KARANLIK

Kurduğun tuzaklar başına döne,
Ağlattığın yetti zâlim karanlık!
Dumanın tütmeye, ocağın söne;
Sabrım, neyim bitti zâlim karanlık!

Yakama yapıştı yabanîlerin,
Şeytana ezelden kul cânilerin.
Yetinmedin; bir de zebânîlerin
Uçurumdan itti zâlim karanlık!

Soktuğun fitneden gönlü bulandı.
Sırtına ağır yük olurum sandı,
Yâren bildiklerim sana aldandı,
Vedalaşıp gitti zâlim karanlık!

Beşikte, eşikte has evlatlarım,
Duldada dinlenen doru atlarım,
Karada konaklar, suda yatlarım;
Soruyorum: Nitti zâlim karanlık?

Canı, cânanımı elimden alan,
Tüketti varımı yaptığın talan.
Virane haneme korkular salan
Baykuşların öttü zâlim karanlık!

Silahım elimde, parmağım yorgun.
Hedefi beynimdi; dimağım durgun.
Bir kurşun beklerdi namluda sürgün, 
Çekince terk etti zâlim karanlık!

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net