şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
ÖZLEYİŞ
Öyle özledim ki sevgi,sesini
Everestte Zümrüdü Anka
Erciyest te Ağustosta yediğim kar
Yar elinden tek tanesini
Tek tanesini bile düşürmediğim Nar
Bu bekleyiş ne zaman sona erecek
Kavuşmak ne zaman ey yar
Sensizlikten ölüp gideceğim
Gelsen ne var.
Umut kolyesi boynumda
Ve de koynumda
Ellerim kelepçede
seni dilenmekte
Alplerde bir kızakta
Kaymakta umutlarım
Londra da bir ayinde
Eyüp Sultanda Türbede
Ey mutluluk.ey sevgili
Kimsin ,Nerdesin diye inlemekte
Fezaya fırlattığım umutlarım
Dönüşünü beklemekte gel
Gel bu gönül seni beklemekte
24.05.2015
TC Zeynep ÖZÜGENÇ
(Bir Garip Zeynep)
www.kafiye.net
GÖZƏLLƏŞƏN DİYARIM
HƏR KİM SƏNİ GÖRÜRSƏ
DOYMUR GÖZƏLLİYİNDƏN.
ƏYNİNƏ DON BİÇMİSƏN
MİN GÜLDƏN. ÇİÇƏKDƏN SƏN.
YOLUNDA CANDAN KEÇƏN
MƏRD OĞULUN, QIZIN VAR.
HÜSNÜNƏ BƏZƏK VURUR
SANKİ YÜZ MİN SƏNƏTGAR.
SƏNİ TANIMAQ OLMUR
HƏR GÜN BİR BİÇİMDƏSƏN.
SƏNİN GÖZƏLLİYİNƏ
SÖZ TAPA BİLMİRƏM MƏN.
BİR SÖZ DEYİM, BİR KİMSƏ
QINAMASIN QOY MƏNİ
BEŞ- ON İL GÖRMƏYƏNLƏR
İNDİ TANIMAZ SƏNİ.
SƏN GÖZƏLLƏR GÖZƏLİ,
ÜRƏYİMSƏN, CANIMSAN.
GÜNBƏGÜN CAVANLAŞAN
QƏDİM NAXÇIVANIMSAN.
HÜSNÜNƏ BƏZƏK VURAN
OĞULLARIN VAR OLSUN
SƏNİ TANRI QORUSUN
TANRI SƏNƏ YAR OLSUN.
ZEYNƏB NAXÇIVANLI
Atilla Birkiye’ye İthafen
KIRLANGIÇ SAYIKLAMALARI
Kundağında yürek boğan yalnızlık,
Barış hangi samanyolunda?..
Ölümsüz Ülke’nin boy boy evleri,
Sevilen kadınları
Beklenilen erkekleri
Kan derelerinden uzak denizleri…
Çağırın kurşun askerleri,
İnsanlık sofrasında bağdaşları
Ağızları kuşsütü
Gözleri bahar yeli…
Kundağında yürek boğan yalnızlık,
Barış hangi samanyolunda?…
NurayTUNÇ
www.kafiye.net
HER ŞEY BOŞ HER ŞEY YALAN
Adını zikredince kalem raksa duruyor
Yazdığım dizlerin bil ki sensin perisi
Hasretin öyle zor ki şah damarım kuruyor
Senden gayri her şey boş vesaire gerisi
Vaz geçme yâr sevdamdan sakın umudu kesme
Fırat gibi köpürüp sam yeli gibi esme
İsyan etme kadere yalvarıyorum küsme
Unutmuştur o seni dese bile birisi
Gönlüme kıble bildim boyun eğdim aşkına
Şaşırdım ben yönümü döndüm garip şaşkına
Kör mü senin gözlerin söyle Allah aşkına
Sana ait bu ruhun hem ölü hem dirisi
Mil çekseler üstüne gözlerimi oysalar
Çarmıhlara gerseler derimi de soysalar
Salamı okutmadan kara yere koysalar
Yâr diyerek haykırır SAMYELİ’nin derisi
Safiye SAMYELİ
www.kafiye.net
Doğuyor Gün
Bak nasılda doğuyor gün yine
Bizim doğmamıza izin vermeden..
Yetim bıraktı hayallerimizi
Büyütmemize izin vermeden..
Gönderdi..
Ağıtsız..
Selasız..
Bak nasılda
Çizmeden çizik attı üstümüze..
Hiç umrunda olmadan..
Pişkin pişkin üzerimize yatarak..
Sorgusuz..
Sualsiz..
Bak nasılda yenildik..
Hayallerimizin üstünü örterek..
Sızım sızım severken..
Hiç acımadan zamana yem verdik..
Tekrar açtık gözlerimizi..
Bak
Bizi öldürdü ama yaşıyor..
Doğuyor gün..
Hayalsiz..
Renksiz..
Bizsiz..
Ayfer AKSOY( Ay Işığı )
www.kafiye.net
Adı Aşktı
Ben aşk’ı sevgiyi onun gözlerinde bulmuş,
Onun gözlerinde kaybolmuş,
Derin derin sularda yüzmüştüm..
Bıkmadan yorulmadan…
Şu yorgun yüreğim tek onunla can bulmuş,
Rengarenk bir kelebek gibi uçuşmuştu..
Susadıkca, onun yüreğinden
Kana kana su içmiş ferahlamıştım..
Tek bir yolu olan hayatima,
ikinci upuzun bir yol olmuştu..
Sonu çıkmaz olsada,
Kaybolacağımı bile bile
Girmiştim ben o yola..
Çoğu kez onun varlığıyla tutunmuş,
Onunla gülmüş,
Onunla mutlu olmuştum
Hiç olmadığım kadar….
Onun gözlerinde
Tir tir titremişti yüreğim..
Baktıkça ışıl ışıl, parlamıştı gözlerim..
Bıkmadan saatlerce izleye izleye
Doyamadığımdı o benim..
Kursağımda kalan tadımlık bir lokma,
Mutluluğumdu o benim..
Bana varlığıyla herşeyi unutturan,
Ama hiç unutmadığımdı…
O benim aklımdan çıkmayanımdı…
Ben onu çok sevmiştim…
Bir cocuğun annesini sevmesi gibi..
Bir annenin çocugunu sevmesi gibi..
Ölesiye..
Ayfer AKSOY( Ay ışığı)
www.kafiye.net
Vazgeçmeden Kanadından
Sağlam kanat
Bizi umduğumuz yere götürmez..
Kanadı kırık olanın olursan yanında..
Gönlünde en yükseklerde olursun..
Yanmış yürekte duman olmak..
Var mı ötesi..
Ölümdür az ötesi..
Kanadından vazgeçmeden
En yükseğe çıkamazsın…
Hiç bir kanat yükseğe ulaşmaz..
Ulaşırsa..
Sonrası kanatsızdır bu yolun…
Kırılır diye vazgeçersen bu yoldan
Kendine ziyan edersin..
Hüzünlü insanı üstündeki
Bulut izinden tanırım..
Yüreğindeki güneş yanığından
Önce ateşe düşmüş..
Sonra siste kaybolmuştur yüreği..
Anlarsın işte o zaman
Yüzmemen gereken yüreği..
Her şeyi bir kenara bırak..
Sen sadece
Gönlünde bi ateş yak…
Sür dumanını kağıda…
En güzel şiirini oku..
Gönlündeki Şaire…
Ayfer AKSOY ( Ay Işığı)
www.kafiye.net
YALAN DÜNYA
Büyüdükçe hep birseyler öğrendim
Öğrettiler yönlendirdiler
Yaşama sebeplerim vardı onlara göre
Ama ben bunları bilmeyerek yaşadim hep
Kuralları vardı onların kurallarım da vardı
Kurallarına uymam gerekiyordu
Dik durmam ayağımı sektirmemem gerekiyordu
Öyle olmaya zorladılar ve öyle de oldum
Hep birilerini mutlu etmek için soludum nefesimi
Ben yürüdüm onlar yol aldılar
Onllar mutlu oldu onlar güldüler
Kendimi unutturdular bana
Ben niye vardım peki ne için yaşıyordum..
Benim hayallerim yokmuydu..
Mutlumuydum peki
Mutlumusun diyesoran hiç olmadı
Ben diye birsey yoktu hiçte olmadı
Bir duzen kurulmuştu
Ona uymam gerekiyordu uydum
Sonuç ne
Kim mutlu kim mutsuz
Bu kimin hayatı kimin elinde
Yasama sevinci elinden alinan kim
Boşu boşuna bu nefesi soluyorum diyen kim
Soğuttular beni hayattan
Hiç bir şeyden tad almıyorum artık..
Yaşama sevincimi yordular
öldürüp elimden aldılar
Elimde kalan boşu boşuna giden
Geri gelmeyecek yıllarım
Arda kalan boş boş bakışlarım..
Güçsüzlük karamsarlık ve buyuk mutsuzluk..
Ne içindi onca çaba onca emek
Butun çabalarımın karşılıgı bu muydu
Bana hayatın
Önüme tepsiyle sundugu hayat buydu
Benim başka seçenegim yoktu
Arda kalanlarla yetiniyorum şimdi..
Onları soluyorum..
Nefesi nefes nefes diye
Solumuyorum artık..
Ayfer AKSOY ( Ay Işığı)
www.kafiye.net
KARANLIK
Kurduğun tuzaklar başına döne,
Ağlattığın yetti zâlim karanlık!
Dumanın tütmeye, ocağın söne;
Sabrım, neyim bitti zâlim karanlık!
Yakama yapıştı yabanîlerin,
Şeytana ezelden kul cânilerin.
Yetinmedin; bir de zebânîlerin
Uçurumdan itti zâlim karanlık!
Soktuğun fitneden gönlü bulandı.
Sırtına ağır yük olurum sandı,
Yâren bildiklerim sana aldandı,
Vedalaşıp gitti zâlim karanlık!
Beşikte, eşikte has evlatlarım,
Duldada dinlenen doru atlarım,
Karada konaklar, suda yatlarım;
Soruyorum: Nitti zâlim karanlık?
Canı, cânanımı elimden alan,
Tüketti varımı yaptığın talan.
Virane haneme korkular salan
Baykuşların öttü zâlim karanlık!
Silahım elimde, parmağım yorgun.
Hedefi beynimdi; dimağım durgun.
Bir kurşun beklerdi namluda sürgün,
Çekince terk etti zâlim karanlık!
Mücella Pakdemir
www.kafiye.net
AĞLIYORUM
Tövbeler dudağımda; zalim nefsim azapta.
Böyle değildim; bana, ne olmuş ağlıyorum?
Taştan katı yüreğim gelmezdi zapturapta.
Nedamet dehlizinde kaybolmuş, ağlıyorum.
Baştan aşağı irin, üstüm başım kan revan
İçindeyken silkinip ruhum etti feveran.
İman bağlarım harap; gülistanımsa viran.
Gözyaşıyla yeşeren gül solmuş; ağlıyorum.
Çevirince Allah’a yönü ve duyuları,
Söküp attım şeytanın doladığı yuları.
Nura döndü tenimde şadırvanın suları.
Esef edip ömrüme, gam dolmuş, ağlıyorum.
Gönle yağan yağmurun sığındığım sisinde,
Mağfiret bekliyorum ezanların sesinde.
Hidayet sabahında, cami seccadesinde,
Bir derviş hırkasında can bulmuş, ağlıyorum.
Mücella Pakdemir
www.kafiye.net