şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
SEN GİTTİN GİDELİ
Laleler sümbüller açmıyor sensiz
Sen gittin güllerim soldu sevdiğim
Çok düşündüm amma olmuyor sensiz
Dostlar bu halime güldü sevdiğim
Uğradı bağıma boranın yelin
Tutmadı fidanım kurudu dalım
Dönmüyor ağzımda bu tatlı dilim
Eller seni benden aldı sevdiğim
Dinmeyen yaşlarım dönüyor sele
Yar yar diye düştüm ben dilden dile
Uzadı hasretlik bitmiyor çile
Muradım koynumda kaldı sevdiğim
Yüksek dağlar aşıp sana geleyim
Gelipte yar sana kurban olayım
Sen sağ olda senin için öleyim
Ayrılığın bağrım deldi sevdiğim
Susmuyor bu gönlüm seni arıyor
Nere baksam gözüm hayal görüyor
Rabia yı türlü dertler sarıyor
Yarin hasretinle öldü sevdiğim
Rabia Saylam Taşdemir 04/06/2012
www.kafiye.net
Göz, sesi cikmayan dil ve hatta ciglik kimi zaman…
Bazen ask , bazen ihtiras kimi zaman huzur ve bazen de aci okunur gözlerde…
Göz ile güzel arasinda bir iliski var..
Eskiler gozel derlermis.. Göz-el yani…Göze el veren, göze hos görünen gibi..
Güzellik gözde baslar…Göz güzeli görür önce…
Ask gözlerde baslar ve siirler gozleri betimler cogu kez…
Ahu gözlerden, zeytin gözlerden bahis acar sarkilar ve siirler…
Göz, ayeti okuyan ama önce okunandir bence…Göz hem okuyan, hem okunandir..
Göz isimli, ayetleri okumak lazim once…Göz davranisin kod numarasi…
Göz deryadir asiklara ona girip onda umman gibi kaybolmak isterler…
Göz günlün aynasi birde…Ama birde gönül gözü var…Gönüllerdeki göz yani…
Kur’an imansizlar icin sagir, dilsiz ve kör benzetmesi yapar…
Hakikati görmemek gözsüz olmak demeki…
Bakan körler. isiten sagirlar ve konusan dilsizler var bu anlamda…
Güzel gören güzel düsünür, güzel düsünen hayatindan lezzet alir der bir mutefekkir…
Güzel düsünmek ve hayattan lezzet almak güzel gören bir tasavvurla ilgili demekki…
Eylem tasavvurda basliyor…
Tasavvur yani bakis acisi hareketin rahmi adeta…
Bir mufessirin ifadesiyle cama bakan cami görür ama camdan bakan günesi görür…
Görmek icin bakmak yeterli degil demek ki…Görmek bir bilinc isi…
Görmek bir bilinc isi olmasaydi vahiy iman bilincinden yoksun olanlari kör olarak betimlermiydi?
Bakipta görememek, isitipte duyamamak ne aci…
Medya bize bakmayi ögretiyor…
Modern dünya bakan körler carsisina dönmüs…Bakiyoruz, biliyoruz, ama görmüyoruz…
Sefalete bakiyoruz, aciya bakiyoruz, masuma bakiyoruz, ama aciyi, sefili ve masumu görmekten aciziz…
Bu anlamda gören göz ile bakan göz arasinda bir fark olmali bence…
Gören göz cicek görür..
Bakan göz cicegi ot görür…
Gören göz asik olur esyaya ve onun yaraticisina…
Bakan göz, haz alir esydan ve onu tüketir ve ona köle olur cogu zaman…
Gören göz suya kaside yazar, bakan göz H2O formulüyle degerlendirir suyu…
Gören göz halden anlar, bakan göz estetikte kaybolur…
Gören göz gecenin ardinda ki sabahi görür bakan göz gecenin icinde kaybolur…
Onun icin gören göz umut dolu bakan göz karamsardir…
Gören göz haddini ve hudunu bilir…
Bakan göz kücük daglari ben yarattim perisanligi sergiler…
Gören göz hayatin ardindaki gercegin farkina varir,
bakan göz yasadigi hayata bakar ve onunla avunur…
Gören göz felaketin ardindaki hikmeti , ibreti ve illeti görür…
Bakan göz illeti hikmet ve ibretten bagimsiz degerlendirir…
Gören göz niteligin gücüne inanir ve istikbal hakli olanindir der…
Bakan göz sayilarin enkazi altinda ezilir ve cogu zaman husrana ugrar…
Gören göz vahyi dogru okur ve Allahin muradini kavrar…
Bakan göz hafiz olur ama muhafiz olamaz, ezberler ama kavrayamaz, duyar ama anlayamaz…
Görmek bir bilinc isi…Gören bir göze sahip olmak en büyük duam…
Bakan bir gözden ise Allaha siginmak lazim …
Bilgin Erdogan
www.kafiye.net
Gözyaşı döküyor bulutlar bu gün
Yağmurda beraber ıslanalım mı?
Belki yeşerecek umutlar bu gün
Yağmurda beraber ıslanalım mı?
Haydi, bir serçenin tüyünden tutup
Sevgiyi yeşertip kini kurutup
Umutla uçalım gamı unutup
Yağmurda beraber ıslanalım mı?
Güneşe yönelip yanana kadar
Aşkın ateşiyle kanana kadar
Gülelim beraber son ana kadar
Yağmurda beraber ıslanalım mı?
AFET KIRAT
www.kafiye.net
Sen artık küçük kentlerin insanı değilsin
Buraları büyük kente çok uzak
Yolları tozlu
Evleri kerpiçten
Gaz lambaları aydınlatır geceleri
Bu kentin evlerini
Ve mangallar ısıtır odalarını
Soğuk kış gecelerinin ayazlarında
Oysa mutludur insanları hep
Sen artık bu kentlerin çocuğu değilsin
Sabahları çok erken olur buralarda
Ocaklar tarhana çorbası için tüter
Elleri nasırlıdır bu kentin insanlarının
Ayakları tozludur
Rakı içmesini bilmez onlar kış gecelerinde
Rakı masasında şarkı söylemesini de
Hem saat sekizde yatarlar her akşam
Bazısı bir minderin üzerine kıvrılır kalır
Yorgan örtünmesini de bilmez bazısı
Ama mutludurlar hep
Sen artık bu kentlerin kadını değilsin
Kadınlar çıplak ayakla gezer buralarda
Çizme falan bilmezler
Çocuk büyütmesini sever onlar
Bebeklerini emzirmeyi severler
Hem biliyor musun
Arkalarına bağlayıp taşırlar yavrularını
Tarlada da öyle çalışırlar akşama dek
Çıplak ayaklarla
Nasırlı ellerle ekin yolarlar
Ama mutludurlar hep
Sen artık bu kentleri sevmezsin
Tut ki buralarda doğmadın sen
Buralarda yaşamadın hiç
Oysa gerçeği unutmak iş değil
İş değil parke kaldırımlarda çizme ile dolaşmak
Yada dizden yukarı elbise giymek
Tutkun bu senin
Yaratılışın böyle değil
Sokak ortalarında sarhoş dolaşmazdın sen bu kentlerde
Sigara içmezdin köşe başlarında
Adını da bir ben bilirdim birde anan
Ama şimdi neon lambalarla yazılı pavyon afişlerinde
Ve arzu dudaklarında yara olmuş
Sen artık bu kentlere dönemezsin
Soyunmak yoktur para için
Herkesin önünde geceleri buralarda
Pavyon yoktur
Meyhane yoktur ki
Dedim ya yolları tozludur bu kentlerin
Evleri kerpiçtir
Sen kendini bu kerpiç duvarlara yakıştıramazsın artık
Kaloriferli odaların iki kişilik yataklarında
Yatmak varken ellerle
Bu kentlere dönemezsin
Ve sen bu kentleri sevemezsin
Buradaki sevgilini de
Oysa o her gece seni özler sabahlara dek
Ellerini yakar
Gözlerini yakar
Saçlarını
Ve üzerindeki ince tülü resimlerdeki
Ama ne geçer elime resimlerini yakmakla
Yada yırtmakla o dergileri
Gerçeği görmek zor
Boğazıma bir şey düğümleniyor da ağlamaklı oluyorum
Bağırıyorum
Saçlarımı yoluyorum
Çıldırıyorum
Sonra ellerime zincir vuruyorlar
Sen belki o saatlerde pavyonlarda soyunuyorsun
Yada yedi katlı bir apartmanın en üst katında
Göbeği sarkık bir milyonerle sabahlıyorsun
Sen artık bu kentleri hatırlamazsın
Bu küçük kentleri yaşamak zor senin için
Çocukluğunu
Okula gittiğin günleri duymak zor
Dün pınarda çamur oynuyordu çocuklar
Seni hatırladım bakıp ta
Oynaşıp dururduk oralarda
Çamurdan evler yapardık bizim evimiz derdin
Ve gülerdi gözlerin
Oysa duydum ki şimdi majestik te soyunuyormuşsun
Kayıtsız utanmadan
Hem artık unutmuşsun ihtiyar ananı
Kır saçlı babanı
Ve
Unutmuşsun buralarda
Boynu bükük bir sevgili bıraktığını
Hüsnü Sönmezer Ankara 13.aralık.1965
www.kafiye.net
Gel öldür şu bendeki senli olan düşleri,
Hicrana bel bağlama yüreğim darılmasın…!
Ya da bana geri ver sahipsiz gülüşleri,
Yılan olup başka kol boynuma sarılmasın…!
Yine aklıma düştün buğulandı gözlerim,
Artık yarım yamalak sana dair sözlerim,
Sanma derman derdine yakar seni közlerim,
Bana yeter vebalim başkası sorulmasın…!
Bir vedanın türküsü dolanmasın diline,
Bilmem ki ne geçecek soldurursan eline,
Sahip çıkmaz mı insan elindeki gülüne,
Bir vefasız elinde hoyratça kırılmasın…!
Her gece yağmur olup üstüme yağar hüzün,
Ne gölgen siliniyor ne hayalin ne yüzün,
Geceleri bana ver senin olsun gündüzün,
Mahmur gözler süzülüp boşuna yorulmasın…!
Yüreğimde açtığın yaralarım çok derin,
Boş yere sağda solda aramasın gözlerin,
Bakidir bende sevgin değişmez ki hiç yerin,
Ekşimiş mayalarla hamurun karılmasın…!
Kırılsa da şu kalbim her gün aynı yerinden,
Vaz geçer mi sanırsın seven gönül erinden,
Mahvolursun sevdiğim ah çekersem derinden,
Sevgimin üzerine başkası kurulmasın…!
Şerife Köksal Badısaba
www.kafiye.net
Ruhuma kanat açan ey güzel yar!
Hayatımın ritmi, ayarım gülüm.
Ömrüme hazan düşse ne çıkar
Günümü adınla boyarım gülüm.
Bir senin kokunu getirir rüzgar
Nefesini burda duyarım gülüm
Dilimde o adından bir türkü var
Canımı yoluna koyarım gülüm.
Kalsamda ıssız bir dağ başında
Olmasın ekmeğim vede aşımda
Bir tek sen ol yeterki karşımda
Yüzüne baktıkça doyarım gülüm.
Yüreğim seninle olurdu kani
Vuslata engeller olmasa mani
Bir gelinlik giyip gelirsen hani
Senin ile gurur duyarım gülüm.
Demlendim her akan gözyaşımda
Ayak sesin olsun yeter başımda
Baykuşlar tünese mezar taşımda
Bunu kaderime sayarım gülüm!
Saffet Çakır
www.kafiye.net
Aşkın temelini kalbimden attım
Yolumu bilmesin vefasız o yar
Kor olmuş ateşi gönlümden attım
Külümü bilmesin vefasız o yar
Çöllerden sam yeli ektim gönlüne
Sevda libasını diktim gönlüne
Üç öğün aş gibi aktım gönlüne
Yolumu bilmesin vefasız o yar
Yıllanmış şaraptım kadehte meyde
Aşktım sevda idim her güzel şeyde
Aşk tınısı vardı kemanda neyde
Telimi bilmesin vefasız o yar
Hicran gafletinden gönlüm uyandı
Kalbim bunca zulme nasıl dayandı
Aşık olduğum yar renge boyandı
Halimi bilmesin vefasız o yar
Zeynep Der ki ölüm hak miras helal
Nerdesin sevdiğim gel beni bul al
Kalbim darmadağın dilim oldu lal
Ölümü bilmesin vefasız o yar
Zeynep EROĞLU 05 03 2014
www.kafiye.net
Nice arzular gizli gönlümün pınarında
Kırk kara kış eskittim değişmedi hislerim
Şırıl şırıl akan bir derenin kenarında
İki oda yapacak yerim olsun isterim
Bacasında leylekler yuva yapsın gezinsin
Menekşeler Laleler bahçesinde bezensin
Görenler gıpta etsin cennet diye özensin
Şalvarımda topraktan kirim olsun isterim
Kümeste civcivlere her sabah yem dökeyim
Koyun kuzu meleşsin ben onlara bakayım
Tarlamıza her mevsim farklı tohum ekeyim
Alnımda helalinden terim olsun isterim
Seccadesini benim seccademle eşleyen
Sevgi muhabbetini iman ile isle besleyen
Beni göremeyince Sultan diye sesleyen
Adam gibi adam bir erim olsun isterim
SAMYELİYİM diyorlar benziyorsun düşküne
Yıllar yorgun ben yorgun nasıl dönmem şaşkına
Çok mu şey istiyorum sizce Allah aşkına
Yalan dünyadan azcık kârım olsun isterim
Safiye SAMYELİ
05 Mayıs ’14
www.kafiye.net
İçimde sen varsın, ruhumun özü!
Benliğimde yanar, vuslatın közü.
Sevgilim kör olsun, hicranın gözü.
Sensiz kirlenmesin, ruhumun yüzü.
Bu gece benimle, bir hayale dal.
Yüreğine umut, sevinç, bahar sal.
Başka hayal kurma, bir tek, bende kal….
Sevdan kirlenmesin, ruhumun yüzü.
Yalnız sen bak bana, eller bakmasın.
Senden başkasına, gönlüm akmasın.
Tanrı huzurunda, beni yakmasın.
Sevdam kirlenmesin, ruhumun yüzü…
Bilgehan Emirşanoğu
www.kafiye.net