Sessizliğin sesini açtım bugün sonuna kadar.. Meğer içimde ne çok ses varmış hepsi doluştular odama.. Bastırdığım duygularımdan tut, dinlemediğim yürek yangınlarımdan, dikkate almak istemediğim aklımın seslerine kadar, ne varsa hepsi bir ağızdan konuşmaya başladı.. Ne aklımı susturabildim, ne kalbimi.. Ne de buğulu bakan gözlerimi.. Aynaya bakmazsam yeterli olur sandım. Kendimle yüzleşmezsem tüm sesler eninde sonunda susar sandım..

Susmadı..

Susturamadım..

Umursamaz tavrım da işe yaramadı..

Avunamadım..

Avutamadım..

Herşeyin üstesinden gelirim sanıyorsun belli bir yaştan sonra.. Üstesinden geldiğin şey sadece kabulleniş oluyor oysa..

Değiştiremediğin gerçeklerle yaşamayı öğreniyorsun mesela.. Sevdiğin, önemsediğin kalbinin baş köşesine koyduğun insanların, senin gibi sevmediğini kabulleniyorsun.. Kendine dürüst davrandığın gibi dürüst davranıyorsun her şeye, hiçbir karşılık beklemesen de dürüstlüğünün karşılığını bekliyor, bulamadığını anlamak zorunda kalıyorsun.. Yeri geliyor emeğinin boşa gittiğini fark ediyorsun, yeri geliyor sil baştan başlıyorsun her şeye.. Defalarca, ard arda, pes etmeden, yılmadan, yıkılmadan.. Yıkıntıların çok olsa da, kırgınlıklarının sayısını unutsan da, kalbinin bu kaçıncı hayal kırıklığı isyanları had safhaya çıksa da, güvendiklerinin sürekli azaldığını bilsen de.. En acısı artık çok kolay mutlu olduğunu sanırken mutlulukları çok zor yakaladığını fark ederek..İşine, yeni güne, yüreğinin kırıklarının üzerine, mantığının olmazlarını olur etmeye, yeniden güvenmeye, yeniden inanmaya, yeniden sevmeye, yeniden yaşamaya ve yaşatmaya.. Hep baştan başlıyorsun…

Vicdanım da konuşmaya başladı sonunda.

Hatıralarım, anılarım

50 yılı geride bıraktığım geçmişim

Sayısını unuttuğum emeklerim

Ve.. içimdeki çocuk.. hiç büyütmediğim..

İçimdeki sesler her dem çoğalıyor ben susturdukça.. Her şeyden önemlisi onları azad edip kaleme almadıkça.. Kağıt da konuşmaya başladı, kalem de.. İsyanları dile getirmek şart oldu artık..
Seslerimin sesini dökmek gerek yeniden ortaya..

Ve… bir kibrit alevi iken şimdi koca bir yangın olan Şule’nin yangınlarını anlatmak gerek yeniden..

Yaktıklarını, yakarken yandıklarını.. Ya da geride bıraktığı küllerini…

Seslerimin sesini dile getirmeye bir yerden başlarken

Şule Akar

2014 04 13 20:00

Kurtköy, Pendik Istanbul