Kategoriler

Arşivler


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Harun YILDIRIM

SADAKAT


SADAKAT

Alim sadakatla başlarsa söze
O sözün özünü sormak gerekir
Teferrü hakikat düşünce öze
Koşup dergahına varmak gerekir

Niceleri vardır haşm eder zikri
Tâife içinde imamı nekr-i
Boşa mı anlatır sana o fikri
Düşünüp orada durmak gerekir

Sinek bile olsan korkma böcüden
Kapı açık ise girme bacadan
Kamil ol arif ol dinle hocadan
Kendini mürşide vermek gerekir

Kapattım gözümü döktüm ağladım
Zikirle boynumu büktüm ağladım
Seccademle yere çöktüm ağladım
Gönülden gönüle girmek gerekir

Düşündüm şöyle bir bu dünya neymiş
Kör şeytan tahtımda oturan beymiş
Hak şerbeti içmek ne güzel şeymiş
Ölmeden bu sırra ermek gerekir

Ne arifler gördüm hakkına düşkün
Yunus olmuş sunar ikramı aşkın
Niceleri var ki dolaşır şaşkın
Cehaleti kökten kırmak gerekir

HARUN YILDIRIM
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Harun YILDIRIM

HAKK BİZDEN YANA -3


HAKK BİZDEN YANA -3

Kehkeşanlar anlamaz bırak öyle fışkırsın
Avuçları semada olan bak bizden yana
Haremiler kuşatmış hürriyetin fışkırsın
İstiklal meşalesi sönmüş yak bizden yana

Hüsrana rıza verme zalimin sesi gürdür
Ezanları okunan millet ki millet hürdür
Sakın korkma yiğidim meşru davanı sürdür
Kubbelere dikilmiş hilâl ok bizden yana

Zaman dava zamanı ne güneşler batıyor
Bulutlar evlek evlek maverada yatıyor
Can dediğimiz canlar bak milleti satıyor
Üzülme arkamızdan gelen çok bizden yana

Taş toprağın üstüne seccadeler serildi
Bedr-in Çanakkale’nin aslanları dirildi
Ya İlâhel alemin ne sırlara erildi
Topraktan şühedalar kalkmış HAKK bizden yana


HARUN YILDIRIM

www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Yegane Sercuvarlı

UNUTMADIM


UNUTMADIM

SAĞIM SOLUM YALANLAR
HER TEREFİM DUMANLAR
DEYİŞSEDE ZAMANLAR
HEÇ SENİ UNUTMADIM.

HESRET SİNEMİ DEŞDİ
HEDEFLER BENİ SEŞDİ
BAŞIMDAN ÇOK ŞEY KEŞDİ
HEÇ SENU UNUTMADIM.

OKU ŞİİRİMİ OKU
KEŞDİ ÖMRÜMÜN ÇOKU
DÜNYA YUKUDU-YUKU
HEÇ SENİ UNUTMADIM.

GÖZLERİM SENİ ARAR
HESRET SİNEMİ YARAR
KARAR TUTMURAM KARAR
HEÇ SENİ UNUTMADIM.

MÜELLİF YEGANE SERCUVARLI
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Ülkü DUYSAK

ÇEVREYİ KORUYALIM


ÇEVREYİ KORUYALIM

Bugün küçük bir çocuk,
Yarının büyüğüyüm.
Temiz bir çevrede ben,
Geleceğe yürürüm.

Çevrem kirli olursa,
Sağlıklı büyüyemem.
Ülkeme hizmet için,
Ayakta yürüyemem

Ben küçük bir çocuğum,
Sizi örnek alırım.
Kötü örnek görürsem,
Hepten yaya kalırım.

Büyük küçük hepimiz,
Sakın boş durmayalım.
Bu dünya hepimizin,
Çevreyi koruyalım.

Ülkü Duysak
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Melek KIRICI

Vurgun Muafiyeti


Vurgun Muafiyeti

Varsayalım ki; biri var,
Sözüm ona mutlusun.
Seni çok seviyor, aşık sırılsıklam..
Hep istediğin bu değil miydi?
Al işte körkütük aşık bir adam!
Hep sana amade, gözlerine meftun
Yanında, aha şuranda..
Bedeniyle, ruhuyla sende.
Dalmaları seversin
Derinlerde bir dalgıçsın vurgunlardan muaf
Nefesini sonuna kadar kullanırsın.
Aşk suya düşünce,
Nefesin açılır derinlerde.
Ve işi yok zamanın.
Dörtnala koşarken eziliyor basılan bütün yerler
 İşi bu zamanın
Zaman kendisini tüketerek beslenir
Adam kendini tüketir
Karşında  durmuyor artık.
İşte anlamanın zamanı,
Senden aldıklarından,
Yine sana kalanları..
Allahtan kesilince nefesin kesilmez nefisin.
İyi bilirsin daldığın gibi,
Derinden çıkmanın zorluğunu..
Biraz daha ekliyorsun nefesine nefessiz kalmayı.
Gökyüzü mavi, martılar çığlık çığlık
Yeşil tonlarıyla yeni yürekler seslenirken,
Seyircisin geçmişe..
Sevgin de yüreğinde.
O büyük aşkı artık hissetmiyor olman acı..
Hem de çok acı..!
Gidende değil ki güzellikler sende kaldı
Aha şuranda, yüreğinde!
Sev sevildiğin kadar,
-Sevgi sende!

Melek Kırıcı
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Melek KIRICI

Yok Pahasına


Yok Pahasına

Gitmeden bir gün önceydi;
Ayak izimizi bırakmıştık balkona.
Deniz kuşları şahitlik etmişti bu son duruşa,
Sonra… akıp gitmişlerdi okyanus koyusuna…
Her akşam ayağına uzattığım terlikler de köşede,
Sessizdi gökyüzü, biz suskunduk, sessizdi terlikler.
Yangını kavurmuştu meşhur bakışının yaktığı gözbebeklerimi,
Heyecanı sarmıştı o bilindik tuzağın,
“Aşk” dediler “senin yaşadığın”
Ansızın oldu habersizce yakalanışım…
Farksızdım herkesten, aynı yürekti taşıdığım.
Umut ettiğini, yakaladığını sananlardandım.
Hep demiştim hatırlarsan;
“Ölürüm yoluna, hep yanında olurum,
Yanılırsan yokum bu aşkta”
Ne öldüm, ne de aşkın kaldı, kaçıncı yılı ayrılığın?
Çok kolay olmadı yandım tutuştum, acıdım..
Dönemezdim! Bittiyse biterdi, affedemezdim..
Ben acıyla yoğrulup dallarından düştüm.
Kökümden kopup akıntıya sarıldım.

-Beylik sözler etmem artık sığındığım kağıda
Benimki iki kelimeyi cümle yapmanın tadında-

– Bu yollar yazmadan aşılmaz, yaşanmadan yazılmaz.
Aşklar neden satılıyor akşam pazarında?

Melek Kırıcı
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Bilgehan EMİRŞANOĞLU

Yüzleri Kömür Karası Yürekleri Ay Parçası


Yüzleri Kömür Karası Yürekleri Ay Parçası

Bu gün gökyüzü, kömür karasına bulandı. 
Suçsuz, günahsız ruhlar sema ya uzandı. 
Analar, babalar, kardeşler, vatanımız, 
Hep birlikte, kara mateme boyandı.

Türkiye’miz şehitlerimize ağlıyor! 
Ağlamak yetmiyor, yüreklerden kan damlıyor. 
Kara k/ömürler, beyaz kefenlere sarılıyor. 
Kara meleklerin ruhlarına, el(Fatiha) oku/nuyor.

Ekmek parası için, onca can, bir hiç sayılır mı? 
Şehit düşen ruhlara, kefen yakışır mı? 
Kara bedenler otopsi masasında, neşterle kıyılır mı? 
Hazırlanmış toplu makber, ruhlar semadan çağrılır mı?

19 yaşında bir gencin umutlarını, 
Som/altın amansızca tüketti. 
Koca yürekli genç yarınlarını, 
Güneşsiz yer altı yüzünden terk etti.

Ey! Madenci anaları, babaları, kardeşleri, 
Neneleri, dedeleri, eşleri, çocukları, 
Eğmeyin başınızı, dik tutun! 
Şehit aileleri olmaktan, onur duyun!

Çünkü… Onların yüzleri kömür karası, 
Yürekleri ay parçası, utanması gerekenler, 
Elbette kömür karasından da kara, 
Haram/kara paralarından vazgeçemeyenlerdir…

Bilgehan Emirşanoğlu
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Bilgehan EMİRŞANOĞLU

Sil Beni


Sil Beni

Sevmekten korkuyorsan, 
Hercai olacaksan, 
Peşinden koşturacaksan, 
Sevmekten yıldıracaksan… Sil beni!

Eza, cefa vereceksen, 
Izdıraba layık göreceksen, 
Sensizliğe mahkum edeceksen, 
Iraklara çekip gideceksen… Sil beni!

Maziyi unutamayacaksan, 
Geçmişimi sorgulayacaksan, 
Beni anlamayacaksan, 
Yare mi ısırganla dalayacaksan… Sil beni!

Her dem öfkeleneceksen, 
Beni yüceltmeyecksen, 
Sözlerinle ezeceksen, 
Gözlerinle sevmeyeceksen… Sil beni!

Daldan, dala konacaksan, 
Gönlüne başka eş bulacaksan, 
Sabır orucu tutamayacaksan, 
Niyetlenmeden bozacaksan… Sil beni!

Tenimi seveceksen, 
Ruhumu sevmeyeceksen, 
Bedenimi kirletip gideceksen, 
Ruhumu ahirete göndereceksen… Sil beni!

Şanına yakıştıramayacaksan, 
Alemle savaşmayacaksan, 
Koluna takamayacaksan, 
Bir yastıkta yaşlanmayacaksan… Sil beni!

Yıldırım düşen yüreğim, silgin olsun… Sil beni…
Bilgehan Emirşanoğlu
www.kafiye.net


Tarih 4 Haz 2014 Kategori: Hülya KOCAKABLAN

Bekleyeceğim

Bekleyeceğim

Denizlerin okyanusa kavuştuğu yerde
Dağların yeryüzünde buluştuğu yerde
Yüreklerin kavrulup tutuştuğu yerde
Gelmeyeceğini bilsem de bekleyeceğim

Mutluluklar diliyordun salarken derde
Nerede aşkından öldüğüm o adam nerde 
Aklımı başımdan aldığın meçhul yerde 
Gelmeyeceğini bilsem de bekleyeceğim

Şimdi gözlerime çekilmiş siyah perde 
Tükendi gençlik delikanlılık yok serde
Beyhude geçen bir ömrün bittiği yerde
Gelmeyeceğini bilsem de bekleyeceğim 

HÜLYA KOCAKABLAN
04.06. 2014
www.kafiye.net


Tarih 3 Haz 2014 Kategori: Şevki KAYATURAN

DOKTOR BEY


DOKTOR BEY 

Acının her rengi yansır yüzüme
İğne ilaç fayda etmez doktor bey
Belimden ağrılar indi dizime
Ayağıma gücüm yetmez doktor bey.

Fıtık denip iğne ilaç denendi
Ameliyat en son çare söylendi
Kimi şaka sanıp benle eğlendi
Acılarım niye bitmez doktor bey.

Kaplıcada üç gün kaldım olmadı
Fizik tedavisi aldım olmadı
Fayda diye suya daldım olmadı
Çırpınsam da ayak itmez doktor bey.

Kupada attırdım çekende oldu
Ayağım kaldırıp dikende oldu
Sağ sol yapıp tutup bükende oldu
Böyle artık hayat gitmez doktor bey.

Kayaturan duam her gün Allah’a
Çektirmesin böyle acı bir daha
Keseceksen kes at koyma sabaha
Gece uzun horoz ötmez doktor bey.

31.05.2014 Saat : 05.58
Şevki KAYATURAN

Birçok insanın muzdarip olduğu bel fıtığına yıllar önce bizde yakalandık yirmi yıldır ara sıra nükseder iğne ilaçla geçiştirirdim ama gelin görün ki dostlarım artık iğne ilaçta fayda etmiyor.
Birçok şeyi denedik k hatta şu bel çekenlere (kırıkçı çıkıkçı) de gittim sonunda 27 Haziran’da 2014’te Aydın’da; Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesinde Algoloji Bölüm Başkanı Prof. Doktor Osman Nuri Aydın tarafından farklı bir yöntemle bundan kurtulmak üzere randevulaştık. Hocama şimdiden teşekkür ediyorum.

www.kafiye.net