Kategoriler

Arşivler


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Aylin AKGÜN

KAR YAĞIYOR


KAR YAĞIYOR

Dışarıda lapa lapa kar yağıyor,ve ben camın önüne oturmuş çayımı yudumluyorum….Hava gri, odun kokusu evi sarmış, soba çıtır çıtır ses çıkarıyor…. çocukluk anılarım canlandı.

Zonguldak Fener ilkokulunun arkasında, yokuşu çıkınca müstakil bir evde oturduğumuzu hatırlıyorum.

3 veya 4 yaşlarında olmalıyım.

Sabah annemin o tatlı, melodili sesi kulaklarımıza gelince sevinçle uyanırdık..

-Her tarafta kar var,
Beyazlara bürünmüş hep dağlar,
Kuşcağızlar tiril tiril titreşirler,
Her dam saçak buz tutmuş soğuk var.

Annem: Ne yumuşak, nede ak, görünce biraz sıcak, eriyip su olacak, derdi..

Sobanın üzerinde kızaran mis gibi ekmek kokusu, yumurtalarımızın rafadan oluşu…

Babam eve gelince dünyalar bizim olurdu..Sarışın, yeşil gözlü, boylu poslu bir adamdı babam..Nazım Hikmet gibi saçlarının üstüne biryantin sürer, tarağın tersi ile şekil verirdi.

Annem radyoda ADAMO nun Tombe la neige şarkısını duymuş babamdan plağını istemişti..Babamın hemen o akşam plağı alıp anneme getirişi ve annemin sevinci görülmeye değerdi..

Ablam İlkokul 1’e gidiyordu ve ben okumaya çok özendiğimi hatırlarım. Ablam ders çalışırken başından ayrılmaz onu izlerdim..ALFABE nin ilk satırlarını ezbere okurdum..Ablam benden 3 yaş büyüktür..

Gecenin sessizliğini bozan kalın bir adam sesi
– Bozaaaaaa….bozaaacııı..
Korkup yorganı kafamın üstüne çekerek saklanırdım.

Evimizin nüfusu her yıl artmaya devam ediyordu. Kızkardeşim Gülbin den onbir ay sonra İlk erkek kardeşimiz dünyaya geldi.

Evde bir sevinç, bir telaş..Babam evin tam ortasına dikdörtgen şeklinde bir beşik tarzı salıncak kurmuştu..eee kolay mı, onca kızdan sonra oğlunun olması..

– Pencereden dışarıya baktım. Yoğun bir şekilde lapa lapa kar yağıyor, alıp götürüyor beni çocukluğumun neşe dolu, annemin, babamın olduğu, mutlu olduğumuz yıllara..

Aylin AKGÜN
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Aylin AKGÜN

ARKADAŞ


ARKADAŞ

Babamı 1979 senesinde kaybettikten sonra sudan çıkmış balığa dönmüştük ailece.. Çınar ağacımız ve bugüne değin unutamadığım ilk sevdiğim adam kalp yetmezliği tanısı ile bizlere veda etmişti..O benim her şeyimdi..Yerini hiç bir şey dolduramadı..Onu hasretle ve Rahmet le yad ediyorum, mekanı cennet olsun..

1982 senesinde Ankara da AK-KA İnşaat ta çalışmaya başladım..Hiç bir tecrübem olmadığı halde ailemin geçimi sağlamak için çalışmak zorundaydım..Heyecanlı bir yapım, ürkek, hayattan korkan, çekingen oluşum insanlarla iletişim kurmamı engelliyordu..

AK-KA İnşaat ta muhasebede çalışan genç bir arkadaşım bana hayatı öğretti diyebilirim.. Kadir; sohbeti, dostluğu, arkadaşlığı paha biçilemez derecedeydi..Seneler sonra birbirimizin izini kaybettik.Hayat bizi birbirimizden sonbahar da uçuşan yapraklar misali koparmıştı..
Yaşam da çeşitli olaylar bizleri olgunlaştırmış, yaşadıklarımız hem çok şeyler kaybettirmiş, hemde çok şeyler kazandırmıştı..Hayattaki rollerimiz değişmiş ayrı kentlerde yaşantımıza devam etmiştik.

Teknolojinin getirdiği güzellikleri ben şimdi daha iyi anlıyorum ki, izini kaybettiğim O değerli insan, arkadaşım beni buldu..Sanki yıllardır eksik olan bir yanımdı, birbirimizi kaybettik zannederken, ve hep acaba şimdi nerelerde? ne yapıyordur? diye düşünürken günün birinde bana ulaştı..Eski dostlukların ve arkadaşlıkların ne kadar değerli olduğunu bir kez daha anladım..

Ankara ya gittiğimde görüşeceğiz ve eski günleri yad edeceğiz..O günü sabırsızlıkla bekliyorum..
Aylin AKGÜN…

Not: eski bir fotoğraf, yıllardır saklamıştım..
soldan sağa:Kardeşim Turgay, ben, Kadir in eşi Nil ve Kadir..
Evet Ankara ya gittiğimde Değerli Arkadaşım Kadir’i kızkardeşim Gülbin in korosuna davet ettim..Aynı zamanda kızkardeşimin doğum günü olması dolayısıyla tarih net olarak 2 Mart 2013 tü..

Daha sonra yine aynı yerde randevulaşıp yemek yedik..paha biçilmez anılarımız alıp götürdü maziye…Her ikimizde hayatımızda nelerin yaşandığını açık yüreklilikle anlattık yalansız..akşamı yine koro vardı..Türk Sanat Müziği nin eşsiz tadı hala kulaklarımızda..

Anılar..öyle güzel bir gündü ki..belkide ömrüm boyunca tatlı, hoş bir anı kalacak belleklerimizde..

İyi ki geldin arkadaşım ve iyi ki seni tanımışım…

Aylin AKGÜN
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Gülbahar KOÇAK

BEN ŞİİR YAZAMAM ASLINDA


BEN ŞİİR YAZAMAM ASLINDA

Ben aslında şiir yazamam;
Ama,hep konuşurum kendi kendimle!..
Çocukları çok severim
Kuşları,doğayı birde çiçekleri
Denize olan aşkım,
Gökyüzüne olan sevdamdandır…

Dedim ya!..
Ben şiir yazamam aslında
Gökyüzüne bakarken meleklere benzetirim bulutları
Sonra inerler melekler yeryüzüne,
Bize sevgiyi,aşkı,barışı getirirler kanatlarında;
Sunarlar bize yıldızlardan yapılmış tepsilerde…
Uykudan önce,uykudan sonra nefesle beraber
Yemekten önce,yemekten sonra
Her an ,
Her zaman..

Ben bazen düşlerimde boyarım dünyayı
Hüzün rengini katmadan.
Neşenin,coşkunun,sevginin,
Sağlığın huzurun aşkın ve
Barışın rengine…
Çocuklar kardeş olsun diye
İnsanlar dostluğun meşalesini hiç söndürmesinler diye
Açlık,yoksulluk,çaresizlik yüzünden
Bir kelime yazmasın kalemler demiştim
Üstüne basarak zaten.

Ben şiir yazamam
Yüreğim üşür bazen baktıkça dünyaya
Anlam veremez çocukça bakışlarım
Evrenin dönen çarkına.
Tutulur bazen nutkum
Düğümlenir boğazımda kelimeler.
Gözlerim buğulanır,
İçime çiğ tanesi gibi düşer gözyaşlarım
Bir deprem etkisiyle,
Yinede belli etmem gülümserim
Bütün olumsuzluklara inat hayata..
Baka kalırım belki uzaklarda ararım
Dalarım uzaklara.
Ne bileyim belki uzaklarda ararım
Çözemediğim hayat bulmacasının yanıtlarını.
Sormak isterim
Ateşe yakarken yanmanın duygusunu.
Suya da sorardım
Sen hiç boğarken boğmanın nasıl bir duygu olduğunu…
Biliyorum cevap alamayacağımı,
Susacaklar!..
Bile,bile sorardım yinede bin bir inat
Tok olana sorardım
Açlığın tanımını
Zengine de sorardım
Ekmeğin fiyatını..

Pek beceremem şiir yazmayı
Ama!..
Şiire benzetirim hayatı.
Hayallerimi,dugularımı,düşlerimi
Şiir gibi bir dünyaya uyanmak için belki de…

GÜLBAHAR  FİDAN
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Gülbahar KOÇAK

EVLAT


EVLAT

Yaprak gibi üzerine titredim
Yüreğimi göremedin be evlat.
Bağrımi yol eyledim ayaklarına
Sen bir türlü gelemedin be evlat

Canın yandığında canım çekildi
Sensiz asla gülemedim be evlat
Gizli gizli yağan gözyaşlarımı
Takatsizim silemedim be evlat.

Ana yüreğini okuyamazsın
Derinlere giremedin be evlat
Senin için kurduğum bu düşleri
Hayırlara yoramadın be evlat.

Dikensiz gülleri sundum ben sana
Sen bir türlü deremedin be evlat
Közün közün yandı Bağrımda ateş
Bir damla su veremedin be evlat.

Gülbahar FİDAN  19 08 2014
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Serap Cemile CANSEVEN

KIRIK BİR AŞK


KIRIK BİR AŞK

Kırık bir aşk hikayesi bu
Umutsuzluklarla ve hüzün dolu
Güneşin yoksun umut bulutlar
Ardında gökyüzü kapkaranlık

Biz burada ışıksız yollar aşılamaz
Bu türden ufuklar bizden uzak
Günler mutsuz yarınlar umutsuz
Çok umutsuz amaçlar belirsiz

Ve araçlar çok yetersizlik diz boyu
Görüşe bilmek zor görüşememek zor
Seve bilmek vede sevile bilmek
Ne kadar acıda olsa bu gerçek

Seve bilmek ve sevilmemek
Birleşebilir miyiz sen ve ben
Bir gün bu sevgi bu aşk sevgisiyle
Benim yüreğimde büyüyen aşkımsın.

Serap Cemile CANSEVEN
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Serap Cemile CANSEVEN

BURUK ACI


BURUK ACI

Ruhumun tefsiridir şiire düşen sözler
Hep kanımda bekleyen sevdaların peşinde
Mısra kıvılcımdır yanar yürekte közler
Yeşermiştir umutlar gerçeklerin düşünde

Korkular şaha kalkar düşler üşür gecede
Karanlığın kalbine çile dokunur durursun
Hüzün kara kalemde acı yazar hecem de
Ağlatırsa kaybolmak sessiz çığlık olurum

Gözüme kan otura gecelere yaşlı gözlerle beklerim seni
Yeşermiştir umutlar gerçeklerin peşinde
Nasılsa akıyor ömrümün akışı
Görmeden baharı görürüz kışı

Hiç rampa görmeden bir ömür boyu
Bir de bakarız çıkmışız yokuşu
Dokuna bilir miyim ellerine
Dokuna bilir miyim saçlarına

Baka bilir miyim gözlerine
Kalbini seve bilir miyim
Sana Aşktan söz ede bilir miyim
Sen bana dokunda gör kalbimde ki Aşkı sevgiyi.

Serap Cemile CANSEVEN
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Serap Cemile CANSEVEN

HİSSEDİNCE YÜREĞİM


HİSSEDİNCE YÜREĞİM

Hissedince yüreğimin çarptığını içinde
Bu günlere ışık tutan bir şeyler arıyorum
Kaldığında iz bırakıp geçenler benliğinde
Duygularımı anlatan şiirler yazıyorum

Eskilerin hiç bir hükmü kalmadıysa gönlümde
Gündüzleri veda edip geceye gidiyorum
Ağlamakta sızlamakta çoğalsa da içimde
Umutsuzluklara rağmen yine gülümsüyorum

Beni yıpratan duygular çoğalınca gönlümde
Katlanması çok zor olan acılar duyuyorum
Gözlerimden akan yaşlar öne döküldüğünde
Zamanın uygundur artık vedalara ediyorum

Ne beklediğim bir şey var ne bir istek içimde
Şimdi ayakta kalmaya gayret sarf ediyorum
Hasretlere büyüdükçe çoğalan bir biçimde
O zaman bu ne biçim yaşam böyle diyorum

Serap Cemile CANSEVEN
20.07.2014
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Serkan UÇAR

Beni Bir Daha Doğur Anne


Beni Bir Daha Doğur Anne

Beni bir daha doğur anne
Yeniden sevmeliyim hayatı
Beni bir daha doğur anne
Mutluluk okyanusta
Küçücük denizatı.

Alaca bir karanlıkta
Ay gökyüzünü öperken yanağından
Yıldızlar göz kırparken geceye
Şair umut ekerken bir şiire
Ve toprak
Ve deniz uyurken henüz
Ve masumken yeryüzü
Beni bir daha doğur anne

Beni bir daha doğur anne
Kirli elleriyle çocukluğuma dokunmasın diye zaman,
Gençliğime doyayım diye, kana kana
Yaşlandığımı da göreyim diye
Kırılmasın, parçalanmasın diye yüreğim
Giden trenlerin ardından öylece rayda
Ellerimi sıkmasın diye ayrılık
Hüzün, öpmesin diye gözlerimden
Ve gözlerim açık ölmeyeyim diye bu sefer
Beni bir daha doğur anne

Serkan Uçar
19.01.2013
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Serkan UÇAR

Helal Olsun


Helal Olsun

Dinmiyor hiç matemim, dinmiyor gönül sızım
Bir toz tanesi kadar bedbaht ve anlamsızım

Körpecik bir yel esse, dağılıp gidiyorum
Aldığım her nefesi, iade ediyorum

Göğsümün sol yanında bir kasırga, bir boran
Ve bir yangın, kalbimin orta yerinde duran

Dilim zehir zemberek, boğazımda kördüğüm
Hangi yana bakınsam, cehennemdir gördüğüm

Gözlerim bir boşluğu geziyor baştan başa
Bir kâbus, düşlerimi vuruyor taştan taşa

Dört bir yanımda hüsran, ecel hain pusuda
Ha boğdu, ha boğacak beni bir damla suda

Zannetme yaşamaktan zerre haz alıyorum
Her gün nefes misali biraz azalıyorum

Tebessümüm, yüzüme çoktan yabancı oldu
Kangren bir yalnızlık ruhuma hancı oldu

Yokluğun dokundukça, inan buz oluyorum
Hangi mevsimi sevsem, yine güz oluyorum

Güneş yüzünü dönüp, batıyor ya ufuktan
Ve ay gür kaşlarını çatıyor ya hiç yoktan

İşte o an biçare, kendimden geçiyorum
Hüznümü yudum yudum aşk ile içiyorum

Biliyorum, bu veda benim kıyametimdir
Çektiğim her ıstırap, aşkına diyetimdir

Olsun be gönül gözüm, olsun ne olacaksa
Razıyım, bu hicranla ömrüm son bulacaksa

Varsın kanasın içim, varsın dilim lâl olsun
Uğruna cayır cayır yansam da helal olsun

Serkan Uçar
06.03.2014
www.kafiye.net


Tarih 22 Ağu 2014 Kategori: Serkan UÇAR

Biz Aşkı Uğurladık


Biz Aşkı Uğurladık

İkiz bir yalnızlıktı, sevdanın doğurduğu,
Şimdi gözlerimizde, ısıtılmış bir buğu.

Soysuz bir sancı gelip, tuz bastı yaramıza,
Bir ayrılık türküsü, serildi aramıza.

Yaralı düşlerimiz, kanamadan ölüyor,
Serseri bir heyelan, bizi bizden bölüyor.

Mülteci oldu sevinç, yer arıyor kaçacak,
Bir hüzün eşkıyası, şakağından vuracak.

Her gün bir yaprak daha, takvimden düşüyoruz,
Bir küçücük yel esse, mum gibi üşüyoruz.

Gökyüzünden fişekler, yağıyor üstümüze,
Yıldız yüzlü çocuklar, ağlıyor büstümüze.

Bizden geriye kalan, yıkık, harap bir şehir,
Eksi kırk derecede, buz kesmiş iki nehir.

Sevda yüklü trenler, uğramaz garımıza,
Hangi çılgın kelebek, konar rüzgârımıza,

Hangi yağmur yıkayıp, silecek ahımızı,
Ve hangi sabi sabah, çeker günahımızı.

Kendi ellerimizle, biz aşkı uğurladık,
Gitmek istemedikçe, inat ettik, zorladık.

Aşk, artık bir şarkının içli nakaratında,
Bir gecenin en hain, en insafsız katında.

Ne yapsak çok geç artık, dualar da zamansız,
Keder bir kurt misali, içimizde amansız.

Şimdi bir karanlıktan ölmeyi umuyoruz
Ve sefil bir uykuya, son kez göz yumuyoruz.

İkiz bir yalnızlıktı, sevdanın doğurduğu,
Bu kaçıncı mavidir, kör kurşunun vurduğu.

Serkan Uçar
11.01.2010
www.kafiye.net