şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Merhabalar sevgili dostlarım. Hani geçen hafta size söylemiştim. Bu hafta sizlerle sohbetimiz biraz değişik olacak. Bu haftaki sohbetimizde biraz eğitime değineceğiz diye hatırlarsanız konuşuruz demiştim. Şimdi rahat edin. Yine yasak olsa da bir sigara yakınız. Yakınız ki içiniz biraz şenlensin, üstüne çaydan da yudumlayın ki kötürüm olan ciğerlerinizi
Merhabalar sevgili dostlarım. Yaz mevsimine girdik. Hem de öyle bir girdik ki, sormayın gitsin. İzmir’de ilkbahar hiç yaşanmıyor. Bir haftalık bahar havası hemen kavurucu yaz sıcaklarına dönüşüyor ve yaz mevsimi de gelmiş oluyor hemen. Kavurucu yaz sıcağında şuan gölgede oturmuş bir yılı ve bu yılda olan dört mevsimi düşünmeye başladım şuan. Biraz düşüneyim dedim mevsim ve ayları. Öyle ilginç geldi ki bana. Bu düşüncelerimi ve duygularımı sizlerle paylaşmak istedim. En zoru ne oldu biliyor musunuz sevgili dostlarım? Mevsimlerin hangisinden başlayayım ki güzel bir başlangıç olsun istedim.
Merhabalar sevgili dostlarım. Nasılsınız? Uzun zaman oldu sizlerle sohbet etmeyeli. Bahar ayı geldi. İzmir’e ne yazık ki bahar hiç uğramaz. Kırkikindi yağmurları olmasa inanın cayır cayır yanacağız. Bahar İzmir’e uğramadığı için yaz mevsiminin kavurucu sıcağı beyninizde patlar bu çanağı andıran İzmir’in çukurunda. Yine de halimizden şikayetçi olmamak gerekir hani. Akşam vaktinde yıldırımların, çökecekmiş gibi olan gök kubbenin gümbürtülerinden sonra gök kubbe ne yarılıyor, nede bir tarafa yamanıyor. Doluyu yolda yiyen, ceviz büyüklüğüne yakın olan yağmur taneleri ile yaralanma tehlikesi atlatan insanların sırılsıklam oluşları, bazen gülünç manzaralara da neden oluyor doğrusunu isterseniz.
Merhaba sevgili dostlarım. Nasılsınız efendim? Umarım iyisinizdir. İzmir’de güneşli bir Pazar sabahında yeni güne başlarken siz dostlarımla sohbet etmek ise bir başka oluyor. Bu arada yaşamak, nefes almak, dünyada var olduğunuzu hissetmenin tadı ise bir başka oluyor. Çünkü siz dostlarımla sohbet etmenin ayrı bir tadı, ayrı bir zevki oluyor.
“Çatalca’da Topal çoban çatal yapar. Çatalca’da Topal çoban çatal satar.”
Hayret dostlarım. Şaşırdınız değil mi bu cümleye. Hadi bakalım şimdi bu cümleyi hızlı bir şekilde tekrar etmeye çalışın bakalım. Söyleyebilecek misiniz? Hani bir zamanlar “ Bu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak,
Selam dostlarım. Uzun zaman oldu sizlere seslenmeyeli. Aslında çok seslenmek istedim. Sizlere söylemek istediğim o kadar çok durumlar oldu ki, inanın haylazlık mı desem, sağlık sorunum mu desem, cepte oluşan ekonomik kriz mi desem bilemiyorum. Aslında bunların birer bahane olması
Değerli dostlarım, nasılsınız bakalım? Ne âlemdesiniz? Yüzünüz güleç, gönlünüz hoş, umutlarınız daim olsun efendim. Umarım duygu ve düşüncelerinizin olumluluğu, mutluluğu, başarıyı da yanında getiriyordur. Başarısızlıklarla karşılaşırsanız sakın karamsarlığa kapılmayın. Bir gülümseme yapın ve yarın daha iyisini yaparım,
Değerli dostlarım merhabalar. Umarım; sağlıklı, zinde ve duygu yüklü günleri başarılarla süsleyerek geçiriyorsunuzdur. Gerçi herkesin mutlu ve başarılı olması mümkün değil ama yine de benim dileğim herkesin başarılı olması, mutlu ve geleceğinden emin olduklarını görmek. İnanın sizleri mutlu görmek beni de sevindirir dostlarım.
Merhabalar sevgili dostlarım. Nasılsınız bakalım? İlk bahar kendini iyiden iyiye gösterdi, denize girmeler başaldı. Her nekadar denize karpuz kabuğu düşmese de insanlar birer birer denize düşüyorlar. Hemen denizden uzak olanlar bana kızmasınlar, ama doğanın kanunu bu. Kimimiz denizdeki nimetlerden yararlanırken,
Değerli dostlarım. Uzun zaman oldu sizlerle görüşmeyeli. Nasılsınız bakalım? Şimdiden bir çoğunuzun iyiyiz demesine karşın, bir kısmınız ne sen sor ne de biz söyleyelim der gibi sesler gelmeye başladı bile kulağıma. Benim durumum emeklinin ahvali diye belirteyim dostlarım.