Siz Hala Gülemiyor Musunuz?

Selam dostlarım. Uzun zaman oldu sizlere seslenmeyeli. Aslında çok seslenmek istedim. Sizlere söylemek istediğim o kadar çok durumlar oldu ki, inanın haylazlık mı desem, sağlık sorunum mu desem, cepte oluşan ekonomik kriz mi desem bilemiyorum. Aslında bunların birer bahane olması mümkün değil ama sizler yine de benim de kültürel bir krize girmeden yavaş yavaş ta olsa sizlere bir şeyler söylemek istiyorum.

Son zamanlarda ülkemiz her yönüyle büyük bir sıçrama gösteriyor. Aslında amacım siyaset yapmak değil. Asla siyasete girmeyeceğim. Ancak değerli dostlarım nefes almamız bile ne yazık ki siyasete bağlı. Nasıl bağlı olmasın ki, zaten yönetim biçimimiz demokrasi. Demokrasinin anası siyaset. Ne yazık ki siyasetin bizdeki anlayış biçimi ise doğru söylediğini sanan sözüm ona siyasetçilerimiz.

Siyaset deyipte geçmeyin. Yönetimde siyaset, ekonomide siyaset, devlet yönetiminde siyaset, öğrenimde siyaset, yürürken siyaset. Televizyonun düğmesini açarsınız hemen siyaset kirlenmesinin tamamı karşınıza çıkıyor. O nedenle bol bol gülün. Yoksa siz hala gülemiyor musunuz? Yapmayın dostlarım. Hava bedava, su bedava, ekmek bedava… Kahkaha atmanıza engel ne var?

Bir alış veriş yapıyorsunuz. Kişiler o kadar gülümsüyor ve o kadar nazik kişiler ki, aslında da öyle. Kibar ve müşterisini memnun etmek için en harika davranışları görüyorsunuz. Size inanın yardım etmek için bütün seferberliklerini yapıyorlar. Sonunda insan olarak size değer verdikleri için üretimden kalkan bir fayansın 19 kutusundan biri sizin için gerçekten bütün bir öz veri ile iki gün içerisinde size teslim ediliyor. Gerçekten takdire şayan bir durum ve Uşak Seramik temsilcisine teşekkür ediyorum. Yalnız bir durum vardı o da hani kadı kızı kusuru diyelim. Oluversin olmaz mı? Bundan sonra sanırım yetkililer gelen kolileri en azından ya siparişin verildiği yerde ya da kişiyi bizzat ilgili depoya bir kişi eşliğinde götürürler. Bu benim acizane önerim. Ama haklarını vereyim. başka zamanlarda, başka bir firma ile böyle bir işlem yaptım ama bu şekilde çözüm bulamamıştım. Bu nedenle Uşak Seramik temsilcisine ve çalışanlarına teşekkür ederiyorum.

Bu arada değerli dostlarım havalar da ısındı. Yollarda araba yıkayanlar, balkon yıkayanlar çok ama çok keyif alıyorlar. Neden almasınlar ki, araba tertemiz oluyor. Balkon tozdan kurtuluyor ve yemekler, sabah kahvaltıları balkonda yapılacak artık. Bütün Türkiye genelinde en iyi çözmüş olduğumuz, beklide Avrupada bizimle yarışacak ülke bile kalmadı diyeceğim kanalizasyon ve pis su atıklarının çözümünü bitirdik (!!!!) o nedenle her tarafta rahat rahat dolaşırız. Araba yıkayan vatandaşın köpüklü suyu asfalta, yola, hele biraz da rampa ise olduğu yer sen düşün artık. Su metrelerce aşağıya akar. Rampa çıkan araç birden sağa sola yalpa. Vatandaş arabasını yıkadı ve araba temiz ya, gerisinin ne olacağı önemli değil. Birde yolda biriken suların içine bir araba girer. Bembeyaz kıyafet giymiş olan bir hanım birikinti suları ile yıkanır. Hanım üzülsün mü, kızsın mı, isyan mı etsin? Üst baş perişan, ıslanan vücudu neredeyse bütün hatlarıyla ortaya çıkar. O arada arabasını yıkayan vatandaş da kıs kıs güler. Oh oh oh….Köralısa elim kırılsaydı da şu arabayı yıkamasaydım demez de, kişiliksizliğinin, terbiyesizliğinin ortaya çıktığına değil; bir de hırsız yavuz misali suyu sıçratan şoföre o da hanım gibi kalayı basar. Hiç suçu yokmuş gibi. Bu arada balkon yıkayan hanım teyzeler. Sizler de suları o kadar hızlı dolaştırıyorsunuz ki balkonda. Balkonun altından geçen yayalar: “ Allahım, şükür, bu sıcak havada bu bölgede yağmur haaaa!!!!” dercesine dua mı yaptığını sanıyorsunuz.?

Değerli dostlarım. Kısacası bugün bir iyi bir kötü oluşumdan bahsettim. Kısa zamanda diğer söyleşilerimde buluşmak üzere.

Gününüz hoş, işlerinizin bereketli, yüzünüzün güleç olmasını dilerim.

Kalın sağlıcakla dostlarım.

29.05.2009/İzmir
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net