Kategoriler

Arşivler


Tarih 9 Tem 2015 Kategori: Gürhan OLCAYTÜRKAN

Bir Dakika Bakar Mısınız?

Bir Dakika Bakar Mısınız?

Yüreği ENGELSİZ kardeşim Manevi Turgay Aydın Aydın ‘la nasip bugün Eskişehir’de tanışmakmış. Libya’da bulunduğum günden beri şiirlerimi yazılarımı takip eden kardeşimi evinde ziyaret edip imzalı Mahrem Ayrılık ve Kibele adlı kitaplarımı hediye ettim. Gerçek yaşanmış hikayelerdenErsin Çimen abime ithaf en yazdığım şiiri de tüm engelli kardeşlerim ve aileleri için yayınlayayım tekrardan dostlarım.

Bir dakika bakar mısınız? 
Durun durun öyle acımayla bakmayın 
Kaçırmayın gözlerinizi benden 
Hemen ellerinizi ceplerinize atmayın 
Avuç açmadım ki ben size 
Eğmeyin başınızı 
Havayı, doğayı, sevgiyi 
Paylaşmak için 
Gökyüzüne bakın bir de 
Paylaşacağımız mavilik olsun 
Paylaşacağımız gök kuşağı olsun 
Görmüyor sanmayın 
Benim dünyamda her yer gökyüzü 
Nice yıldız sığar 
Nice güneşleri alacak kadar yer var 
Her şey mas mavi 
Her gün düşer benim dünyama cemreler 
Yağmurlar kesilmez 
Gökkuşağı eksilmez 
Görüyorsunuz ki 
Engel yok ki hiçbirimiz de 
Bakın düşlerimizin rengi 
Adımlarımızın izi kaldırımlarda 
Ağıtlarımızda acılarımızda 
Hep aynı ezginin tınısındayız 
Bir dakika bakar mısınız? 
İzmir’de bir anne 
Kocası terk etmiş yaban elde 
Kırkında iki evlat engelli 
Zincirle bağlamış çaresiz evinde 
Yavrusunun gözündeki derin bakışta 
Yanmış ciğeri en derinden bir daha 
Sebebin gözü kör olsun isyanı dilinde 
Susmuş çaresizce 
Bak yavrum 
Bir gün zinciri kıracağız 
Gökkuşağının altından beraber koşacağız 
Bir dakika bakar mısınız? 
Çocukken daha mı büyüktük aslın da 
Hiçbir engel yoktu sevgimizde 
Kollarımızı en kocamanından açardık 
Arkadaşlarımıza 
Küçük yüreklerimizde dünyalar saklıydı 
Papatya fallarına 
Gülücüklerimizi koyardık en masumundan 
Bir dakika bakar mısınız? 
Baktığınızda neden göremiyorsunuz bizi 
Sizlerle benzer yanlarımız mı korkutuyor sizi 
Biz aynayız aslında 
Baktığınızda kendinizi görmeniz bundan 
Çekinme uzat elini korkusuzca 
Sıcak bir yüreğin atışına şahit olacak parmak uçların 
Yaşamının anlamı saracak tüm benliğini 
Bir dakika bakar mısınız? 
Görmediğimi mi sanıyorsunuz tüm yaşananları 
Özür dilerim özürlü değilim amma 
Eşya parçası değilim bu yaşamda 
Engel olmayın engellilere 
Ne yetenek sizsiniz finalde 
Ne biz olmadan 
Siz olamazsınız 
İnsanlık tarifesinde…..

Gürhan Olcaytürkan
www.kafiye.net


Tarih 6 Tem 2015 Kategori: Hatice Eğilmez KAYA

Kalpten Hakka Bir Yol Gider

Kalpten Hakka Bir Yol Gider
Esrir canım ten içinde Hak’tan özge yar bulamaz
Hasret gizli gün içinde vuslat firaksız olamaz

Zavallı bir korkuluğum can köyümü bekliyorum
Tükenir bir gün hasadım ağlar özüm hiç gülemez

Kalbin aslı sırçadandır yere düşmeden kırılır
Rahman’a kalpten varılır çiğler doğruyu bilemez

Güneş ufukta eriyor gönlü matemi sarıyor
Aşıklar Dost’a yürüyor rüzgar izleri silemez

Aşık divane bilinir sağken namazı kılınır
Cismi ömrünce dolanır derviş kedersiz kalamaz

Kalpten Hakk’a bir yol gider arif olan nefis güder
İnsan nesli sonsuz katar münkir menzili bulamaz…

Sonsuzda Kanmak – Hatice Eğilmez Kaya
www.kafiye.net


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Şule AKAR

Benim Günüm

Benim Günüm

Bu sabah erkenden uyandım. Sanki biri dürtmüş gibi.. Alarm çalmadan, annem uyandırmadan.. Yağmur yağıyordu istanbul’da..  Havada toprak kokusu.. Biraz hüzün versede bana güne güzel başladım. Hele yolda trafik kazası geçirmiş yüzünde kazanın izlerini taşıyan hanıma rastlayınca sağlığıma, yaşadığıma şükürler ettim. 
Kendime kral bir kahvaltı hazırlayayım dedim. İşe girmeden marketten tüm kahvaltılıklardan aldım. Önce camlarımı açtım mis gibi temiz hava doldu odama. Sonra çayımı demledim
Porselen fincanıma çayımı aldım, masama geçtim. Bir yandan kahvaltı ederken bir yandan Kahvemolasının radyosunu açtım. Bugün Türk Halk müziği günüydü.. Akşama kadar yetecek parçaları bir bir atıp keyifle dinlemeye başladım. Nasılsa birazdan tüm dinleyenler doluşacaktı radyoya. Sonrada forumda mesajlarıma gelen cevapları okumaya başladım..
O kadar yoğun çalışıyordum ki bugün sanki bir soluk aldım. Sakin telaşsız ve keyifli bir başlangıç oldu benim için 
Yoğunluk, koşturmaca beni hiç bunaltmıyordu aslında. Aylardır böyle olmasına rağmen hiç şikayetim yok.. Öylesine keyifli bir işim varki.. Bunun gönül huzurunu doyasıya yaşarken yorgunluğun izleri bir bir kayboluyor.
Dün ulusalkoykutuphaneleri sitesine ocak ayında projemize destek veren anaokulu çocuklarının resmini ekledim. Küçücük elleriyle kolilere kitap koyuyorlardı. Kimisi 3 yaşında kimisi 5 yaşında.. Bu yaşlarda öğreniyorlardı vatanı için insanlık için birşeyler yapmayı. Yolladıkları kitapların Anadolunun en ücra köşesinde fakir bir kız çocuğuna ne büyük bir bilgi olacağını tabiki bu yaşta düşünemezdi. Üstelik kendisi çok şanslı. Harika imkanlarla yaşıyordu İstanbul gibi bir şehirde.. Birgün büyüdüğünde çocukken yaptığı bir yardımın  önemini anlayıp kendiyle gurur duyacaktı ama şimdi bunu anlayamıyordu. 
Evet gurur.. Benimde bu işe girdiğim günden beri duyduğum bu. Öncelikle bu projeyi kuran sevgili dostum ve aynı zamanda işverenim Gazi Güderle gurur duydum. Sonra bu projeye emek veren kurucu üyelerle çalışanlarla destek verenlerle.. Ve bu mutfağın ahçıları arasında olup çorbaya bir nebzede ben tuz katabildim diye kendimle gurur duydum.. 
Her akşam yastığıma başımı koyarken bir işe yaradığımı hissediyorum. Elime aldığım her bir kitabı yüzünü görmediğim, sesini duymadığım nice köy çocuğuna ulaştırabildiğimi bilmek beni inanılmaz mutlu ediyor.
Çalışırken bazen yemek yemeyi unuttuğumu farkediyorum, sanki bu proje beni doyuruyor. Suyum yemeğim çayım.. 
Ama bu sabah kendime ayırdığım şu kısacık anda bir çay daha koydum porselen fincanıma.. Tiryaki olmamama rağmen bir sigara yaktım.. Keyfimi katmerledim işte kendimce..
Önümde yine uzak bir köye göndereceğim kitap kırtasiye giysi oyuncak kolileri var. Onlara uzun uzun baktım. Birazdan kargoyu çağırıp yola çıkaracağım. Bu defa da 180 çocuğu mutlu edeceğim. Bunu düşünüp sigaramdan bir nefes çektim. Çayımdan bir yudum aldım. Yüzümde tebessüm içimde huzur oluştu yine.. 
Projemdeki kurucusundan üyelerine, çalışanlarından, gönüllüsüne. aramızda olan her kes gibi düşünüyor ve hissediyorum biliyorum..
Artık ölsemde gam yemem.. Bizler gibi insanlar olduğu sürece güzellikler bitmeyecek… 

Hadi Şule.. Çok oyalandın.. Çayın bitti. sigaran söndü.. Seni bekleyen kitapların arasına dön yine.. Çocuklar sabırsızlıkla bekliyor. Onları bekletme..

Şule AKAR
08.06.2007

Saat : 09.00
www.kafiye.net

 


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Şule AKAR

ŞULE’den

 

ŞULE’den

12.07.2007..

Bir yılı daha geride bıraktın. Bir yaş daha kayıp gitti ellerinden…
Bu defa daha bir buruk yitirdin değil mi?..

Ne çok şey yapmak istemiştin oysa..
Yine gerçekleşmeyen düşler, bitmeyen sorunlar, ödenemeyen borçlar, kazanılamayan sevgiler, kurulamayan düzenlerle yolculadın bir yaşını daha..

Ne garip… Her sene dönüp arkana baktığında değişen bir şey   olmuyor artık… 
Ama sen buna alıştın nasılsa…
Ne o ?.. 
Kızgın mısın yoksa !! 
Küskün müsün, yılgın mısın, bezgin misin ..
Ya da isyanın mı var yine, ya kendine yada geçen zamana ??…
Hayır… Görüyorum ki artık kendini avutmayı öğrenmişsin. 
Çok şey hayal etmeyince kazanamadığında da seni yıkmıyor gerçekler.
Bu defa hüznün baki kalsada, karamsarlık yok duygularında. 
Kendini de kandırmamıştın sen zaten, çok şey de beklememiştin ki çok şey bulacaksın… 
Yine sağlığın yerinde çok şükür.. Yine ailen yanıbaşında…
Sabah yine seni bekleyen bir işe gidiyorsun, akşam dönecek bir evin de  var… Eh buna da şükür…
Daha ne isteyeceksin ki be kızım..
Cebinde paran olmasada, yüreğin hep boş olsada, hayatında hep bir şeyler yarım, bir şeyler eksik olsada…. 
Yüzündeki gülücüğü yitirmedin ya…
Hayatın keyfini çıkarmak için çabalaman da gerekmiyor artık..
Saçlarını okşayan rüzgarla başlıyorsun keyif almaya, dinlediğin müzikle bile katmerliyorsun… 
Ayakların yere basıyor artık..
Daha bir güçlüsün, daha bir azimlisin en güzeli yıllara rağmen hala meydan okuyorsun hayata… 
Ne garip… Sen güçlü oldukça etrafındaki insanları korkutuyorsun.. 
Gücünden korkuyorlar, aklından, fark ettiklerinden…
Seni kandıramıyorlar çünkü artık, inandıramıyorlar..
Gerçeklerinle yaşayabildiğin için avutamıyorlarda…
Onların senden güçlü olmadıklarını görmen üzüyor seni sadece biliyorum.. 
Bu yüzden hayatı yine yalnız sırtlıyorsun…. 
Taşıyamıyor seni uçarı yürekler…

Sığınacak bir liman bulamıyorsun….
Bir yılı daha geride bıraktın… Kayıplarınla, kazançlarınla…
Zaman sana neler getirecek yine bilmiyorsun… Ya da ne götürecek…
Ama yaşıyorsun yine bak..Yaşayacaksın…
Önündeki yaşama umudun var yine..
Belki bu sene ….
Kim bilir… 

 
Şule Akar
28.07.2007
www.kafiye.net

 


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Şule AKAR

Kaçtım


Kaçtım

İlk kez.. Son yıllarda ilk kez kaçtım.. Aslında istanbuldan, işten, beni yoran sorunlardan, sorumlulukların artmasından, başa çıkamadığım gerçeklerden kaçtım..

İlk kez susturamadım katıla katıla ağlayan içimdeki çocuğun gözyaşlarını..

ilk kez avutamadım yüreğimin isyanını..

Oysa yaşım tecrübem ve gücüm bunu başarabilecek durumdaydı.. Ya da ben öyle sanıyordum. Ve ilk kez gücümü kaybetmeye başladığımı gördüm panik halinde. Dur demek için bu gidişe, ruhumun ellerimin arasından kayıp gitmesine seyirci kalmamak için kaçtım…

Bu defa tedavi süreci uzun.. Bu defa yürek yorgun, beden yaşlı.. Ve bu defa gücüm az..

Espri ile Kendimi tiye alıyorum yine.. ” Aküyü boşalttın, şarja bağlasan boş şarj tutmuyor . Üstelik elektrikler kesik jeneratör de devreye girmiyor.. Enerji lazım sana Şule”

Enerji üretmem gerek.. Bu enerjiyi huzur ile kazanmak için kaçtım. Doğanın güneşin ve denizin gücünü katmak için kaçtım

Gecenin bir yarısı Bodrum Aklyarlar Karaincir sahiline inince .. Bir an.. Tek bir an beni kendime getirdi ..

Sessizlik.. Sessizliği bozan tek şey dalgaların ahengi ve huzurun sesi..

Deydi dedim. İşte bunca yola bunca zahmete deydi. Ruhuma iyi gelecek bu huzur biliyorum. Yine güçlü yine yine güleryüzlü yine mutlu ve yine dimdik ayakta olacağım..

Eskisi gibi.. Olması gerektiği gibi..


Şule Akar
2015 07 05 11:15
İstanbul Kurtöy’den sonra Bodrum Karaincir sahilinde.

www.kafiye.net


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Nezahat KAYA

Uyanış


Uyanış
Biz geniş zamanlarda sözümüzü unutup
Mihnetsiz ve sorgusuz nefesimizi tutup
Özümüzden savrulan korkusuz düşler ile
Karanlık kuyularda kirli suları yutup
Uyandık ruh içinde gafil düşüşler ile
Uzun iç çekişlerde gözyaşımız çağlayan
Her damladan sorumlu yine bizdik ağlayan

Hangi menzil bu kadar bizi çekti kendine
Ya da ayağın hasmı kimdi yaban bendine
Rüzgârın yelesinden silkeledik hızını
Koşturduk peşi sıra aldandık nerde yine
Ömrün yamaçlarında sorduk çölün kuzunu
Gör ki bölük pörçüğüz ondan zayi ecrimiz
Bari kuşlar ötmeden erken açsa fecrimiz

Ufkumuz daraldıkça kapayıp pencereyi
Tükenmişlik hissiyle bazen yorduk zerreyi
Gönül sızlandı hazin derde düştü zamansız
Katmerleşmiş hatalar uzattıkça süreyi
Yüreğin girdabında kalakaldık dermansız
Melul bakışımızda yığınla türlü esef
Kayıp cümlelerimiz dudakta oldu telef

Can evinde dövünen avuç içimiz yara
Arsız emelimizle kanattık ara sıra
Duruşumuz davalı, üstümüzde gariplik
Bir acaip hâl ile gelmez olduk ayara
Bitse suskunluğumuz sökülsek iplik iplik
Güçlükler karşısında sineye yüklü gaye
Yeniden sayfa açsa yazsa güzel hikâye.

Nezahat YILDIZ KAYA
4 TMMZ’15
www.kafiye.net


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Karacakız Elif AKTAN

Duy Gönül Çağrımı

Duy Gönül Çağrımı

Yüreğim avaz avaz sana seslenir ey yar, 
Duy şu gönül çağrımı özlemin çok yakıyor… 
Zaman geçmek bilmiyor acır bana dört duvar, 
Duy şu gönül çağrımı özlemin çok yakıyor…

Sevgiyle bakışını sohbetini özledim, 
Adının her harfini kainattan gizledim, 
Aşkınla yanıyordum hasretini közledim, 
Duy şu gönül çağrımı özlemin çok yakıyor….

Ömrüme kandil oldun hayatımın ışığı, 
Karacakız; Elif’in aşk kokulu aşığı, 
Kavuşmayı bekleyen ağlatma şu maşuğu, 
Duy şu gönül çağrımı özlemin çok yakıyor….

20.11.2014 /KARACAKIZ ELİF AKTAN
www.kafiye.net


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Karacakız Elif AKTAN

Ensari Eyyüp’de

Ensari Eyyüp’de

Ensari Eyyüp’de seni aradım, 
Dört yana baktımda bulamadım can… 
Hüdai yolunda aşk’la eridim, 
Gözümden yaşları silemedim can…

Gönül kanat çırptı ilahi aşka, 
Ebedi talipti seninle meşke, 
Sevmek çok güzeldi sevilmek başka, 
Yurduna uzaktım gelemedim can…

Dilinde duaya hasret bıraktın, 
Ben aşkınla dolu sense kuraktın, 
Kalbimin sesine neden ıraktın, 
Yanlış neredeydi bilemedim can…

Dümenim aşk idi rotası vuslat, 
İlahi ışığa varıştan bahset, 
Hep Elif’e düştü ebedi hasret, 
Aşkınla kavruldum gülemedim can….

2015 / KARACAKIZ ELİF AKTAN
www.kafiye.net


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Zeki KIRHAN

GİTSİN

GİTSİN
Yükledim ey sevgili
Umutlarımı, ak sevdamı
Uçuşan kara bulutlara
Yağsın üzerine yağmur gibi
Bırak saçlarına salıver gitsin!

Aşk yaprakları gibi döne döne
Düşsün önüne benden bir damla
İster al yaşat yüreğinde
İstersen rüzgara salıver gitsin!

Değmedi ya gözlerime
Al, nazarın olsun bu bir çift göz
Bir kaşınla göl, bir kirpiğinle okyanus
Aşk nehrimin bendini yıkıver gitsin!

Savur saçlarını ey sevgili savur
Bana doğru üfle kızıl alevini
Yak tepeden tırnağa sana ait bu gövdeyi
Yak, küllerimi hazana salıver gitsin!

Giderken dön de bir bak yaktığın yere
Sorarlarsa, sana yanan kim diye
Garip bir el oğlu deyiver gitsin!

Zeki KIRHAN
www.kafiye.net


Tarih 5 Tem 2015 Kategori: Hülya KOCAKABLAN

Nefsi Emmare

Nefsi Emmare

Dokunmayın keyfine yalan dünyanın
Nefsi emmare yedi bitiremedi
Bir yaladı bir yuttu ki şol ümmeti
Cihan- ı serveri yedi bitiremedi

Önce Adem toprakta vücud buldu
Sonra havva cennetten kovuldu
Avını ararken kor ateşi buldu
Sür-i Nebati yedi bitiremedi

Firavunu savurdu attı mısıra
Zail etti musayı birkaç hasıra
Yüzlerce peygamberi indi asıra
Onca nebiyi yedi bitiremedi

İnsanlar tekerleği buldu sonunda
Didindi neslini kurdu hanında 
Padişahlık sürdürdü kendi kanında
Cihanküşayı yedi bitiremedi

Beyazı savurdu ta amerika’ya 
Zenciyi mahkum etti afrikaya
Yeryüzünü ayırdı beş kıtaya
Koca tebayı yedi bitiremedi

Yıllarca savaştı yarınlar için
Birlokma az geldi karınlariçin
Cevabın deseler soranlar için
Zürriyetimi yedi bitiremedi

Hititlerden başladı asurlara
Azteklerden devam etti avara
Mezapotamya da yerleşti ovalara
MİLATTAN ÖNCE yedi bitiremedi

Nuhun gemisine doldu nebatat
Bir fırtınaya teslim oldu kainat
Karınca fil,tavşan,kuş ve kanatlı at
Bir taifeyi yedi bitiremedi

HÜLYA KOCAKABLAN

TAİFE:KABİLE
CİHANKÜŞA:FATİHİN LAKABI

www.kafiye.net