Kategoriler

Arşivler


Tarih 4 Mar 2016 Kategori: Gürhan OLCAYTÜRKAN

Hep Başkalarının

 


Hep Başkalarının

Hep başkalarının hayatını yaşamak asıl sorun.Kendini adamak, kendinden başka herşeye.Yapmacık değer vermeler, yapmacık gülüşler sarmış etrafımızı.O kırılır bu kırılır derken, bir bakmışız ki kırılmadık yerimiz kalmamış. Hep bir liman aramış durmuşuz sığınmak için onuda becerememişiz. Sığındığımız limanların dalgakıranı olmuşuz. Dalgaların hışmına uğramışız.Elde dalgalar çekilirken ufak kum parçaları kalmış engin denizden sadece. 
Korkmuşuz belki de, kendi kendimizle yüzleşmekten.Hayallerimizi bile kısıltlamışısız ufak tebessümlerin içine.Kahkaha atmak isterken tebessüm edememiş olmuşuz susmuş bir kenarda iç kanalamaların sessiz çığlıklarını diş sıkmalarımıza esir etmişiz.Kendi hayatımızı ne zaman yaşamak için cesaret toplasak yine bir el dur demiş.
Geleceğe ne kadar yüzümüzü çevirsek aslında hep geçmişte kalmışız, gelecek kaçış olmuş duyguları saklamak için.Hep saklı torbamıza elimi atsak, insanların acıtan davranışları bulaşmış ellerimize.
Oysa mutluluk avuç içi kokuda değil midir? Her yüz sürmede, avuç içi kokuyu en derininden çekmek gözlerimizi kapatıp kaçmak, anlık olsada iki yüzlü yaşamdan birkaç dakika huzuru doya doya yaşamak çok mu şey istemek oysa.
Ondandır belkide müzik dinlerken şiirleri okurken dalıp gitmeler.Şiirin bir yerinde ŞİİR olmak belki de bundandır.Umut Kaf Dağı ardında değildir belki de.Neyi arıyorsan o sen değil misin aslında? Arayış, çabalama kendini bulma çabası değil midir?
Bilirsin bir yerlerde bir yürek atar senin için diline dua olursun ona.Varlığını hissedersin o olmasada yanında bir omuz hep senin için boştur ve o omuz hep nemlidir.El ele gelindiğinde ellerin terlemesi değil midir gözyaşlarının saklı hali.
Yürek bir açıldımı dil çaresiz haykırışa eşlik eder.Bir parça umut aslında kuraklığı gülizara çevirecek. 
Bugün bir dilek dile.Kendin için olsun dileğin.
Unutma; nefesine nefes eşlik etmekte aynı gökyüzünün ayrı bir bulut altında birisi.
İyi ki varsın.
İyi ki dünyamsın……

Gürhan Olcaytürkan
www.kafiye.net


Tarih 4 Mar 2016 Kategori: Şevki KAYATURAN

KAYMAKAM HANIM

 

KAYMAKAM HANIM

 

Güller ile karşılandı gül gibi
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.
Yaratanın istediği kul gibi
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.

Hamiyet sahibi vatana duçar
İster ki olmasın hiç kimse naçar
Onunla sorunlar tükenir uçar
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.

Dirayetli biri dik durur başı
Aldatmasın sizi genç olan yaşı
Kızınca titretir yıkınca kaşı
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.

Mazlum garip nerde olsa buluyor
Haksızlığa kale gibi duruyor
Hakkı tutup adaleti koruyor
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.

Mesaiden çalanlarda takıntı
Çalışana hiç vermedi sıkıntı
Temizledi bırakmadı yıkıntı
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.

Kayaturan yakın görünür afak
Ezanlarla her gün atarken şafak
Her yerde yaratan etsin muvaffak
Hilal Küsmez derler Kaymakam Hanım.

22.02.2016 Saat : 22.22
Şevki KAYATURAN
Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Şairi

Kelimeler :

Dirayetli : Her işin yolunda gitmesini sağlayan
Duçar : Bağlı, tutulmuş, 
Afak : Yer ile göğün birleşmiş gibi göründüğü yer.

Not : 04.03.2016 Cuma günü görev yaptığı Beydağ Kaymakamlığından ayrılan Sayın Kaymakamım Hilal KÜSMEZ’e atfen on gün önce yazdığım ve 30 Mart 2016 Çarşamba günü Kütüphaneler Haftası ödül töreninde vermeyi düşündüğüm şiirin yazılı olduğu plaketi bakanlıktan gelen yazı üzerine ayrılması gerektiği için makamında kendilerine taktim etmekten şeref duydum. Sayın kaymakamın her yerde işin gücün rast gitsin.

www.kafiye.net


Tarih 3 Mar 2016 Kategori: Nazli Hacili

HAZIR OL.

HAZIR OL.

Mənim sənə olan məhəbbətimi,
Allahım yaradıb mənim içimdə.
Yamanlar qıranmaz sədaqətimi,
İlhamım əmindir,əmin içimdə.
**
Can desən ruh ollam canına vallah,
Amma saçlarıma dən salma belə.
Xoşbəztlik sevincdir,deyildir günah,
Oxunu sinəmə san çalma belə.
**
Yüz il ömrüm olsa sənsiz heç nədir,
İllərin çoxluğu önəmli deyil.
Lütf elə,ömrümə sev ömür gətir,
İnsafsız sevgi də inamlı deyil.
**
Cəngini çalmayaq gəl sevgimizdə,
Açaq ömrümüzün bağlı yolunu.
Hazır ol,qoymayaq gül sevdamızda,
Bəxt seçsin talenin bağlı yolunu..

Nazlı Hacılı


Tarih 3 Mar 2016 Kategori: Ümran YILDIRIM

Benim Düşlerim

 

Benim Düşlerim

Artık sakıncalıdır benim düşlerim!
Seni sensizlik geçe de bıraktım
Sol yanımdan topladım pılımı pırtımı
Yalın ayak hatıraları ezerek geçiyorum.
Bıraktım artık içimdeki çocuğun ellerini
Karanlık sokaklarda gözü yaşlı,
Yüreği ürkek, kaybolmayı öğretiyorum
Tek kişilik seferdeyim
Gidişi belli, gideceğin yer belli
Varışı ve dönüşü meçhul bir yerdeyim
Gözlerimin boyası akmış yine geceye
Kendimi göremiyorum
Bu ışıkları söndürdün
Artık hayallerimden yenilgideyim!…

Ümran Yıldırım

www.kafiye.net


Tarih 3 Mar 2016 Kategori: Sema SEZER

Kulaklarım

 

 

Kulaklarım

Kulaklarım, şarkının notasında
Gözlerim nemli ,kalbinin ortsında
Keman ağlar, saz ağlar ,dilde söz ağlar
Gülüş misafir durur, gül yüzün hasında
Yanar ,kanar ,ismini hece ,hece kalbe yazar
Gidersin
Solar çiçeklerim bahar da
Kurur yapraklarım dalında
Hazan olur yürüdüğüm yollar
Anlamaz aşığı aciz kullar
Gidersin
Siyah saçlarım beyazlar
Ellerim titrer ruhum donar
Gözlerim ,gözlerine aşktan
Zılgıtlar çeker
Aşkı gerçekler katleder
Gidersin
Tadım ,tuzum kalmaz
Kalem yazar kağıt almaz
Şiir kanar, yüreğimden kan damlar
Hayalin her geceyi katleder
Gözlerin düşer uykulu sabahıma
Allah için git ne olur girme günahıma

Sema Sezer
02/03/2016
Saat:akşam :11:35

www.kafiye.net


Tarih 3 Mar 2016 Kategori: Nazli Hacili

PAYIZ GÜLÜM.

 

PAYIZ GÜLÜM.

Mələksən enmisən göylerdən yerə,
Sən mənim ətirli payız gülümsen.
Qoymaram səni heç yad bir əl dərə,
Sən mənim ətirli payız gülümsən.
**
Ömrün payızında rast gəldim sənə,
Dəyərsən ömrümdən gəlib keçənə,
Həmişə demişəm,deyirəm yenə,
Sən mənim ətirli payız gülümsən..
**
Üzünə baxanda üzüm allanır,
Gözünə eşq dolur ,sözün ballanır,
Sanma hər çiçəyə əqlim aldanır,
Sən mənim ətirli payız gülümsən.
**
Sənin yanındadır Nazlının canı,
Qanından mehr alıb qaynayır qanı,
Əgər tanımırsan,özün də tanı,
Sən mənim ətirli payız gülümsen.

Nazlı Hacılı.

www.kafiye.net


Tarih 3 Mar 2016 Kategori: Sündüs Arslan AKÇA

DÜN GECE

DÜN GECE

Dün gece sensizliği hissetti yüreğim
Gözlerin bende kalıp giderken
Ve bakışlarına yüklediğin hüzün var ya 
Ayrılığın hüznü
‘’Bir daha göremezsem’’in sessizliği
Yüreğim sensizliğe büründü yar
Sessizliğe büründü

Dün gece kordan çukurlar açıldı şuramda
Anlamadı ne yapacağını
Bir çırpınışla kanatlarını zorladı
Uçmak istedi 
Uçmak istedi belki
Senin yerine
Kala kaldı

Dün gece vakit geçmek bilmedi yar
Saatler hiç benden yana değildi
Zaman son rötuşunu yapıyordu 
Son şiirim elimde yarım
Şarkılar ağlatıyordu
Karın sesi sardı ortalığı
Bense senin sesini
Duymak istedim
Kar durmuyordu

Dün gece öldüm, öldüm derdinden
Dirilemedim içerimden
Gökyüzü delindi sanki 
Boşalırcasına indi kar 
Yüreğimin titrek ritimlerinde 
Korku sardı her yanımı
Alevden bir gömlek içinde
Üşüdüm sensizlikte
Üşütme beni yar
Üşütme …!
Sündüs ARSLAN AKÇA

www.kafiye.net


Tarih 2 Mar 2016 Kategori: Sündüs Arslan AKÇA

Hadi ‘’Ben’’ Kendin İçin Bir Şey Yap!

Hadi ‘’Ben’’ Kendin İçin Bir Şey Yap!

İhmalin dibine vurmuşum seninle ‘’ben’’. Sen ki bana emanettin. Sen ki, mutluysan etrafında kelebekler uçuşuyordu.  İyiysen iyiydi herkes. Varlığın üretkense hoşnuttu etrafındakiler. Ne çok yaşıyoruz başkaları için ve ne kolay tüketmişim beni ‘’ben’’den

Bilseydim ömrün parmaklarımın arasından bu denli hızlı akacağını tüketir miydim ‘’siz’’ çemberinde.  Bu kadar bol keseden dağıtmazdım ‘’beni’. Şimdi kalanı tutma telaşındayım.
 
Hani heybeme azık koyacak kadar zamanım olsa.
Hani kalanı gıdım gıdım salacak dermanım…
 
Tozlu raflardayım bugün. Epeydir tozunu alamamıştım. Her elimi attığımda sızının dibine vuruyorum. Hele raflarda saklanan hatıralardan parçaları elime aldığımda, genzimde bir duman gözlerimde sis bulutu dolanır durur.
Her açtığım sayfa esmerleşiyordu göklerimde. Bir dalgınlık senfonisi çalıyordu. Bir nice gidişlerin, nice yarım kalmışlıkların acı hikâyeleri bana bakıyordu.
Ellerim dolanıyordu tozlu rafların arasında
Bakışlar düşüyordu aklıma
Yumuşak bir elin acıyan yanlarıma dokundukça şifa vermesi düşüyordu yanaklarıma. Her damlanın sıcaklığından ter döküyordu bakışlarım.
 
Bir yaramaz çocuk koşuyordu önüm sıra. Haylaz bir bakış bırakıp gözbebeklerime.
Umursuz düşlerim geçti az önce. Özgürlüğün atına binmiş dörtnala giden gençliğim göz kırptı son kez. Tozpembenin beyaza dönüşen düşlerinden çalıntı şiirler saklamışım dar güne.
 
Açlığımın sinyal göndermesi ile zamanın farkına varıyorum. Ve tozlu raflardan elimi eteğimi hafifçe çekiyorum. Geçiştirmek için bakındım dolapta kalanlara.
Bugün kendim için bir şey yapmalıydım. Sevdiğim bir şey. Canım kek istiyordu. Sahi ben hiç kendim için kek yapmış mıydım?  İnsanın kendine hayıflanması gibi var mı? Hayıflandım işte.
Hızla koyuldum, hazırladım, yerken yine yokladım tozlu rafları.
 
Bütün koşturmaların merkezi benden uzaktı. ‘’Ben,’’ kıyısından köşesinden istifade etmişti. Ve bunu düşünebilmek için epey yıl tüketmiştim.
 
Olsun geç de olsa kendim için kek yaptım.
 
Elimde çayım ve çatalımda kendime sunduğum kek. Ve gözlerimde uçsuz bucaksız gidişlerin hüznü…
Geç kalmışlığın tiryakisi olmak her seferinde. Her seferinde çekiştiren güruhun içinde kaybolmak… Her seferinde son derken,yine kendini unutmak bu keşmekeşliğin içinde…
 
Ben,
Şimdi dön bana kalıcı bir şey şöyle. Bir şey yap geç kalmışlığıma inat. Zehir kat uykunun aşına. Dar vakitte sözü yetiştirme telaşındasın. Gözlerini mahkûm et kaleme, kalbi hazzın doruğuna sal. Sükûta kur saati. İlmek ilmek doku gönül örtüsünü. Ser çulunu ayağının altına, Yok kimseden sana fayda bu zamanda.
Ah yüreğim koyma beni darda, koyma beni, benli olmayan diyarda!
 
Vicdan bile bir beklentinin beşiğini sallıyor. Güvenecek soyut kavramları da harcadık.
 
 Bir yolculuk bu… Kendi’nden kendime doğru… Hayat boyu ayaklarımız taşıyıp dururken bizi bir yerlere, Fırat kenarında bir gelinciğe asılı, boynu bükük bıraktığımız, kendi’mizi arıyorum. Başkaları için biriktirdiklerimi emanete bırakıp, yüreğimin taka’sında bıraktığımız pingel’e doğru yürek çekiyorum. Hani o gölgesinde türküler çığırıp durduğumuz kiraz ağacı vardı, saklar mı hala eski hayallerimizi dallarında. Peki, bu rüzgâr taşır mı bizi o baharda güneşe ilk ‘’merhaba’’yı diyen çiçeğin açtığı dağ yamacına. Biz nerede kaldık, nerede unuttuk kendimizi? Bu nasıl bir yolculuktur böyle; kendimizden, kendimize doğru.
    
Yenilgime galebe çaldım, dar kapıdan dâra çektim düşlerimi. Yüreğimde hıfzettiğim gidişlerimi sorguladım. Akıl küpünden aldım hıncımı. Vurdum sırrın kapısında gülüşlerimi.
Şimdi emanetim boynunuzun borcu.
 
Çatalımda bir parça kek, öylece kalakalmışım.  Ben’e ne çok dalmışım öyle…
Sündüs ARSLAN AKÇA

Tarih 2 Mar 2016 Kategori: Nesrin Önem

Tesellisi Var Elbet

Tesellisi Var Elbet

Hislerin darmadağın o harebe kuytusunda
Tek başına teselli arayan aciz ruhum
Bir bak ! Etrafında dolanan şu gölgene
Nasıl da mücadele eder gibi sokulur
Iki büklüm belinin eğilen kamburuyla
Sancıları ağır ağır yüreğine vururken
Iççekişlerini gizlerken hep yanında
Sadece tek sığınak, olduğunu bilmez misin?

Yapayalnızken bile düşüncen olduğunu
Cesurluğu öğretip, zihninde dolup taşan
Duygulara eşlik edip, imdadına koşan
Sırdaşın yapıp, sırlarını paylaştığın
Sıkılmadan dinleyip, çareler bulduğunu
Güveni yitireni bir kalemde silmedin mi ?

Dizlerinin dibinden ayrılmayan gölgendi
O hep senin yanında vücudunda bölgendi
Bütün ömrün boyunca kızdığında öfgendi
Süzülürken yaşların, yanağında silendi
Yanlız seni anlayan, hayatını bilendi
Tesellin yapardın boş duvarın yamacında
Kaderinle başbaşayken, kurbanındı görmedin mi ?

Şimdi aç gözlerini etrafına bakın
Artık yalnız değilsin, umut sana çok yakın
Çatma hilâl kaşını kıvrılsın dudakların
Üzenlerden uzak dur !Kalbe yaklaştırma sakın
Kıymet verene güven, sevgi taşsın kucakların
Sevda kervanı geçsin, kapından akın akın
Dolup boşalacaktır kimsesiz durakların
Sevgi yağmurlarınla, coşacak kurakların

Nesrin Önem Demir
02 03 2016

www.kafiye.net


Tarih 2 Mar 2016 Kategori: Fatma Gül Özcan

GÖZYAŞI

 

GÖZYAŞI

Bilirsin,
Ne vakit, sana değse gözlerim,
Çise yağmurlar yağar kipriklerimden.
Bilirsin bilmesine de,
Yine de , 
Yağmur gökyüzüne yakışır dersin.
Gözyaşı güçsüze. 
Ve eklersin,
Ağlama…bize. ..
Yağmur en çok üstümüze yakışır sevdiğim.
Ağlamak özümüze.
Ve şimdi,
Maviyse bana senin adın.
Ve yeniksem senli düşlere..
O vakit ,
Ağlamak bana yakışır sevdiğim.
Her damlası ikimize…
Ağlamak en çok bana yakışır. .
Yüreğimde ki bizin
Bereketi olsun diye…..

Fatma Gül Özcan

www.kafiye.net