Kategoriler

Arşivler


Tarih 7 Haz 2014 Kategori: Rabia Saylam TAŞDEMİR

SEN GİTTİN GİDELİ


SEN GİTTİN GİDELİ 

Laleler sümbüller açmıyor sensiz 
Sen gittin güllerim soldu sevdiğim 
Çok düşündüm amma olmuyor sensiz 
Dostlar bu halime güldü sevdiğim 

Uğradı bağıma boranın yelin
Tutmadı fidanım kurudu dalım 
Dönmüyor ağzımda bu tatlı dilim 
Eller seni benden aldı sevdiğim 

Dinmeyen yaşlarım dönüyor sele 
Yar yar diye düştüm ben dilden dile 
Uzadı hasretlik bitmiyor çile 
Muradım koynumda kaldı sevdiğim 

Yüksek dağlar aşıp sana geleyim 
Gelipte yar sana kurban olayım
Sen sağ olda senin için öleyim 
Ayrılığın bağrım deldi sevdiğim 

Susmuyor bu gönlüm seni arıyor 
Nere baksam gözüm hayal görüyor 
Rabia yı türlü dertler sarıyor 
Yarin hasretinle öldü sevdiğim 

Rabia Saylam Taşdemir 04/06/2012
www.kafiye.net


Tarih 7 Haz 2014 Kategori: Bilgin ERDOĞAN

Gören Göz


Gören Göz

Göz, sesi cikmayan dil ve hatta ciglik kimi zaman…

Bazen ask , bazen ihtiras kimi zaman huzur ve bazen de aci okunur gözlerde…
Göz ile güzel arasinda bir iliski var..

Eskiler gozel derlermis.. Göz-el yani…Göze el veren, göze hos görünen gibi..

Güzellik gözde baslar…Göz güzeli görür önce…
Ask gözlerde baslar ve siirler gozleri betimler cogu kez…
Ahu gözlerden, zeytin gözlerden bahis acar sarkilar ve siirler…

Göz, ayeti okuyan ama önce okunandir bence…Göz hem okuyan, hem okunandir..

Göz isimli, ayetleri okumak lazim once…Göz davranisin kod numarasi…
Göz deryadir asiklara ona girip onda umman gibi kaybolmak isterler…

Göz günlün aynasi birde…Ama birde gönül gözü var…Gönüllerdeki göz yani…

Kur’an imansizlar icin sagir, dilsiz ve kör benzetmesi yapar…
Hakikati görmemek gözsüz olmak demeki…
Bakan körler. isiten sagirlar ve konusan dilsizler var bu anlamda…

Güzel gören güzel düsünür, güzel düsünen hayatindan lezzet alir der bir mutefekkir…

Güzel düsünmek ve hayattan lezzet almak güzel gören bir tasavvurla ilgili demekki…
Eylem tasavvurda basliyor…

Tasavvur yani bakis acisi hareketin rahmi adeta…
Bir mufessirin ifadesiyle cama bakan cami görür ama camdan bakan günesi görür…

Görmek icin bakmak yeterli degil demek ki…Görmek bir bilinc isi…

Görmek bir bilinc isi olmasaydi vahiy iman bilincinden yoksun olanlari kör olarak betimlermiydi?

Bakipta görememek, isitipte duyamamak ne aci…

Medya bize bakmayi ögretiyor…
Modern dünya bakan körler carsisina dönmüs…Bakiyoruz, biliyoruz, ama görmüyoruz…

Sefalete bakiyoruz, aciya bakiyoruz, masuma bakiyoruz, ama aciyi, sefili ve masumu görmekten aciziz…

Bu anlamda gören göz ile bakan göz arasinda bir fark olmali bence…
Gören göz cicek görür..
Bakan göz cicegi ot görür…

Gören göz asik olur esyaya ve onun yaraticisina…

Bakan göz, haz alir esydan ve onu tüketir ve ona köle olur cogu zaman…

Gören göz suya kaside yazar, bakan göz H2O formulüyle degerlendirir suyu…

Gören göz halden anlar, bakan göz estetikte kaybolur…
Gören göz gecenin ardinda ki sabahi görür bakan göz gecenin icinde kaybolur…

Onun icin gören göz umut dolu bakan göz karamsardir…

Gören göz haddini ve hudunu bilir…
Bakan göz kücük daglari ben yarattim perisanligi sergiler…

Gören göz hayatin ardindaki gercegin farkina varir,
bakan göz yasadigi hayata bakar ve onunla avunur…

Gören göz felaketin ardindaki hikmeti , ibreti ve illeti görür…

Bakan göz illeti hikmet ve ibretten bagimsiz degerlendirir…

Gören göz niteligin gücüne inanir ve istikbal hakli olanindir der…
Bakan göz sayilarin enkazi altinda ezilir ve cogu zaman husrana ugrar…

Gören göz vahyi dogru okur ve Allahin muradini kavrar…

Bakan göz hafiz olur ama muhafiz olamaz, ezberler ama kavrayamaz, duyar ama anlayamaz…

Görmek bir bilinc isi…Gören bir göze sahip olmak en büyük duam… 
Bakan bir gözden ise Allaha siginmak lazim …
Bilgin Erdogan
www.kafiye.net


Tarih 7 Haz 2014 Kategori: Afet İnce KIRAT

ISLANALIM MI?


ISLANALIM MI?

Gözyaşı döküyor bulutlar bu gün
Yağmurda beraber ıslanalım mı?
Belki yeşerecek umutlar bu gün
Yağmurda beraber ıslanalım mı?

Haydi, bir serçenin tüyünden tutup
Sevgiyi yeşertip kini kurutup
Umutla uçalım gamı unutup
Yağmurda beraber ıslanalım mı?

Güneşe yönelip yanana kadar
Aşkın ateşiyle kanana kadar
Gülelim beraber son ana kadar
Yağmurda beraber ıslanalım mı?

AFET KIRAT
www.kafiye.net


Tarih 6 Haz 2014 Kategori: Hüsnü DÖNMEZER

BİR BÜYÜK KENTTi DÜŞLERİNDEKİ


BİR BÜYÜK KENTTi DÜŞLERİNDEKİ

Sen artık küçük kentlerin insanı değilsin
Buraları büyük kente çok uzak
Yolları tozlu
Evleri kerpiçten
Gaz lambaları aydınlatır geceleri
Bu kentin evlerini
Ve mangallar ısıtır odalarını
Soğuk kış gecelerinin ayazlarında
Oysa mutludur insanları hep

Sen artık bu kentlerin çocuğu değilsin
Sabahları çok erken olur buralarda
Ocaklar tarhana çorbası için tüter
Elleri nasırlıdır bu kentin insanlarının
Ayakları tozludur
Rakı içmesini bilmez onlar kış gecelerinde
Rakı masasında şarkı söylemesini de
Hem saat sekizde yatarlar her akşam
Bazısı bir minderin üzerine kıvrılır kalır
Yorgan örtünmesini de bilmez bazısı
Ama mutludurlar hep

Sen artık bu kentlerin kadını değilsin
Kadınlar çıplak ayakla gezer buralarda
Çizme falan bilmezler
Çocuk büyütmesini sever onlar
Bebeklerini emzirmeyi severler
Hem biliyor musun
Arkalarına bağlayıp taşırlar yavrularını
Tarlada da öyle çalışırlar akşama dek
Çıplak ayaklarla
Nasırlı ellerle ekin yolarlar
Ama mutludurlar hep

Sen artık bu kentleri sevmezsin
Tut ki buralarda doğmadın sen
Buralarda yaşamadın hiç
Oysa gerçeği unutmak iş değil
İş değil parke kaldırımlarda çizme ile dolaşmak
Yada dizden yukarı elbise giymek
Tutkun bu senin
Yaratılışın böyle değil
Sokak ortalarında sarhoş dolaşmazdın sen bu kentlerde
Sigara içmezdin köşe başlarında
Adını da bir ben bilirdim birde anan
Ama şimdi neon lambalarla yazılı pavyon afişlerinde
Ve arzu dudaklarında yara olmuş

Sen artık bu kentlere dönemezsin
Soyunmak yoktur para için
Herkesin önünde geceleri buralarda
Pavyon yoktur
Meyhane yoktur ki
Dedim ya yolları tozludur bu kentlerin
Evleri kerpiçtir
Sen kendini bu kerpiç duvarlara yakıştıramazsın artık
Kaloriferli odaların iki kişilik yataklarında
Yatmak varken ellerle
Bu kentlere dönemezsin
Ve sen bu kentleri sevemezsin
Buradaki sevgilini de
Oysa o her gece seni özler sabahlara dek
Ellerini yakar
Gözlerini yakar
Saçlarını
Ve üzerindeki ince tülü resimlerdeki
Ama ne geçer elime resimlerini yakmakla
Yada yırtmakla o dergileri
Gerçeği görmek zor
Boğazıma bir şey düğümleniyor da ağlamaklı oluyorum
Bağırıyorum
Saçlarımı yoluyorum
Çıldırıyorum
Sonra ellerime zincir vuruyorlar
Sen belki o saatlerde pavyonlarda soyunuyorsun
Yada yedi katlı bir apartmanın en üst katında
Göbeği sarkık bir milyonerle sabahlıyorsun
Sen artık bu kentleri hatırlamazsın
Bu küçük kentleri yaşamak zor senin için
Çocukluğunu
Okula gittiğin günleri duymak zor 
Dün pınarda çamur oynuyordu çocuklar
Seni hatırladım bakıp ta
Oynaşıp dururduk oralarda
Çamurdan evler yapardık bizim evimiz derdin
Ve gülerdi gözlerin
Oysa duydum ki şimdi majestik te soyunuyormuşsun
Kayıtsız utanmadan
Hem artık unutmuşsun ihtiyar ananı
Kır saçlı babanı
Ve 
Unutmuşsun buralarda
Boynu bükük bir sevgili bıraktığını

Hüsnü Sönmezer Ankara 13.aralık.1965
www.kafiye.net


Tarih 6 Haz 2014 Kategori: Şerife BADISABA

NE GEÇECEK ELİNE…!


NE GEÇECEK ELİNE…!

Gel öldür şu bendeki senli olan düşleri,
Hicrana bel bağlama yüreğim darılmasın…!
Ya da bana geri ver sahipsiz gülüşleri,
Yılan olup başka kol boynuma sarılmasın…!

Yine aklıma düştün buğulandı gözlerim, 
Artık yarım yamalak sana dair sözlerim,
Sanma derman derdine yakar seni közlerim,
Bana yeter vebalim başkası sorulmasın…!

Bir vedanın türküsü dolanmasın diline,
Bilmem ki ne geçecek soldurursan eline,
Sahip çıkmaz mı insan elindeki gülüne,
Bir vefasız elinde hoyratça kırılmasın…!

Her gece yağmur olup üstüme yağar hüzün,
Ne gölgen siliniyor ne hayalin ne yüzün,
Geceleri bana ver senin olsun gündüzün,
Mahmur gözler süzülüp boşuna yorulmasın…!

Yüreğimde açtığın yaralarım çok derin, 
Boş yere sağda solda aramasın gözlerin,
Bakidir bende sevgin değişmez ki hiç yerin,
Ekşimiş mayalarla hamurun karılmasın…!

Kırılsa da şu kalbim her gün aynı yerinden, 
Vaz geçer mi sanırsın seven gönül erinden,
Mahvolursun sevdiğim ah çekersem derinden,
Sevgimin üzerine başkası kurulmasın…!

Şerife Köksal Badısaba
www.kafiye.net


Tarih 6 Haz 2014 Kategori: Saffet ÇAKIR

Ah Gülüm!


Ah Gülüm!

Ruhuma kanat açan ey güzel yar! 
Hayatımın ritmi, ayarım gülüm. 
Ömrüme hazan düşse ne çıkar 
Günümü adınla boyarım gülüm. 

Bir senin kokunu getirir rüzgar 
Nefesini burda duyarım gülüm 
Dilimde o adından bir türkü var 
Canımı yoluna koyarım gülüm. 

Kalsamda ıssız bir dağ başında 
Olmasın ekmeğim vede aşımda 
Bir tek sen ol yeterki karşımda 
Yüzüne baktıkça doyarım gülüm. 

Yüreğim seninle olurdu kani 
Vuslata engeller olmasa mani 
Bir gelinlik giyip gelirsen hani 
Senin ile gurur duyarım gülüm. 

Demlendim her akan gözyaşımda 
Ayak sesin olsun yeter başımda 
Baykuşlar tünese mezar taşımda 
Bunu kaderime sayarım gülüm!


Saffet Çakır
www.kafiye.net


Tarih 6 Haz 2014 Kategori: Zeynep EROĞLU

VEFASIZ O YAR


VEFASIZ O YAR

Aşkın temelini kalbimden attım
Yolumu bilmesin vefasız o yar
Kor olmuş ateşi gönlümden attım
Külümü bilmesin vefasız o yar

Çöllerden sam yeli ektim gönlüne
Sevda libasını diktim gönlüne
Üç öğün aş gibi aktım gönlüne 
Yolumu bilmesin vefasız o yar

Yıllanmış şaraptım kadehte meyde
Aşktım sevda idim her güzel şeyde 
Aşk tınısı vardı kemanda neyde 
Telimi bilmesin vefasız o yar

Hicran gafletinden gönlüm uyandı
Kalbim bunca zulme nasıl dayandı 
Aşık olduğum yar renge boyandı 
Halimi bilmesin vefasız o yar

Zeynep Der ki ölüm hak miras helal
Nerdesin sevdiğim gel beni bul al 
Kalbim darmadağın dilim oldu lal 
Ölümü bilmesin vefasız o yar

Zeynep EROĞLU 05 03 2014
www.kafiye.net


Tarih 6 Haz 2014 Kategori: Safiye SAMYELİ

AHŞAPTAN İKİ ODA


AHŞAPTAN İKİ ODA

Nice arzular gizli gönlümün pınarında
Kırk kara kış eskittim değişmedi hislerim
Şırıl şırıl akan bir derenin kenarında
İki oda yapacak yerim olsun isterim


Bacasında leylekler yuva yapsın gezinsin
Menekşeler Laleler bahçesinde bezensin
Görenler gıpta etsin cennet diye özensin
Şalvarımda topraktan kirim olsun isterim


Kümeste civcivlere her sabah yem dökeyim
Koyun kuzu meleşsin ben onlara bakayım
Tarlamıza her mevsim farklı tohum ekeyim
Alnımda helalinden terim olsun isterim


Seccadesini benim seccademle eşleyen
Sevgi muhabbetini iman ile isle besleyen
Beni göremeyince Sultan diye sesleyen
Adam gibi adam bir erim olsun isterim


SAMYELİYİM diyorlar benziyorsun düşküne
Yıllar yorgun ben yorgun nasıl dönmem şaşkına
Çok mu şey istiyorum sizce Allah aşkına
Yalan dünyadan azcık kârım olsun isterim


Safiye SAMYELİ
05 Mayıs ’14
www.kafiye.net


Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Şule AKAR

Yarım Kalan


Yarım Kalan

En kötüsü yarım kalmaktı..

Yarım bırakılmaktı..
Sevildiğimi sanarak kendimi kandırmış olduğumu fark etmek canımı acıttı
Sevildin be gulum sevilmemis olsaydin boyle olamazdim dedin
Niye şüpheye düştüm ben peki.. 
Niye bu kadar yaktı içimi sözlerin
 Niye aşka inanmadığını söylediğinde kurşun yemiş kadar oldum
 Ben sana aşık olmuştum oysa
 Sadece asktan kaciyorum ben derken sen
Senin İnanmadığına ben kapılmıştım deli gibi
Ve bu duygudan vazgeçmek.. 
Bu duyguyu yitirmek zorunda olduğumu bilmek canımı yakmıştı
 Ben niye kaçmadım ateşe atladım diye kendime kızıyorum şimdi
 Çok geç.. Herşey için çok geç artık
Aşkla da olmuyor aşksız da
 Sanırım aşk olmayınca sarhoşluk mutlu ediyor beni bu ara
Aşk sarhoşluğunun yerini tutmasa da sarhoşluk işte
Yada ben kendimi kandırmayı seviyorum
Sen cok ozel ve degerlisin benim için sözlerin niye inandırıcı gelmiyor bana
 Bugün buna inancımı yitirdim, üzgünüm
Sözlerini kendime ok gibi alıp sapladım nedense
Haddimi aşıyorum bazen işte 
Buda onlardan biri sanırım
Ana yaram vardı işte, üstüme aldım
Ben seni yenmek için ne çok savaştım 
Hayatımın son zayıflığı, gönlümün son sevdası
Savaşın galibi sen, mağlubu ben
Elimde rakı kadehi, ağzımda acı bir tad
Yıtırdığim gücüme mi yanayım, sonen ateşime mi
Hangisi galip belli değil
Buna içiyorum bu gece kendime lanet okuyarak
Kendimi affetmiyorum bu gece
Affetmeyeceğim
Ne kadar inkâr etsem de, içimde bir yerlerde 
Hep… Hep seni seveceğim..

Şule Akar
Derinlerde bir yerlerde…
2014 06 05 22:45 Kurtköy Pendik 
www.kafiye.net

Tarih 5 Haz 2014 Kategori: Bilgehan EMİRŞANOĞLU

Ruhumun Yüzü


Ruhumun Yüzü


İçimde sen varsın, ruhumun özü!
Benliğimde yanar, vuslatın közü.
Sevgilim kör olsun, hicranın gözü. 
Sensiz kirlenmesin, ruhumun yüzü.

Bu gece benimle, bir hayale dal.
Yüreğine umut, sevinç, bahar sal.
Başka hayal kurma, bir tek, bende kal….
Sevdan kirlenmesin, ruhumun yüzü.

Yalnız sen bak bana, eller bakmasın.
Senden başkasına, gönlüm akmasın.
Tanrı huzurunda, beni yakmasın.
Sevdam kirlenmesin, ruhumun yüzü…

Bilgehan Emirşanoğu
www.kafiye.net