Kategoriler

Arşivler


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Doç Dr. Zerda ONURLU

YÜREĞİN SENİN

YÜREĞİN SENİN
Yüreğin bir dag senin
Mavilerin en güzelini
Aydınlatan karlarcasına
Dingin ve doruklarda
Ve sesizligi soluyan
 
Masmavi bir gölün sularında
Bir sandal kadar yalnız
Ve mutlu
Ve uzaktaki
Issız bir köy kadar unutulmus
 
Cözümsüz günlerin gözlerindesin
Bu sessizlik delice ağlatabilir seni
Yüreğinde yırtılan bir hüznün kasırgası
En sonsuz özleyişlere karışabilir
 
Durmadan yaşanan o baharlarda
Çılgınca sevdaların şarkılandığı
Tenleri ürperten bambaşka bir tat
Ve dolu dizgin bir titreşim
Sonra yepyeni duygularla örülü
Bir korkunç alaboradır  sevdan
 
Yüregin bir dağ
Gözlerin bir göl senin 
 
 
27.08.2008
ISTANBUL 
Doc.Dr.  Zerda Onurlu
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Yağmur TOPRAK

Sensiz sessiz kaldım

Sensiz sessiz kaldım

Hüzünlerdeyim
Yine sensizliğimle baş başa…
Gecemde, gündüzümde
Aklımda hayallerim…
Kırık dökük,
Paramparça,
Beni bıraktığın hallerdeyim…

Sen gittin ya,
Güneş doğmaz oldu gönül bahçeme…
Açmaz oldu güllerim,
Bahar gelmez oldu sana ait  yürekte… 

Gel aşkım! Gel!
Beni dalımda koklamak istersen
Her zaman ki bahçemdeyim
Gidemedim, gidemem başka ellere… 

Gel aşkım! Gel!
Muhtacım sesine, nefesine
Aşk ile bakan ay yüzüne
Aşkım, seni seviyorum deyişine… 

Gel aşkım! Gel!
Bükme dalımı, kurutma çiçeğini,
Toprak gibi ihtiyacım var suyuna
Yağmur ol gel aşk-ı baharınla
Ellerimde ellerin,
Gözlerimde gözlerin,
Her gün güneş doğar yarınıma…

Gel aşkım! Gel…
Muhtacım yağmurun olmaya…

Yağmur TOPRAK
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Mine POLAT

Tek Adres Ölüm

Tek Adres Ölüm

Doğum, yaşam ve ölüm… Asırlardır süre gelen ve bundan sonraki nesillerde de devam edecek olan tek gerçek. Ölüm ise kaçınılmaz son gibi gözüken başlangıç.

Yazıldığı üzere yaşarız her şeyi. Kimilerimiz güler kimilerimiz ağlar. Ya zengin yaşarız ya da fakir. Bu durum kimi zaman değişir; olmadık zamanda olmadık yerde en olmadık kişi haline gelebiliriz. Dedim ya, yazılanı görür ve yazılana göre hareket ederiz. Yaşamlarımız, hayat kısıtlamalarımız ve belki de amaçlarımız farklı olabilir yalnız sonumuz bir. Aynı yeri göreceğiz en sonunda ve oraya gidip bir başlangıca adım atacağız. Kim olduğun, neye göre yaşadığın ve hayatta ne yaptığın bir bir sorgulanırken, sen sona bir adım attığının farkında olacaksın ve ölümden kaçamadığını, her nereye gitsen de senin alın yazında bulunduğunu göreceksin.

Ölüm, yaşamın sonsuz kısmı… Sonumuz ölüm, yaşamımız ölüm ve varımız da ölüm… Önümüze çıkan tüm yolların kesiştiği yer; ölüm… Ne kaçmak mümkün ne de kovalamak… Er geç buluşacağımız tek adres; ölüm.

MİNE POLAT
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Köhnemiş İzmir’e

Köhnemiş İzmir’e

Rüzgar hırçın, bulutlar alabildiğine kızgın!
İzmir sokakları şimdi yaşama olmuş kırgın,
İnsanlar sokakta bir bine olmuş dargın,
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

Yalnızların şehri derler köhnemiş İzmir’e
Sevdalılar birlikte olamaz, dargındır yine,
Gökyüzündeki bulutlar ayırmak istercesine!
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

İnsan selinde hüzün var sokaklarda akarken,
Yüzler gergin, bulutlara küskün giderken!
Umutlar tanıdık bir dostu sokakta ararken,
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

Tahta masalar sokakta olmuş bir hoş!
Sandalyelerde oturanlar inanın bir hoş,
Mutluluk için sıraya geçmişler, bir hoş
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

İzmir’in; suyuna, kızına, havasına inat!
Yaşama tutunmak isteyeni tutmuş bir inat!
Umutlar kalamaz başka güne olur inat,
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

Biraz gülücük, biraz umut, şimdi olmasın mı?
Sevda özlemi çeken umutlar, inanmamalı mI?
Gül yüzleri gülücükler umutlandırmasın mı?
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

Gökyüzü kızıla döndü artık yavaş yavaş,
Haydi kalkalım artık, yol alalım arkadaş!
Sevda çiçeğinin kokusu sana olsun yoldaş!
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

Hüseyin der garip yaşamda yalnız olmayın!
Sevda yükünü yaşamda yalnız bırakmayın!
Gülleri gülücüklere biraz olsun bırakın!
Akşam güneşi batar ufukta aheste şimdi.

İzmir / 27.11.2010
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Vehbiye Öztürkatalay YERSEL

Beşikten mezara kadar ilim gerekli,

Beşikten mezara kadar ilim gerekli,

Beşikten mezara kadar ilim gerekli,
Zamanı boş geçirme devamlı oku,
Okursan değmez sana şeytanın oku
Uyarsan gafillere saptırırlar seni
Şeytan uyutur düğümler enseni,
Senin yolun belli kitabın belli,
Durmadan oku kitabını,bul teselli
Her kelamı anlatır bir çok gerçeği
Okursan anlarsın,şeytanla,meleği,

21Ocak 2001
Vehbiye yersel
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Vehbiye Öztürkatalay YERSEL

Ana Oğuldan Beter

Ana Oğuldan Beter

Kent kartımı yüklemek için girdim dükkana,
5 ytl.uzattım bankonun arkasındaki bayana,
Dolum yaptı,ama ben tutamadım kendimi,

Oğlunun bana yaptığını anlattım ona…
Ana oğlundan betermiş, hak verdi oğluna.
Saygı,terbiye kalmamış,konuşmak boşuna.

Sonra pişmanlık duydum,keşke konuşmasaydım.
Herkes bencil olmuş,aldıran yok kırılana.
Susmaktır en iyisi,hak araman boşuna.

3.11.2010
Vehbiye Yersel.
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Vehbiye Öztürkatalay YERSEL

Postacımız

Postacımız

Birgün yürüyüşten eve dönerken,posta kutularının bulunduğu odada dinleneyim dedim.o sırada postacı geldi. Posta arabasındaki kolileri taşıdı, merhaba dedi. ve işine devam etti kolileri ayırırken işine odaklanmıştı. kendini o kadar işe vermişti ki, onunla konuşmamaya gayret ettim. İşini çabuk bitirmeye çalışıyordu, dişarda arabada arkadaşı 0nu bekliyordu. Ayırdıklarını PTT kutularına koyuyordu,yanına yaklaştım,bana bakmadı bile, fotoğrafınızı çekebilir miyim? Dedim. okey diye cevap verdi.Ben hayran oldum, takdir ettim. Bu kriz varken, herkes işini kaybetmekten korkuyor sandım. Halbuki işin gerçeği üstlendikleri işi tam yapmalarıdir.

Onun fotoğraflarını çekerken,işini yapıyordu. Bugün getirdiği koliler,posta çok fazlaydı, Kızıma gelen mektupları alayım eve çıkayım diyerek,biraz daha oturdum,onu seyre daldım. Senet, mektup, reklam v.s kutulara koyuyordu.

Burada emeklilik yaşı erkeklerde 67, bayanlarda 65.. herhalde 60 kusur yaşlarındaydı.ama görüldüğü üzere dinçti. Burada insanlar çok iyi besleniyor,ayrıca spor yapıyorlar.herkes koşuyor. Dinlene dinlene yürüyeni görmedim.herkes ritmik adımlarla yürüyor.veya koşuyor.

25.06.2009 Mountain View.California usa

 
Vehbiye Yersel
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Vehbiye Öztürkatalay YERSEL

Al Kanımla Sulanmış

Al Kanımla Sulanmış

Vatan,bayrak uğruna ölen binlerce yiğit,
Candan bağlı vatana kahraman oğlu şehit
Dünya durdukça hep dalgalanacak al bayrak
Al kanımla sulanmış kutsal olan bu toprak
Bağımsızlık nişanım şanlı bayraktır bayrak…

Rengini kandan almış,ay yıldızı semadan,
Uğruna çarpışıldı bıkmadan,usanmadan
Dünya durdukça hep dalgalanacak al bayrak.
Al kanımla sulanmış kutsal olan bu toprak
Bağımsızlık nişanım şanlı bayraktır bayrak…

29.09 2010
vehbiye yersel
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Vehbiye Öztürkatalay YERSEL

Dilenci

Dilenci

Eli ayağı çalışan bir bayan,
Hastanede dileniyor alenen,
Onu bu işe zorlayan neden,
Yokluk mu tembellik mi bilinmez.

Al eline bir meşgale bir iş
El açma kimseye kendin çalış
Karnını doyurmaz bu davranış
Gerçekten muhtaç mıdır bilinmez

Dilenmek yüz ister herkes yapamaz,
Alışanlar kolay kolay terk etmez,
Tembellik, asalaklık iflah etmez
Yokluk mu tembellik mi bilinmez.

30.09.2010
Vehbiye Yersel
www.kafiye.net


Tarih 23 Oca 2011 Kategori: Elif EYLÜL

Sensiz

Sensiz

Bir tıkırtı bile yeter yüreğimi titretmeye
Seni arar gözlerim
Her kapı aralığında,
Avuntu cümleler yetmez
Yüreğimi susturmaya

Kurşuni bir hüzün deler yüreğimi yokluğunda
Beyazdan karaya döner
Sensiz kurulan düşler.
Ve, bir martı çığlığında, sonsuzluğa uğurlanır
Yaşanamayan hayaller

Yüreğim hala,
O veda cümlesine titrer
Gidişin düşer zamansız geceme
Deli bir hasret esir alır yüreğimi
Ne yöne baksam,
Yokluğun çarpar yüreğimin kıyılarına

Ve hüzün,
Yanı başımdadır yokluğunda
Elleri avuçlarımda …

-Elif EYLÜL
www.kafiye.net