şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
MUTLUMUSUN ŞİMDİ?
Çok ağladım, çok üzüldüm,
Yıllarca sevgine yüreğimi,
Rehin bıraktım.
Sevmiştim seni,
Yalansız dolansız,
Seni, sen olduğun için,
Karşılıksız menfaatsiz.
Bir çocuk aşkı gibiydi,
Sana olan aşkım.
Amma artık hepsi bitti,
Sen bunu hak etmedin ,
Benim hiç değerimi bilmedin,
Dediklerimi hiçe sayıp,
Beni kendinden,
Buz gibi soğuttun
Oldu mu şimdi ?
Mutlu musun?
Ama unutma ki,
Bende sen yoksun…
Zülfıye Dönmez
www.kafiye.net
BAŞIMDA VÜSALIN DEMİ KALIBDI,
TOPRAKDA YAĞIŞIN NEMİ KALIBDI,
HELE BİÇİLMEMİŞ ZEMİ KALIBDI,
DE NİYE GELMEDİN, NİYE GELMEDİN ?
BİR YOL BAŞLAMIŞDIM, KALDI YARIDA,
BAHTIM BAHT DEYİL Kİ, SENİ YARDA .
EYDİ BU ZAMANE DÜZ İLQARI DA
DE NİYE GELMEDİN, NİYE GELMEDİN ?
DAŞI, HİCRANINI DAĞLARA DAŞI,
SONUNDA DİL AÇAR DAĞLARIN DAŞI.
BENİM DERTLERİMİN VAR İKİ BAŞI,
DE NİYE GELMEDİN, NİYE GELMEDİN ?
KOPDU TUFANLARIM, COŞDU DENİZİM,
GÖZ YAŞIMA DÖNÜB DAŞDI DENİZİM,
SAN Kİ, BİR KANADLI KİŞDU DENİZİM,
DE NİYE GELMEDİN, NİYE GELMEDİN ?
NELERİN, MELERİN VAR MIŞ DÜNYA,
YAŞLANIB DAĞLARIN KARIMIŞ, DÜNYA !
ÖLÜMDEN O YANA BİR KARIŞ DÜNYA,
DE NİYE GELMEDİN, NİYE GELMEDİN ?
__M__YEGANE__SERCUVARLI
www.kafiye.net
Kor ateşe düştüm göz göre göre
Kahpece sırtımdan vurupta gittin
Değmezmiş sen gibi zalim nanköre
Kalbimi ne diye kırıpta gittin.
Dedim olurmu hiç aşkın adağı
Çattın kaşlarını büktün dudağı
Söküldü Harun’un çürük budağı
Gönlüme dert elem sarıpta gittin.
Aşıklar zalime yem’dir bilirim
Bakışı yalandır kem’dir bilirim
Sevenin gözleri nem’dir bilirim
Kalbimi ortadan yarıpta gittin.
Ben kızgın değilim bakma taframa
Ayrılığı yazma benim yaftama
On öğün verdiğim gönül soframa
Hem acı hem keder veripte gittin.
Har edip gür ettin aşk pınarımı
Sülük gibi emdin şah damarımı
Kalbine kazarken ben mezarımı
Bahtıma çileyi örüpte gittin.
HARUN YILDIRIM 04/06/2014
www.kafiye.net
Bir ateş ti düştüm göz göre göre
Yüreğim için’de yandı anladım
Değmezmiş inan sen gibi nan kör’e
Kahpece sırtımdan vurdu anladım
Dedim olurmu hiç aşkın adağı
Çattı kaşlarını büktü dudağı
Takıldı felegin çürük budağı
Kanadlı kolumu kırdı anladım
Aşıklar zalime yem’dir bilirim
Sevenin gözleri nem’dir bilirim
O yalancı şeytan kim’dir bilirim
Kalleş iki yüzlü yardı anladım
Bu telaş acale hayırdır niçin
Toplanmış ahali namazım için
Aşkıma bir çukur kazdığın için
Kader hesabını sordu anladım
Ben kızgın değilim bakma taframa
Bir iki muhabbet yazsan yaftama
On öğün verdiğim gönül soframa
Hem acı hem keder sürdü anladım
Bir yudum içmedin aşk Pınarımdan
Sülük gibi emdin şah damarımdan
Ağlıyordun gördüm ben mezarımdan
Gözlerinde yaşlar vardı anladım
Son kez metanetle bakar ölürüm
Son kalan yaşları döker ölürüm
Ihlamur altına çöker ölürüm
Sendeki bu sevği şerdi anladım
HARUN YILDIRIM 04/06/2014
www.kafiye.net
Kıfayetsiz artık kelimeler dilimde sukutla
Gönülde köz yandıkca tebessüm olurmu
Kelebek gibi nazlı sancılar içinde yüreğim
Sukut bile care etmez sevda nöbetlerime
Hayat cüretkar biçimde sürdürüyor akışını
Fecirde güller açıyor hüzünle ellerimde senli
Ezberliyor aklım sana adanan yaşlı günleri
Yetim yıldızlar da çaresiz sevda nöbetlerime
Artık sanki ölüme borçlu tenim kifayetsiz
Teslim olacağım limanda kaderim gülecek
Geceler boyu rüyalarım hep sürgünlerde
Gül-i ranalar çaresiz sevda nöbetlerime
Nefesinde toprak kokusu var sevdiğim
Hüzün dolu çehren gökte bulutları ağlatır
Yansa kavrulsa yürekte izin kalmassa
Gecenin feyzi çaresiz sevda nöbetlerime
Ürkerek terk ettim sevda teknesini sonunda
O sönük bakışlarınla buz tuttu yüreğim üşüdüm
Avuçlarımda vuslat var şakağımda soğuk terler
Kor içinde yüreğim çaresiz sevda nöbetlerime
Ayrılık şerbeti içirdik gözyaşıyla birbirimize
Düğümlendi tüm cümleler gülerim kaderimize
Aşkın şirazesinde var gözyaşlarımız elemle
Gece ay ışığı bile çaresiz sevda nöbetlerime
Yıldızlar bile ağlar cemre gibi düşen aşkımıza
Issız sahralarda dolanırım seyyah gibi biçare
Artık sen olmadan öksüz kaldı bütün şiirler
Söylenen türküler çaresiz sevda nöbetlerime
SEMA SEZER
www.kafiye.net
Vazgeçemezsin
Kapatma gözlerini ne olur dünyaya
Pes etmiş zayıf bir insan gibi
Hayallerini bırakıp
KAÇMA..
Ya verdiğimiz sözler ne olacak
Umutların, hayallerin ne olacak
Yapmayacaksın bunu biliyorum
Kaçamayacaksın hayallerinden
Kolay mı öyle her şeyi yüzüstü bırakıp gitmek
Dur bir sabah olsun
Dur bir güneş doğsun
Hala ne bekliyorsun karanlık gecelerden
Her doğan güneş yeni bir umut biliyorsun
Hiç düşündün mü?
Ne cevap vereceksin
GELECEĞİNE
Korktum, ürperdim, acımı yaktılar mı diyeceksin
Kalp çarpıyor, nefes alıyor
Hala ömrüm var diyorsan
İçinde yeşil ışık bir yanıp bir sönüyorsa
Umuda dair küçük de olsa kırıntılar varsa
Düşün umutlarını, hayallerini düşün
Vazgeçemezsin umutlarından
Vazgeçemezsin hayallerin
Yok öyle vazgeçip gitmek
Gülsüm çaçur 17/06/2014
www.kafiye.net
Sen türkümüzü söyle, o buğulu sesinle
Her keresinde yeniden hasret kokan,
Yürek yakan kızgın çöllerin ateşiyle
Göl olmuş yaşlarınla, sen türkünü söyle!..
Sen türkümüzü söyle, o buğulu sesinle
Bin yıllık sevdadan geriye kalan,
Dokundukça yüreğimizin bam teline
Sel olmuş duygularınla, sen türkünü söyle!..
Sen türkümüzü söyle, o buğulu sesinle
Küskün hayattın dört bir yanına savrulan,
Öksüz ve kırılgan, el değmemiş yarasına,
Yel vurmuş ahengiyle, sen türkünü söyle!..
Sen türkümüzü söyle, o buğulu sesinle
Hep gurbet, hep ayrılık kokan,
Gidip de gelmeyen, gelip de bulamayan,
Del eden nağmesiyle, sen türkünü söyle!..
Sen türkümüzü söyle, o buğulu sesinle
Her okunuşunda, doğmamış günlere akan,
Sevginin, aşkın, hüznünü yeniden yaşatan
Gül sinmiş ahengiyle, sen türkünü söyle!..
Binali Yıldız
www.kafiye.net
Ocak,Şubat,Mart,Nisan
Mayısta,tuhaf oluyor İnsan
Aşklar depreşip yeniden
Tohum açmış Haziranda.
Temmuzda ,kavrulurken sıcaktan;
Ağustosta Cehennem ateşi.
Eylül’e gelince başlar bir mahmurluk
Bekler durursun;Bir rica Eylül!de Gel lere!
Ekim ayı gelince başlar durur Serince
Kasım da başla dersin Kışa Merhaba!
Aralık ta kalır her şeye bir sızı
Tanımışsındır o vefasızı……..
Yeni Yılda yeniden başlar yeni umutlar
Canlar dişe takılır……….
Filizlensin diye bekler
Döner,durur başlar durur sonu hep aynı şeye…..
Zeynep ÖZÜGENÇ
www.kafiye.net
ALACAKLARIM VAR
Alacaklarım var- Yaşamadığım Hayattan.
Alacaklarım var- Seni seviyorum diyerek Kandıranlardan.
Alacaklarım var- Beni haksız yere üzenlerden.
Alacaklarım var- İnandıklarımdan.
Alacaklarım var- Güvendiklerimden.
Alacaklarım var-
Alacaklarım var-
KISACASI ÇOK ALACAĞIM VAR BE
ZEYNEP ÖZÜGENÇ
www.kafiye net
Mazlum sesi yükselirken semâya
Kabarmaz mı şu sendeki has maya
Çarpı çekip eğri büğrü şemaya
Melânete sur olmaya var mısın?
Nerde zalim varsa üstüne çöküp
Sivri dişlerini salyadan döküp
Beynine Osmanlı tokadı çakıp
Ciğerinde kor olmaya var mısın?
Gök dağından kopup gelen çığ gibi
Çağ açalım Fatih’e denk çağ gibi
Tunç bilekli akıncının dağ gibi
Omzundaki ser olmaya var mısın?
Başka güç olmasın gücün üstüne
Adalet otursun tacın üstüne
Kim göz diker ise tahtın kastına
Pişman eden har olmaya var mısın?
Cihangirler nesli bizim neslimiz
Âlem duysun kapanmadı faslımız
Altı asra şeref yazdı aslımız
Mühründeki sır olmaya var mısın?
Kuran ile yüreğini titreten
Muhammed Mustafa izinden giden
Bir tek Yaradan’a itaat eden
Sıdka sadık yâr olmaya var mısın?
İlelebet var olmaya var mısın?
Mücella Pakdemir
www.kafiye.net