Kategoriler

Arşivler


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Bereketim Olur musun?

Bereketim Olur musun?

Yıllar ne çabukta geçmiş diyemedim;
Anlaşılmayan yıllar mutluluklarla doludur çünkü!
Günler ne de çabuk geçmiş diyemedim;
Geçen günlerin mutlulukları insanı yüceltir!

Ama yıllar sonra gönül gözüyle bir güzel gördüm;
Melekler onunla yarışıyordu insanlık yarışında!
Yıllar sonra karşıma çıkan esmer bir güzel gördüm;
Bütün mankenler onunla yarışsa o en yücelerdedir!

Huzuru buldum inanın onun benliğinde ben,
Yılların özlemlerini yaşıyorum inanın şimdi ben,
Sevmenin anlamını, aşkın yüceliğini gördüm ben,
Güzelliklerin anlamını duyuyorum onun yüceliğinde ben!

Hani özleminiz vardır yaşam içerisinde sevgi sözlerine,
Hani bir sıcak gülümsemeye ihtiyacınız vardır yıllardır,
Hani sizi desteklemesi gereken bir sese ihtiyacınız vardır,
Ve beklediğim güzelim çıktı karşıma o benim Esmerim!

Toprak berekete muhtaçtır yağmurun kendisini doyurmasına,
Buğdaylar, çiçekler, meyveler bereketi bekler toprakta,
Bir yağmur başlar sabahın erken saatinde ve canlılar sevinir,
Biricik aşkım, benim yaşamıma bereket olur musun Esmerim!

Akbük / 30.01.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

DENİZ KÜSMÜŞTÜ

DENİZ KÜSMÜŞTÜ

Küçücük bir koy ve masmavi bir deniz;
Sakin bir kadın gibi karşımda,
Bazen hırçın bir kadın oluverir,
Bir bakmışsınız hüzünlü bir eda içerisinde durur,
Gözyaşlarını andıran bir hırçınlık sarıverir bazen,
Onun gözyaşı köpüren dalgalarıdır artık,
Bazen sizi içine alacakmış gibi seslenir size,
İnanın içerisinde kaybolacak gibi olursunuz denizin.
Sizi de korkutur bazen bu gözyaşları ve hüzün.
Ama bu onun için en mutsuz andır,
Ve deniz küsüverir bir anda.

Deniz küsüverir dedim sizlere;
Deniz küsmüştü bir anda bu sabah burada.
Ben çok korkmuştum bu küsmeye ve kahroldum.
İyice yaklaştım denize seslenerek!
Nedir seni yaşama küstüren?
Ben insanların ekmek teknesiyim,
Ben bütün insanların hem duasını hem lanetini alırım;
Çünkü fırtınada lanetler beni bulur,
Sakin bir günde bütün şükürleri çalışmalarına verirler,
Yazın sıcağında bile sakin olmayınca
Bana selam bile vermezler.
Beni sadece eğlencelerinde hatırlarlar
Ve sadece mutlu olmak için bana yaklaşırlar.
Ve daha mı istersin?….
Bir anda sustu…

Ve deniz küsmüştü bir anda;
Yaşam bitmiş gibi oluverdi.
O güzel kokuları sürünen güzeller gibi
Hafiften oluşan dalgaları görmenizi isterim,
Güzel bir kadının gamzelerini andıran dalgaları.
Ve üzerinde hafiften oluşan beyaz köpükleri ise
Asaletin bir nişanı gibi ben buyum diyordu deniz
Ve deniz sakinliği ile size mutluluğu verir,
Yağmurla kucaklaşması bile bir başkadır,
Yıllarca gurbette hasret olan
İki sevgilinin bir birlerine sarılması,
Bir birleri ile hasretle kucaklaşırlar.

Yine yaranamaz insanlara deniz.
Yine nefretlerle ve lanetlerle
Karşılaşır çoğu zaman orada
Ne gamzesi güzelliğini kurtarır
Ne verdiği nimetler onu dillendirir
Hasret içerisinde bir sonraki güne
Büyük bir özlem ile gitse de
Bir tek kusuru vardır güzelliğinin,
Çoğu zaman yerinde duramayışı,
İnsanlarla kucaklaşmak,
Dostluğu doyasıya yaşamak
Bütün içtenliği ile bütün benliği ile
İnsanlarla tatlı dille sohbet etmek
Ve ne yazık ki denizi anlayan olmadı
İnsanların duyarsızlığına, acımasızlığına
İnsanların kalleşliğine, şükretmeyişine
Ve insanların denize acımasızlığına
Kızamasa da gözyaşları içerisinde
Sessizce protesto edercesine
Ansızın ve hiç gülmemecesine
Deniz susmuştu, deniz küsmüştü tüm yaşama….

Akbük / 05.02.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

HİZMETİNE

Hizmetine

Esmer güzeli biricik aşkım;
Dünyanın bütün çiçeklerini derlesem,
Denizlerin beyaz gamzelerini alıp yanına gelsem,
Gökyüzünün maviliğini sana elbise diye giydirsem,
Ormanın yeşilliğini murat olarak boynuna dolasam,
Melekleri çağırıp hizmetine sunsam,
Ruhumun derinliklerinde seni gizlesem,
Göz pımarlarım sadece sana su verse,
Irmakların çağlamasını akıtırken
Bir su gibi akıp yanına gelsem,
Senin yolunda yıldızları avucunda toplasam,
Bir mucize gerçekleşsse gül dudaklarında,
Büyük bir bağlıkla karşına gelsem,
Senin hizmetine alır mısın beni?

Senin yokluğundur kalbimdeki hicran ateşi,
Senden uzaklığımdır sesimin bu kadar kısık gelmesi,
Aşk ateşidir beni dermansız bırakan,
Gönül gözümün hapsinde varlığını kovalayan,
Tüm özlemlerimle sana aşkımı seslenirken,
Bülbülün figanını sustursam senin özleminle,
Martıların kanat çırpışlarını beraber seyretsek bu yerde,
Seni bütün benliğinle içime alıp sarsam seni,
Bahçemde kokan çiçeklerin kokusunu bastıran
Gül kokusu sevdamı doyasıya içime çeksem,
İnan hasretine doymam esmer güzelim,
Bütün bu olaylardan sonra karşına gelsem,
Senin hizmetine alır mısın beni?

Akbük / 10.02.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

RENGİNDE

RENGİNDE

Doğan güneşin renginde
Aradım dudak izini.
Batan hilalin renginde
Aradım dudak izini.

Saçının ipekliğidir
Yaralayan kirpiğindir.
Tebessüm geleceğimdir
Aradım dudak izini.

Bakışının saflığında
Bulutun karanlığında
Şimşeğin kızgınlığında
Aradım dudak izini.

Aklımı kaybettirendir
Beni yakan o gamzendir
Dudağındaki busendir
Aradım dudak izini.

Saçların bir yorgan olsa,
Bağrın bana mekan olsa,
Gökte ay durağan olsa,
Aradım dudak izini.

Davutlar /12.10.2005
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Tut Ellerimi

Tut Ellerimi

Tut ellerimi şimdi esmer güzelim,
Tut ellerimi ta yürekten sar beni.
Tut ellerimi şimdi esmer güzelim,
Tut ellerimi sar gönül gözünle beni.

Bir sevda başladı telin ucunda,
Duygular vardır ya duyarsın orada,
Kalbinin sesini dinlersin ufkunda,
Tut ellerimi gittiğin yere götür beni.

Bir özgürlük şarkısını bana söyler misin?
Bir aşk masalını fısıltı ile kulağıma söyler misin?
Bir kalp gözüyle sevmeyi bana söyler misin?
Tut ellerimi tut, ısıt, sakın üşütme beni!

Hani ılık bir rüzgar içini ürpertir ta derinden,
Nergisin, sümbülün kokusu sarar ta derinden,
Buruk bir acı hissedersin sızlar ta derinden,
Tut ellerimi tut, kokun sarsın şimdi beni.

Gözyaşım sessizliğin çığlığını sana haykırır,
Titrer ellerim, titrer bedenim, sana haykırır,
Uzaklığın yalnız odamda beni sana haykırır,
Tut ellerimi, tut esmerim, cennette şimdi beni.

Akbük / 03.03.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

Yağmur Taneleri

Yağmur Taneleri

Seni düşündüm
Yağmur tanelerinin her yere inişinde
Senin gülücüklerini,
Kahkahalarını hatırladım
Yağmur tanelerinin
Her yere düşüşündeki çıkardıkları seste
Nefesinin sıcaklığını
Hissettim yüzümde yağmurun esintisinde
Gök yüzündeki bulutlar
Gülümsüyordu senin sözlerinde
Yüzümü okşayarak inen yağmur taneleri
Senin dudak izlerini silmek istiyordu
Öptüğün o geceki sıcak tebessümlerini
Yoldaki insanlar bana gülüyordu,
Yağmur altında ıslanan bir ahmaktım,
Koşsana amca sesleri ile haykıran öğrenciler,
Seni düşünmemi engelleyemedi
Ve hızlanan yağmur taneleri altında,
Seni düşünerek giderken sessizce,
Senin gülücüklerin,
Senin kahkahan çınlıyordu kulaklarımda,
Senin öpücüklerin ısıtıyordu yanaklarımı,
Ve sen yolda benimle yürürken sevgilim,
Yağmur taneleri selama durdu karşımızda,
Gönül gözüyle gören aşıklar sizler misiniz dediler?
Mutluluk dilediler ikimize de semadan melekler,
Ben eve ilk defa yalnız değil seninle girdim,
Sen benim bir tanem, esmer güzelimsin.

Akbük / 14.03.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

BUGÜN

BUGÜN
Bugün gökyüzü yarılmadıysa;
Bugün bu kalp sensizliğe dayanamayıp durmadıysa,
Güneş kavurup eritip yokluğa göndermediyse;
Bilki seni çok sevdiği için yaşıyor bu kalp.

Rüzgar senin kokunu bana getirmeseydi,
Yıldızlar akşamın karanlığında yol göstermeseydi;
Denizden esen meltem seninle birlikte
Bana ilaç gelmeseydi,
Bu kalp sensiz olarak yeni yolculuğuna çıkardı şimdi.

Sevda yükünü çekmek çok zordur,
Aşkın hamallığı zahmet ister inan,
Gönül gözü sabır taşına benzer parçalanmaz,
Bu kalp yorgun düşmeden,
Sevdasına kavuşmanın mutluluğunu
Esmer güzeline bağlılığının bedelini,
İhanetsiz, sadaketli, gerçekten seveni
Aşkım diyerek Allaha kavuşmadan
Bu kalp durmayacak
Buna inan Kürt kızı biricik aşkım.

Akbük / 27.04.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

NASIL ANLATABİLİRİM Kİ?

NASIL ANLATABİLİRİM Kİ?
Geceler karanlık,
Gündüzler zindan olmuş bana
Ellerim bomboş,
Odam çok soğuk,
Duvarlar gamdan yıkılmış üstüme
Göz pınarlarım kurumuş,
Benim yerime gökyüzü ağlıyor şimdi
Benim sesim çıkmıyor,
Yıldırımlar anlatıyor derdimi semaya,
Sıkışan şu kalbimin ızdırabını,
Dindiremiyorum annem.

Yalnızım burada,
Yapayalnız,
Dizlerimin dermanı gitmiş,
Gözlerimin feri siliniyor,
Vücudum yavaş yavaş yığılıyor koltuğa,
Telefonlarım artık çalmıyor mutluluğa,
Hüzün sardı her yanımı,
Kara kedi geçti kapımdan,
Mutluluğu kıskandı benden,
Sevdim,
Seviyorum,
Aşkım,
Bir tanem,
Helalim derken sık sık,
Şimdi onu da duyamaz oldum bir anda
Yalnızım annem burada yalnızım….

Feleğin suçu yok,
Dünyanın günahı olamaz,
Kahırlar bana gelir,
Hüzün peşimde sıraya girmiş,
Kötülükler perçin olmuş yoluma,
Mutluluk ışığı yıldız olmuş,
Şimdi gökyüzünde
Beni seyredip durur orada,
Sevginin sızısı yırtar enginleri,
Aşkın acısı dayanılmaz olmuş,
Bütün nazarlar başucumda lanet okur,
Sevgim içine hapsolmuş şimdi,
Kimse yok yanımda, kimse tutmuyor ellerimi annem.

Garip geldim, garip gidiyorum
Bu dünya bana haram
Bu dünya bana kahır,
Bu dünyanın adaleti bana yetişmedi
Ömrümce haksızlıklara göğüs gördüm,
İnandım, Sevdim,
Gerçekten sevdim,
Bekliyorum ,
Ömrümün sonuna dek bekleyeceğim,
Kurşun yaraları bağrımı deldi,
Beni sonsuzluğa yolladı,
Bir tek selam olsun istedim,
İnan o da gelmiyor
Bitiyorum annem,
Eriyorum,
Gidiyorum elden,
Bana mutluluğu çok gördüler,
Sana kızamam anam,
Kardeşlerime kızamam,
Kızamam anam, yalnızım , duan yeter anam.

Kızlarım yok artık,
Ne bir bayram, ne bir mutlulukta
Kederde ve kahırda,
Onlarda yok artık, onlarda gittiler
Tek suçum fakirlik,
Tek suçum paramın olmayışı,
Tek suçum onları çok sevmek,
Tek suçum onlar için gece gündüz çalışmak,
Tek suçum doğruluktan ayrılmamak,
Allah’ın abdalı olmak
Söylenen her şeye inanmak,
Çok çabuk kandırılmak,
Olduğum gibi görünmek,
Herkesi de kendim gibi görmek
Ve
En büyük suçum,
Hayır diyemeyen bir baba olmak,
Eriyorum annem, elden kayıyorum yavaş yavaş

Bir tek güvendiğim;
Esmer güzelim var anam,
Verdiği onur sözü var anam,
Verdiği sadakat sözü var anam,
Benim ona,
Onun da bana sözü var,
İnancım var ona,
Güveniyorum ona,
Benden uzaklarda da olsa,
Selamlaşamasak da,
Konuşamasak da,
Görüşemesek de onunla,
O benim meleğim,
O benim gönül gözü ile sevdiğim biricik aşkım,
Benim vebalim,
Kara sevdam,
Helalim diyen esmer güzelim var anam,
Bitiyorum anam,
Eriyorum sevgili Rojinim,
İnanın Sizleri çok seviyorum,
Sizlere kavuşamazsam eğer bir gün,
Sizlerle buluşamazsam eğer bir gün,
Bu saf,
Bu abdal kula
Hakkınızı helal eder misiniz?

Akbük / 21.05.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

İLK DEFA

İLK DEFA

İlk defa yer yüzüne selam verdiğin gündü
Yaşama adımı attığın o sabahı
İlk defa ağlatıldığın o zamanda
Kulaklar çınladı inan senin sesinle odada
İlk oluşundan dolayı çok özeldin sen

Doğumun bir bereket oldu yuvaya
O gün seni bağrına bastı büyük aşk ile ailen
Gün boyu seninle beraber olurken hastane odasında
Doğumun müjdelendi tüm dünyaya meleklerle
Uzayda yankılandı ismin mutluluk simgesi olarak
Nazlı nazlı o bakışların ışık saçtı o an odaya

Gözlerin güvenliğin bir simgesi olmuştu
Ümit olmuştun yuvanda aylar boyu
Neşen ile yuvan mutluluklara boğuldu
En güzel yanın; masum, suçsuz ve günahsızdın sen
Yolun doğruluk yolu, mutluluk yolu, barış yolu olsun

Pak alnından saflığın ışığı yayılır
Akşamın karanlığı senin ile şimdi aydınlanır
Şimşekler, yıldırımlar senin yanında durulur
Adalet, insanlık, onur, şefkat senin simgen olmuştur
Mutluluklar sana sevgili Paşamız, mutluluklar sana.

Akbük / 31.05.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net


Tarih 2 Şub 2011 Kategori: Hüseyin DURMUŞ

AKAN IŞIKLAR

AKAN IŞIKLAR
Günü seninle beraber yakalamak,
Akan ışıkların selinde yok olmak,
Sevdanın coşkusunda sonsuza uçmak,
Esmerim, bir titreşim diriltmez mi duyguları?

Gecenin ilerleyen bu saatinde sen!
Bensiz orada, ben sensiz gece biter mi?
Yolun akışı su misali gecede sen!
Unutulur duygu mu aşkın, sevgilim hiç biter mi?

Eklik (Ayvalık) 2.08.2007
Hüseyin DURMUŞ
www.kafiye.net