Kategoriler

Arşivler


Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Mehmet Fikret ÜNALAN

YAĞMUR ŞAŞAR

YAĞMUR ŞAŞAR

Yağmur yağar saçlarının üstüne,
Şaşar kalır ak pak olan rengine,
Düşmeyince insan dengi dengine,
Yağmur şaşar, rüzgar şaşar, saç şaşar.
gecenin matemine,
Güneş güler; o yıldızın haline,
Düşmeyiver bir zalimin eline,
Yıldız şaşar, güneş şaşar, baş şaşar.
geceler görünmez göze,
Bir sevda uğruna gelirsen dize,
Deniz şaşar, mehtap şaşar, yol şaşar.
gecelerin rengine,
Gözler ağlamaklı dalar engine,
Gözler şaşar,
gece şaşar, ay şaşar.sevgine,
Yürek şaşar, sözler şaşar, can şaşar.

Yıldız düşer;

Köpük köpük olur dalga denizde,
Mehtaplı

Ayın şavkı vurur birden üstüne,
Sitem eder

Söz söylenmez bir ok girer kalbine,
Yakarırsın Hak’ka kendi kendine,
İsyan zordur alıştığın

Mehmet Fikret ÜNALAN
www.kafiye.net


Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Aysel TARCAN

HaTıRı YoKMu…!

HaTıRı YoKMu…!

İmbat rüzgarları hüzün estirdi
Çevrilen yönümün hatırı yok mu..!
Sevda yağmurları yüzün astırdı
Devrilen dünümün hatırı yok mu..!

Ayak izlerimiz kumlarda kaldı
Dudak izlerimiz tenlerde kaldı
Feryat izlerimiz kimlerde kaldı
Boş kalan yanımın hatırı yok mu..!

Ala iltifatlar şakıyan dilde
Çölün sıcaklığı kavrayan elde
Sarmalayan beden bir yaban ilde
Adanan canımın hatırı yok mu..!

Dili acı söyler bedeni tatlı
Geleni hicranlı gideni tatlı
Yüreğe aşkı zerk edeni tatlı
Sevişen tenimin hatırı yok mu..!

Bir bahta bir ahta öfkemi kustum
Haykırdım göklere feryadı bastım
Hançerle saldırdın duvakla astın
Dökülen kanımın hatırı yok mu..!

Aysel Tarcan/Sevda Şairi
Kırklareli-Babaeski
www.kafiye.net


Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Aysel TARCAN

YıKıLMa DoSTuM…!

YıKıLMa DoSTuM…!

Haykırsan duyar mı doğduğun şehir
Sezilse darlığın yıkılma dostum..!
Sönse tüm yıldızlar çıldırsa nehir
Ezilse varlığın yıkılma dostum…!

Bin vaad vererek aşka başlarlar
Sebepsiz incitip her dem haşlarlar
Molozlar savrulur başı taşlarlar
Çözülse göz selin yıkılma dostum..!

Hayali sözlerin bini bir para
Dostu bulamazsın düşersen dara
Bir başka baharda derdi kim sara
Yazılsa kötü baht yıkılma dostum..!

Ne sevdalar geçti bahtından senin
Ne aşıklar indi tahtından senin
Ne zalimler öldü ahtından senin
Bozulsa mekanın yıkılma dostum…!

Ak kefen sırtında Rabb’e varılır
iğneden ipliğe hesap sorulur
Ameline göre hamur karılır
Kazılsa mezarın yıkılma dostum…!

Aysel Tarcan/ Sevda Şairi
Kırklareli-Babaeski
15 kasım 2010
www.kafiye.net


Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Mehmet Fikret ÜNALAN

GüCeNDiM….! —

GüCeNDiM….!

Fer yok gözlerimde akan yaşlardan
Toprağı kavuran çöle gücendim..!
Hal yok dizlerimde yakan taşlardan
Yaprağı savuran yele gücendim..!

Sefa dergahında hesaplar döner
Dökülen meylerle hicranlar diner
Yaşanan aşklardan ocaklar söner
Edebe ters düşen hale gücendim..!

Nazende tomurcuk güller dalında
Boyunlar bükülür zalim kolunda
Hiç gözüm olmadı dünya malında
Çınarlar deviren sele gücendim..!

Tozlu raflardaki sevdan kadarsın
Kalpten sevdiğine canın adarsın
Vaden dolduğunda ölüm tadarsın
Mezarımda açan güle gücendim..!

Aysel Sultan olup yazdım dostlarım
İlgiden şımardım azdım dostlarım
Ölmeden kabrimi kazdım dostlarım
Dost görünüp vuran ele gücendim..!

Aysel Tarcan/Sevda Şairi
Kırklareli-Babaeski
11.11.2010


Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Mehmet Fikret ÜNALAN

FIRTINA SESSİZLİĞİ

 

FIRTINA SESSİZLİĞİ

Gönüllerimiz kırık,
Bu sevdadan vazgeçmişiz artık.
Hani! Dünya bir araya gelse,
Düzelmez bu yanlışlık.
Hava berrak,
Hiç kış gününe benzemiyor,
Hiç üşümüyorum.
Biliyor musun?

Birazdan fırtına patlamaz umarım,
Patlamasın ne olur,
Bu günlerde çok alınganım,
Alev alev yanıyor yüreğim,
Senden uzak, seninleyim.
Kırılganım.

Biliyorum;
Sen de kırılgansın ben gibi,
Beraber işledik bu suçu,
Beraber kırdık birbirimizi.
Birlikte yok ettik sevgimizi,
Ne sen benden davacı ol,
Ne de ben senden davacıyım.
Ben acılara razıyım,
Çünkü birlikteykende acı çektirdin bana,
İnan sitem değil bu sana.
Kim bilir?
Belki de yaşanması gerekiyordu,
Yaşadık.
Ve bitti..

Şimdi desem ki; affet beni,
Şimdi desem ki; dön gel bana,
Düşünüyorum; Ne yaptım ki sana?
Neden af dileyeceğim?

Şimdi desen ki; affettim seni,
Şimdi desen ki; döneceğim sana,
Düşünüyorum; Neyi affettinki?
Ne yaptım sana?
Neyi affedeceksin?
Anlatsana.

Farkında mısın?
Hava soğumaya başladı,
Üşüyorum.
Sen de üşüyor musun?
Bitsin artık bu fırtına sessizliği,
Patlayacaksa patlasın artık fırtına,
Yağacaksa yağsın yağmurlar.
Kırılgan kalpler adına.

En iyisi ne ben af dileyeyim,
Ne de sen affet.
Ne fırtına kopsun bir daha,
Ne de yağmurlar yağsın,
Kırılgan kalpler adına.
Başa geldi bir defa bu ayrılık,
Dünya bir araya gelse düzelmez bu yanlışlık.
Kim bilir? Belki de yaşanması gerekiyordu,
Yaşandı,
Ve bitti.

Mehmet Fikret ÜNALAN
www.kafiye.net

Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Mehmet Fikret ÜNALAN

BİR YILDIZ KAYDI

BİR YILDIZ KAYDI

Dilimde bir şarkı var,
Yüreğimde hüzün;
Duyuyor musun? Birtanem
“Unutturamaz seni hiç bir şey, unutulsamda ben”
Senden sonra tek şarkım, tek namem.
Kül olmuşum yana yana,
Kavrulmuş gözüm.
Git, gidebilirsen,
Götür güneşi götürebilirsen,
Bana karanlıkları bırak,
Bir mekanım olsun, gözlerden ırak.
Doya doya yaşamak istiyorum senziliği,
İsyan etmek istiyorum, ağlayarak.
Şarkıdan arta kalan,
Bana hüzün,
Bana hüsran,
Bana isyan.

Üşümek istiyorum, üşümek,
Alabildiğine.
Üşümeye mahkum bu mahzun yürek.
Koy beni sensizlikle,
Mahkum et karanlık gök kubbeye,
Kucaklasın beni gece,
Kucaklasın yıldızlar,
Kucaklasın yeni doğan ay.
Sense güneşe gizlen,
Aydınlık olsun yüreğin,
Say mehtaplı gecelerde yıldızları say.
Bir dilek tut ikimiz için;
Sen mutlu ol yine,
Beni düşünme.
Bak bir yıldız kaydı,
Gördün mü?
O yıldız benim yıldızım olsun,
Seninse dünyana yıldızlar dolsun.
Git, gidebilirsen,
Götür güneşi götürebilirsen.
Sen mutlu ol yeterki,
Razıyım ben.

Mehmet Fikret ÜNALAN
www.kafiye.net

Tarih 29 Oca 2011 Kategori: Mehmet Fikret ÜNALAN

YAĞMUR ŞAŞAR

YAĞMUR ŞAŞAR

Yağmur yağar saçlarının üstüne,
Şaşar kalır ak pak olan rengine,
Düşmeyince insan dengi dengine,
Yağmur şaşar, rüzgar şaşar, saç şaşar.

Yıldız düşer; gecenin matemine,
Güneş güler; o yıldızın haline,
Düşmeyiver bir zalimin eline,
Yıldız şaşar, güneş şaşar, baş şaşar.

Köpük köpük olur dalga denizde,
Mehtaplı geceler görünmez göze,
Bir sevda uğruna gelirsen dize,
Deniz şaşar, mehtap şaşar, yol şaşar.

Ayın şavkı vurur birden üstüne,
Sitem eder gecelerin rengine,
Gözler ağlamaklı dalar engine,
Gözler şaşar, gece şaşar, ay şaşar.

Söz söylenmez bir ok girer kalbine,
Yakarırsın Hak’ka kendi kendine,
İsyan zordur alıştığın sevgine,
Yürek şaşar, sözler şaşar, can şaşar.

Mehmet Fikret ÜNALAN
www.kafiye.net


Tarih 28 Oca 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

İçtim!!!

İçtim!!!

Aşkını, doyumsuz susuzluğumu yenmek için içtim!
Sevdanı, acımasız sevdasızlığımı yok etmek için içtim!
Duygularının esiri oldum, sonsuz duyguların için içtim,
Sevdam sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Gözlerinde sevdanın pırıltısını hiç göstermedin!
Kalbinde aşkın çırpınışlarını hiç dinletmedin!
Sesinin “ Aşkım” deyişindeki hızını hissettirmedin!
Sevdam  sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Kahrolası ellerim, bir gül demeti ellerine veremedi,
Kahrolası dudaklarım, aşkı titrercesine söyleyemedi,
Kahrolası gözlerim, gün yüzüyle hiç seni göremedi,
Sevdam, sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Gökyüzünde yıldızım diyerek her gece izledim seni,
Güneşim olacaksın diyerek uyumadım, bekledim seni,
Gül yüzüme rüzgâr olup sürtünmeni düşledim seni,
Sevdam  sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Yollarındaki dikenleri ellerimle toplamaya çalıştım,
Yollarındaki engelleri aşkımın hârı ile yakmıştım,
Yollarındaki azgın suları senin için uslandırmıştım,
Sevdam  sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Bir tek sana, bir sevdana, bir de varlığına kandım!
Biriciksin, bir tanemsin diyen duygularına inandım!
Başkası yok, sevdam sonsuza deyişine aldandım!
Sevdam sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

Der Hüseyin; sevda, aşk, mutluluk yalan!
Kahırlar, acılar, aldatılmalar sana, hadi oyalan!
Aşk senin neyine, mutluluklar hep inan yalan!
Sevdam sonsuza, yolculuğa çıktı tek başına şimdi.

İzmir / 24.05.2010
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 28 Oca 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Hep Ben

Hep Ben

Gül bahçelerinde güzellerin figanı yok artık,
Bülbül şimdi gül bahçesine girmez oldu artık,
Sevda çiçeği solmuş, sulayan sevdalı yok artık,
Mecnun misali Leyla’sını yıllardır arayan hep BEN

Fırtınalar yok eskisi gibi aşkların ucunda şimdi,
Şİmşekler, yıldırımlar aşk kolkola gitmiyor belli,
Bülbül güle zar eylemiyor, sohbeti yok belli,
Mecnun misali Leyla’sını yıllardır arayan hep BEN

Gökyüzünde yıldızlar  sevdaya yol göstermez oldu,
Ay şavkı yok, sevdalı küser durur, gülmez oldu
Kehkeşanlar kayboldu, aşk boynun büktü, gülmez oldu
Mecnun misali Leyla’sını yıllardır arayan hep BEN 

Güneşin yakıcılığında siper olursun bana sen güzel,
Kışın dondurucu soğuğunda ısıtırsın beni sen güzel,
Aşkların güzeline gönülden bağlamışsın beni sen güzel,
Mecnun misali Leyla’sını yıllardır arayan hep BEN

Gül bülbülü aradı lalezar bahçelerinde yıllardır,
Sevda kul oldu gülüne kavuşmak için yıllardır,
Aşk bahçesinde nazende dolaşırsın yıllardır,
Mecnun misali Leyla’sını yıllardır arayan hep BEN

İzmir /30.07.2010
HüseyinDURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 28 Oca 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

KAYBETTİM

KAYBETTİM

Açtığım sayfa bomboştu
Cebimden kalem de yok olmuş nedense
Gecenin karanlığında şimdi
Odama sessizlik hakim

Eyvah!
Duygularımı kaybettiğim gecenin karanlığında
Sevgiyi sordum ona bir an;
Sen onu mu arıyorsun hala diye cevap verdi.
Mutluluğu sordum ona;
Kayıp aranıyor, bilmiyor musun dedi.
Güzelliği sordum ona;
Çirkinler senin için en ideal kişiler dedi.
Duyguyu sordum ona;
En güzel duygu bu dünyada acımasızlıktır dedi.
Korkuyu sordum ona;
Biraz bekle, acelen ne, öğrenirsin dedi.
Aşkı sordum ona;
İhanetin baş harfi, aldatmanın temel ilkesi dedi.
Dürüstlüğü sordum ona;
Bu semtte senin saydıkların bulunmaz dedi.

Kızdı gecenin sessizliği bana
Sanki birden boğazım sıkılmaya başladı
Nefes almakta zorlanıyordum,
Bana bir şeyler oluyordu.
Gözlerimi kapatıyorum
Gecenin karanlığında.
Etrafım sarıldı birden, hissediyorum
Koltuğa kelepçelenmiştim sanki,
Kalkmak istedim oturduğum yerden,
Kalkamadım, çünkü dermansızdım
Bir daha, bir daha zorladım kendimi

Eyvah,
Bulunduğum yerde yalnızdım artık
Kalkamadım dostlarım,
Kalkamıyordum,
Dermanım gitmişti
Çünkü yalnızdım orada
Yalnızdım dostlar,
Yapa yalnızdım…

                     Davutlar / 01.09.2006
                     Hüseyin DURMUŞ
                     www.kafiye.net