Kategoriler

Arşivler


Tarih 10 Ara 2014 Kategori: Elvan USUL

ARKADAŞ ŞAİR BU


ARKADAŞ ŞAİR BU

Arkadaş!
Yükleme şairin duygusunu şiirine.
Hangi şair var ki;
Bir duygunun kılmış namazını?
Hangi şair var ki;
Yaşamadan yazmış olmasın arzusunu!
Aşk da yaşar şairin gönlünde,
Hicran da çırpınır eteklerinde.
Kimi zaman ölür vatanı için, …
Kimi zaman isyan eder dizelerde.
Afrikaya uğrar bazen,
Aç mısralarin gözyaşıyla,
Söver Amerikaya keskin kalemiyle acımadan.
Köyden kentten geçer,
Ihanetten, şerefsizlikten,
Semer semer dert toplar kelimelerine.

Yazar, bir dostunun aşka eğilen başını,
Yahut oyuncuların terli suratlarinı.
Sanma ki şair, her dizeye katar kendini.
Şair dediğin, cümle kulun yazar ikmalini.
Onun için arkadaş,
Yükleme duygusunu şairin şiirine.

Elvan Usul
2013
www.kafiye.net


Tarih 10 Ara 2014 Kategori: Elvan USUL

HAYIR HAKK’TAN YANA


HAYIR HAKK’TAN YANA

Sonra yuvalanır akıllar başa,
Gönüller kırılıp dönünce taşa.
Usuldan sızar kan ekmeğe aşa,
Tuza banar yeriz kısmet kısmet der.

Tesbihe karışır çetin bir sabır,
Takvimlerden düşer saçımıza kır.
Taze bilgidir huy, hep insanda sır,
Oturur izleriz hayret hayret der.

Gökyüzünü taşır bir avuç dua,
Vefaya uzanır çekilen cefa.
İmana, umuda takılır kanca,
Şükreder bekleriz himmet himmet der.

Elvan’ın çilesi doldu dolacak,
Gönlünün kederi soldu solacak.
Haktan yana hayır oldu olacak,
O günü bekleriz hikmet hikmet der.

10.12.2014
Elvan Usul
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Üsküdar Güzeli


Üsküdar Güzeli

Yine akşam oluyordu İstanbul’da.
Yine hüzün çökmüştü içine,
Üsküdar güzelinin içi burkuldu yine.
Sarışındı o, kahverengi gözlüydü
Boğazda bir oturağa ilişmişti.
Güneşin batışını seyrediyordu.
Fatih üzerinde güneş henüz kaybolurken;
Karşı kıyıdaki Beşiktaş’ı seyrediyordu.
Sonra gözleri Kızkulesini aradı boğazda,
Sanki gözleri nemlenmişti.
Ağlamak geldi içinden ama ağlamayacaktı.
Rüzgarın esintisiyle
Yüzünü hafifçe kapayan sarı saçlarının;
Gizlenen, gülümseyen yüzü
Çevreye mutluluklar dağıtıyordu.

Yalnızlık acısıydı onu bu hale sokan.
Dizleri sanki dermansız kalmıştı.
Vücudu isyanları oynuyordu.
Ya Kahverengi gözleri?
Onlar da kendisini dinlemek istemiyor!
Ama o Üsküdar güzeliydi
Ağlayamazdı asla,
Kendisine ağlamak yakışmazdı,
Boğazında düğümlendi bütün hıçkırıklar.
Yalnızlık acısı belini de kırmıştı.
Geçen yılların acısını ise unutmak mümkün değildi.
Bir taraftan da kızıla dönen güneşi izlerken,
Beşiktaş sırtlarındaki geçmişini anımsıyordu.
Kendisine kuvvet veren o güzellikleri hatırladı.

Birden gülümseme geldi yüzüne.

O Üsküdar’ın en güzeliydi
Sarışın, kahverengi gözlüsüydü.
Güneş batmış, akşamın serinliği
Hafifçe tenine değince
Sevdiği geldi aklına,
O da böyle hissettirmezdi yaklaştığını ona,
Ve sessizce sarardı onu.
Birden ürperdi olduğu yerde,
Derin düşüncelere dalmıştı.
Gecenin karanlığa girdiği anda;
Yıllarca derman dağıtan elleri,
Derman dağıtmak için koşan ayakları,
Bütün acıları gizleyen o gülen gözleri,
Sanki şu an yalnız bırakıyordu onu.
Şimdi ona derman olacak eller arıyordu sanki
Bir defa da ona derman olunsun ne çıkar?
Bir defa da ona gülen gözler baksın!
Bir defa da ona dokunsun derman dağıtan eller!

Kalkma vakti gelmişti artık.
Sessizliğe giden gecede tek başına,
Derman bekleyen yüreğiyle,
Mahzunlaşan Üsküdar’ın sarışın güzeli,
Gözlerinden akan iki damla inciyi avuçlarının içine aldı.
Saçlarına bir anda vuran rüzgarın esintisinde,
Yavaş yavaş ayağa kalktı,
Bir daha Beşiktaş sırtlarına baktı.
Fatih sırtları ışıklara bürünmeye başlamıştı.
Yüreğine inmek isteyen ışık gibi parlıyordu,
Ama o kalkmalıydı artık,
Evine gitmeliydi.
Yılların verdiği yorgunluk ta olsa
Derman dağıtan elleri ile sarı saçlarını topladı.
Yüzüne gelen tebessümle yavaşça ayağa kalktı.
Rüzgar hala ona gecenin bu karanlığa gidişinde.
Sanki yeni mutluluklar fısıldıyordu kulağına.
Hoşça kal Üsküdar güzeli derken kıyıda.

Davutlar-Kuşadası/31.08.2006
Hüseyin DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

ESMER GÜZELİ


ESMER  GÜZELİ

Hani çikolata güzeliyim derdin bana her seferinde,
Hani esmerim derdin bana her seferinde;
Hani beni beğenemezsin derdin bana her seferinde;
Bu güzellik karşısında boynum kıldan ince esmer güzelim.

Eğer seni bir melek derlerse inanmam buna;
Eğer seni bir çiğdem derlerse inanmam buna;
Eğer seni bir beyaz lale derlerse inanmam buna;
Bunlar seni simgelemez, sen hepsini birleştirensin.

Karadeniz’in dalgalarının sert olduğu söylenir,
Kışın Anadolu’nun ayazı insanı kavurur denir,
Kardelen çiçekleri bilir misin nerede gizlenir,
Bunların hangisi seni simgeler bana söyler misin?

Güzelliğin tabloların içerisine sığmaz, taşarsın
Gözlerin sadakatin simgesini kulağıma fısıldasın,
Gül yüzün güvenin temeli olmuş, anlamlı bakarsın,
Bunların hepsini bir arada sen götürebilir misin?

Yüreğinden; sevgi, dostluk muhabbet eksilmesin
Yüreğinden senin ellerinle şifalar başkasına gitsin,
Yürek dediğin; cesaret, dayanma, sabır işi bilesin,
Bunlar senin temel direğin, kimse yıkamaz bilir misin?

Davutlar / 03.09.2006
Hüseyin  DURMUŞ
Emekli Edebiyat Öğretmeni
Şair Yazar
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

DELİ GÖNÜL


DELİ GÖNÜL

Neden şikayet edersin deli gönül,
Taşkınlık yapıp kalp kıran sensin.
Neden ağlayıp durursun deli gönül,
Olur olmaz sözler söyleyen sensin.

Bu kaçıncı pişmanlığın biliyor musun?
Hiç olmayacak yerde taşkınlık yapıyorsun.
Bu kaçıncı tövbe edişin hatırlıyor musun?
Nede çabuk unutup kırgınlık çıkarıyorsun?

Uslanmayacak mısın bu hareketlerden?
Günlerce acı verdin ona durmadan,
Sevginin ne olduğunu bilir misin sen?
Acı günler yaşatırsın ona durmadan.

Yeter artık deli gönül son olsun!
Tövbenden dönme bir daha ne olursun,
Mutluluk vadet, geçmiş unutulsun,
Yakında yeni bir hayatın var olsun.

Belki son şansın bu gelecek gün,
Dikkat, güldürmeye çalış, gülsün!
Sakın üzme onu, sana gülsün!
Fırtınalar kopmasın, yüzün gülsün.

İzmir / 11.08.11979
Hüseyin DURMUŞ
Edebiyat Öğretmeni
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Elvan USUL

SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ BU KONUDA?


SİZ NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ BU KONUDA?

Allah’tan ne istiyoruz? Dualarimızda neler var?
Sağlık, huzur, mutluluk, güçlü iman, cennet, hayırlı ömür, afiyet, bereket, bol kazanç, rahat yaşam, hayırlı iyi insanlar, güzel bir iş, güzel bir eş, güzel bir ömür vs

Şimdi soruyorum cümleye;
-Bildiği bir hastayı hastalığında yalnız bırakan birinin, sağlık dilemeye yüzü olur mu?
-Başkalarının huzur ve mutluluğunu bozan birinin huzur ve mutluluk dilemeye yüzü olur mu?
-Hoşgörüden uzak bir tutumla imanı zayıf birini yıkıcı elestirileriyle iyice Hakk ‘ tan sogutan birinin iman gücü dilemeye yüzü olur mu?
-Malını biriktirip yardımdan sakınan sadaka ve zekattan bihaber birinin bol kazanç bereket mal mülk istemeye yüzü olur mu?
– Dara düşeni tutmayan yada menfaati dogrultusunda firsatcilik yapan birinin rahat hayırlı huzurlu bir ömür dilemeye yüzü olur mu?
-Insanin kendisi güzel huylu bir eş olmadan, eşinin güzel huylu olmasını istemeye yüzü olur mu?
– İşi gücü yolunda gitmeyen birine destek olmadan güzel vesilelerle yol açmadan, güzel kazançlı hayırlı bir iş istemeye yüzü olur mu?
-Sofrasında bir fakire yer vermeyen, gösterişli ziyafetlerle gününü gün eden birinin ağız tadı ve afiyet dilemeye yüzü olur mu?
Ve
– Kendini ve kendisini üzen kıran birini affetmeyen bir insanın, Allah’tan af dilemeye yüzü olur mu?

– Sizce, kendisinin yapmadığı bir şeyi Allah’tan istemeye yüzü olur mu?
.
.
Ne yazık ki şu ahir zamanda, toplum olarak çok yüzsüzleşmişiz.

Elvan Usul
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Elvan USUL

NAÇAR


NAÇAR

Sevdalar biçildi, tende bir fistan,
Hayadan geçildi, günahlar ayan,
Huzurda içildi, bir damla nalan,
Naçar kalan güller, saçıldı göğe.

Yazdı Hakk hasreti, gönül çaresiz.
Kazdı yar makberi, akıl çaresiz.
Azdı şer mevsimi, yüzyıl çaresiz.
Naçar kalan eller, açıldı göğe.

Elvan Usul
Aralık 2014
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Elvan USUL

PİŞMANLIK


PİŞMANLIK

Sen ki; söyledin sarılın Kuran-ı Azim-i şana,
Bense dinlemedim koyuldum şeytanın yoluna.
Ne emir bildim ne yasak kaldı çiğnemediğim,
Umudum rahmetin, Ğafur isminle baktın bana.

Sen ki; Rezzaksın rızkları hesapsız dağıttın,
Kalbi kararmış müminleri iyilikle şaşırttın.
Sapkınlara yol verdin, ben peşlerine düştüm,
Yine uslanmadım yine odunumu sen aldın.

DÖNÜŞ
Sevgine ses veremedim, sevgim kısa kaldı,
Tövbe ettim gece, gündüzler elimden aldı.
Hak etmedim mükâfatı Sen hep Kerim’din,
Şimdi bu biçare kulun dönerek Sana vardı.

Nefsimin dur durak bilmeyen arzularından,
Sıyrıldım geldim o şeytanın divanından.
Ellerim ellere değil, yalnız Sana açılıyor,
Hamd, şükür Sana, sensin hidayeti yaratan.

DUA
Sen ki; rahmeti, günahlarımdan çok olan İlahi,
Bağışlanmayı istiyorum Sen’den, bağışla beni,
Bilirim bir ismin de Rahim’dir Settar’dır senin
İsminle ört günahlarımı, neşretme ele aczimi.

Fayda vermeyen ilimden, beyhude işlerden,
Azdıran variyetten, asileştiren fakirlikten,
Sen koru beni ya Rabbi, dünyalık kalbimi
Senden ayrı tutacak sevgiliden, sevgilerden.
Elvan USUL
www.kafiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Zehra Demirtaş

SENDE YANASIN


SENDE YANASIN

Hüzünlen dim yine, bu gece ağladım,
Ben hep acıları içim de sakladım,
Ben ben de olmayan, seni aradım,
Bana ettigini sende çekesin.

Ağlayan gözlerim, yaş ile doldu,
Yüregime hancer olup saplandı,
Bu nasıl sevdaymış, bende saklandı,
Sızlasın seninde için kanasın.

Hiçe saydın sana , olan aşk’ımı,
Sonunda yitir’dim, ben’de aklımı,
Vura vura çürüttüm, ben sol yanımı,
Ben yanmışım zaten, sende yanasın.

Gitti bende ömür, boşa harcarım,
Bir gün olur belki, cana kıyarım,
Hep çıkmaza çıkar, benim yollarım,
Sende benim gibi beter olasın.

Zehra Demirtaş BOZ
www.kfiye.net


Tarih 7 Ara 2014 Kategori: Nazlı Saraç ORAK

KAYIP ŞEHRİN


KAYIP ŞEHRİN

Kayıp şehrin tutsağı gibiyim
Ne kadar yaşanmışlığa şahitlik ettiğim meçhul
Surların ardına gizlenmiş delici hislerimin
Fırtınaya sancılı sessizliği sinmiş havaya

Kentin soluk yüzlü umursamazlığı karışmış
Kalbimin ısrarcı bekleyişine

Bütün hikaye bu..

(Naz’ca)
07.12.2014 00:04
Nazlı Saraç ORAK
www.kafiye.net