şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Beşikten mezara kadar ilim gerekli,
Beşikten mezara kadar ilim gerekli,
Zamanı boş geçirme devamlı oku,
Okursan değmez sana şeytanın oku
Uyarsan gafillere saptırırlar seni
Şeytan uyutur düğümler enseni,
Senin yolun belli kitabın belli,
Durmadan oku kitabını,bul teselli
Her kelamı anlatır bir çok gerçeği
Okursan anlarsın,şeytanla,meleği,
21Ocak 2001
Vehbiye yersel
www.kafiye.net
Ana Oğuldan Beter
5 ytl.uzattım bankonun arkasındaki bayana,
Dolum yaptı,ama ben tutamadım kendimi,
Oğlunun bana yaptığını anlattım ona…
Ana oğlundan betermiş, hak verdi oğluna.
Saygı,terbiye kalmamış,konuşmak boşuna.
Sonra pişmanlık duydum,keşke konuşmasaydım.
Herkes bencil olmuş,aldıran yok kırılana.
Susmaktır en iyisi,hak araman boşuna.
3.11.2010
Vehbiye Yersel.
www.kafiye.net
| Postacımız
Birgün yürüyüşten eve dönerken,posta kutularının bulunduğu odada dinleneyim dedim.o sırada postacı geldi. Posta arabasındaki kolileri taşıdı, merhaba dedi. ve işine devam etti kolileri ayırırken işine odaklanmıştı. kendini o kadar işe vermişti ki, onunla konuşmamaya gayret ettim. İşini çabuk bitirmeye çalışıyordu, dişarda arabada arkadaşı 0nu bekliyordu. Ayırdıklarını PTT kutularına koyuyordu,yanına yaklaştım,bana bakmadı bile, fotoğrafınızı çekebilir miyim? Dedim. okey diye cevap verdi.Ben hayran oldum, takdir ettim. Bu kriz varken, herkes işini kaybetmekten korkuyor sandım. Halbuki işin gerçeği üstlendikleri işi tam yapmalarıdir.
Onun fotoğraflarını çekerken,işini yapıyordu. Bugün getirdiği koliler,posta çok fazlaydı, Kızıma gelen mektupları alayım eve çıkayım diyerek,biraz daha oturdum,onu seyre daldım. Senet, mektup, reklam v.s kutulara koyuyordu. Burada emeklilik yaşı erkeklerde 67, bayanlarda 65.. herhalde 60 kusur yaşlarındaydı.ama görüldüğü üzere dinçti. Burada insanlar çok iyi besleniyor,ayrıca spor yapıyorlar.herkes koşuyor. Dinlene dinlene yürüyeni görmedim.herkes ritmik adımlarla yürüyor.veya koşuyor. 25.06.2009 Mountain View.California usa |
| Vehbiye Yersel www.kafiye.net |
Al Kanımla Sulanmış
Candan bağlı vatana kahraman oğlu şehit
Dünya durdukça hep dalgalanacak al bayrak
Al kanımla sulanmış kutsal olan bu toprak
Bağımsızlık nişanım şanlı bayraktır bayrak…
Rengini kandan almış,ay yıldızı semadan,
Uğruna çarpışıldı bıkmadan,usanmadan
Dünya durdukça hep dalgalanacak al bayrak.
Al kanımla sulanmış kutsal olan bu toprak
Bağımsızlık nişanım şanlı bayraktır bayrak…
29.09 2010
vehbiye yersel
www.kafiye.net
Dilenci
Hastanede dileniyor alenen,
Onu bu işe zorlayan neden,
Yokluk mu tembellik mi bilinmez.
Al eline bir meşgale bir iş
El açma kimseye kendin çalış
Karnını doyurmaz bu davranış
Gerçekten muhtaç mıdır bilinmez
Dilenmek yüz ister herkes yapamaz,
Alışanlar kolay kolay terk etmez,
Tembellik, asalaklık iflah etmez
Yokluk mu tembellik mi bilinmez.
30.09.2010
Vehbiye Yersel
www.kafiye.net
Sensiz
Seni arar gözlerim
Her kapı aralığında,
Avuntu cümleler yetmez
Yüreğimi susturmaya
Kurşuni bir hüzün deler yüreğimi yokluğunda
Beyazdan karaya döner
Sensiz kurulan düşler.
Ve, bir martı çığlığında, sonsuzluğa uğurlanır
Yaşanamayan hayaller
Yüreğim hala,
O veda cümlesine titrer
Gidişin düşer zamansız geceme
Deli bir hasret esir alır yüreğimi
Ne yöne baksam,
Yokluğun çarpar yüreğimin kıyılarına
Ve hüzün,
Yanı başımdadır yokluğunda
Elleri avuçlarımda …
-Elif EYLÜL
www.kafiye.net
Eğer Gidersen/Gitme-
Bir gün firar edersen düşlerimden apansız,
Tarifi imkansız bir boşluk kalır ardında
Ve
Yüreğim yalpalar yokluğunla o boşlukta.
Bir gün gidersen benden, yokluğun bil ki ölüme eşdeğer. Yüreğime yakışmaz yalnızlık
Ve üşür yokluğunda sevdam.
Bir başına eski bir melodide terk edip gitme şarkımızı.Yarım bırakma yazgımızı..
Eğer gidersen bir gün hızlı adımlarla yüreğimden mısralarım mateme bürünür, şiirlerim öksüz kalır ve zaman durur ve bir sevda ölür ve bu şehir tüm kalabalığıyla ağlar yalnızlığıma
Gitme!
Gidersen kara bir sis kaplar ruhumu ve kördüğüm olur düşler sana açılan kapılarda.
Her gece yeniden bulmak için seni, sana koşarım düşlerde ve kaybolurum senli düşlerin çıkmaz sokaklarında.
Gidersen umutlar tökezler, yarı yolda kalır umuda koşan hayaller.
Yokluğun acıtır, yüreğimin en ücra köşesinde bile senin adın kazılıdır.
Gitme düşlerimden
Gitme yüreğimden…
Eğer gidersen, yüreğimdeki çağlayanlarım susar,
Ardından ölüm yalnızlığı sarmalar yüreğimi.
Bir damla suya hasret toprak gibi kavrulur bedenin gidişinle çıkan yangınlarda..
Sonra, üşür yapayalnız sevdam yokluğunun ayazında.
Ellerim sıcacık ellerini arar,gözlerim nefeslenmek ister gözlerinin ıssız kuytularında
Ve ruhunun şarkısını dinlemek ister yüreğim sessizce, yüreğinin yanı başında…
Eğer gidersen bir çığ düşer yüreğimin ortasına,kırılır dallarım, viran olur gönül bahçem,güller kırmızı kırmızı kanar ve içim kan ağlar yokluğunda.
Gözyaşlarım yanaklarımdan ruhuma akar her düşen damla fırtına yaratır ruhumda…
Ve feryat figan sana koşar düşler…
Eğer gidersen, yüreğim yangın yerine döner ve denizler ve yağmurlar bile yetmez çıkardığın yangını söndürmeye..
Eğer gidersen gözlerim sonbahara vurulur,
Ruhum karakışa teslim olur ve fırtına koparır sessiz isyanlarım.
Kimse duymaz sessiz çığlıklarımı
Bir kaldırımda bırakırım sensizlik kokan kuru bir gül dalını…
Eğer gidersen, bağbozumu yaşar düşlerim.
Eğer gidersen, hayat, kör bir kuytuda astıma tutulur
Ve
Nefes alamaz sensiz yüreğim…
(Gitme!)
Elif EYLÜL
www.kafiye.net
ÇeLişKi
Zihnimde tek kelime iki hece
Aks’i vuruyor
Gözlerimin içinde ışıldayan neme
Bulanık bir düş
İhtilal çıkaracak yine yüreğimde
Prangalar yetmiyor
Başkaldıran dizelere
Şimşekler çakıyor yine yüreğimde
İhanetinin açık adresi
Gözlerin,
Yine gecemde
Cehennem zebanisi
Zihnim yüreğim
Aynı düşüncede dağlanıyor
“Bana ihanet ettiğin gün
Benden gittiğin gün değil
Bana ihanet ettiğin gün
Beni aklına hiç getirmediğin gündür.”
Bu da benim en korkulu düşümdür…
Elif EYLÜL
“Bana ihanet ettiğin gün
Benden gittiğin gündür”
“Sana ihanet ettiğim gün
Seni hiç aklına getirmediğim gündür”
O da bugündür…
Elif EYLÜL
www.kafiye.net
Sen’li Düşler
Sen tutkulu bir hayalsin içimde
Ve düşlerimde soluk bir silüet
* * * * * * * * * * *
Acı bir şiirin mısralarında geziniyorum durmadan. Avuntusuz kördüğüm düşlerde yaşatıyorum hayalini, yıldızlarla selam yolluyorum senin şehrine. Her gece başka bir düş kuruyorum senli-sensiz… Düşlerime ‘Sen’ koyuyorum sonra yanına ‘Ben’. Avutuyorum Sen’li-Ben’li düşlerimle kendimi. Sanki varmışsın gibi hep ve hiç gitmeyeceksin gibi benden. Öyle bir tezat içindeki yüreğim, bir kısır döngüde sensizliğe inat sana savruluyorum durmadan.
Buğulu gözlerimden sızılı özlemlerim süzülüyor yüreğimdeki o tarifi imkansız boşluğa. Sensiz geçen her dakika bir asır gibi uzayıp gidiyor saatin yelkovanında. Ve yıldızlı bir gecede dönüp yüreğime düşüyor vurduğun düşler…
Yazık tek bir ‘an’ bile yaşayamadık seninle.
Oysa aşk mabedinde bir düşün koynunda Sen’li Ben’li bir masal yazabilirdik. Ve yazgımızı yaşayabilirdik o düşün koynunda asırlarca.
Doyumsuz bir tutku olurdu güne seninle başlamak
Ve
Günü soldurmak gözlerinde. Gece inerken yeryüzüne ışıldayan yüreğinde yakamozları seyretmek. Baktığımda gözlerine, kaybolmak gözlerinin içindeki vadide. Yitip gitmek zamanın bir yerinde.
Hoyrat sevilerden uzak bir düşte nefeslenmek.
Her dem seninle, senin teninde.
Hep, o düşe sarılmak ümitsizce..
Ve gece ayaz vurduğunda sessizce yüreğime.
Yorgan olup serilmeli yüreğin yüreğimin üstüne..
Sen benim, ben senin, biz gecenin koynunda sere serpe uzansak düşlere.
Ve
Yaşasak seninle,
Bir ömür yüreğimin dizginleri elinde.
Ne olur aralasan düşlerime açılan kapını
Ve unutup gelsen mazinin silik anılarını.
Hayalden gerçeğe dönüşen bu yolda
Mavi bir kelebek olsan umutlarıma.
Seninle can bulsa yeşerse düşler.
Ne olur gelsen, dolsa göğüs kafesimdeki tarifi imkansız boşluk.
Dinse sol yanımı dağlatan sızılar.
Teninin sıcağında erise bedenim
Ve
Ruhum hapsolsa yüreğinin zindanında dünya var oldukça…
Dün yoktun, bugün de yoksun ve yarın kim bilir? ?
Bir gün olsundu …
Bir gün,
İçine seni koyduğum düşüm
Bir gün olsun
Sen de beni düşün…
Bekliyorum yine senli, ıssız, gece rengi bir düşün ortasında, ama sensiz. Yüzüm umuda dönük, gözlerim kapalı. Bir yağmur başlıyor inceden, yüreğimin en dibine vuruyor damlalar. Her damlada sana birikiyor özlemlerim ince bir sızıda…
İrkiliyorum,
Ruhumun dingin kıyılarına
Mavi bir kelebek konuyor.
Yoksa,
Düşlerim gerçek mi oluyor?
Gel arala artık hayal perdemi
Uzansın yüreğin yüreğime
Bak,
Üç günlük ömrüm doluyor….
Elif EYLÜL
www.kafiye.net
ESKİ BİR EYLÜL’SÜN SEN
Eski bir Eylül’sün sen
Bütün yaşanmışlıkları
Gözbebeklerinde bıraktığım
Sarısında, hazanında gençliğimi soldurduğum
Eski bir Eylül…
Ben eski bir sevdalıyım,
Kuytularına sığındığım yalnızlığımla
Kuru bir gül dalında, hasretini koklayan…
Gözlerinin ardında taşıdığı umutla
Her sabah aynı düşe uyanan…
Her ayak sesinde,
Kapı ardında,
Yüreği avuçlarında,
Eski bir sevdalı….
Sen eski bir Eylül’sün….
Avuçlarımda bahar dallarını solduran,
Her güneşe dokunmak isteyişimde
Eteklerime, hüzün yapraklarını savuran
Ve gözlerimin menevişelerinde
Çiğ damlası gibi, düşmeye hazır duran
Eski bir Eylül…
Ben eski bir sevdalıyım hala
Zamanın takılı kaldığı
O eski Eylül’de…
Sen eski bir Eylül’sün
Gönül takvimimde hiç eskimeyen….
Elif EYLÜ
L17/09/2010
www.kafiye.net
