şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
– Bahtımın yâr kalesi mülkümün ortak yanı
Aklımın surlarında gezerken yak çıranı –
Kendinden geçen güneş ışığında yiterse
Yum gözünü birtanem tesiri ulaşmasın
Tuttuğun nefesinde, tenzilatı biterse
Lâl olayım yerine gam sana bulaşmasın
Deli divane gönlüm firarı üzerine
Menzili terk eylemiş, can; cananın yanında
Susarken unuttuğum sözcüklerin yerine
Bakışın hece hece bestelenir anında
Tut beni hayalinle d/ipsiz kuyulardayım
Özün sevda kaynağı içten içe yanarım
Duy sesimi al beri başlasın geri sayım
Bir tatlı gülüşünün sahnesine kanarım
Yoklama yüreğimde kemikleşmiş sevgiyi;
Perçemin alna düşse hisseder, irkilirim
Tokana haciz koyup hıfzetmez diye, iyi;
Kıvranan damarımın telaşını bilirim
Ömrüne yaslanayım şevkle uzansın kollar
İncinip korkma sakın dolaşıksa yolumuz
Varsın beklesin hazan, vuslatsa; yol, iz kollar
Gel, ezeli mirasa dol aşıksa solumuz
İnancını tüketip, karanlığa aldırma
Adımladığın eşik hasret yükünü çeker
Bir hal ile koynunda gömüleyim kaldırma
Ruhum çoktan hazırda yolculuk günü çeker.
Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net
Zulmetten Selamete
Bir hayale taşındım gönlümün bahçesinde
Aldı beni götürdü bir davetten davete
Bahane bulamadım dilimin lehçesinde
Yığılıp kaldım öyle bağrımdaki kümbete
Lütfu neydi sormadan kalbimdeki zerreye
Bir eksik ya da fazla ne düşmüşse kareye
Mutlak bileni vardı hükmü olan süreye
Heyecanlı halimle sürüklendim hikmete
Hüzmeli ışığına yönümü çevirince
Maksuta giden yolda talihi devirince
Vefa çiçeklerinde yeniden göverince
Kırılma noktasında güç geçirdim zimmete
Kimbilir fırsat buydu ruhumun hamağında
Türküler saza geldi ritimler durağında
Nerde kaç yıldız varsa dünyanın çomağında
Çıktık beraber şükür zulmetten selamete.
Nezahat YILDIZ KAYA
www.kafiye.net
Küsmüştüm hayata öyle
Cezalıydı kalbim sevgiye
Hayal bile kuramıyordum
Gizliden gizliye aglıyordum
Kırmıştı kader kanatlarımı
Yaralıydım ve perişan
Havalanıp uçamıyordum
Gizliden gizliye aglıyordun
İşte o güzel gün geldi
Tüm acılarım sona erdi
Sen vardın artık yanımda
Benim de yüzüm güldü
İnandim artık kadere
Kanat kırık olsa bile
Sevgi acıyı yok ediyor
Yeniden uçmayı öğretıyor
Sen geldin hoş geldin
Kalbimi benden çaldın
Gönül hırsızım oluverdin
Kendine beni aşık ettin
Dünya gözümü açtın
Beni yoktan var ettin
Kurumuş dallarımı
Yeniden yeşertiverdin
Bende seni çok sevdim
Yeniden aşka yöneldim
Geç geldin amma hoş geldin
Sevmeyi sevilmeyi ögrettin
Zülfiye Dönmez
www.kafiye.net
Hiç bir şey konuşmadan gözlerime dokunacaktın.
Pırıl pırıl sevgiyle,
Ve dopdoluydu dipsiz kuyu,
Bakracı her doldurduğumda,
Huzur damlayacaktı,
Kurumuş yüreklere..
Sen tesadüfleri seversin.
Her ayrıntının dikkatini çektim.
Ansızın yakalarsın diye,
Gözüme sürme, günüme sen çizdim.
Dağ dedi ses olmam.
Deniz izini sürmedi.
Dümenini tuttuğum tekneler rotanı çizmedi.
Rüzgar fısıldamadı yerini..
Usanmadım beklemekten.
Gelmeyeceğini düşünmek bile sana ihanetti.
Tahmin edeceğin gibi ihanet etmedim, düşünmedim bile..
Ben yine beklerim,
Her güne yeniden başlayarak.
Bak demedi deme biraz değiştim.
Hayallerime çizgiler düştü, neşeme çatlaklar.
Zaman işte durmuyor yerinde,
Beyazı bırakırken, siyahı aldı kendine,
Lülelerim zayıfladı içten içe,
Artık eskisi gibi canlı değil.
Cana yakın sevgileri gözlüksüz göremiyorum artık.
Suyla oynamamıza gerek kalmadı saatlerce.
Pamuk eller yazmış çizmiş geçmişi nakış gibi kendine.
Hani biraz daha beklerim sorun değil de,
Bunca susuzluğun içinde, kavuran güneş niye..
Melek Kırıcı
www.kafiye.net
Elimi tutup çocuk gibi,
Yüzümü çevirerek çavlana,
Tefekkür eyledi beni.
Yüreğim elimde ayağım ekstremBakışım kaldı uçurumun cenahında.
Tasvir etti yüreğim çığlığımda.
Benim elimi tutsa da, bıraksa da,
Hezimet sardı onun vezdinde.
Tılsımlıydı varlığıyla duruşu.
Ben anlamadım enstanteneye yakalanışımı.
Gelme dese de ayaklar uygun adım müteakipte.
Sesim soluğum katılgan izinde.
Böyle alışık mı bu gönül iz sürmeye?
Nereden çıktı durup dururken kaderimde?
Bana hissettirmeden tecessüs eyledi.
Araz halde beden yerde sedirde.
Eza ve cefaya saldı dertte ki başım
Kimseye diyemedim kuşkum sirayette
Bedenimi ruhumu her an teslimiyette
Nesir istemez manzume beğenmez. İlle de şiirimin içinde.
Melek Kırıcı
www.kafiye.net
(Çavlan/Şelale), (Tefekkür/Sebep sonuç ilişkisi), (Extreme /En uçta), (Cenahında/Kuş kanadı), (Enstanten/Diyaframdan geçen ışınların sensör de ne kadar kaldığı), (Müteakipte/Takip eden), (Katılgan/Hücreleri şekilsiz maddeler arasındaki boşlukları dolduran), (Tecessüz/Belli etmeden kendini ilgilendirmeyen şeyleri öğrenmeye çalışmak.), (Araz/Sağır Dilsiz), (Sirayet/Hastalık)
YARABBİM
Gecem ayaz yaptı günüm acımadı bazen,
Unuttum yönümü döndüm şeytana,
Uymadı ayaklarım bedenim günaha,
Ölüme ramak kala da olsa uyutma bu kulunu Yarabbim.
Bana kaderin en güzelini yazdın.
Üzdün sandım unuttun hatta…
Sıraladım sitem dolu sözleri arada…
Sen dilimi şükre çevir Yarabbim.
Derslerinle dolu yüreğim, ezberim.
Bir ömür verdim bitiremedim.
Akıl yetiremedim büyüklüğüne…
Verdiğine hamd edip şükür bilmeyenin,
Sen günahlarını affet Yarabbim.
Rehber dolu etraf görebilene…
Bilir kulun doğruyu şaşar arada…
Şeytanın işi gücü semaya açılan avuçta.
Sen arınan yüreğimi geri çevirme Yarabbim.
Kurumuş dudaklar suya kavuşmak da,
Kavrulmuş ateş de seninle can bulmak da,
Duyulan ezan sesleri yürek yakmak da,
Beni de bağışladığın kullarından eyle Yarabbim.
Amin
Melek Kırıcı
www.kafiye.net
Sofram hiç kimseye muhtaç kalmadı.
Duyarsan dilimden şükürsüz sözcük çıktığını,
Ağzımı yüzümü Amin”e” bula Yarabbim.
Terk ederek gidersin kıvrım kıvrım yolları
Giderken kırma sakın ince olan dalları
Hafızamdan çıkardım beni üzen yılları
Yüreğimi toprağa daldır da git sevdiğim
Yıldızlar kayıp düşmüş sanma senin başına
Tuz şeker olacaktım ekmeğine aşına
Hayallerimi yıktın efkârın gözyaşına
Akan göz yaşlarımı sildir de git sevdiğim
Fırtınalar estirme zaten gönül yaralı
Başıboş hayallerim artık bahtı karalı
Ağustosta üşüttün bu mu aşkın kuralı
Kanayan yaraları bildir de git sevdiğim
Sonu gelmez hicranım yok oldu kıymet bilen
Aksa da gözyaşlarım bulunmaz artık silen
Gülüşler bahar oldu kederdir yüze gülen
Umudun namazını kıldır da git sevdiğim
Yıkık viran haldeyim kaymıştır umutlarım
Gönlüm çöl sıcağında caymıştır umutlarım
Bilmiyorum geçmişi saymıştır umutlarım
Bari birazcık acı güldür de git sevdiğim
Gönül çilem bitmedi derdin kaldı hatıra
Gidiverdin habersiz kalbimi kıra kıra
Hüzün sardın sırtıma aşk diye aklın sıra
Yüreğini sinemden aldır da git sevdiğim
Umudumu savurdun neden esen yellere
Hoş seda bırakmadın düşürerek dillere
Ötmüyor gönül kuşun küsüverdi güllere
Hayalini aklımdan sildir de git sevdiğim
Süzülen gözyaşlarım aşka veda ediyor
Sadık yârin yok artık yüreğinden gidiyor
Gönlüne kilit takıp aşka tövbeler diyor
Yaşamak artık haram öldür de git sevdiğim
SELMA BARAN TÜRKYILMAZ
www.kafiye.net
UNUTAMADIM
Sen aklıma düşünce yaş dolar gözlerime
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Gittiğin günden beri çor düştü dizlerime
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Baharla buluşmadan kesilirken nefesim
Her an seni bekliyor hazin gönül kafesim
Çığlık içinde kaldı kursağımda hevesim
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Özlemin alev koru içimde düğüm düğüm
Yolum sana çıkmıyor dört bir yanım kördüğüm
Hayalimde düşümde bir tek sensim gördüğüm
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Halen taze duruyor gözümdeki bakışın
Öksüzlüğü aratmaz şu boynumu büküşün
Cehenneme beş çeker hasretinle yakışın
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Mevsimleri yitirdim çare olmadı zaman
Borana yenik düştü dağlarım duman duman
Özleminle tutuşmak ölümden dahi yaman
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Söz gırtlağa tıkandı lal olup kaldı dilim
Yıllarımı tükettim büküle kaldı belim
Bitimsiz umut ile elini bekler elim
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Beni bende sanma yar divaneyim deliyim
Hor görme garip görme ben de Allah kuluyum
Sol yanımda boş yer yok aşkın ile doluyum
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
Gözlerimden ummana sayısızca tuz döktüm
Sevdan çöle düşürdü tabu kalmadı yıktım
İnsaf et gel sevdiğim sensiz hayattan bıktım
Uzun yıllar geçti de seni unutamadım
SELMA TÜRKYILMAZ
www.kafiye.net
GİTME SANA MUHTACIM
Her şey zamanında güzel,
Zamanında anlamlı.
Zaman acımadan bitecek.
Yaşananlar, mazi olup gidecek.
Geriye bakmak isteyeceğiz
Zaman aralığında.
İşte o an.
Gözler de iki damla gözyaşı olacak.
Engel olamayacağız akacak.
Ömrün akıp gittiği gibi.
Sabırlar taşmadan,
Tavşan dağları aşmadan,
Yakalayalım anı.
Tutunalım sıkı sıkı ona,
Dursun zaman ‘o’ saatte kalalım.
Sevginin tadını çıkaralım
Tartışmaya lüzum yok
Gelmişe geçmişe, es geçelim.
Haydi gel, mutluluğu seçelim
Bir daha geriye dönmeyelim
Yine mum gibi sönmeyelim.
Haydi gel, canımın içi
Ruhumdaki kasırgaları dindir
Su ve seller basıyor gözlerimi
Yıkıyor depremler yüreğimi
Gözlerinin denizin de boğuluyorum
Sen yoksun ya
Her şey anlamını yitiriyor bir bir
Yaşamak denirse buna, yaşamaya çalışıyorum.
Yokluğuna alışmıyorum yâr.
Sadece susmaktayım.
Met cezirler olsa da yüreğimde.
Sevgin öyle büyük ki.
İçimdeki o sevgiye tutunuyorum.
Her şey senle anlamlı be gülüm.
Yokluğun sanki ölüm.
Hasretin zulüm.
Her şey sana bağlı.
Gitme, sana muhtacım!
Yanımda da canım dada hep sen varsın,
Gitme! Sana her şeyden çok muhtacım.
SELMA TÜRKYILMAZ
www.kafiye.net
Şu gönlümün garından salınıp geçişine
Bir köşeye sinerek uğrun uğrun yanarım
Ben durakta beklerken onu yar seçişine
El sıcaktan terlerken ağustosta donarım.
Küçük hayal uğruna ne dehlizler dolaştım
Kuralları çiğneyip belki suça bulaştım
Kan revan gözler ile darı aşka ulaştım
Göçmen kuş misali göç yoluna konarım.
Güzellik göreceli etkilenmem biçimden
O yüzüme bakarken göremedim geçimden
Haykırmak gelir bazen kontrolsüzce içimden
Gelecek ayrılığı geçmişimle anarım.
Tek vuslata ermektir aşıkların emeli
Cehennemi söndürür her sevdanın temeli
Sevdiğini bulunca derinden söylemeli
Karışan yüreğimle şuna buna kanarım.
Aşktan yorgun bedenim bitmiş umutla solur
Ruhum diz çökmek ister yaprak gibi savrulur
Çatık kaşların azap gülüşün bayram olur
Arı bal kokusuna ben de sana çonarım.
Ahmet Çelik / 31.05.2014
ÇONMAK: Toplanmak, birikmek, yığılmak, çokuşmak
www.kafiye.net