şiir. öykü, makale, deneme, tiyatro, masal, fıkra, anı, sohbet, röportaj yazılarının yayınlandığı uluslara arası yazar ve şairlerin katılım gösterdiği edebiyat sayfasıdır. Uyum platformudur.
Sevgili dostlarım, son günlerde Ankara toz duman olmuş, ortalık mahalle çocuklarının bile aklına gelmeyen ukalaca konuşmalar, hakaretler, ithamlar ile çalkalanıp duruyor. Ne acıdır ki bu konuşmaları, davranışları yapanlar bu ülkeyi yönetenler ile yönetmeye aday iken muhalefette kalmak durumunda kalan siyasiler. Aslında bu
Korunmasız ve savunmasızca sevmek gözlerin derinliğinde kaybolurken ruhumun, bedenimin eriyip akmasıydı seninle olmak.
Yitik zamanın ardından koşarken ağustos geceleri iner üzerime. Dört bir yanımı hüzün sarar. Önce sayısız harfler susar, sonra sayılı
Beton yığınları arasında, mekanik seslerden uzak, tarihin koynunda, yaşanmışlıkların seni sarıp sarmaladığı, iliklerine kadar ısıtan bir yaz sıcağıdır. Bilinmedik mekanlarda anı yaşamak.
Saygıdeğer okuruma;
Bana yaklaşık iki buçuk hafta önce bir mektup yollamıştınız. Dergideki işlerimin yoğunluğundan ötürü mektubunuza ancak cevap verebiliyorum.
Yağmur bulutları gökyüzünde yerini almıştı. Hava iyice boğulmuş, yağmur ha yağdı ha yağacak. Karanlık çökmek üzereydi. Leyla ise cebindeki son parayı da harcamıştı. Eve yürüyerek gitmek zorundaydı. Ve yolu uzundu. Dar bir ana sokaktan geçerken yağmur tüm haşmetiyle bastırdı.
Bir çöl yangını indi kalbimin ortasına ruhumun sılasına. Sürgünden yurduna dönmesi için kurban gerekliydi. Gözlerime yasak koydum, senin için yaş akmasın diye. Geceleyin arz, gündüzleri de sema tanıklık etti bu yakarışa. Yüzüne bakmadan, sırrı kaybolmuş aynalarda siluetine konuştum.
Meğer çalışmak, delicesine çalışmak ve aşırı yorulup yorgun düşmek gerekiyormuş… Yalnızlığımı unutmak için…Düşünecek vakti bulamamak, bulduğumda da ödeme planı ve hesapları hayal etmek gerekiyormuş…Hayallerimi yitirdiğimi farketmemek için…
Ne çabuk unutuluyor çekilen sıkıntılar. İnsan yaşamında istediği isteklerden birini bulunca uçup gidiyor bir anda tüm hüzün, tüm keder. Sanki o üzülen insan gidiyor yerine bambaşka biri geliyor. Ne mutlu bu duyguyu yeniden yaşamak. Ne mutlu yeniden hayata sarılmak. Yeniden dimdik ayakta olmak ve ne mutlu yeniden çalışmak.
Ben masallarımı özledim.Artık kimse masal anlatmıyor bana..Çocukluk anılarımda yaşıyor ve gün geçtikçe unutuyorum..İşte buna çok üzülüyorum.
Birer yıl ara ile kaybettim babanemi ve dedemi.100 yaşını devirmişti her ikiside..Onlar için en acı olan ölene kadar birkaç ay yatalak ve bakıma
Bir çilingir sofrası kurdum kendime bu akşam. En büyük dostumu aldım karşıma. Benimle yaşamaya öylesine alışmıştı ki, kadeh arkadaşı olarak zaten başkasını düşünemezdim.