatta her zaman zorluklarla karşılaşırız ve bu zorluklar karşısında bazı insanlar eğri baca gibidir sizi engellemeye, direncinizi kırmaya ve yanlış yolda ilerlemenize sebep olabilir fakat eğer sizin benliğinizde doğruluk varsa ve bu tür insanlara aldırış etmezseniz, nereye veya kime çarparsanız çarpın sonunda doğru yolu bulacaksınız her ne kadar karanlık kuyulardan çıksanız bile..
Veya diğer bir bakış açısı olarak bir insan her ne kadar dışarıdan kötü görünürse görünsün eğer hamurunda iyilik ve doğruluk varsa kötülük edemez, doğru ve dürüst olandan vazgeçemez..

Asil insanlar hangi ortamda, hangi durumla karşılaşırsa karşılaşsınlar asaletlerinden taviz vermezler. Son derece güzel ahlak sahibi bu kimseler, etraflarında herkes tarafında saygınlık duyulacak, örnek alınacak kimseler oldukları için hemen çevrelerinde fark edilirler.

Ancak bazı cahil insanlar, kendinden daha güzel ahlaka, terbiyeye sahip insanlar için nasıl olsa ben ne söylersem söyleyeyim, o ahlakını bozmayacak, cevap vermeyecek düşüncesiyle karşı tarafın iyi niyetini suistimal etmeye çalışırlar..

Temelde yatan sebepler kıskançlık, menfaatçik ve vicdansızlıktan başka bir şey değildir.
Kendini yetersiz ve değersiz gören insanlar, kendinden daha güzel bir terbiyeye sahip insanla karşılaştıklarında, onları küçültmeye çalışarak kendi değerlerinin yükseleceğini zannederler.

Ben ne yaparsa yapayım, nasıl olsa bana saygısızca cevap vermez…
Nasıl olsa alttan alır, bana uymaz…
Nasıl olsa bu insandan bana zarar gelmez, düşüncesiyle karşı tarafın iyi niyetlerinden istifade etmeye çalışırlar.

Fakat ne şaşırtıcıdır ki aynı insanlar, çarpık bakış açısının devamında kendilerine kötü davranan, zalim, kendini bir şey olarak gören insanlar karşısında haysiyetlerini ayaklar altına alıp eğilip bükülürler.
Her yerde, her kültürde kolaylıkla görülebilen bu duruma en güzel örnek aile, iş yaşamı ve diğer sosyal ortamlardır. (İnternet paylaşım siteleri de dahil )

Kısaca;
Bazı insanlar basit çıkarları uğruna iki çeşit ahlaki davranış gösterirler.

Birincisi; Kişi karşısındaki insanı ne kadar iyi niyetli görürse, o kadar suistimal etmeye çalışır. Çünkü her ne kötülük yaparsa, her ne terbiyesizlik yaparsa yapsın bilir ki karşısındaki asil insan vicdanının sesini dinleyerek aynı üslupla cevap vermeyecek, alttan alacak, asaletinden hiçbir şekilde ödün vermeyecektir.

İkincisi; Aynı kişi bunun tam tersi olarak menfaatleri doğrultusunda; nadan, sinirli, şımarık, sözünü sakınmayan, büyük gönüllü bir insanla karşılaştığında bilerek ya da bilmeyerek bu kişilere karşı son derece dikkatli olup, saygıda mümkün olduğunca kusur etmemeye çalışacaktır.

Yukarıdaki örnek, sadece basit insanlara özgü olan bir davranış biçimidir.
Asil insanlar hangi durumla karşılaşırsa karşılaşsınlar, vicdanlarının sesi dinleyerek, sadece ve sadece Allah rızası için kötülüklerden sakınırlar. Karşısındaki insan güzel ahlak göstersin veya göstermesin, güzel ahlakı Allah için yaşadıklarından bundan asla taviz vermezler.
Birine iyi davranırken, bir başkasına kötü ahlak göstermezler.

Çıkarlarıyla ne kadar çatışırsa çatışsın, vicdanları asla böyle bir samimiyetsizlik yapmasına izin vermezler.
Karşısındaki insanın yaptığı saygısız davranış karşısında da aynı üslupla cevap vermeyi kendilerine yakıştıramayacaklarından susmayı tercih ederler.
Dürüst ve iyi insanlar hangi ortamda bulunurlarsa bulunsunlar, altın gibidirler, değerlerinden hiçbir şey kaybetmezler.

Sözün özü;
Altın çamura düşmekle, kıymetini yitirmez.
Her insan, kendine yakışan davranışta bulunur…
(öğretmenim)
Gönül soframdan gönül sofranıza sevgi ve muhabbet gönderdim…
Sevgilerin en güzeli sizinle olsun bu günde yeniden.. Umut ve sevgi gönül sofranızın baş tacı olsun..

Ömer Sabri KURŞUN
www.kafiye.net