Kategoriler

Arşivler


Tarih 31 May 2014 Kategori: Ümran YILDIRIM

Gencecik Bir Fidan


Gencecik Bir Fidan

Gencecik bir fidanım ben
Haykırsam sesim duyulur mu?
Anlatsam doğrular yolunu bulur mu?
Dilimde özgürlüğün şarkısı,
Yankısı ses olup yüreklere dağılır mı?

Gencecik bir fidanım ben.
Bulutlar üzerimden geçerken,
Ben hep kara olanı mı tutmalıyım?
Yeşermek için gözyaşıyla mı yıkanmalıyım?
Kök salıp toprağıma,
Yeşermek varken yurdumda
Kendi yaprağımla düşüp,
Kuşların yuvalarını mı bozmalıyım?

Gencecik bir fidanım ben.
Her bahar çiçek açmak isterken,
Hangi ellerin avuçlarında solmalıyım? 
Bozup kuşların yuvasını
Kimlere yuva yapmalıyım?

Gencecik bir fidanım ben.
Belki geveze bir halim var
Sussam da kuş cıvıltıları çınlasa üzerimde.
Ama ben susarsam,
Yapraklar düşerse yerlere,
Kuşlar kanatlanıp göçerse bilmediği ülkelere
Ben hangi baharda kimlere çiçek açarım?
Ben hangi dalda kuşlara yuva yaparım?

Ümran YILDIRIM
www.kafiye.net


Tarih 31 May 2014 Kategori: Ali ANAR

SARI GÜLÜM


SARI GÜLÜM

Aklım başımda yok, hazandır gülüm.
Sevmiştim ben seni umutsuz gönlüm.
Gerçek değil sevdan yastadır ömrüm.
Hiç sözün tutmuyor, bir hoştur gönül.
Sen benim gönlümde soldun sarı gül..

Sana hiç ah etmem, kötü söz demem.
Gözünden damlalar, düşsün istemem.
Ciğerden yansamda, kahrol diyemem.
Hiç sözün tutmuyor, bir hoştur gönül.
Sen benim gönlümde soldun sarı gül..

Kararmış yüreğim, yastadır mazim.
Ömrüm son günlerde, koybolur izim.
Kurumaz gözlerim, renksizdir benzim.
Hiç sözün tutmuyor, bir hoştur gönül.
Sen benim gönlümde soldun sarı gül..

Kaybolmuş köklerim, kurumuş dalım.
Sürgünlerde kalbim, çıkmaz biç falım.
Çok kez, sen söylerdin, ayrılmayalım.
Hiç sözün tutmuyor, bir hoştur gönül.
Sen benim gönlümde soldun sarı gül..
29.05.2014
ALİ ANAR
www.kafiye.net


Tarih 31 May 2014 Kategori: Elvan USUL

İSTERSEN DAĞLARI DEVİRİRSİN

 

 İSTERSEN DAĞLARI DEVİRİRSİN

İnsan isterse, gerçekten, ısrarla isterse dağları devirir. Herhangi bir isteği, gerçekleşmemişse bir insanın, onu yeterince istemediğinden, neyi, nasıl istemesi gerektiğini bilmediğinden ya da isteği uğrunda çaba sarf etmediğindendir.

 Allah, İnsan suresi 30. Ayetinde mealen “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz” buyuruyor. Eğer insan bir şeyi istiyor ve diliyorsa, zaten Allah onun dilemesine müsaade etmiş ve duaya icabet edeceğini de açıkça bildirmiştir. Bu durumda kimsenin kadere sığınma lüksü olamayacağı gibi, nasıl istediğimiz ve ya isteyeceğimiz bu doğrultuda daha da önem arz etmektedir.

 İsteklerin önceliği, ivecenliği belirlenip, gerekli planlar yapılıp, organize edip çalışmaya başlamak gerek evvela. Çalıştım çalıştım olmadı, istedim istedim olmadı diyip vazgeçmek baştan kaybetmektir. Peygamberimiz, “duada ısrarcı olunuz” buyurmuştur. İnsan isteklerini dua ile Allah’tan diledikten sonra, oturup beklemeyecek. Çalışmaya devam edecek ki duada da, istemede de ısrarımız, sebatımız, azmimiz bizi sonuca erdirsin. Fatih Terim’in güzel bir sözü vardır: “ yenildiğin zaman değil, vazgeçtiğin zaman kaybedersin”. Bu söz hakikatin ta kendisidir. Liderimiz, Mustafa Kemal Atatürk, eğer vazgeçmiş olsaydı, ne ben bu yazıyı yazabilirdim şimdi, ne de siz okuyabilirdiniz. Kim bilir, hangi milletin egemenliğinde dağılmış, yok olmuştuk. “Paramız yok, silahımız yok, ordumuz yok, her yer işgal altında” gibi kuvvetli mazeretlere bile sığınmayan bir liderimiz varken, hiç mi örnek almayız onu.

“Bismillah” diyip başladı mı insan çalışmaya, hangi iş kurtulur elinden, hangi hedef uzak kalır? Başlamak bitirmenin yarısıdır, diğer yarısı ise çalışmak, sebat etmek ve tevekkül etmektir.“Üç günlük dünya, ne uğraşacağım” diyip geçmek mi, kaliteli bir yaşamla ömür sürmek mi? İnsan önce buna karar vermeli. Verdiği karar yaşamını kalitelileştirmekse şayet, bu kalitenin, gökten zembille inmeyeceğini de bilmeli. İsteği her ne ise, ona ulaşmak adına gereken gayreti, çalışmayı, özveriyi gösterdikten sonra tevekkül etmeli. Kuran’da, “Çalışanların ücreti ne güzeldir. Onlar ki sabrederler ve Rablerine tevekkül ederler.” buyrulmaktadır (Ankebut 29/58-59). Çalışanın ücreti olur da, bir amaç uğruna, bir dileğin gerçekleşmesi yolunda, kaliteli bir hayat için verilen emeğin ücreti –mükâfatı- olmaz mı? Elbette ki olacaktır. Kimi bir ses hızıyla, kimi bir menderes edasıyla ama illaki sonuca varacaktır.

İnsan, istekleri sınırsız olan sosyal bir varlıktır. Her isteğini hemen her an kavuşmayı dileyenler, kusura bakmasınlar ama hayal görüyorlar. Zira zirveye adım adım, gök delene basamak basamak çıkılır. Kimi asansör kullansa da o kapı, illaki her kata uğrayacaktır. Bir de bu adımları atmadan, uçarak zirveye ulaşanlar var ya, işte onların, zirveyi mekân edinemedikleri de gün gibi aşikâr bir gerçektir. O halde insan, duasına, azmini, çalışmasını, gayretini ve sabrını ekler sonra tevekkül ederek devam ederse, işte o vakit dağları devirebilecek gücün sahibi olur.

İste, çalış, tevekkül et. İste, çalış, tevekkül et. İste, çalış, tevekkül et. Ne zaman sonuca ulaşıp muradına erdin, işte o zaman da şükür et.


Elvan USUL
www.kafiye.net


Tarih 31 May 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Sevdanın Yüzü Gülsün

SEVDANIN YÜZÜ GÜLSÜN ŞİİRİni sesli olarak dinlemek için tıklayınız.

Sevdanın Yüzü Gülsün
 

Hüzünleri akşamın karanlığına bırak,
Sevdanın yüzü gülsün, şimdi mutluluğa bak,
Aşkın hüzünlü olmasın hiç, güldürmeye bak,
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Harab olmuş gençliğine ilaç ben olayım,
Gözünden acıyı sevdana akıttırayım,
Daha geçmedi sevda zamanı, yanındayım;
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Gönül yuvamda birleşen elimiz sevgilim,
Gönül gözüyle sevmeyi bilir misin sevdiğim,
Kor arzunu sevdam ile bil söndüreceğim;
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Her yeri senin resminle donattım sevdalım;
Gökyüzündeki yıldızım, aynalar sevdalım!
Güller aşkın simgesi, susuz bırakır mıyım?
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Sevdayla yanan kor dudaklar kavrulmayacak,
Kalbine kan değil, benim sevda damlayacak;
Yanan kalbine, gül bahçene aşkım konacak,
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Sevdam senede bir gün için olamaz asla,
Gelirsem bir günlük olmaz varışım yanına,
Yüzünün gamzelerini soldurmam yanında,
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Gönül bahçemiz bizi bekler mutluluk için,
Seni sevmek, arzulamak, kokun duymak için,
Sevda gözleri mutluluğa kapatmak için;
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

 

Hüseyin DURMUŞ
İzmir/29.05.2014 – Perşembe
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair yazar
www.kafiye.net


Tarih 31 May 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Sevdanın Yüzü Gülsün


Sevdanın Yüzü Gülsün

 

Hüzünleri akşamın karanlığına bırak,
Sevdanın yüzü gülsün, şimdi mutluluğa bak,
Aşkın hüzünlü olmasın hiç, güldürmeye bak,
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Harab olmuş gençliğine ilaç ben olayım,
Gözünden acıyı sevdana akıttırayım,
Daha geçmedi sevda zamanı, yanındayım;
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Gönül yuvamda birleşen elimiz sevgilim,
Gönül gözüyle sevmeyi bilir misin sevdiğim,
Kor arzunu sevdam ile bil söndüreceğim;
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Her yeri senin resminle donattım sevdalım;
Gökyüzündeki yıldızım, aynalar sevdalım!
Güller aşkın simgesi, susuz bırakır mıyım?
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Sevdayla yanan kor dudaklar kavrulmayacak,
Kalbine kan değil, benim sevda damlayacak;
Yanan kalbine, gül bahçene aşkım konacak,
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Sevdam senede bir gün için olamaz asla,
Gelirsem bir günlük olmaz varışım yanına,
Yüzünün gamzelerini soldurmam yanında,
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

Gönül bahçemiz bizi bekler mutluluk için,
Seni sevmek, arzulamak, kokun duymak için,
Sevda gözleri mutluluğa kapatmak için;
Aşk, sonsuza dek sürecek sevdâsız olunmaz!

 

Hüseyin DURMUŞ
İzmir/29.05.2014 – Perşembe
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair yazar
www.kafiye.net

 

 

 

 

 


Tarih 31 May 2014 Kategori: Nilüfer SARP

BİLİYORUM

BİLİYORUM

Sabahın ezan vakti, sesler gelir seherden.
Kulağımı çınlatıp, anarsın biliyorum.
Her günün bitiminde, kapanırken yâr perden, 
Yüreğinde ben varım, yanarsın biliyorum.

Gün dönerken ufukta kızıl güneşe bakıp,
Simsiyah gecelerde yetim düşlere akıp,
Kalbimin cidarına hasret çivisi çakıp, 
Ayrılığın zehrini, sunarsın biliyorum.

Sevgili, bilirim ki günleri sayıyorsun. 
Aklın, fikrin benimle, hep benle uyuyorsun.
Tek başına sofrada yemeden doyuyorsun.
Ekmeği gözyaşına, banarsın biliyorum.

Kalbinin hicranıyla kor ateşe batarak, 
Şehrin sokaklarına yalnızlığı katarak,
Gezdiğimiz yerleri zihninde yaşatarak,
Her gün artan kederle, kanarsın biliyorum.

Yollara baka baka uzayıp gidiyorsun.
Aklını şaşırarak anbean yitiyorsun. 
Sabah, akşam hasretle yanıp da bitiyorsun. 
Sabırla yüreğini, sınarsın biliyorum.

Huşu ile bakarsın tabiatın özüne,
Gül dalında parlayan şebnemlerin gizine. 
Fecir vakti açarsın elini gökyüzüne.
Hakk aşkıyla çağlayan, pınarsın biliyorum.
NİLÜFER SARP
www.kafiye.net


Tarih 31 May 2014 Kategori: Mücella PAKDEMİR

SEN SUS, KALEMİN ANLATSIN


SEN SUS, KALEMİN ANLATSIN

Şairim! Gölgenden kurtul
Unutma, kârsız mezatsın
Hassas gönüllerde tartıl

Bırak felek ele satsın
Sen sus, kalemin anlatsın

İmgeni düşle karıştır
Hicvini dertle barıştır
Kastı maksuda kavuştur

Bırak diken güle batsın
Sen sus, kalemin anlatsın

Serbest, hece akıp gitsin
Sîneye mıh çakıp gitsin
Mah cemâli yakıp gitsin

Bırak şâda çile katsın
Sen sus, kalemin anlatsın

Alazda yağdırma karı
Ayazda parlatma harı
Dizelerde yârin zârı

Bırak hüznü sele atsın
Sen sus, kalemin anlatsın

Gir meşveret kapısından
Feyizlen pak yapısından
Hisseni kap tapusundan

Bırak âlem dile çatsın
Sen sus, kalemin anlatsın

Mücella Pakdemir
www.kafiye.net


Tarih 31 May 2014 Kategori: Sema DAĞLI

Perişan Oldum


Perişan Oldum

Ne yaptım,ne ettim mutlu olmadım,
Aradığım aşkı asla bulmadım,
Sevgime karşılık sevgi almadım,
Karip kuşlar gibi perişan oldum.

O gitti sandım ki baharım gitti,
Her arzum,ümidim,nubarım gitti,
Tükendim sabırım kararım gitti,
Eski düşler gibi perişan oldum.

Bıktım iki yüzlü hayin yüzlerden,
Hep yalanlar duydum yalan sözlerden,
Izdırap içinde qamlı gözlerden,
Akan yaşlar gibi perişan oldum.

Düşman aramıza ayrılık saldı,
Kalbime dünyanın çilesi doldu,
Ben burda,yar orda hasrette kaldı,
Karlı kışlar gibi perişan oldum.
Sema Dağlı
www.kafiye.net


Tarih 30 May 2014 Kategori: Sevim Çiçek KARADENİZ

GEÇMİŞİM GELECEĞİM SON DEMLERİM


GEÇMİŞİM GELECEĞİM SON DEMLERİM

Dev dalgaları, ürküten yakamozu, gönül çelen göz kamaştıran, bir zaman zembereğinde çevrilip duran bir acaip olgu ah şu zaman. Dev bir silndir gibi acımadan ezip geçerken üstümüzden, ağartır saçları, büker belleri , çukura sokar bir ayakları ah bu alamet-İ zaman .

Sulusepken , ahmak ıslatan bir yaz yağmuru gibi gelip geçer bir tadımlık, tek kullanımllık şu ömür denen. Takıllır zamanın dikenli tellerine. Bazen, yırtılır etekleri .Bazen ötelere uzanan güzergâhında yürürken düşe kalka , kan revân olur, yara bere içinde kalır yüzü gözü dizleri ,şu nazenin , sınırlı ömrümüzün..

Son demlere kurulmuş yaşam saatimiz, acaba ne zaman irkilterek, o dehşet çınlamasıyla uyandıracak bizi.. “Heeyy bu debdebeli dünyanın son durağına geldin, yallah in artık” dercesine ..

Yunus ne güzel demiş
” Ana rahminden geldik pazara,
Bir kefen aldık döndük mezara.

Ana rahminden yaşamın girizgahına ayak bastık bir kere ve ne kadar istemesek ve ürpersek de düşe kalka kabir güzergâhına doğru ilerliyoruz . Ne zaman ki kabir kapısını tıklatacağız korka korka, ardına kadar açılacak bize bu gizemli kapı ve vuracak kafamız taakk diye tavanına, işte o zaman “eyvaahh ben ölmüşüm” diyeceğiz.

Aman Ya Rabbii neler düşündüm ben , korkutma , ürkütme, son limanda yaşam gemisinden indirirken bizi.

. Geçmişim, geleceğim, son demlerim. Öte aleme uğrladığımız ,bir gün bizim de kavuşacağımız sevdiklerimiz,.. Ne parayla ne sırayla arkadaş, evedkilerin yat borusu dğil bu çalan.Kudret-i ilâhî’nin “Her nefis bir gün ölümü tadıcıdır, hadi şimdi sen de ölümü tat borusu” 
Öyle sıcacık yataklarda döne döne keyifle yatmak tatlı rüyalara mışıl mışıl gözlerimizi yummak değil, Devrilip uzanacağız vakti zamanı gelince el-mahkum topraktan yatağmıza , sımsıkı örtünecek topraktan yorganınımz üstümüze.

Hüzünlü ama tokat gibi vurucu bir gerçek bu , Aman Allahım hem de ne büyük bir gerçek .. Uvv Ruhum üşüdü birden ya , Korktum irkildim.

Ama bir de şu var Allahın merhamet kucağında onun şefkatli bûselerinin rehâvetinde. Can Muhammedin(a.s) tatlı sohbetinde, doyulmaz tebessümünde , sevdiklerimizle birlikte olunca, ölümü Yaratan da güzel, Ölüm meleği de , ölüm de güzel, mahşer de ..Ölmek güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber…

“Ahh şu ömür dediğin daldan düşen bir yaprak.
Ne kadar kaçarsan kaç , âkıbet kara toprak. “

Derken kalemim duygularıma bedel, Rabbine iman ile kalbini ziynetlendirmiş tüm şuurlu canlara hayırlı verimli bir yaşam ve hayırlı bir akıbet, Cennet ve rü’yeti Cemâl ve İnşaallahü Teâlâ cümlemizin, Firdevsü’l-Cennet’in İrem bağlarında sevinçle buluşturmasını diliyorum Ulu Allah’ımızdan.

Sevim Çiçek Karadeniz  (Sevo Can Çiçek)
www.kafiye.net


Tarih 30 May 2014 Kategori: Sema SEZER

Hayat Ve Yaşam


Hayat Ve Yaşam

Selamlar sevgiler saygılar nurun dünyası üyeleri ve okuyucuları.
Hayat ve yaşama dair bakış açımı ve genellemesini toparlıyarak sizlere sunmak istedim.
Hangimiz hayatı inişsiz yada yokuşsuz düz bir şekide yaşadık yada yaşayabiliriz.
Kimimiz isyan ederiz kimimiz şükrederiz.Sabırla ve sevgiyle bakanlar şükreder belki bizim isteklerimiz hayırlı olmayabilir Rabbim bunlara bir perde çeker biz o perdeyi sabırla aralayanlardan oluruz inşallah.Ve bazen geniş hayaller kurarız amma hayaller gerçekleri örtmez.Bazende olmadık anda bir hayranlık uyanır ufkumuzda hayranlıklarda güneşle başlayan hayatı kapatmaz.Bazen büyük sevgilere yelken açarız amma nefeskadar gerçekler o sevgileri örter ve geç kalınmışlık açı bir rüzgar gibi savurur umutlarımızı. Bazen çiğ düşer duygularımıza amma evladının yanağına kondurduğu bir öpüçük güneş gibi ısıtır ömrünüzü. Biz yazanlar hep hayatı gönül gözüyle süzeriz.mesela ben soğan ekmekle elinde ayakları çıplak yağmur yağış demeden oynayarak yetişen sıradan bi kardeşiniz. Ozamanlar okumayı çok isteyen çoçuklar vardı imkanlar yoktu şimdiyse imkanlar çok okumak isteyen çoçuklar yok bakın hayatın ters yüzüne.çünkü ben yaşayamadım çoçuklarım yaşasın anne baba toplumu halindeyiz. Oysa gerçekleri yaşasın gül koksun kir bulaşmasın diyebilsek herşey çok farklı olcak.Bi arkadaşım ayak üzeri sohbet ederken çoçuklardan konu açıldı ve beni çok düşündürdü konuşması benim kızım hep marka giyer yoksa giydirmem açta gezsem o yaşasın hayat onun semacım deyinçe ben hayretler içinde kaldım peki arkadaşım sen böyle yetişdirdiğin evlattan hangi güzel günü hayal ediyon yada geleçekte nasıl bir ayle modeli çizer ve evlatlarına ne verebilir hiç oturup mukayese ettinmi dedim. söylediği şu oldu sema çok düşündürüçü konuşuyosunda benim aklım almaz boş ver görmediklerini görsünler dedi. Böyle büyüklerin haddi hesabı yok amma durumun nekadar iyide olsa yamalı giymeyide dikili giymeyide çalışmayıda öğrenmeli çoçuklarımız.diyorum ya hayat bir ışık doğuşla başlayıp hiç bitmeyeçek gibi bağlanıp ansızın ışığın sönmesi gibi inçe bir çizgi.ışığımız söndükten sonrada kalanlara yansımasıdır asıl bu dünyaya bıraktığımız miras.. Sizi fazla sıkmayım en güzeline emanet olun. Hayırlı huzurlu duayla tat bulsun geceniz…

SEMA SEZER
www.kafiye.net